Salı Mart 25, 2025

TKP/ML TİKKO Rojava Komutanlığı

TKP/ML TİKKO Rojava Komutanlığı Ortadoğu halklarının Newroz’unu selamladı. Rojava Komutanlığı “İçinde bulunduğumuz tarihsel süreç bizden büyük sorumluluklar beklemektedir. Bu anlamda Kawa’nın Ortadoğu’ya yaydığı özgürlük ateşini harlandırmak en temel görevimiz olmalıdır” dedi.

“Kawa’nın tutuşturduğu özgürlük ateşini direnişle harlayalım!”

Açıklamada “Direnişin özgürlüğün sembolüdür NEWROZ… Ezilen mazlum halkların zalimlere başkaldırısıdır NEWROZ… Aydınlığın karanlığı parçalamasıdır NEWROZ… Yeni bir gün yeni bir yaşamdır NEWROZ… Yeni bir dünya yaratma iradesidir NEWROZ...

Ezilen mazlum halklar her tarihi dönemde zalimlere, zorbalara karşı görkemli direnişler sergileyerek özgürlüklerini elde etmişlerdir. 21 Mart’ta zalim Dehak’a karşı Kawa’nın tutuşturduğu özgürlük ateşi ezilen mazlum Kürt halkının mücadele tarihinde direnişin sembolü olmuştur” denildi.

“Dün Dehak’ın zorbalığını bugün faşist TC devleti sürdürmektedir”

Rojava Komutanlığı açıklamasını “Emperyalist-kapitalist sistem ve yerel işbirlikçileri mazlum dünya halklarına azgınca sömürü ve baskı uygulamaktadır. Bugün Türkiye ve Türkiye Kürdistanı’nda faşist TC devletinin temsilcisi AKP Türk-Kürt ve diğer azınlık milliyetlere baskı ve zulüm uygulamaktadır.

Kürt halkını inkar, imha ve yok etmeye yönelik her türlü kirli savaş yöntemlerine başvurmaktadır. Gözaltılar tutuklamalarla Xeraba Bave köyündeki gibi katliamlarla biat ettirme siyaseti gütmektedir. Dün Dehak’ın zorbalığını bugün faşist TC devleti sürdürmektedir. Bu zorbalığa karşı Cizre, Sur, Nusaybin... halkı görkemli direnişlerle zorbalığın üzerine inen yumruk oldu.

Mehmetler, Pakizeler, Seveler ve Çiyagerler...” şeklinde sürdürdü.

“Tarihsel süreç bizden büyük sorumluluklar beklemektedir”

Açıklama şu şekilde sonlanıyor:

“Aynı zihniyetin temsilcisi barbar DAİŞ çeteleri Rojava’da Kürt halkını yok etmeye çalıştı. DAİŞ’in barbarlığına karşı Rojava halkının örgütlü direnişi yeni bir yaşam yarattı. Kawa’nın tutuşturduğu ateş Rojava’da harlandı.

Keza aynı şekilde kan emiciler Şengal’de emellerine ulaşamadılar. Şengal halkı Kawa’nın bilinciyle zalimlerin beyinlerinde patlayan öfke oldular.

İçinde bulunduğumuz tarihsel süreç bizden büyük sorumluluklar beklemektedir. Bu anlamda Kawa’nın Ortadoğu’ya yaydığı özgürlük ateşini harlandırmak en temel görevimiz olmalıdır. Örgütlü mücadelemizle sokaklarda, dağlarda, fabrikalarda, barikatlarda, zindanlarda… Kawa’nın örsüyle hayır’ımızı, itirazımızı egemenlerin beyninde patlatmak ve onun karşısında yeni bir özgür yaşamı kurmak en temel görevimizdir.

Bu görev bilinciyle tüm Kürt ve Ortadoğu halklarının Newroz Bayramı’nı kutluyoruz.

Bijî Newroz bijî Berxwedan!

Yaşasın ulusların kendi kaderlerini tayin hakkı!

Kahrolsun emperyalizm, faşizm ve her türden gericilik!

Yaşasın halk savaşı!”

48412

Nazaret VARTANOĞLU / Ermeni Soykırımını Lenine "mal etmek "gafleti

Soykırımın yüzüncü yılına ramak kala Sarkis Hatspanyan tarafından yazılan bir yazı Ermeni Soykırımını çarpıtmakta ve Lenin'i soykırımın “suç ortağı” vb. ithamlarla suçlamaktadır. Sardarabad Zaferi ile ilgili yazdığı yazıda Hatspanyan tarafından getirilen bu suçlama tarihsel gerçeği yansıtmadığı gibi, soykırımın ardındaki gerçek sorumluları kamufle etmeyi beraberinde getirmektedir. 

Gezi / Haziran ile Gençliği .”[2]

“Gençlik, sahip olunmaya değer tek şeydir.”[2]

Hepimiz Hacettepe-Beytepe kampüsündeki bir amfinin isminin ‘Ali İsmail Korkmaz Amfisi’ olarak değiştirmek için Ali İsmail’(ler)in, Ethem’(ler)in, Mehmet’(ler)in, Abdullah’(lar)ın, Medeni’(ler)nin, Ahmet’(ler)in, Ferit’(ler)in yani Gezi/ Haziran isyanının ölümsüzlerin yoldaşları olarak buradayız…

Siyaset ve Taktik Üzerine Kısa Bir değerlendirme

"Siyaset ve taktik partinin canıdır. “Türkiye ve Kürdistan devrimini iyi kavramak için siyaset nedir? Taktik nedir? Bunların doğru kavranması gerekiyor.  Legal, yarı legal faaliyet yürüten partilerde,  gerekse illegal faaliyet yürüten partilerde, özellikle de Komünist partilerinde mevcut emperyalist sisteme ve ona bağımlı sömürge -yarı sömürge ülkelerdeki faşist diktatörlüklere karşı yürütülen sınıf savaşında izlenmesi gerekli siyaset ve taktik zafer ve yenilgide belirleyici rol oynamaktadır.

