TKP-ML Ortadoğu Parti Komitesi:PKK’nin 43. Direniş Yılını Kutluyoruz!
Partiya Karkêran Kurdistan-PKK’nin (Kürdistan İşçi Partisi) 43. kuruluş yılını en içten devrimci duygularımızla selamlıyor, geliştirilen mücadelede, elde edilen kazanımlarda başarılarının devamını diliyoruz.
PKK, Kürt Ulusal Özgürlük mücadelesinin şüphesiz en ileri mevzisidir. Bu alanda yaratılan bunca değerlerin ve kazanımların yürütülen silahlı mücadelenin, gerilla mücadelesinin bir sonucu olduğunu bir kez daha göstermiştir. Beş bin yıllık Kürt tarihini 43 yıllık mücadele tarihi boyunca yeniden yazmış, özgür Kürt kimliğini Kürdistan dağlarına kazımıştır. Dört parçaya ayrılmış bir Kürt ulusu gerçekliği ve özgürce ayrılma hakkının faşist gerici ve işbirlikçi devletlerce gasp edildiği, milli zulmün yaşatıldığı koşullarda PKK, Kürt ulusunun özgürce ayrılma hakkının ve ulusal demokratik taleplerin mücadelesini başarıyla sürdürmüş, gelinen süreçte birçok alanda kazanımlar elde etmiştir.
Bugün Batı Kürdistan’da yaratılan Rojava Devrim kazanımlarının temeli, 43 yıllık kararlı ve örgütlü mücadelede yatmaktadır.
Rojava Devrimi ile, Kürdistan dağlarında özgürleşen Kürt kadını bu devrime rengini vermiş ve Ortadoğu coğrafyasında kadının geleceğini bölge halklarına göstermiştir. PKK’nin 43 yıllık mücadele kazanımlarının en önemlisi de Kürt kadınının kendi özgürlüğünü eline almasıdır. Bu aynı zamanda bölgedeki devrimci mücadele acısında önemli bir eşiktir.
Emperyalizm ve proleter devrimler çağında, PKK’nin Ortadoğu’da yarattığı bunca kazanıma ve değere rağmen Kürt ulusunun ulusal-demokratik talepleri tam anlamı ile karşılanmış değildir. Özellikle TC faşist devletinin Kürt ulusuna karşı yürüttüğü imha girişimleri yine gerillanın muazzam direnişi ile karşılanmaktadır. Rojava’ya yönelik saldırılar, yine başta Kürtler olmak üzere çeşitli milliyet ve halklardan Kuzey-Doğu Suriye halklarının direniş güçlerince karşılanmaktadır. Kürt Ulusal Özgürlük Hareketi Kürt ulusu açısından devrimci bir direniş cephesi anlamını taşımaktadır.
KDP’nin önderlik ettiği Irak Kürdistanı Bölgesel Yönetimi’nin işbirlikçi ve ihanet politikasına rağmen Kürdistan’ın genelinde Kürt halkı seçimini esas olarak devrimci direnişten, PKK’den yana kullanmaktadır. Gerilla mücadelesi bu anlamda Kürt halkının kalbinde derin bir yer edinmiştir. Garê, Avaşîn, Behdinan, Heftenîn, Zap, Werxelê gibi Medya Savunma Alanlarının birçok yerinde işgalci TC güçlerini yenilgiye uğratmaktadır. TC’nin kimyasal silahlarına rağmen gerillanın mücadelesi kırılamamakta aksine faşist Türk ordusuna ağır darbeler indirmektedir. Yine TC’nin PKK lideri Abdullah Öcalan üzerinde 22 yıldır uyguladığı tecrit ve işkenceye rağmen Kürt Ulusal Özgürlük Mücadelesi durdurulamamıştır. Kürt ulusunun tüm demokratik örgütlenmelerine yönelik baskılara, tutuklamalara ve işkencelere rağmen sokaklardaki Kürt halkının haykırışını geriletememiştir.
Kürt Ulusal Özgürlük Mücadelesi aynı zamanda Türkiye’de yürütülen devrimci mücadelenin önemli bir parçası haline de gelmiştir. PKK, faşizme karşı birleşik mücadelenin, HBDH’ın oluşumunda ve geliştirilmesinde önemli bir yerde durmaktadır. Bugün TC faşizmi altında zulme uğrayan tüm ezilen kesimlerin kurtuluş umudu birleşik mücadelede yatmaktadır.
