TKP/ML TİKKO Dersim Bölge Komutanlığı

TKP/ML TİKKO’ya bağlı Dersim Bölge Komutanlığı yaptığı açıklama ile 24-28 Kasım 2016 tarihlerinde Dersim-Aliboğazı’nda şehit düşen halk savaşçılarına ilişkin bilgiler paylaştı. Yerel kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre yapılan açıklamada “Yaşamlarını halka, devrime ve partiye adayan 12 yoldaşımızın yerleri dolacak, umutları ve görevleri yarım kalmayacaktır. Onların çabalarıyla gelişen mücadele bugün biz ardıllarının omuzlarındadır” denildi. Haber değeri taşıyan açıklama şu şekilde:
HALKIMIZA;
24-28 Kasım 2016 tarihinde Dersim Aliboğazı’nda 12 halk savaşçısını ölümsüzlüğe uğurladık.
24 Kasım günü saat 13.00’da düşman, Aliboğaz üzerinde İnsansız Hava Araçları ile keşif faaliyeti yürütmüş ve bu sırada almış olduğu görüntüler sonrası saat 15.00’da bu alanları savaş uçakları ile vurmuştur. Bu saldırılar sırasında Ahmet (Yetiş YALNIZ), Munzur (Serkan LAMBA), Ferdi (Doğuş Fırat Doğan), Tuncay (Murat MUT), Orhan (Alican BULUT), Cem (Umut POLAT), Ekin (Gamze Gül KAYA), Özlem (Hatayi BALCI) ve Zilan (Esrin GÜNGÖR) yoldaşlar şehit düşmüştür.
Düşman, uçak saldırılarının hemen ardından Aliboğaz’ı kobra helikopterler ve havanlarla yoğun bir şekilde vurmuş, alana yönelik geniş çaplı bir operasyon başlatmıştır. Operasyonlar devam ederken başka bir noktada konumlanan gücümüz, biri 28 Kasım’da olmak üzere iki farklı noktada düşmanın operasyon gücüne yönelik eylemler gerçekleştirmiştir. Bu saldırılar sırasında düşmanın 4 ölüsü ve yaralıları olmuştur. 28 Kasım’daki eylem sırasında ise Aşkın(Hasan KARAKOÇ), Bakış (Samet TOSUN) ve Hakan (Ersin EREL) yoldaşlar şehit düşmüşlerdir.
Düşman, yapmış olduğu operasyon sırasında uçak saldırılarında şehit düşen Munzur, Ferdi, Cem, Orhan ve Tuncay yoldaşlar ile 28 Kasım’da şehit düşen Aşkın, Bakış ve Hakan yoldaşların cenazelerini almış, ancak diğer cenazelere ulaşamamıştır.
Şehit düşen diğer yoldaşlardan Zilan ve Özlem yoldaşların cenazelerini bulmamıza rağmen, Ahmet ve Ekin yoldaşların ise bedenleri uçak saldırısından kaynaklı bütünlüğünü kaybettiği için bulunamamıştır.
Bu operasyonda şehit düşen yoldaşların sicilleri şöyledir:
Ahmet (Yetiş YALNIZ); 1981 Fransa doğumlu olan yoldaş, aslen Dersim Merkez’e bağlı Peter köyündendir. Uzun yıllardır Partimiz saflarında mücadele yürüten Ahmet yoldaş, Avrupa’da çeşitli komitelerde görev almıştır. Aynı zamanda kültür-sanat alanında da çalışmalar yürütmüştür. 2010 Ağustos ayında ülkeye gelerek TİKKO saflarına katılmıştır. TİKKO Müzik Topluluğu üyesi olan Ahmet yoldaş şehit düştüğünde TİKKO savaşçısıydı.
Munzur (Serkan LAMBA); 1985 Maraş-Elbistan Uzunpınar köyü doğumludur. Ailesi Kürt-Alevi milliyetine mensuptur. İşçi kökenli olan Munzur yoldaş 2011 yılının sonlarına doğru İstanbul Gülsuyu’nda örgütlenmiş, 2012 yılında ise TİKKO’ya katılmıştır. Özellikle askeri konularda hızlı bir gelişim gösteren yoldaş TİKKO’nun son süreçte gerçekleştirdiği bazı eylemlerde komutan olarak görev almıştır. Munzur yoldaş şehit düştüğünde TİKKO’nun birim komutanlarındandı.
