Cumartesi Haziran 1, 2024

Akima Kapilma, Yel Degirmenleriyle Savasa Katil; Atomu Parcalayacagiz-3

Akima Kapilma, Yel Degirmeleriyle Savasa Katil; Atomu Parcalayacagiz-3



Hani essekle semeri karistirma durumu vardir ya, kirk yillik marksist hareketin icinde olup da, daha Marksizmin abc'si olan konularda bu kadar ileri bir cehalet icinde olan arkadaslarimizi gorunce aklima o geliyor; hakkaten bu arkadaslar essekle semeri ayirt edemiyorlar...!

Sosyalizme olasi bir gecis yontemi olarak 'cok partili sosyalizm' ,yani bir devrimci cephe-koalisyon uzerinden sosyalizme yurume fikrini ,sanki yeni bir felsefe ve sosyalizmden geriye donuslerin ilaci gibi gormek tamda tarih ve ozellikle de Marksizmin tarihi hakkinda kara cahil olmaktan baska bir sey degildir.

Sosyalizme cok partili gecis bizzat Lenin tarafindan Rusya'da ongorulen ve uygulamaya konulan bir programdi. Ekim Devrimi sonrasi bu program uygulamaya da sokuldu ve serbest secimler yapildi; ancak daha devrimin ilkbasindan itibaren isci iktidarina karsi Bolsevik olmayan tum akimlar silaha sarilarak, bizzat 'cok partili sosyalizme gecis programi'nin ortadan kaldiran Bolsevikler degil, bizzat bu anti-Bolsevik sag ve sol akimlar oldu.

Neden?...Cunku Rusya gibi geri kapitalist bir ulkede liberal burjuvazi(burjuva sosyalistler) karsi-devrimci bir karakterdeydi; ona bu karakteri veren de Rusya'nin kendi ozgul sosyo-ekonomik-siyasal karakterinden baska bir sey degildi...Ve de nitekim Kerensky hukumetinin karsi-devrimci ablukasini dagitan Bolseviklere karsi sol isyanlarin maddi temeli, iste Rusya'nin bu ozgul sosyal-ekonomik-siniflar gercegiydi.

Fakat ayni model, yani Rusya;da Lenin'in ilkbasta uygulamak istedigi, ama somut sartlarin izin vermedigi ve dolayisiyla uygulayamadigi, cephe modeli uzerinden sosyalizme gecis fikri Cin'de Mao tarafindan basariyla uygulandi ve Cin devrimi 8 partinin ittifakinin bir devrimiydi...

Peki Rusyada uygulanamayan bu programin , Cin'de uygulanabilmesinin nedeni neydi?

Elbetteki Cin 'in ozgul-somut sosyo-ekonomik sartlarinin Rusya'dan farkliligi idi!

Cin gibi , Rusyanin tersine bagimsiz bir ekonomiye sahip olamayan, ama yari-somurge bir siyasal karaktere sahip olan; ote yandan Rusya gibi bagimsiz, kendi dinamikleri uzerinde gelisen bir kapitalizm degil, tersine yari-feodal gerici bir iktisadi duzene sahip olan, ve tum bunlara bagli olarak bagimsiz gelismeye calisan bir milli burjuvazi ve toprak agaliginin tekellerinden kurtulmak isteyen genis bir kir-sehir devrimci kucuk burjuvazinin varligi, iste tam da Rusya'da cephe devrimi neden mumkun olamadi, ama tersine, Lenin'in bu 'cok partili sosyalizme gecis' modeli, ya da bilinen ismiyle ASAMALI-KESINTISIZ DEVRIM PROGRAMI Cin'de basariyla uygulanabildi sorusuna cevaptir.

Cin devrimi, Rus Ekim Devriminin bir elestirisi ve alternatifi degildir; tersine, Rus'yada yapilmak istenenin, ama Rus devrimin sartlarina uymadigi icin yapilamiyanin Cin kosullarinda uygulanmasidir Cin Demokratik Halk Devrimi.

DHD ya da cephe devrimi Proleterya Diktatorlugunun bir bicimidir; Lenin'in kesintisiz devrim programinin Cin sartlarinda aldigi bicimdir.

Durum buyken, Maoist Hareketin icinden gelmis yillarin kadrolarinin 'cok partili sosyalizm' tartismalarina bir liberalin gozlukleriyle yaklasmasi ve sosyalizm neden yikildi ve ne yapmali ? sorusuna liberal gozluklerle cvplar vermeleri ,aslinda bir dehset durumudur; cehaletimizin diz boyulugudur bu durum.

