Cumartesi Şubat 22, 2025

Yel Değirmenlerine Karşı Savaşa Katıl; Akıma kapılma:Atomu Parçalayacağız!-2



Yel Degirmenlerine Karsi Savasa Katil; Akima kapilma:Atomu Parcalayacagiz-2

DHF Cevresindeki arkadaslarin 'Cok Partili Sosyalizm' tartismalarina bir katki olarak yayinladigimiz makaleminizin ikinci kismini yayinliyoruz 


''Bu sentezin bağlantılı bir parçası olarak Bob Avakian, komünist hareket içerisindeki entelektüellere yönelik var olan – onları sadece bir problem olarak gören ve entelektüellerin bu zengin sürece katkıda bulunabilmelerinin yollarını (ki bu yolla bir bütün toplumdaki insanlar gerçeği daha derin olarak anlamaya ve komünizm güzergahında gerçeği dönüştürmek noktasındaki giderek bilinçli bir mücadeleyi sürdürme yeteneğini elde etmeye başlayacaklar) tam anlamıyla tanımayı başaramayan – tek yanlı anlayışı eleştirdi.''

Bob Avaikan, Yeni Sentez


Avaikan -ki kendisi de bir aydindir- Sosyalizmde bireyin-aydinlarin Sosyalizmin ideolojik ufkunda genislemeye yol acacagini, ona ozel bir yer ve onem verilmesini savunuyor....

Bu gorus Sosyalizmin liberalize edilmesinin onun acan tehlikeli bir gorustur...

Evet,onderimiz Marks ve Engelsde bir aydindi...Marksizm o beyinlerden cikti...Bu dogaldir da felsefe ilkonce egitimli beyinlerin sorunudur; en azindan bilimsel felsefe soz konusu ise...

Ama Avikanin gormedigi ve Maoda yanlis kavradigi ve aslinda Maoda olana karsi ciktigi nokta; aydin beyninin iki siinifin etkisi altinda oldugu ve marks ozgulunde proleterya ureten beyinden, daha cok olarak; sinifli toplumun bir gercegi olarak, aydin beyni daha yaygin olarak burjuvazi de uretmektedir....

Bu bir paradokstur...Hem aydinlara ihtiyac duyma, hem de aydinlardan cekinme celiskisidir bu...

Meseleye genel bir aydin kavrami ile bakmak sorunludur. Aydin kavrami sorunlu bir kavramdir. Neye gore aydin, kime gore aydin sorulariyla birlikte bakmayip, soyut bir aydin tanimi ile bu meseleye yaklasmak, cizgimize  her turlu oportunizmin sizmasi tehlikesine yol acacaktir.

Bir aydin Komunizmin Programini benimsemisse, Proleteryanin saflarindaysa, artik zaten o bir aydin degil, bir komunisttir. Komunist Hareket, uyelerinin isci ya da aydin kokenli olmasina bakarak bir tanimlama getirmez. Ideolojik ve politik olarak sinif mucadelesi icinde durdugu yer ile ele alinir bireyler. Ornegin Marks, Engels aydin kokenli olmalarina ragmen bir Komunist, ve hatta Komunist ideolojinin ogretmenleri, yaraticilaridir.

O halde aydin tanimi ve birey sorunu, tam da Proleter ideolojinin disinda duran, sinif mucadelesinde Proleteryanin saflarinda degil, burjuvazinin saflarinda duran, aydin beyninin burjuvaziden etkilenmis durumlari icin dusunulen ve ele alinmasi gereken bir kavramdir.

Aydin tanimina bu sinifsal pencereden bakilmazsa, aydin olmaya sinif mucadelesinin her stratejik asamasinda, Devrimin her temel donemecinde aldigi somut rol, canli hayat icindeki konumu ile birlikte dusunulmezse, bir donem icin aydin olanin, devrimin bir sonraki donemi icin neden gerici, hatta gericiligin cisimlestigi en berrak rol oldugu konusu anlasilmaz.

