İkiyüzlü kemalistlerin İŞİD vahşeti karşısında duruşu

Haftalardır kan döken vahşi bir örgütü izliyoruz… İnsanları vahşice öldüren, kafalarını kesen, kadınlara tecavüz eden, çocukların bile canına kıyan IŞİD’in kanımızı donduran alçakca cinayetlerine tanık oluyoruz…

Ve lanetliyoruz hep birlikte… Böylesine bir vahşet, nefret ve kin nasıl olur diye soruyoruz. Sosyal medyada yapılan paylaşımlarda, evlerimizde, işyerlerinde, kahvehanelerde, iki-üç kişinin bir araya geldiği her yerde IŞİD ve yaptıkları zulüm konuşuluyor artık…

İnsan olmanın duruşu çünkü bu… Akıl sır ermeyen bu caniliğin insanlık adına durdurulmasını istiyoruz, istiyorsunuz…

Ya size tüm bu tanık olduğumuz katliamların bir yüzyıl sonra hiç hatırlanmayacağını hatta IŞİD ve düşüncelerinin iktidar olması halinde savunulacağını söylesek…

Çok mu şaşırdınız?

O zaman 100 yıl öncesine gidelim ve bu topraklarda akan kanı, farklı bir dili konuştukları ve farklı bir dini yaşadıkları için kafaları kesilen, kadınları tecavüz edilen halkları hatırlayalım… Sünni Müslüman bir Türk devleti kurulması için yapılan katliamları…

Ama öldürülenler Ermeniydi, Rumdu, Süryaniydi, Kürttü, Hristiyandı, sosyalistti değil mi?

Dün İttihat ve Terakki’nin, Mustafa Kemal’in katliamlarına alkış tutup bugün İŞID yapınca sırf AKP karşıtlığı adına yaşananları lanetleyenler İKİ YÜZLÜSÜNÜZ…

Pontos’ta balta ile öldürülmek yerine, ateş edilerek öldürülebilmek için cebindeki son parayı katillere vermeye teklif eden insanları hatırladınız mı?

1921 yılının Haziran ayıydı, Samsun’a çıkalı iki yıl olmuştu İngiliz vizeli Mustafa Kemal. Bafra’nın Elezli köyünün Suludere mevkiindeki kilisede önce 7 rahibin kafasını baltayla kesmişti Mustafa Kemal’in askerleri. Sonra içerde esir edilmiş 535 Pontoslu Rum’un üzerine ateş açmışlardı. Sağ kalanlar ise süngülenip, baltalarla vahşice katledilmişti. İşte o an içlerinden biri, Nikola Yordanoğlu yalvarmıştı katillerine ve cebindeki son parayı vermeyi teklif etmişti; balta ile öldürülmek yerine, ateş edilerek öldürülebilmek için…

IŞİD’in vahşice insan kafalarını kesen videoları izledikçe tepki veriyorsunuz, haklısınız insan olan herkes bu durumu lanetlemelidir.

Peki bundan yüzyıl önce yaşanan benzer cinayetler hakkında neler hissediyorsunuz?

İKİ YÜZLÜSÜNÜZ!..

13 Eylül 1919 günü şafak sökerken, Araklı, Sürmene limanında bir motorlu tekne, ateş alarak yanar. Tekne, Giresunlu birkaç Rum’a aittir ve içinde Giresun’un tanınmış ailelerine mensup 13 genç bulunmaktadır. Teknedeki herkesi yakarak öldürenler de Mustafa Kemal’in askerleridir. Teknede bulunan malları alırlar ve daha sonra Araklı’da satarlar.

Sivas Katliamı’nda diri diri yakılan aydınlarımız için boy boy afişler yayınlıyorsunuz. Ne güzel bir duyarlılık, iyi de yapıyorsunuz. Peki yüzyıl önce benzer şekilde işlenen cinayetler hakkında neler hissediyorsunuz?

İKİ YÜZLÜSÜNÜZ!..

Peki Veronika Berberyan ismini bildiniz mi? Harputludur 1907 doğumludur. Dedesi papazdı. Osmanlı ordusuna asker topluyoruz diye, onu da alıp götürmüştü İttihatçılar. Ve kafasını kesip, futbol oynamışlardı kafasıyla.

IŞİD’in katliamlarını lanetlerken hiç aklınıza yüzyıl önce yaşanan cinayetler geliyor mu acaba?

İKİ YÜZLÜSÜNÜZ!..

Peki o kadar eskiye gitmeye gerek yok. Bundan yirmi sene önce Kürt gerillaların kafalarını kesen, kulaklarıyla, burunlarıyla evlerinde kolleksiyonlar oluşturanları hatırladınız mı?

Aynı katiller, şehirlerin orta yerinde ’’terörist’’ diye devrimcileri, sosyalistleri kurşunladılar. Onbinlerce insan işkencelerde katledildi, gözaltlarında kaybedildi. Bu cinayetler hakkında neler hissediyorsunuz?

İKİ YÜZLÜSÜNÜZ!..

Çünkü size göre bu vahşeti, cinayetleri, zulmü kimin yaptığı önemlidir. Bugün karşısında olduğunuz AKP ya da İslami kesimlerin işlediği cinayetlere de sadece politik nedenlerden dolayı karşı çıkıyorsunuz. Yoksa bu cinayetleri işleyenlerin kimlikleri değiştiğinde sizin de tavrınız değişiyor. Katliamlara, cinayetlere kılıflar buluyorsunuz…

İKİ YÜZLÜSÜNÜZ HEPSİ BU…

Tamer Çilingir