Seçim tiyatrosu ve esir figüranlar

Bir ağanın eli sopalı kâhyasını marabalarına seçtirmesi ile bu düzenin  cumhurbaşkanını halka seçtirmesi arasında esasta bir fark yoktur. Marabaların seçtiği kâhya nasıl ki marabaların değil de ağanın temsilcisi ise, bu düzende halka seçtirilen  cumhurbaşkanı da halkı değil devleti ve düzeni temsil eder. Kâhya görevi gereği ağaya, cumhurbaşkanı da doğal olarak kurulu düzene hizmet eder. Çünkü bu düzen öyle kurgulanmış ve anayasası, kanunları, yargısı, parlamentosu, silahlı kuvvetleri, emniyet ve istihbarat teşkilatı ve her derece bürokrasisiyle temelden çatıya kadar öyle inşa edilmiştir.

Buluşmak,kavuşmak birlikte yürümek:Ganime Gülmez

Bugün buluştuk. “Buluşmak” hep “kavuşmak”la kardeş sanırım sürgünde! Eve dönüp “duygularım kaçmadan” bugünü yazmak, paylaşmak istiyorum. Çünkü yarın, yine duygularımızın başka gediklere girmek zorunda kalacağı yaşamlara döneceğiz.

Herkese ve her şeye ragmen

Bu aralar kendimle yerle gökle tanrıyla insanlarla hayvanlarla ne aklıma geliyorsa sataşıyorum.
 “tanrıya mektuplar”  adlı kitapları olan Hasan Basri Aydın üstadım aklıma geliyor. Birçok mahkemesine katıldım, kendi mahkemelerimin dışında sanırım en çok Hasan Basri Aydın ın mahkemelerine katıldım. Hatta “ sultan Ahmet adliyesi, yol olur her pazartesi” diye de şiir bile yazdım.

Tarihte kadın

Kadının yeri hakkında kısır bilgiler (bilgisizlikler) içimize o kadar sinmiş ki; kadının bugünkü haksız konumu kadın tarafından bile kabullenilmiştir. Bu kabullenişin başarıyla sürdürülmesindeki önemli etkenlerden biri de verilen tarih bilincidir. “Böyle gelir, böyle gider” güdümünde gördüğümüz ve bize böyle hissettirilen tüm dünya dönemleri haliyle biz de bilinç bulanıklığına neden olmaktadır. Bunun üzerine de okumayan, araştırmayan, elindeki ile yetinen kuşaklar yaratılınca da bu cehalet içimize iyice sinmiştir.

TKP/ML Hapishane Kadın Komitesi, Beşler için

2 Şubat 2011’de Dersim’de gerilla barınaklarında yaşanan göçük sonrası şehit düşen ve geçtiğimiz günlerde mezar yerleri açıklanan ve görkemli bir törenle toprağa verilen TKP/ML TİKKO’lu 5 kadın gerillayı andı.

“Kadınlar olarak daha çok öne çıkmanın zamanıdır”

Erdoğan Aydın’nın Son Kitabı ve Tarihe Sınıfsız Bakış Üzerine /Osman Tiftikçi

Genelde İslam ve tarih üzerine yaptığı çalışmalarla tanıdığımız Erdoğan Aydın’ın, son olarak, Osmanlı’nın Son Savaşı isimli kitabı yayınlandı. Erdoğan Aydın bu kitabında Osmanlı’nın Birinci Dünya Savaşı’na nasıl girdiğini araştırıyor. E. Aydın’ın çalışması esas olarak siyasi karar alma süreçleri üzerinde, uluslararası anlaşma ve karşılıklı yazışmalar, gizli açık görüşmeler, özetle sorunun biçimsel yanları üzerinde duruyor. Bu konuda ulaştığı birçok belgeyi de okuyucuya sunuyor.

Evet O, Sunuz. Siz O, Sunuz

Güzeli yaşama aktarabilme çabası kitselleşebilme (cennete gidebilme ) çabası değil insan olabilme çabasıdır.

Hikaye bu ya.

Kapitalizmin insanlar yüzerinde yol açtığı kirliliğin, yabancılaşmanın.... köylerine de bulaşmaması için nehir... kenarlarında giydikleri tangalarla yıllarca mücadele vermiş şehirliler....

Ülkelerin sosyo ekonomik yapılarında hiç bir şey değişmediğini ispatlamaya çalışan kliplerini... çekebileceklerini düşündükleri köylerine gelirler.

İsyankar değerler toplamı: Alevilik

“Yaşamak bir ağaç gibi tek ve hür Ve bir orman gibi kardeşçesine Bu hasret bizim.”[2]

 

Alevîlerin hâli, Türkiye’nin laik olmadığının, ayrımcılık ve baskı gerçeğinin kanıtıyken; Hasan Ali Kızıltoprak’ın işaret ettiği üzere, “Alevîlik, değerler toplamıdır.”

Evet, “yürü bre hızır paşa/ senin de çarkın kırılır/ güvendiğin padişahın/ o da bir gün devrilir” diye haykıran bir değerler toplamıdır Alevîlik…

Hani Hacı Bektaş-ı Velî’nin, “hararet nardadır, saçda değil/ keramet baştadır, taçda değil/ her ne arar isen kendinde ara”!

Sayfalar