Aşkın (Hasan KARAKOÇ); 1997 yılı Tokat Dumanlı şehitlerinden Leyla KARAKOÇ yoldaşın kardeşi olan Aşkın yoldaş 1981 yılında Dersim-Hozat Kozluca köyüne bağlı Hanefi mezrasında doğmuştur. Ekonomik nedenlerden kaynaklı 1986 yılında ailesi ile beraber köyünü terk etmek zorunda kalan Aşkın yoldaş İstanbul’a geldikten sonra yaşamını işçilik yaparak geçirmiştir. Uzun bir dönem Devrimci-Sol örgütü saflarında faaliyet yürüten Aşkın yoldaş 2010 yılında Partimiz ile ilişkilenerek örgütlenmiş, 2012 Eylül ayında ise TİKKO’ya katılmıştır. Gerilla yaşamında askeri olarak gelişim gösteren Aşkın yoldaş da bir çok eylemde görev almıştır. Şehit düştüğünde TİKKO’nun birim komutanlarındandı.
Cem (Umut POLAT); 1992 İstanbul doğumlu olan Cem yoldaş aslen Dersim-Nazımiye Dokuzkaya köyündendir. Ailesi düşmanın zorla köy boşaltmalarının ardından İstanbul’a göç eden Cem yoldaş 2008 yılında TMLGB saflarında örgütlenmiştir. Sarıgazi Mehmetçik lisesinde okurken TEKEL işçileri ile dayanışma amacıyla okulda yapılan boykot eyleminin örgütleyicilerinden olan Cem yoldaş bu sebeple okuldan uzaklaştırılmıştır. Sonrasında da faaliyetlerine devam eden Cem yoldaş 2010 Haziran’ında TİKKO’ya katılmıştır. Gerek politik gerekse de askeri olarak gelişime açık olan Cem yoldaş şehit düştüğünde TİKKO savaşçısıydı.
Ekin (Gamze Gül KAYA); 1994 Dersim-Merkez Çimenli köyü doğumlu olan Ekin yoldaş Partizancı bir ailede büyüdüğü için Partimize sempatisi olan bir yoldaştı. Bu sempatisi lisede, özellikle de üniversitede okuduğu dönemde gençlik saflarında aktifleşerek örgütlü mücadele içinde yer almasına neden olmuştur. Ekin yoldaş 2015 Eylül’ünde TİKKO’ya katılmıştır. Şehit düştüğünde TİKKO savaşçısı idi.
Zilan (Esrin GÜNGÖR); 1995 Dersim-Ovacık Kızılveran köyündendir. Lisede okurken Partimizle ilişkilenen Zilan yoldaş 2014 Temmuz’unda gerillaya katılmıştır. Zilan yoldaş bu süreçte HPG/YJA-Star gerillası Ekin Wan’ın katledilmesine misilleme olarak yapılan ve iki askerin öldüğü Geyiksuyu karakol eylemi ile çeşitli eylemlerde görev almıştır. Zilan yoldaş şehit düştüğünde TİKKO savaşçısı idi. Yoldaş aynı zamanda TİKKO Müzik Topluluğu üyesiydi.
Özlem (Hatayi BALCI); 1994 Dersim-Pertek Erindek köyü Yayla mezrasında doğan Özlem yoldaş küçük yaştan itibaren devrimcilerle iç içe büyümüştür. Lisede okuduğu yıllarda da Partimizle bağını koparmadan yaşayan Özlem yoldaş 2011 yılında ‘Artık kapıyı açan değil, kapıyı çalan olmak istiyorum’ diyerek gerillaya katılım talebinde bulunmuştur. Özlem yoldaşın bu isteği çeşitli nedenlerden dolayı 2014 yılında gerçekleştiğinde ‘özgürlüğe adım attım’ diyerek heyecanını ve sevincini aktarmıştır. TİKKO’nun gerçekleştirdiği bazı eylemlerde de yer alan Özlem yoldaş 2016 Mayıs’ında Sinan ve Rıza yoldaşların şehit düştüğü çatışmada yaralanmış ancak yoldaşları ile birlikte çemberden çıkmayı başarmıştır. Özlem yoldaş şehit düştüğünde TİKKO savaşçısıydı.
Bakış (Samet TOSUN); 1994 Tokat-Erbaa Sokutaş köyü doğumlu olan bakış yoldaş Türk-Alevi milliyetinden bir aileye mensuptur. Küçük yaşına rağmen göç ettikleri İstanbul’da çalışarak aile geçimine katkı sağlayan Bakış yoldaş, Sarıgazi’de Partimiz saflarında örgütlenmiştir. Temmuz 2012’de gerillaya katıldığında 16 yaşında olan Bakış yoldaş özellikle askeri ve pratik konularda kendini geliştirmeye çalışmıştır. Kısa boyuna rağmen taşıdığı ve ‘karayılan’ dediği kanas silahı ile çeşitli eylemlerde görev almıştır. Şehit düştüğünde TİKKO savaşçısı idi.
