Cumartesi Mart 1, 2025

Avrupa'da Komünist olmak suçsa ben de Komünistim!

Hani, kişi hak ve özgürlükleri, düşünce özgürlüğü esas alınmaktaydı. Hani ,'çoğulculuk, Avrupa demokrasisinde olmazsa olmazdı. Hani' kişinin düşünce özgürlüğü her şeyin üzerinde görülmekteydi. Bu örnekleri Avrupa 'demokrasisi için daha da çoğaltabiliriz. Avrupa emperyalizminin başı olan, Alman emperyalizminin geçmiş siciline baktığımızda geçmişinin ne kadar kanlı ve toplu katliamlarla dolu olduğunu görürüz. Yakın yüzyılımızın en eli kanlı emperyalist devleti Alman devletinden başkası değildir. Amerikan emperyalizmine taş çıkartır kirliliğe sahiptir. Kendi düşüncesinde olmayan masum insanlarını toplu katletmekle sicillidir. Başka ırktan, mezhepten, dinden, renkten, cinsiyetten oldukları için, insanlar sokaklarda, evlerde, stadyumlarda, fırınlarda canlı canlı yakıldılar. Yahudiler ve Çingeneler başta olmak üzere Alman faşizmi soykırımlarıyla lanetlidir. İkinci dünya savaşını başlatan, dünyaya kayıtsız şartsız hükmetmek isteyen Alman faşizmiydi. 58 milyon mazlum insanın kanına bulaşmış ellerin devamcısı olmak istiyor, bugünkü Alman devleti.

 Emperyalist çıkarlarınız ve karlarınız için, her türlü savaşı ve ganimeti organize ediyorsunuz.   Irkçı, kafatasçı, dinci katil faşist örgütleri meşru görmekte açık veya gizli örgütlemekte ya da desteklemektesiniz. Ortadoğu, Afrika, uzak Asya da bugünkü vahşet siz emperyalistlerin eseri. Hangi haktan hukuktan, adaletten 'hümaniter yardımlardan bahsediyorsunuz. Sizin 'demokrasi götüreceğiz', 'Saddam, Esat diktatör yıkılmaları gerekir' ve elbirliğiyle yıktığınız Afganistan’ın, Irak’ın, yıkmaya çalıştığınız Suriye’nin durumu ortada... Ukrayna’yı sizler, başta Markel Almanya’sı olmak üzere bütün emperyalist sermaye bu hale getirdi. İcraatlarınız ortada. Götürmek istediğiniz 'demokrasi, refah ve çoğulcu demokrasinin 'sonuçları ortada >> > >> > Sahi siz, hangi 'demokrasiden 'bahsediyorsunuz! Sizin 'demokrasi dediğiniz şey, savaş, milyonlarca yoksulun emekçinin, kadının, çocukların katledilmesine imza atarak onay vermektir. Halkların özgür iradesini hiçe sayarak bu Ülkelere işbirlikçilerinizle, paralı askerlerinizle, ajanlarınızla, tankınızla, topunuzla, nükleer silahlarınızla girip işgal etmektir. O güzelim ülkelerin bütün kültürel değerlerini milyonları katlettiğiniz gibi yakıp yıkıp viran eylemektir. Bu güzelim ülkelerin bütün zenginlik değerlerini 'demokrasi ','insani yardım adı altında talan etmek, kendi sermayenize katmaktır. Bu ülkelere yoksulluğu, açlığı, köleliği getirmek istediğiniz 'demokrasiyle' kabul ettirmek istemektesiniz. Sizler savaşları çıkaran, yöneten, bölen -parçalayan, yakan yıkan katleden emperyalist sermayenin baron devletlerisiniz.

 Tabi ki, komünistlerden korkacaksınız, sizlerin en büyük belalınız başta komünistler ve ezilen haksızlığa, sömürüye başkaldıran dünyanın mazlum halklarıdır. Çünkü sizin sermaye ve sömürü çarkınıza sonuna kadar en kararlı karşı duruşu komünistler gösteriyor. Yaptığınız yapacağınız eli kanlı savaşları komünistler teşhir etmekte karşı çıkmaktadır. İdeolojik bazda Komünizm sizin en büyük düşmanınız, rüyalarınıza giren, sizlerin uykusunu kaçıranda bu gerçek değil mi?