Ornegin Rus Demokratik Devriminde , ozu bir Aydin Sosyalizmi olan Mensevizm;  Burjuva Demokrat, Burjuva Reformist cizgisiyle sinirli da olsa bir aydin tavrinin cisimlesmis bicimidir. Mensevikler Teorik Sosyalizmin, ama Pratik Karsi-Devrimin, Sosyalizme sinirli burjuva aydin ufku ile yaklasimin berrak bir ifadesidir...Demokratik Devrimde sinirli da olsa-Yeni Tipteki Proleter Devrimin bu ilk asamasinda- oynadigi ilerici rol ile burjuva aydinlanmaci Sosyalizm kafasi; ama cok zaman gecmeden bu kez Ekim Devrimi ve Isci Iktidarina karsi, elde silah Carin Beyaz Muhafizlarina katilmaktan da geri durmadilar.

Demek ki bir donemi icin, Cara-Monarsiye karsi sinirli da olsa, goreli ilerici bir rol oynayan Aydin Sosyalizmi, cok gecmeden, bir sonraki donem icin-Isci Iktidarina karsi tam ve acik tarzda Karsi-Devrimci bir rol oynayabilmektedir.

O halde aydin kavramina sinifsal icerigi ve her donem aldigi rol ile somut pratigi icinde yaklasmaz da, genel ve soyut bir aydin kavrami ile yaklastigimizda, Komunizm Programinin uygulanmasinda, ozellikle Sosyalist Insaa sonrasi surecte sekillenen Yeni Burjuvazinin nerde ve ne sekilde cisimlestigi konusunda hem bir fikrimiz olmaz, hem de ona karsi mucadele bilincimizde eksilme olur.

Dikkat edin!...Stalin sonrasi Kruscev-Brejnev Modern Revizyonizm surecinde, Parti ve Devlet Burokrasisi ile catisir gozuken aydin ideolojisi, aslinda Burokrat Burjuvazi ile Liberal birey burjuvazisi arasindaki celiskidir...Bunlarin sinifsal ozu ayni olmasina ragmen-Burjuvazi-aralarindaki mesele; Burjuva cizginin daha Liberalize edilmesi ya da daha kati devletci tarzda uygulanmasi celiskisiydi...Ama oz olarak her iki burjuva cizgide Sosyalizmin tasfiyesi uzerine oturmustu...Yani Sosyal-Fasizme karsi, Liberalizasyon; Burokrat Burjuvazi ile Liberal Burjuvazi arasindaki celiskidir ortada olan...Burda Burokrat Burjuvaziyi gormek, ama Liberal Burjuvaziyi gormemek; Sosyal-Fasizmi gormek, ama acik Liberal Kapitalist cizgiyi gormemek; ya da sinifsal konumlanisimizi bu her iki gericilikten birinin yani olarak tanimlamak Komunizm Programindan ve Proleterya siyasetinden tam bir kopustur...Cunku ortada olan kavga tamda devlet ve parti iktidarini ele gecirmis Burokrat-aydin cizgi ile, Liberal-birey aydin arasindaki bir liberalizasyon kavgasidir...Mensevizmdir ortada kavga eden; Mensevizmin resmi ve svil gucleri arasindaki bir kavgadir; Proleterya ile Revizyonizm arasindaki kavga degil.


Bu acidan aydin dedigimizde, tamda beyinde burjuva cizginin hakim oldugu bir entellektuelizmi tarif ettigimizi unutur ve Sosyalizmde burjuva-aydina yer acmak kavramini, bu sinifsal temeli disinda dusunursek, yapacagimiz sey ,aslinda Mensevizme, Mensevik bireye yer acmak olacaktir.

Oysa Maoizm bunun tam tersine dayanmaktir.


Mao da ornegin meshur ''yuz cicek acsin yuz fikir akimi yarissin' felsefesi, avikanin savundugu temelde degil; ama tersine; 'yuz cicek acsin ki halk zehirli otlarin ayrimina varsin' temelinde dogmus bir felsefedir..

Yani aydinlara yer acma, onlari one cikarma, ve onlara dayanmak degil; tersine kitlelere dayanma, iscilere dayanma, ve kucuk burjuva aydinlarla acik bir hesaplasma ve mucadele cagrisidir yuz cicek acsin felsefesi....

