Perşembe Kasım 7, 2024

Rus Ruleti ve Kürtlere Göz Koyan Katil Sürüleri!-Dursun Ali Küçük

Rusya sözcüleri yaptıkları açıklamalarla Rojava'da özerkliği bile fazla buluyorlarmış.
Rus ruleti oynanıyor; kim kimin kafasına veya kendi kafasına sıkacak...
Merak konusu budur..

Rusya federal ve özerk bölgelerden oluşuyor. Ama sıra Kürtlere gelince Rojava'da bunu fazla görüyorlar.

Esad'a göre konuşuyorlar..
ABD Kürt devletinin temelini atıyor diyorlar..
TC'yi yanına çekmek içinde özellikle bunu yapıyorlar..

Esad'ı İran, TC ve Rusya ayakta tutmak için farklı gerekçeleri olsa da; TC, İran ve Suriye Esad rejimi Kürtleri ezmek ve fiiili oluşan ferasyona son vermek istiyorlar...

Bu günlerde en çok bunu gündemleştiriyorlar..

Kürt anasını görmesin...
İran ve TC Suriye'ye doğrudan karışıyor.
Özellikle Kürtlerin hiç birşeye sahip olmasını istemiyorlar...

Tarihin tekerrür etmesine oynuyorlar..

Rusya nın bölge planı uzun vadeli yoktur...
Diktatörlükleri ayakta tutarak devletlerin eliyle ucuz kazanmak peşindeler...
Rus malları ve sermayesinin bu gün ve gelecekte pazara hakim olması sözkonusu değil..
İran Suriye'den çıkarılmazsa İran bir çok açıdan daha etkili olur.

Hatta arayı düzeltirse TC yine pazar kolaylığını eline geçirmeye çalışır..

Ama çelişkileri ne olursa olsun..
Hala kimin rus ruleti oynayacağını tam kestirmek zordur..

TC'nin Yeni-Osmancılık hevesi Suriye de gömüldü..

İŞİD kaybedince TC de kaybetti...

Erdoğan Minbiç'te kazılan mevzilere "kürtleri gömeceğiz" dedi.. Diktatör açıkça diyor ki; Kuzeyde mezara gömdüğümüz gibi oradada mezara gömeceğiz..
Kürtlere mezar kazmak heveslerini ve politikalarını ortaya koyuyorlar...
Bu durum, her Kürdün onurunu rencide eder..

İran idam cumhuriyeti de Kürtleri gömmenin peşindedir...

Kürtler için şimdilik şemsiye ABD, Kolisyoan güçleri, Fransa ve batı dır...

Suriye dışişleri bakanı Kürtler yola gelmezse askeri operasyon başlatacağını çıktığı Irak gezisinde deklare etti.

Kürtler ve diğerleri için ABD şemsiyesi kalkarsa, bu çakal ve ayılar tarafından yuttulmak isteneceği çok açıktır..

TC'den ve diğer sömürgeci devletlerin bazı solcuları ve islamcıları ne diyor?
Vay Kürtler ABD işbirlikçisi olmuş...

Türk-Fars ve Arap devletleri Kürtlerin dışarıyla doğrudan diplomasi ve ilişkiler kurmasını istemez...
Sizlerin sömürgesi ve inkarcıları olacağımıza "ABD'nin işbirlikçileri olalım"...

Küresel dünyada saf anlamda kimse bağımsız değildir.
İç içe geçmeler karşılıklı bağımlılıklar gün geçtikçe artıyor...

Yani sizler ABD, Rusya veya başka devletlere bağlandığınızda, ilişki kurduğunuzda "işbirlikçi" olmuyorsunuz.
Kürtler ilişki kurduğunda niye işbirlikçi olsun..

Bunu diyen islamcılar ve solcular her nedense Avrupa ve batıya kapağı atıyorlar...
"Gavura" karşı olacaksın ama "gavur" gibi yaşıyacaksın...

Hadi gidin oralardan..
Bu dört sömürgeci devlet Kürtleri soykırımlardan geçirirken aynı hikayeler uyduruyorlardı...

Soykırıma uğrayan Kürtler gerici ve işbirlikçi oluyor...
Ne güzel...
Kendileride "bağımsızlıkçı" oluyor..
Artık yutmazlar..

Daha büyük yalanlar uydurmanız lazım....

Egemen ulusun İslamcısı, dincisi, solcusu, tüccarı, devleti vb vb hepsi bize akıl satıyor...
Birlik beraberlik güzelmiş, tarihte aynı kaderi paylaşmışız...
Beraber ölmüşüz...
Biz ölmüşüz onlar kazanmış...

