TİKB / YDK :19 Aralık katliamının hesabını soracağız

Emperyalist kapitalist sistem girdiği ekonomik krizin faturasını işçi ve emekçilere çıkarmak, yeni yıkımlar yaratmak için militarizmi, devlet terörünü, emekçi halklara dönük emperyalist saldırganlığı yoğunlaştırarak sürdürmektedir.

Emek ve sermaye güçleri arasındaki savaşımla içiçe emperyalist rekabet mücadelelerinin keskinleşmesine paralel hapishane sayısı da artmakta, işçi ve emekçi yığınların öncü örgütlü kesimleri tutuklanarak zindanlara doldurulmaktadır.

F-tiplerinden Guantanamo’ya, Ebu Garip’ten gizli CIA hapishanelerine, sınır tanımaz emperyalist saldırganlık, emekçi halklara dünyayı koca bir hapishaneye çevirmek istemektedir.
Türkiye hapishaneler tarihi, işkence ve zulmün, 12 Eylül askeri faşist darbe koşullarındaki vahşet ve barbarlıkların, Buca, Ümraniye, Diyarbakır ve Ulucanlar katliamlarının tarihidir.

19-22 Aralık 2000 tarihinde 22 hapishaneye aynı anda gerçekleştirilen saldırı kapsamı ve hedefleri itibariyle düşmanın sınıf karakterini tüm çıplağıyla açığa vuran bir saldırı olmuştur. Bu gözü dönmüş saldırganlık sonucunda, tecrit-treatman esasına dayalı F-tipi hapishaneler açıldı. Yirmisekiz devrimci tutsak katledildi, onlarcası sakat bırakılıp yoğun işkencelerden geçirilerek F-tipi hapishanelere dolduruldu.

Devrimci tutsakların bedenlerini barikatlaştırdığı bir direniş kahramanlığı olan Ölüm Orucu ve Süresiz Açlık Grevi Direnişi’nde 122 devrimci ölümsüzleşti, 600′den fazlası sakat bırakıldı.

Türk devletinin “demokratikleşme” palavraları, Gezi / Haziran Direnişi sırasında ve sonrasında da iyice açığa çıkmış, işçi emekçi kitlelere, Kürt halkına ve devrimci ilerici çevrelere dönük saldırganlığı artarak sürmüştür.

Bugün binlerce siyasi ve yursever tutsak başta F-tipi cezaevleri olmak üzere hücre ve tecrit koşullarında tutuluyor. Hapishanelerde 162’si ağır olmak üzere, toplam 544 politik hasta tutsak ölüme terkedilmiş durumda. Devrimci tutsakları savunma mücadelesinde hasta tutsakların derhal serbest bırakılması talebi başa yazılmalıdır!

Haziran İsyanının görkemi ve kararlılığı karşısında korku ve paniğe kapılan devlet, gözaltı ve tutuklama saldırılarınını arttırmış ve tutsaklara ağır cezalar yağdırarak direnme iradesini kırmaya yönelmiştir. Ama bunu başaramayacaklar!

Şimdi Haziran ruhunu ileriye taşıyıp onların korkusunu büyütme zamanıdır! Yaptıkları katliamların hesabını sokaklarda sorma zamanıdır!
İnsanlığın özgür yarınları için mücadele yürüten politik tutsakları sahiplenmek, onların “dışardaki” sesi olmak, dışarıda yaşamımıza örülen hücreleri parçalamak için sokağa, eyleme, direnişe!

* 19 Aralık katliamının hesabını soracağız!
* Devrimci tutsaklar onurumuzdur!
* Hasta tutsaklar derhal serbest bıraklısın!
* Tüm politik tutsaklara özgürlük!
* Yaşasın devrim ve sosyalizm!

TİKB / YDK – Aralık 2013