Cunku sosyalist insaadan sonra aslinda esas savas, zihindeki burjuvazi ile, aydin zihni ile,kucuk uretimin yarattigi kucuk uretim zihniyle mucadeleye dayanmaktadir..

Avaikan aydinda ileri olani goruyor,ama onda gerici olani gormuyor...sinifa-kitlelere dayanmayi degil; aydinlara dayanmayi esas aliyor..bu ise marksizmden bir kopus noktasidir avikan icin...

Elbette bu sapma, kendini gelistirdiginde sosyalist ufkun gelismesi adina; aydinlara ozel bir statu ve hatta cok partili sosyalizm gibi mensevik felsefenin gelismesine yol acacaktir..

Her ne kadar avikan bugun cok siddetli temelde cok partili sosyalizm anlayislarinin revizyonizm oldugunu savunsa da; kendi su andaki sapmasinin, gelismis halinin cok partili sosyalizmin felsefi temeli oldugunu goremiyor,ya da goruyor,ama bugun geri cekilerek,cok partili sosyalizme giden yolun felsefi temelini MLM cizgide acmaya calisiyor...

Avaikan'in Sosyalist insaa sureci ile, Sosyalizmin ust asamasi surecini birbirine karistiriyor.

Ozellik Sosyalist Ekonominin canlanmasi surecinde, Kapitalizme zorunlu-taktik-sinirli geri donme politikasi olarak NEP sureci, tam da Avaikan'in aydin-bireye, onun entellektuel bilincine Sosyalizmde yer acmanin somut bir donemidir. Lenin onderliginde baslatilan bu cok sinirli-taktik Kapitalizme yer acmak politikasi, tam da Avaikan'in Sosyalist ufkun, somut olarak Sosyalist Ekonominin gelisip guclenmesinde aydinlara, entellektuellere, teknik uzmanliga dayanmak surecidir...Ama bunu SOSYALIST INSAA surecinin, taktik, cok sinirli bir donem icin siyaseti olarak ele almak yerine.....Genellestirmek, bir starteji haline getirmek...ve de...SOSYALIST INSAANIN TAMAMLANDIGI, SOSYALIZMIN UST ASAMASININ Politikasi haline getirirsek; o zaman bu Komunizm Programinin tum sureclerini ve onun tum politikalarini birbirine karistirmak; yeni bir Revizyonizmi MLM cizgiye sokmak olur.

Cunku zaten bizzatihi Sosyalizm doneminin basat politikas;i Parti, Devlet ve halk icinde gizlenmis Liberal birey-aydin ve burokrat yeni burjuvaziye karsi bir zihin, bir kultur, bir yeni sinif devriminin ana akim oldugu bir donemdir.

Aydinlarin teknik zekalari, entellektuel zekalarindan Komunizm Programinin uygulanmasi icin yararlanmak ile; Sosyalizmin kurdu birey-aydin Liberalizmine parti ve sinif icinde yer acmak, ona statu kazandirmak arasinda devasa bir fark vardir...Burda tartisilan aydin zaten Komunizm Programinin uygulanmasina teknik, entellektuel zekasiyla katkida bulunan, ufkumuzu gelistiren aydinsa; dedigimiz gibi, o zaten bir aydin degil, Komunizmin bir savascisidir...Ama burjuva-aydin olarak, aydin kavramini ele almaz ve bireyin rolune bu temelde yaklasmazsak, o zaman ne 'Yuz cicek politikasi'ndan, ne de Kultur Devrimlerinden birsey anlamamis oluruz....Cunku Kultur Devrimi hem burokrat yeni Parti ve Devlet Burjuvazisine, hem de Halk icinde gizlenen Liberal birey-aydin ideolojisne karsi Proleter Devrimler zincirinin ilk adimidir...Bunu gormemek, sadece Burokrat Burjuvaziyi gormek, Kultur Devrimlerinden birsey anlamamaktir....Unutmayin "Yuz cicek acsin ki Halk zehirli otlarin farkina varsin'' Politikasidir Maoizmde olan; Yuz cicek acsin gul gibi gecinsinler degil!!!....Var olan bir sinif savasidir; sinif uzlasmasi degil!