Orhan (Alican BULUT); 1992 İstanbul doğumlu olan Orhan yoldaş aslen Dersim-Pertek Sürgüç köyündendir. Daha önce DHKP/C saflarında faaliyet yürüten Orhan yoldaş 2011 yılında Partimiz ile ilişkilenmiş 2012 yılında ise Pertek’e gelerek mücadele yürütmeye başlamıştır. Aynı yılın Temmuz ayında TC’ye askerlik yerine TİKKO’ya katılan Orhan yoldaş, şehit düştüğünde TİKKO savaşçısı idi.
Tuncay (Murat MUT); 1993 Bilecik doğumlu olan Tuncay yoldaş aslen Dersim-Pertek Ulupınar köyündendir. 2012 yılında İstanbul Gazi mahallesinde Partimiz ile ilişki kuran Tuncay yoldaş 2013 yılında TC’ye askerlik çağrısı geldiğinde Orhan yoldaşın da gerillada oluşundan etkilenerek bu çağrıyı reddetmiş ve 2013 yılında TİKKO’ya katılmıştır. Şehit düştüğünde TİKKO savaşçısıydı.
Ferdi (Doğuş Fırat Doğan); 1998 Erzincan doğumlu olan Ferdi yoldaş aslen Dersim Pülümür’lüdür. Erzincan’da lisede okurken gençlik saflarında örgütlenen Ferdi yoldaş 2015 Ağustos ayında TİKKO’ya katılmıştır. Kültür sanat çalışmalarında da yer alan Ferdi yoldaş TİKKO Müzik Topluluğu üyesi idi. 2016 yılında Sinan ve Rıza yoldaşların şehadetine misilleme olarak yapılan Hozat-Pakire karakoluna yönelik yapılan eylemde yer alan Ferdi yoldaş, Sinan ve Rıza yoldaşların anısına bestelediği parçayı tamamlayamadan şehit düştüğünde TİKKO savaşçısı idi.
Hakan (Ersin EREL); 1987 Dersim-Pertek Dere nahiyesi Vaskıvan köyü doğumlu olan Hakan yoldaş 2015 yılında TİKKO’ya katılmıştır. Kısa mücadele yaşamında en önemli isteklerinden biri düşmana darbe vurmak olmuştur. Bu isteğini ilk olarak 2016 Ekim’inde Aliboğaz Bozan yaylalarında düşmana darbe vurarak yerine getiren Hakan yoldaş, 28 Kasım’da da düşmana darbe vurarak şehit düşmüştür. Şehit düştüğünde TİKKO savaşçısı idi.
24-28 Kasım Aliboğaz operasyonu TC faşizminin bugün halkımıza karşı sürdürdüğü topyekün saldırının sadece bir parçasıdır. Halkı sindirmek için en azgın en aşağılık saldırılara girişen, yalan, yasak, tutuklama ve katliamlarla yol alan faşizm, neredeyse son 20 yılın en kapsamlı askeri operasyonları ile gerilla güçlerine yönelmiş, yönelmektedir. Vurdukları darbelerle zafer naraları atanlara, “bitirdik” diyerek kendilerini mutlu etmeye çalışanlara en net cevap yine savaş içinde verilecek, söyledikleri yalanlar eylemin ateşinde açığa çıkarılacaktır; bundan kuşku duyulmamalıdır.
Aldığımız kayıp ağır, yitirdiklerimizin acısı derindir. Biliyoruz ki bu darbe halkımızın özgürlük umutlarına vurulmuştur ve acımız halkımızın acısıdır. Ancak tarih tanığımızdır ki, bir halkın özgürlük ve kurtuluş mücadelesinin kanla boğulması, sindirilmesi, bitirilmesi mümkün değildir. Faşizmin saldırılarını bu kadar azgınca sürdürmesinin nedeni bu gerçeği çok iyi bilmesi ve korkmasıdır. Halkımızın mücadelesi faşizmin aksi tüm çabalarına rağmen güçlenecek, halk ordusu bu mücadelenin ateşinde ve partimizin önderliğinde çelikleşecektir.
Yaşamlarını halka, devrime ve partiye adayan 12 yoldaşımızın yerleri dolacak, umutları ve görevleri yarım kalmayacaktır. Onların çabalarıyla gelişen mücadele bugün biz ardıllarının omuzlarındadır. Açıkça bilinmelidir ki anılarına sadık kalınacak, uğruna yaşamlarını adadıkları devrim mücadelesi zafere taşınacaktır.
12 Halk Savaşçısı Ölümsüzdür!
Yaşasın Halk Savaşı!
Yaşasın Partimiz TKP/ML, önderliğindeki TİKKO ve TMLGB!
TKP/ML TİKKO
Dersim Bölge Komutanlığı
HAZİRAN
Kaynak: www.partizan-online.net
Son Haberler
Sayfalar

