Korku duvarlarını yıkarak Özgür Gelecek’e
Yapılacak olan toplantı öncesi korku duvarlarını yıkarak özgür bir geleceğe özlem duyan mahalle halkıyla beraber, kitlesel bir kahvaltı yapıldı. Kahvaltıya gelen mahalle halkıyla beraber örgütlenen kahvaltı tatlı bir koşuşturma ve gelişen sohbetlerle birlikte oldukça heyecanlı ve eğlenceli bir şekilde gerçekleştirildi.
Yapılan kahvaltının ardından özgür gelecek için mücadele eden ve bu mücadele sonunda şehit düşen başta Suzan Zengin olmakla beraber basın emekçileri ve bu kavgada şehit düşen diğer tüm devriciler için saygı duruşu gerçekleştirildi.
Saygı duruşunun ardından DDSB, Özgür Gelecek Gazetesi ve Özgür Gelecek Gazetesi’nin dağıtımını yapan bir yoldaş birer konuşma yaptı.
Nitelikli gazete dağıtımı ve kitleyle daha nitelikli bir buluşma!
Toplantıda ilk olarak Özgür Gelecek Gazetesi’nden bir arkadaş bir konuşma yaptı. Konuşmada ilk olarak uzun zamandır tartışılan ve bu tartışmaların belli bir doyuma ulaştığı gazetenin haftalık olma nedenlerini bahsederek şunları söyledi:
“Gazetemizin haftalık olma nedeni 40 yılın bir ürünüdür. Ama bu ürünün can yakıcılığını ve ihtiyacı en çok Gezi İsyanı sürecinde hissettik ve gördük. Çünkü Gezi İsyanı sürecinde günceli yakalamakta ve o sürece dair politik bir anlam yüklemede geç kaldığımızı gördük!”
Gazetenin neden haftalık olduğuna dair kısa bir aktarım yapılarak nitelikli gazete dağıtımının esas olması gerektiğine vurgulanan konuşmada ayrıca şunlara vurgu yapıldı: “Gazetemizin nitelikli bir şekilde dağıtılması için öncelikle gazetemizin okunması gerekmektedir. Tabii sadece gazeteyi okumakta yetmiyor. Çünkü okuyucu gazetesiyle buluştuğu an gazetesi dair sohbet etmek ve gazeteye dair kısa bir aktarımla tartışma yürütmek ister. Okuyucu gazeteye dair konuşmak ve tartışmak ister. İşte biz karşıdan yani okurlarımızdan gelen bu talebe en doğru bir şekilde yanıt olursak gazetemizi nitelikli dağıtmış olmakla kalmayız, gazetenin bizler için amaç değil araç olduğunu görürüz.”
Ardından gazetenin daha nitelikli dağıtılması için gazete dağıtımından önce belli eğitim çalışmaları yapılması gerektiği önerildi. Yine bir başka öneri olarak belli süreçlerde bu tür kahvaltıların ve Özgür Gelecek gazetesinin kendisini anlatacağı ve okurları bir araya getireceği panellerin örgütlenmesi gerektiği oldu. Gerçekleşen tartışmalar ve sonrasında gelen önerilerin ardından diğer bir konuya geçildi.
Doğal muhabirlikle gazete doğrudan beslenmeli
Uzun zamandır tartışılan ve tartışmalar sonucunda iyi bir ivme yakalana doğal muhabirlik hakkında bir tartışma yürüttük. Gerçekleşen tartışmalarına ardından mahallede esnaf olan bir okurumuz doğal muhabirliğin önemsenmesi gerektiğini ve doğal muhabirliğin, yakınında gerçekleşen her olaylı haber olarak görmesi ve haber olarak yapılması gerektiğini belirtti. Ardında mahalde gelişen her olayın gazetemizde olması gazetenin niteliğini artırdığını ve mahalle halkının gazetede kendini gördüğü takdirde gazetemizi daha fazla sahipleneceğine vurgu yapıldı.
Daha sonra bir doğal muhabirin yetiştirilmesi gerektiğini ve böylece gazetenin doğrudan yerelden besleneceği önerisinde bulunuldu.
Ardından da mahallede dair yapılan gazete dağıtımlarına dair bir aktarımda bulunuldu. Yapılan konuşmada gazetenin kitlelere ulaşmasının yerli olmadığını asıl amacın gazete götürmek değil kitle ilişkisini geliştirmek olduğunu buna yüklenmek gerektiğini belirtti. DDSB adına yapılan konuşmada “Özgür Gelecek gazetesi bizlerin ulaştıramadığı her şeyi kitlelere ulaştırıyor” dedi.
“Sınıfsız, sömürüsüz bir dünya gelecekse o da işçilerle gelecek”
DDSB adına yapılan konuşmada şunlar belirtildi; “Sınıfsız sömürüsüz bir dünya yaratmak istiyorsak işçi sınıfını örgütlemeliyiz. Bu işçi sınıfının sorunlarını görmekten geçiyor.”
İşçilerin sorunu olan kıdem tazminatının her çalışanın yıllık çalıştığı değer olduğunu belirterek işçilere ve işçilerin sorunlarına (kıdem tazminatı, asgari ücret vb.) yabancı ve duyarsız olduğumuzu belirtti.
Ardından asgari ücrete dair bilgi vererek şunları söyledi; “Bu ülkede asgari ücret 804 TL olarak belirleniyor. Fakat bu belirlemenin doğru olmadığını ve bazı istatistiklerden yararlanarak belirlediğimiz ve doğru olan asgari üretin 1,500 milyar olması gerekiyor.”
Ardından da “sınıfsız, sömürüsüz bir dünya gelecekse o da işçilerle gelecek. Bu yüzden asıl amaç işçi sınıfını örgütlemek gerekiyor” diyerek konuşmasını sonlandırdı.
Konuşmanın ardından tartışmalar yürütülerek işçi sınıfının içinde olmamız gerektiğini ve işçilere DDSB’nin politikalarını taşımak gerektiğine vurgu yapılmasının ardından korku duvarlarını yıkarak Özgür Gelecek’e yürüyenlerin sofrasındaki buluşma sonlandı.
“Korku duvarlarını yıkarak Özgür Gelecek’e yürüyenlerin sofrasında buluştuk” şiarı ile gerçekleşen toplantıda öneriler şunlar;
- Paneller yapılmalı
- Bu tür toplantılar düzenlenmeli ve gazete okuyucularını buluşturmalı
- Eğitim çalışmaları yapılmalı
- Gazete dağıtımı öncesinde gazeteyi okuyup tartışacağımız toplantılar örgütlenmeli
- Doğal muhabir yetiştirilmeli