Aydin kokenli bir felsefeci, komunist bir yoldasin sozlerini ekleyerek bitirelim;...''Avakian'ın yeni diye ortaya koyduğu herşey 60'ların Fransız sol felsefe modalarından, özellikle de Althusser'den alıntı gibi görünüyor. Althussercilikle paralel görüşleri izleyerek proletaryanın öncülüğünü de çaktırmadan buharlaştırıyor''...

 

Devam edecek bu yazi dizisi.

 

http://dino-ibrahim.blogspot.nl/

99865

İbrahim Dinç

Site yazarlarımızdan olup teorik ve politik yazılar yazmaktadır.

İbrahim Dinç

ALEVİLERİ İSTİSMAR ETMEKTEN VAZ GEÇİN, SAMİMİYETLE LAİKLİĞİ TALEP EDİP SAVUNUN!

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, katıldığı bir etkinlik vesilesiyle, şöyle demekte: “(…) Cemevleri ile ilgili taleplerimiz yıllardır ortadayken, bir yanda bu ülkede anayasaya göre her yurttaş eşitken, Sünni bir yurttaşın ibadethanesi camilerin her ihtiyacı karşılanırken, aynı vergiyi ödeyen; vergi verirken eşit ama hizmet alırken eşit olmayan Alevi yurttaşlarımızın ibadethaneleri Cemevleri, devlet nezdinde ibadethane kabul edilip, camiye ne yapılıyorsa Cemevine de  aynısı yapılacağı güne kadar bu talebinizin sonuna kadar arkasındayım.” (T24, 21.07.2024)

Kendi topraklarında özgür yaşayamayanlar (Nubar Ozanyan)

Nasıl bir adalet, nasıl bir vicdandır ki yüzyıldır Kürtler kendi topraklarında özgür yaşayamıyor? Nasıl bir kara zulümdür ki, on binlerce gerilla canını feda etmesine, on binlerce tutsak kör hücrelerde ömür çürütürcesine özgürlüğe ellerini uzatmasına karşın karanlık iş başında kalmaya devam ediyor? Ve yüz yıldır Kürt halkı bunca büyük bedel ödemesi karşısında sanki bir şey olmamış gibi duran Devlet, utanmadan elini “kardeşlik” adına DEM’e uzatıyor? Tarihte böylesine aymaz bir düşman görülmüş mü?

Nobel Ekonomi Ödülleri Hangi "Bilimsel" Buluş İçin Verildi?

Emperyalist sistemin içinde bulunduğu durumdan liberal ekonomistler, liberal entellektüellerde memnun değiller. „Eşitsizlikler“ büyümüş, „doğanın tahribatı alarm“ veriyormuş, „demokrasiler“ gerilemiş, „ekonomiler teknolojik gelişmelerin gerisinde“ kalıyormuş. „ekonomik büyümeler yavaşlamış“ vs. vs. En büyük buluşu 2005-2006'dan beri dünyada „demokrasi“lerin gerilemesiymiş.

SAVAŞA AKTARILAN PARA, EMEKÇİYE YAŞATILAN YOKSULLUĞUN BAŞLICA NEDENLERİNDENDİR!..

“Çözüm sürecinin en önemli sonuçlarından biri de kesinlikle ekonomik göstergeler, ekonomik nedenler olacaktır. Yapılan bir hesaplamaya göre, terörün Türkiye’ye son 29 yıldaki maliyeti yaklaşık 300 milyar dolardır. Çözüm süreciyle birlikte canları tehditten kurtardığımız kadar, ekonomiye de can suyu olacak yeni bir dönemi, yeni bir süreci başlatmış olacağız.”

“Filistin’de direnişin bir yılı ve Bahçeli’nin sözleri”(Deniz Aras)

7 Ekim Aksa Tufanı hamlesinin üzerinden tam bir yıl geçti. Bu süre içinde Ortadoğu, emperyalistlerin askeri, siyasi, lojistik ve istihbarat desteğiyle adeta bir koçbaşı olarak işlevselleştirdikleri Siyonist İsrail tarafından kan gölüne çevrildi.