Emperyalistlerin ve bölgedeki en azılı işbirlikçisi olan faşist TC’nin önümüzdeki süreçte yeniden bölgeyi kana bulayacak pratikler sergileyecekleri bir sır değildir. Bu anlamda Kürt Ulusal Özgürlük Mücadelesi başta olmak üzere tüm devrimci-demokratik ve yurtsever kesimlerin birleşik mücadeleyi büyüteceklerine olan inancımızla, PKK’nin 44 yıllık ulusal özgürlük mücadelesini selamlıyoruz.
- Yaşasın Kürt Ulusunun Özgürce Ayrılma Hakkı!
- TC faşizmini yıkacak, Demokratik Halk İktidarını kuracağız!
- Yaşasın Birleşik Mücadelemiz! Yaşasın HBDH!
- İleri… Daha ileri…
TKP-ML
ORTADOĞU PARTİ KOMİTESİ
26 KASIM 2021
Son Haberler
Sayfalar
ALEVİLERİ İSTİSMAR ETMEKTEN VAZ GEÇİN, SAMİMİYETLE LAİKLİĞİ TALEP EDİP SAVUNUN!
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, katıldığı bir etkinlik vesilesiyle, şöyle demekte: “(…) Cemevleri ile ilgili taleplerimiz yıllardır ortadayken, bir yanda bu ülkede anayasaya göre her yurttaş eşitken, Sünni bir yurttaşın ibadethanesi camilerin her ihtiyacı karşılanırken, aynı vergiyi ödeyen; vergi verirken eşit ama hizmet alırken eşit olmayan Alevi yurttaşlarımızın ibadethaneleri Cemevleri, devlet nezdinde ibadethane kabul edilip, camiye ne yapılıyorsa Cemevine de aynısı yapılacağı güne kadar bu talebinizin sonuna kadar arkasındayım.” (T24, 21.07.2024)
Kendi topraklarında özgür yaşayamayanlar (Nubar Ozanyan)
Nasıl bir adalet, nasıl bir vicdandır ki yüzyıldır Kürtler kendi topraklarında özgür yaşayamıyor? Nasıl bir kara zulümdür ki, on binlerce gerilla canını feda etmesine, on binlerce tutsak kör hücrelerde ömür çürütürcesine özgürlüğe ellerini uzatmasına karşın karanlık iş başında kalmaya devam ediyor? Ve yüz yıldır Kürt halkı bunca büyük bedel ödemesi karşısında sanki bir şey olmamış gibi duran Devlet, utanmadan elini “kardeşlik” adına DEM’e uzatıyor? Tarihte böylesine aymaz bir düşman görülmüş mü?
Nobel Ekonomi Ödülleri Hangi "Bilimsel" Buluş İçin Verildi?
Emperyalist sistemin içinde bulunduğu durumdan liberal ekonomistler, liberal entellektüellerde memnun değiller. „Eşitsizlikler“ büyümüş, „doğanın tahribatı alarm“ veriyormuş, „demokrasiler“ gerilemiş, „ekonomiler teknolojik gelişmelerin gerisinde“ kalıyormuş. „ekonomik büyümeler yavaşlamış“ vs. vs. En büyük buluşu 2005-2006'dan beri dünyada „demokrasi“lerin gerilemesiymiş.
SAVAŞA AKTARILAN PARA, EMEKÇİYE YAŞATILAN YOKSULLUĞUN BAŞLICA NEDENLERİNDENDİR!..
“Çözüm sürecinin en önemli sonuçlarından biri de kesinlikle ekonomik göstergeler, ekonomik nedenler olacaktır. Yapılan bir hesaplamaya göre, terörün Türkiye’ye son 29 yıldaki maliyeti yaklaşık 300 milyar dolardır. Çözüm süreciyle birlikte canları tehditten kurtardığımız kadar, ekonomiye de can suyu olacak yeni bir dönemi, yeni bir süreci başlatmış olacağız.”
“Filistin’de direnişin bir yılı ve Bahçeli’nin sözleri”(Deniz Aras)
7 Ekim Aksa Tufanı hamlesinin üzerinden tam bir yıl geçti. Bu süre içinde Ortadoğu, emperyalistlerin askeri, siyasi, lojistik ve istihbarat desteğiyle adeta bir koçbaşı olarak işlevselleştirdikleri Siyonist İsrail tarafından kan gölüne çevrildi.