 Sizlerden organize ettiğiniz, beslediğiniz, eğittiğiniz, silahlandırıp, her türlü lojistik, teknik desteği verdiğiniz faşist -tecavüzcü, insanların kafalarını kesen, kadınları seks kölesi yapan, pazarlarda satan IŞID ' gibi terör örgütünü yakalamanızı, tutuklamanızı, etkisiz hale getirmenizi beklemiyoruz beklenmemeli de... Çünkü onlar sizin yarattığınız piyon canavarlar, El Kaide gibi. Siz emperyalistlerin onlara ihtiyacı var, onların da size ihtiyacı var. Türk devletiyle, Katar’la, Suudi Arabistan'la Ortadoğu'yu bu hale getirmeyi iyi başardınız.  Ama unutmayın, sizin karşınızda ezilen mazlum halkların örgütlü güçleri var. Sizleri yerle bir edecek, o iğrenç zulme son verecek mazlumların ahları ahları var. Mazlumların haklarını sonuna kadar koruyacak bu uğurda her türlü kararlılığı gösterecek olan Komünistler var. Geçmişte bu yana Komünizm huyalası sizi rahatsız ediyor. Bu doğru, emperyalist sermayeyi yıkacak olan tek ve yegâne güç KOMÜNİZMDİR.  Siz bütün emperyalistler unutmayın ki, hayli iğrenç yola başvurursanız vurun, sizin gerçek mezar kazıcınız dünya ezilen halkları, başta komünistler olacaktır. Bu gerçeği sizler biliyorsunuz baskıyla , tutuklamayla, katliamla, istilayla mezar kazıcılarınızı engellemek istiyorsunuz ama nafile bir çaba. Yok oluşunuzun önüne asla geçemeyeceksiniz.

 Alman devleti devrimcileri, komünistleri, yurtseverleri tutuklamakla, zindanlarda katletmekle, yargısız infazlarıyla ünlüdür, Alman devletinin elinde temiz bir yer kalmamıştır. Eli 1. Dünya savaşında kanlıdır,2. Dünya savaşında kanlıdır, günümüzde de elleri 17 Türkiyeli devrimciyi ortak istihbaratla katletmekle kanlıdır. Bunları unuttuğumuzu sanıyorsa Alman devleti yanılıyor. Asla unutmadık Alman işçi sınıfı ve dünya halkları yapılan zulmün hesabını mutlak bir gün soracak, emperyalist sermayeyi yıkarak gerçek özgürlüğü, sosyalizmi kuracaktır. Alman proletaryasının bu gücü ve deneyimi var.

Alman emperyalizmi demokrasiyi kendisine biat eden faşist Türk devletinin ve Alman istihbarat organizesi olan Bozkurtlara, IŞID’a, ırkçılara uygulamakta her türlü örgütlenmelerini kendi denetimi altında yönlendirmekte, destek vermektedir. Bütün kriminal örgütlenmelerde Alman istihbaratının parmağı var. Sedat Peker bunun en açık delilidir günümüzde. Gestapo, Mit, Mafya ve IŞID gibi İslami katil çetelerin örgütlenerek provokasyon ve katliamlar yaptığı, yaptırıldığı açığa çıkmış bir gerçektir.

Her türlü baskıya, sömürüye, katliama, haksız savaşlar Karşı çıkan Komünistlere Alman devletinin saldırısı anlaşılmaktadır. Çünkü o, korku salarak komünistleri, devrimcilere geri adım attıracağını sanıyor. Alman devleti faşizan yüzünü göstererek Avrupa’da! Türk devletiyle ortaklaşa operasyon ve tutuklamalar yapmaktadır. Devrimcileri, Komünistleri teslim almaya çalışmakta bu çirkin oyun tutmayınca 'terörist 'suçlamasıyla Türkiye ye iade tehdidi savurmakta.

Tarihine dönüp şöyle bir bak derim. Hangi komünisti, devrimciyi yurtseveri zindanlarında yargılarken teslim alabildin. 1850’den günümüze Köln’de, seni devrimciler yargıladı, Rosa, Roza, Dimitrof , Urkile Meinof yargıladınız , sonunuz ne oldu? Bu devrimciler, komünistler kapitalizmi, emperyalizmi, faşizmi zindanlarda yargılayarak yendiler, sokaklarda kurşuna dizerken ölüme meydan okuyarak ;' Yaşasın sosyalizm, komünizm 'sloganlarıyla Alman emperyalizmini yendiler. Dimitrof Alman faşizmini kendi kendini mahkemelerinde komünizmi savunarak, kurulan komployu açığa çıkararak mahkûm etti ve berat etmek zorunda kaldılar. PKK da aynı süreçten geçti. Bunların hepsi geçmişin siyasal davalarıydı

Bugün de karşımıza böylesine toplu bir dava çıkmaktadır. Alman devletinin devrimcilere, sosyalistlere, yurtseverlere sermayenin kiniyle yüklendiğini, saldırdığını biliyoruz. Biz devrimciler sosyalistler, yurtseverler ve komünistlerde sınıf kinimizle Alman emperyalizmine, emperyalizme karşı yükleneceğiz, direneceğiz Alman emperyalizmini kendi mahkemelerinde yargılayacağız Gelişmeler ve ortaya çıkan gerçek bu.