İmha ve İnkar Politikalarına Karşı Direniş Sürüyor

Türk devletinin kuruluş süreci aynı zamanda Kürdistan coğrafyasında imha ve inkâr politikalarına sistemlilik kazandırma sürecidir. “Tek vatan, tek bayrak, tek millet” söylemi bu ırkçı, inkârcı politikanın en açık ve özlü ifadesidir.

Ve aynı zamanda bir devlet politikasıdır. Dolayısıyla Kürt coğrafyasına dönük saldırıları dönemsel görmek veya kimi burjuva partilerinin izlemiş olduğu politikalarla açıklamaya kalkmak yanılgılı bir tutum olur.

3. Dünya Savaşı riski hâlâ “güçlü olasılık” mı yoksa artık “kaçınılmaz akıbet” mi?

Son bir yılın ve ama özellikle de son ayların olguları öyle gösteriyor ki 3. Dünya savaşı artık sadece “güçlü bir olasılık” olarak değil; “kaçınılamaz bir akıbet” olarak ele alınmayı gerektiriyor. Bu hızlı tırmanış ise esasen şu iki ana etmen üzerinden yaşanıyor: Birinci etmen Rusya-Ukrayna Savaşı iken; ikinci etmen ise İsrail saldırganlığının tırmandırdığı savaştır.

Önderlerin Ardından… (Nubar Ozanyan)

Kafkaslar’ın en ileri devrim beyni ve en güçlü çarpan sosyalist yüreği, zulmün gölgesinde yaşam bulmaya çalışan Ermeni halkının yetiştirdiği en kalifiye önder kadrolardan olan ISTEPAN ŞAHUMYAN’IN başına gelenler bütün Sovyet devrim önderlerinin başına gelenler gibi oldu. Yok sayılmak, yaşanmamış kabul edilmek, itibarsızlaştırılmak, unutturulmak, nefret, işçiler ve ezilen halklar için yaptıkları büyük fedakarlıklarının ters yüz edilmesi, kahramanların hain olarak tanıtılmaya çalışılması kötülüklerin en büyüğüdür. Acıların en derinidir.

Emperyalizm Üzerine Notlar-7

Yarı-Sömürgeciliğe“ Sığnan Sosyal Şovenist Teoriler

Başka ülkelerin işçi ve emekçilerini sömüren bir ülke yarı-sömürge olamaz. Eğer bir ülke içinde yüksek düzeyde tekelleşme gerçekleşmişse, başka ülkelere sermaye ihraç ediyor, oralarda yatırım yapıyor, işçi çalıştırıyor, maden ocakları açıp işletiyor, banka açıp mevduat topluyor, kredi veriyorsa ve  bu ülke, ML literatürde, kapitalist sistem içinde  emperyalist bir ülke olarak adlandırılır.

Düşünüş ve Hareket Tarzında Devrimcileşmek

Kürt ulusuna, diğer azınlık milliyetlere uygulanan baskı ve asimilasyon politikalarına karşı sessiz kalıp harekete geçmemek, özünde işçi ve emekçilerin birliğine, ortak yürüyüşüne zarar vermektir. Dolayısıyla bu yönlü yapılan çağrılara kayıtsızlık ya meselenin özünü yeteri kadar kavramamaktan ya da bu demokratik istemlere karşı samimi bir tutum sergilememekten kaynaklanmaktadır. Çünkü samimi bir birlik istemi, ortak mücadele anlayışı Kürt ulusunun ulusal demokratik haklarını savunmayı, bu yönlü yapılan tüm saldırılara karşı net bir tutum almayı gerekli kılmakta.

Bay Özkök gibilerinin vicdan muhakemesi

Ertuğrul Özkök; “Akıl ve vicdan Orta Doğu’yu terk etti. Geriye sadece fanatizmi bıraktı.” Sözleriyle, kendince bir durum tespiti yapıyor. Ve “Hadi artık soralım” diyerek, T24’deki yazısında soruyor: “Orta Doğu’yu kim harabeye çevirdi; İsrail F-35’leri mi, Hizbullah Fadi füzeleri mi?” (25 Eylül 2024)

Sayfalar