ALEVİLERİ İSTİSMAR ETMEKTEN VAZ GEÇİN, SAMİMİYETLE LAİKLİĞİ TALEP EDİP SAVUNUN!
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, katıldığı bir etkinlik vesilesiyle, şöyle demekte: “(…) Cemevleri ile ilgili taleplerimiz yıllardır ortadayken, bir yanda bu ülkede anayasaya göre her yurttaş eşitken, Sünni bir yurttaşın ibadethanesi camilerin her ihtiyacı karşılanırken, aynı vergiyi ödeyen; vergi verirken eşit ama hizmet alırken eşit olmayan Alevi yurttaşlarımızın ibadethaneleri Cemevleri, devlet nezdinde ibadethane kabul edilip, camiye ne yapılıyorsa Cemevine de aynısı yapılacağı güne kadar bu talebinizin sonuna kadar arkasındayım.” (T24, 21.07.2024)

Kendi topraklarında özgür yaşayamayanlar (Nubar Ozanyan)
Nasıl bir adalet, nasıl bir vicdandır ki yüzyıldır Kürtler kendi topraklarında özgür yaşayamıyor? Nasıl bir kara zulümdür ki, on binlerce gerilla canını feda etmesine, on binlerce tutsak kör hücrelerde ömür çürütürcesine özgürlüğe ellerini uzatmasına karşın karanlık iş başında kalmaya devam ediyor? Ve yüz yıldır Kürt halkı bunca büyük bedel ödemesi karşısında sanki bir şey olmamış gibi duran Devlet, utanmadan elini “kardeşlik” adına DEM’e uzatıyor? Tarihte böylesine aymaz bir düşman görülmüş mü?

Nobel Ekonomi Ödülleri Hangi "Bilimsel" Buluş İçin Verildi?
Emperyalist sistemin içinde bulunduğu durumdan liberal ekonomistler, liberal entellektüellerde memnun değiller. „Eşitsizlikler“ büyümüş, „doğanın tahribatı alarm“ veriyormuş, „demokrasiler“ gerilemiş, „ekonomiler teknolojik gelişmelerin gerisinde“ kalıyormuş. „ekonomik büyümeler yavaşlamış“ vs. vs. En büyük buluşu 2005-2006'dan beri dünyada „demokrasi“lerin gerilemesiymiş.

SAVAŞA AKTARILAN PARA, EMEKÇİYE YAŞATILAN YOKSULLUĞUN BAŞLICA NEDENLERİNDENDİR!..
“Çözüm sürecinin en önemli sonuçlarından biri de kesinlikle ekonomik göstergeler, ekonomik nedenler olacaktır. Yapılan bir hesaplamaya göre, terörün Türkiye’ye son 29 yıldaki maliyeti yaklaşık 300 milyar dolardır. Çözüm süreciyle birlikte canları tehditten kurtardığımız kadar, ekonomiye de can suyu olacak yeni bir dönemi, yeni bir süreci başlatmış olacağız.”