Bende geçmişte TKP / M-L davasında yargılanan biri olarak diyorum ki; TKP /M-L 'asla ve asla 'Terörist' bir örgüt değildir, devrimciler, yurtseverler 'terörist' değildir. TKP / M-L BİLİMSEL SOSYALİZMİ SAVUNAN VE FAŞİST DİKTATÖRLÜĞE, EMPERYALİST SERMAYEYE, ONUN ORGANİZE TETİĞİ IŞID GİBİ ELİ KANLI TERÖR ÖRGÜTLERİNE KARŞI MÜCADELE EDEN KÖMÜNİST BİR ÖRGÜTTÜR. BUGÜN ALMAN EMPERYALİZMİNİN TKP /M- L YE SALDIRISINI ANNAMLI BULUYOR VE PROTESTE EDEREK TUTUKLANAN BU DEVRİMCI ARKADAŞLARIMLA DAYANIŞMA İÇERİSİNDE OLDUĞUMU DOSTA DÜŞMANA İLAN EDİYORUM. TKP/M-L DEN ARKADAŞLARIM BIRAKILANA KADAR BENDE KENDİMİ TKP /M-L Lİ BİR KOMÜNİST OLARAK GÖRÜYORUM.

ESKİDEN TKP /M-L DEN YARGILANAN İLTİCA ALAN ARKADAŞLARI VE DEVRİMCİ YURTSEVER DOSTLARI DAYANIŞMAYA ÇAĞIRIYORUM... BİZ KAZANACAĞIZ ÇÜNKÜ HAKLIYIZ. KORKMUYORUZ

50764

Avrupa'da Komünist olmak suçsa ben de Komünistim!

ALEVİLERİ İSTİSMAR ETMEKTEN VAZ GEÇİN, SAMİMİYETLE LAİKLİĞİ TALEP EDİP SAVUNUN!

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, katıldığı bir etkinlik vesilesiyle, şöyle demekte: “(…) Cemevleri ile ilgili taleplerimiz yıllardır ortadayken, bir yanda bu ülkede anayasaya göre her yurttaş eşitken, Sünni bir yurttaşın ibadethanesi camilerin her ihtiyacı karşılanırken, aynı vergiyi ödeyen; vergi verirken eşit ama hizmet alırken eşit olmayan Alevi yurttaşlarımızın ibadethaneleri Cemevleri, devlet nezdinde ibadethane kabul edilip, camiye ne yapılıyorsa Cemevine de  aynısı yapılacağı güne kadar bu talebinizin sonuna kadar arkasındayım.” (T24, 21.07.2024)

Kendi topraklarında özgür yaşayamayanlar (Nubar Ozanyan)

Nasıl bir adalet, nasıl bir vicdandır ki yüzyıldır Kürtler kendi topraklarında özgür yaşayamıyor? Nasıl bir kara zulümdür ki, on binlerce gerilla canını feda etmesine, on binlerce tutsak kör hücrelerde ömür çürütürcesine özgürlüğe ellerini uzatmasına karşın karanlık iş başında kalmaya devam ediyor? Ve yüz yıldır Kürt halkı bunca büyük bedel ödemesi karşısında sanki bir şey olmamış gibi duran Devlet, utanmadan elini “kardeşlik” adına DEM’e uzatıyor? Tarihte böylesine aymaz bir düşman görülmüş mü?

Nobel Ekonomi Ödülleri Hangi "Bilimsel" Buluş İçin Verildi?

Emperyalist sistemin içinde bulunduğu durumdan liberal ekonomistler, liberal entellektüellerde memnun değiller. „Eşitsizlikler“ büyümüş, „doğanın tahribatı alarm“ veriyormuş, „demokrasiler“ gerilemiş, „ekonomiler teknolojik gelişmelerin gerisinde“ kalıyormuş. „ekonomik büyümeler yavaşlamış“ vs. vs. En büyük buluşu 2005-2006'dan beri dünyada „demokrasi“lerin gerilemesiymiş.

SAVAŞA AKTARILAN PARA, EMEKÇİYE YAŞATILAN YOKSULLUĞUN BAŞLICA NEDENLERİNDENDİR!..

“Çözüm sürecinin en önemli sonuçlarından biri de kesinlikle ekonomik göstergeler, ekonomik nedenler olacaktır. Yapılan bir hesaplamaya göre, terörün Türkiye’ye son 29 yıldaki maliyeti yaklaşık 300 milyar dolardır. Çözüm süreciyle birlikte canları tehditten kurtardığımız kadar, ekonomiye de can suyu olacak yeni bir dönemi, yeni bir süreci başlatmış olacağız.”