Biz aynı kaderi paylaşıp hiç birşeyin sahibi olmamışız...
Birde bakın "size eşit vatandaşlık" vermişiz ve kıyak yapmışız diyorlar...

Aman ha Rojava Kürtleri yanlış hesap yapmayınız...
Rusya satar..
Esad, öldüğü ve bittiği halde Kürtlere hiç bir şey vermez.
İran ve TC içinde bu geçerli...

ABD ve koalisyon Cenevre'de Kürtlerinde temsili için yol vermeli ve Kürtler bunu zorlamalıdır...

Esad ve İran ve TC kendi kendinize Rus ruleti oynayın diyorlar...
Sıkacaksa katil sürüleri kafasına sıksın..

Rojava da cepheyi alabildiğine genişletiniz.
Küskün olan, kendini uzak tutan kalmasın...
Kürtler için olmak veya olmamak savaşı gündemdedir..
Güney Kürdistan da geçmişte yapıldığı gibi orası içinde güvenlik şemsiyesi uygulanırsa çok şık olacaktır...
26.9.2018
Dursun Ali Küçük 

27610

Misafir yazarlar

Güncele iliskin yazilariyla sitemize katki sunan yazar dostlarimiza ait bölüm

Misafir yazarlar

ALEVİLERİ İSTİSMAR ETMEKTEN VAZ GEÇİN, SAMİMİYETLE LAİKLİĞİ TALEP EDİP SAVUNUN!

CHP Genel Başkanı Özgür Özel, katıldığı bir etkinlik vesilesiyle, şöyle demekte: “(…) Cemevleri ile ilgili taleplerimiz yıllardır ortadayken, bir yanda bu ülkede anayasaya göre her yurttaş eşitken, Sünni bir yurttaşın ibadethanesi camilerin her ihtiyacı karşılanırken, aynı vergiyi ödeyen; vergi verirken eşit ama hizmet alırken eşit olmayan Alevi yurttaşlarımızın ibadethaneleri Cemevleri, devlet nezdinde ibadethane kabul edilip, camiye ne yapılıyorsa Cemevine de  aynısı yapılacağı güne kadar bu talebinizin sonuna kadar arkasındayım.” (T24, 21.07.2024)

Kendi topraklarında özgür yaşayamayanlar (Nubar Ozanyan)

Nasıl bir adalet, nasıl bir vicdandır ki yüzyıldır Kürtler kendi topraklarında özgür yaşayamıyor? Nasıl bir kara zulümdür ki, on binlerce gerilla canını feda etmesine, on binlerce tutsak kör hücrelerde ömür çürütürcesine özgürlüğe ellerini uzatmasına karşın karanlık iş başında kalmaya devam ediyor? Ve yüz yıldır Kürt halkı bunca büyük bedel ödemesi karşısında sanki bir şey olmamış gibi duran Devlet, utanmadan elini “kardeşlik” adına DEM’e uzatıyor? Tarihte böylesine aymaz bir düşman görülmüş mü?

Nobel Ekonomi Ödülleri Hangi "Bilimsel" Buluş İçin Verildi?

Emperyalist sistemin içinde bulunduğu durumdan liberal ekonomistler, liberal entellektüellerde memnun değiller. „Eşitsizlikler“ büyümüş, „doğanın tahribatı alarm“ veriyormuş, „demokrasiler“ gerilemiş, „ekonomiler teknolojik gelişmelerin gerisinde“ kalıyormuş. „ekonomik büyümeler yavaşlamış“ vs. vs. En büyük buluşu 2005-2006'dan beri dünyada „demokrasi“lerin gerilemesiymiş.

SAVAŞA AKTARILAN PARA, EMEKÇİYE YAŞATILAN YOKSULLUĞUN BAŞLICA NEDENLERİNDENDİR!..

“Çözüm sürecinin en önemli sonuçlarından biri de kesinlikle ekonomik göstergeler, ekonomik nedenler olacaktır. Yapılan bir hesaplamaya göre, terörün Türkiye’ye son 29 yıldaki maliyeti yaklaşık 300 milyar dolardır. Çözüm süreciyle birlikte canları tehditten kurtardığımız kadar, ekonomiye de can suyu olacak yeni bir dönemi, yeni bir süreci başlatmış olacağız.”