İmha ve İnkar Politikalarına Karşı Direniş Sürüyor
Türk devletinin kuruluş süreci aynı zamanda Kürdistan coğrafyasında imha ve inkâr politikalarına sistemlilik kazandırma sürecidir. “Tek vatan, tek bayrak, tek millet” söylemi bu ırkçı, inkârcı politikanın en açık ve özlü ifadesidir.
Ve aynı zamanda bir devlet politikasıdır. Dolayısıyla Kürt coğrafyasına dönük saldırıları dönemsel görmek veya kimi burjuva partilerinin izlemiş olduğu politikalarla açıklamaya kalkmak yanılgılı bir tutum olur.
3. Dünya Savaşı riski hâlâ “güçlü olasılık” mı yoksa artık “kaçınılmaz akıbet” mi?
Son bir yılın ve ama özellikle de son ayların olguları öyle gösteriyor ki 3. Dünya savaşı artık sadece “güçlü bir olasılık” olarak değil; “kaçınılamaz bir akıbet” olarak ele alınmayı gerektiriyor. Bu hızlı tırmanış ise esasen şu iki ana etmen üzerinden yaşanıyor: Birinci etmen Rusya-Ukrayna Savaşı iken; ikinci etmen ise İsrail saldırganlığının tırmandırdığı savaştır.
Önderlerin Ardından… (Nubar Ozanyan)
Kafkaslar’ın en ileri devrim beyni ve en güçlü çarpan sosyalist yüreği, zulmün gölgesinde yaşam bulmaya çalışan Ermeni halkının yetiştirdiği en kalifiye önder kadrolardan olan ISTEPAN ŞAHUMYAN’IN başına gelenler bütün Sovyet devrim önderlerinin başına gelenler gibi oldu. Yok sayılmak, yaşanmamış kabul edilmek, itibarsızlaştırılmak, unutturulmak, nefret, işçiler ve ezilen halklar için yaptıkları büyük fedakarlıklarının ters yüz edilmesi, kahramanların hain olarak tanıtılmaya çalışılması kötülüklerin en büyüğüdür. Acıların en derinidir.
Emperyalizm Üzerine Notlar-7
„Yarı-Sömürgeciliğe“ Sığnan Sosyal Şovenist Teoriler
Başka ülkelerin işçi ve emekçilerini sömüren bir ülke yarı-sömürge olamaz. Eğer bir ülke içinde yüksek düzeyde tekelleşme gerçekleşmişse, başka ülkelere sermaye ihraç ediyor, oralarda yatırım yapıyor, işçi çalıştırıyor, maden ocakları açıp işletiyor, banka açıp mevduat topluyor, kredi veriyorsa ve bu ülke, ML literatürde, kapitalist sistem içinde emperyalist bir ülke olarak adlandırılır.
Düşünüş ve Hareket Tarzında Devrimcileşmek
Kürt ulusuna, diğer azınlık milliyetlere uygulanan baskı ve asimilasyon politikalarına karşı sessiz kalıp harekete geçmemek, özünde işçi ve emekçilerin birliğine, ortak yürüyüşüne zarar vermektir. Dolayısıyla bu yönlü yapılan çağrılara kayıtsızlık ya meselenin özünü yeteri kadar kavramamaktan ya da bu demokratik istemlere karşı samimi bir tutum sergilememekten kaynaklanmaktadır. Çünkü samimi bir birlik istemi, ortak mücadele anlayışı Kürt ulusunun ulusal demokratik haklarını savunmayı, bu yönlü yapılan tüm saldırılara karşı net bir tutum almayı gerekli kılmakta.
Bay Özkök gibilerinin vicdan muhakemesi
Ertuğrul Özkök; “Akıl ve vicdan Orta Doğu’yu terk etti. Geriye sadece fanatizmi bıraktı.” Sözleriyle, kendince bir durum tespiti yapıyor. Ve “Hadi artık soralım” diyerek, T24’deki yazısında soruyor: “Orta Doğu’yu kim harabeye çevirdi; İsrail F-35’leri mi, Hizbullah Fadi füzeleri mi?” (25 Eylül 2024)