“Filistin’de direnişin bir yılı ve Bahçeli’nin sözleri”(Deniz Aras)

7 Ekim Aksa Tufanı hamlesinin üzerinden tam bir yıl geçti. Bu süre içinde Ortadoğu, emperyalistlerin askeri, siyasi, lojistik ve istihbarat desteğiyle adeta bir koçbaşı olarak işlevselleştirdikleri Siyonist İsrail tarafından kan gölüne çevrildi.

İmha ve İnkar Politikalarına Karşı Direniş Sürüyor

Türk devletinin kuruluş süreci aynı zamanda Kürdistan coğrafyasında imha ve inkâr politikalarına sistemlilik kazandırma sürecidir. “Tek vatan, tek bayrak, tek millet” söylemi bu ırkçı, inkârcı politikanın en açık ve özlü ifadesidir.

Ve aynı zamanda bir devlet politikasıdır. Dolayısıyla Kürt coğrafyasına dönük saldırıları dönemsel görmek veya kimi burjuva partilerinin izlemiş olduğu politikalarla açıklamaya kalkmak yanılgılı bir tutum olur.

3. Dünya Savaşı riski hâlâ “güçlü olasılık” mı yoksa artık “kaçınılmaz akıbet” mi?

Son bir yılın ve ama özellikle de son ayların olguları öyle gösteriyor ki 3. Dünya savaşı artık sadece “güçlü bir olasılık” olarak değil; “kaçınılamaz bir akıbet” olarak ele alınmayı gerektiriyor. Bu hızlı tırmanış ise esasen şu iki ana etmen üzerinden yaşanıyor: Birinci etmen Rusya-Ukrayna Savaşı iken; ikinci etmen ise İsrail saldırganlığının tırmandırdığı savaştır.

Önderlerin Ardından… (Nubar Ozanyan)

Kafkaslar’ın en ileri devrim beyni ve en güçlü çarpan sosyalist yüreği, zulmün gölgesinde yaşam bulmaya çalışan Ermeni halkının yetiştirdiği en kalifiye önder kadrolardan olan ISTEPAN ŞAHUMYAN’IN başına gelenler bütün Sovyet devrim önderlerinin başına gelenler gibi oldu. Yok sayılmak, yaşanmamış kabul edilmek, itibarsızlaştırılmak, unutturulmak, nefret, işçiler ve ezilen halklar için yaptıkları büyük fedakarlıklarının ters yüz edilmesi, kahramanların hain olarak tanıtılmaya çalışılması kötülüklerin en büyüğüdür. Acıların en derinidir.

Emperyalizm Üzerine Notlar-7

Yarı-Sömürgeciliğe“ Sığnan Sosyal Şovenist Teoriler

Başka ülkelerin işçi ve emekçilerini sömüren bir ülke yarı-sömürge olamaz. Eğer bir ülke içinde yüksek düzeyde tekelleşme gerçekleşmişse, başka ülkelere sermaye ihraç ediyor, oralarda yatırım yapıyor, işçi çalıştırıyor, maden ocakları açıp işletiyor, banka açıp mevduat topluyor, kredi veriyorsa ve  bu ülke, ML literatürde, kapitalist sistem içinde  emperyalist bir ülke olarak adlandırılır.

Düşünüş ve Hareket Tarzında Devrimcileşmek

Kürt ulusuna, diğer azınlık milliyetlere uygulanan baskı ve asimilasyon politikalarına karşı sessiz kalıp harekete geçmemek, özünde işçi ve emekçilerin birliğine, ortak yürüyüşüne zarar vermektir. Dolayısıyla bu yönlü yapılan çağrılara kayıtsızlık ya meselenin özünü yeteri kadar kavramamaktan ya da bu demokratik istemlere karşı samimi bir tutum sergilememekten kaynaklanmaktadır. Çünkü samimi bir birlik istemi, ortak mücadele anlayışı Kürt ulusunun ulusal demokratik haklarını savunmayı, bu yönlü yapılan tüm saldırılara karşı net bir tutum almayı gerekli kılmakta.

Bay Özkök gibilerinin vicdan muhakemesi

Ertuğrul Özkök; “Akıl ve vicdan Orta Doğu’yu terk etti. Geriye sadece fanatizmi bıraktı.” Sözleriyle, kendince bir durum tespiti yapıyor. Ve “Hadi artık soralım” diyerek, T24’deki yazısında soruyor: “Orta Doğu’yu kim harabeye çevirdi; İsrail F-35’leri mi, Hizbullah Fadi füzeleri mi?” (25 Eylül 2024)

Sayfalar