“Filistin’de direnişin bir yılı ve Bahçeli’nin sözleri”(Deniz Aras)

7 Ekim Aksa Tufanı hamlesinin üzerinden tam bir yıl geçti. Bu süre içinde Ortadoğu, emperyalistlerin askeri, siyasi, lojistik ve istihbarat desteğiyle adeta bir koçbaşı olarak işlevselleştirdikleri Siyonist İsrail tarafından kan gölüne çevrildi.

İmha ve İnkar Politikalarına Karşı Direniş Sürüyor

Türk devletinin kuruluş süreci aynı zamanda Kürdistan coğrafyasında imha ve inkâr politikalarına sistemlilik kazandırma sürecidir. “Tek vatan, tek bayrak, tek millet” söylemi bu ırkçı, inkârcı politikanın en açık ve özlü ifadesidir.

Ve aynı zamanda bir devlet politikasıdır. Dolayısıyla Kürt coğrafyasına dönük saldırıları dönemsel görmek veya kimi burjuva partilerinin izlemiş olduğu politikalarla açıklamaya kalkmak yanılgılı bir tutum olur.

3. Dünya Savaşı riski hâlâ “güçlü olasılık” mı yoksa artık “kaçınılmaz akıbet” mi?

Son bir yılın ve ama özellikle de son ayların olguları öyle gösteriyor ki 3. Dünya savaşı artık sadece “güçlü bir olasılık” olarak değil; “kaçınılamaz bir akıbet” olarak ele alınmayı gerektiriyor. Bu hızlı tırmanış ise esasen şu iki ana etmen üzerinden yaşanıyor: Birinci etmen Rusya-Ukrayna Savaşı iken; ikinci etmen ise İsrail saldırganlığının tırmandırdığı savaştır.

Önderlerin Ardından… (Nubar Ozanyan)

Kafkaslar’ın en ileri devrim beyni ve en güçlü çarpan sosyalist yüreği, zulmün gölgesinde yaşam bulmaya çalışan Ermeni halkının yetiştirdiği en kalifiye önder kadrolardan olan ISTEPAN ŞAHUMYAN’IN başına gelenler bütün Sovyet devrim önderlerinin başına gelenler gibi oldu. Yok sayılmak, yaşanmamış kabul edilmek, itibarsızlaştırılmak, unutturulmak, nefret, işçiler ve ezilen halklar için yaptıkları büyük fedakarlıklarının ters yüz edilmesi, kahramanların hain olarak tanıtılmaya çalışılması kötülüklerin en büyüğüdür. Acıların en derinidir.

Emperyalizm Üzerine Notlar-7

Yarı-Sömürgeciliğe“ Sığnan Sosyal Şovenist Teoriler

Başka ülkelerin işçi ve emekçilerini sömüren bir ülke yarı-sömürge olamaz. Eğer bir ülke içinde yüksek düzeyde tekelleşme gerçekleşmişse, başka ülkelere sermaye ihraç ediyor, oralarda yatırım yapıyor, işçi çalıştırıyor, maden ocakları açıp işletiyor, banka açıp mevduat topluyor, kredi veriyorsa ve  bu ülke, ML literatürde, kapitalist sistem içinde  emperyalist bir ülke olarak adlandırılır.

Düşünüş ve Hareket Tarzında Devrimcileşmek

Kürt ulusuna, diğer azınlık milliyetlere uygulanan baskı ve asimilasyon politikalarına karşı sessiz kalıp harekete geçmemek, özünde işçi ve emekçilerin birliğine, ortak yürüyüşüne zarar vermektir. Dolayısıyla bu yönlü yapılan çağrılara kayıtsızlık ya meselenin özünü yeteri kadar kavramamaktan ya da bu demokratik istemlere karşı samimi bir tutum sergilememekten kaynaklanmaktadır. Çünkü samimi bir birlik istemi, ortak mücadele anlayışı Kürt ulusunun ulusal demokratik haklarını savunmayı, bu yönlü yapılan tüm saldırılara karşı net bir tutum almayı gerekli kılmakta.

Bay Özkök gibilerinin vicdan muhakemesi

Ertuğrul Özkök; “Akıl ve vicdan Orta Doğu’yu terk etti. Geriye sadece fanatizmi bıraktı.” Sözleriyle, kendince bir durum tespiti yapıyor. Ve “Hadi artık soralım” diyerek, T24’deki yazısında soruyor: “Orta Doğu’yu kim harabeye çevirdi; İsrail F-35’leri mi, Hizbullah Fadi füzeleri mi?” (25 Eylül 2024)

Sayfalar