“Filistin’de direnişin bir yılı ve Bahçeli’nin sözleri”(Deniz Aras)
7 Ekim Aksa Tufanı hamlesinin üzerinden tam bir yıl geçti. Bu süre içinde Ortadoğu, emperyalistlerin askeri, siyasi, lojistik ve istihbarat desteğiyle adeta bir koçbaşı olarak işlevselleştirdikleri Siyonist İsrail tarafından kan gölüne çevrildi.

İmha ve İnkar Politikalarına Karşı Direniş Sürüyor
Türk devletinin kuruluş süreci aynı zamanda Kürdistan coğrafyasında imha ve inkâr politikalarına sistemlilik kazandırma sürecidir. “Tek vatan, tek bayrak, tek millet” söylemi bu ırkçı, inkârcı politikanın en açık ve özlü ifadesidir.
Ve aynı zamanda bir devlet politikasıdır. Dolayısıyla Kürt coğrafyasına dönük saldırıları dönemsel görmek veya kimi burjuva partilerinin izlemiş olduğu politikalarla açıklamaya kalkmak yanılgılı bir tutum olur.

3. Dünya Savaşı riski hâlâ “güçlü olasılık” mı yoksa artık “kaçınılmaz akıbet” mi?
Son bir yılın ve ama özellikle de son ayların olguları öyle gösteriyor ki 3. Dünya savaşı artık sadece “güçlü bir olasılık” olarak değil; “kaçınılamaz bir akıbet” olarak ele alınmayı gerektiriyor. Bu hızlı tırmanış ise esasen şu iki ana etmen üzerinden yaşanıyor: Birinci etmen Rusya-Ukrayna Savaşı iken; ikinci etmen ise İsrail saldırganlığının tırmandırdığı savaştır.

Önderlerin Ardından… (Nubar Ozanyan)
Kafkaslar’ın en ileri devrim beyni ve en güçlü çarpan sosyalist yüreği, zulmün gölgesinde yaşam bulmaya çalışan Ermeni halkının yetiştirdiği en kalifiye önder kadrolardan olan ISTEPAN ŞAHUMYAN’IN başına gelenler bütün Sovyet devrim önderlerinin başına gelenler gibi oldu. Yok sayılmak, yaşanmamış kabul edilmek, itibarsızlaştırılmak, unutturulmak, nefret, işçiler ve ezilen halklar için yaptıkları büyük fedakarlıklarının ters yüz edilmesi, kahramanların hain olarak tanıtılmaya çalışılması kötülüklerin en büyüğüdür. Acıların en derinidir.

Emperyalizm Üzerine Notlar-7
„Yarı-Sömürgeciliğe“ Sığnan Sosyal Şovenist Teoriler
Başka ülkelerin işçi ve emekçilerini sömüren bir ülke yarı-sömürge olamaz. Eğer bir ülke içinde yüksek düzeyde tekelleşme gerçekleşmişse, başka ülkelere sermaye ihraç ediyor, oralarda yatırım yapıyor, işçi çalıştırıyor, maden ocakları açıp işletiyor, banka açıp mevduat topluyor, kredi veriyorsa ve bu ülke, ML literatürde, kapitalist sistem içinde emperyalist bir ülke olarak adlandırılır.

Düşünüş ve Hareket Tarzında Devrimcileşmek
Kürt ulusuna, diğer azınlık milliyetlere uygulanan baskı ve asimilasyon politikalarına karşı sessiz kalıp harekete geçmemek, özünde işçi ve emekçilerin birliğine, ortak yürüyüşüne zarar vermektir. Dolayısıyla bu yönlü yapılan çağrılara kayıtsızlık ya meselenin özünü yeteri kadar kavramamaktan ya da bu demokratik istemlere karşı samimi bir tutum sergilememekten kaynaklanmaktadır. Çünkü samimi bir birlik istemi, ortak mücadele anlayışı Kürt ulusunun ulusal demokratik haklarını savunmayı, bu yönlü yapılan tüm saldırılara karşı net bir tutum almayı gerekli kılmakta.

Bay Özkök gibilerinin vicdan muhakemesi
Ertuğrul Özkök; “Akıl ve vicdan Orta Doğu’yu terk etti. Geriye sadece fanatizmi bıraktı.” Sözleriyle, kendince bir durum tespiti yapıyor. Ve “Hadi artık soralım” diyerek, T24’deki yazısında soruyor: “Orta Doğu’yu kim harabeye çevirdi; İsrail F-35’leri mi, Hizbullah Fadi füzeleri mi?” (25 Eylül 2024)