Ota yandan bir Maocunun, sosyalizm neden burjuvaziye kaptirildi sorusuna bu geri liberal algi seviyesinden katilmasi, sadece bir siyasal gerilik durumu degil, saflara liberalizmi-revizyonizmi sokma durumudur ayni zamanda!

Sosyalizme olasi bir gecis yontemi olarak 'cok partilik' ya da Devrimci Cepheyi bizzat ben savunuyorum, ama ve ancak!....Soyalizme bir gecis yontemi olarak cop partililik-cephe siyaseti ile SOSYALIZME GECILDIKTEN sonra 'cok partili sosyalizm' tezi temelden farkli ve sosyalizmin ve marksizmin temellerini dinamitleyen iki yari dunya gorusudur; sosyalizme bir olasi gecis yontemi olarak 'cok partilik' ile, sosyalizme GECILDIKTEN SONRA cok partililik; iki karsit sinif, iki karsit felsefe, iki karsit cizgidir.

Sosyalist insaa gerceklesti mi mesele artik cok partili sosyalizm, devrimci tum siniflara ozgurluk meselesi degil, tersine Komunist Partiside dahil olmak uzre, devleti sonumlendirme, oncunun-KP nin rolunu daraltma, silahlanmis iscilere ise daha fazla yer acma, iktidari onlara daha fazla devretme donemidir; tersi bir anlayis, Marks'in Sosyalizmin insaasini dort temele ayiran, komunizme gecis sureci olarak, sosyalist iktidarin gorevlerini ortaya koydugu felsefeden sadece bir sarti esas alan; Sosyalizm sorununu, sadece uretim araclarinin toplumsal mulkiyetine indirgeyen kaba ekonomist bir hatta savrulmak olur.

Komunizm Programi ya da Devrimci-Marksizmi sadece kaba bir ozel mulkiyetin ortadan kaldirilmasina indirgemek ideolojik olarak Ekonomizmin, Revizyonizmin dunya gorusudur.

 Marksizm 4 asamali bir ozel mulkiyetin tasfiyesi programidir. 1-Her turlu ozel mulkiyetin kaldirilmasi2-Ozel mulkiyetin yarattigi her turlu sinifsal farkliliklarin kaldirilmasi3-Ozel mulkiyetin yarattigi her turlu toplumsal isbolumunun kaldirilmasi
4-Ozel mulkiyetin yarattigi her turlu fikir ve kulturun ortadan kaldirilmasi

Sosyalist devrimi sadece kaba bir ozel mulkiyet sorununa indirgeyenlerin, sosyalizmi sinifsiz toplum, Komunizm ile karistiranlarin hatasi burda yatar.

Sosyalizm kafa emegi ile kol emegi arasindaki celiski; kir ile kent arasindaki celiski; kadin erkek arasindaki celiski; yoneten yonetilen celiskisi; fiziksel ve entellektuel esitsiz guclerin yarattigi servet farkliligi ve buna dayali toplumsal isbolumlerininceliskisi vs temelinde daha bir dizi sinifli toplum sorununu uzun bir tarihsel surecte cozme programidir.

Kucuk burjuvazinin, esnaf kafali, Marksizmden etkilenen, ama Marksizmi kavramaktan uzak kucuk burjuva devrimciliginin anlamadigi onemli noktalardan birisi de budur...Sosyalizm insanligin cenneti degildir; celiskli,sinifli toplum ozelliklerini bagrinda tasiyanbir ara sistem, bir gecis zonu; kapitalizm ile komunizm arasindaki gecis toplumudur sosyalizm. Proleterya Diktatorlugu sorununu komunizme gecis programi olarak degilde, baslibasina, kendisi bir arac degil, tersine, amac haline getirilmis kucuk burjuva Sosyalizm ufku ile' komunizme yonelmis bir Proleterya Diktatorlugu arasindaki bu derin ayrim, ayni zamanda bir sinif ayriligidir. Iste sosyalizmde iktidar sorununu hem kacinilmaz hem de bir sorun haline getiren, ve sosyalizmde esas kapisma ust yapida, siyasal alanda surer dedigimizde anlatilmak istenen de budur.  Sosyalizm hem kendi basina bir uretim sistemidir, hem de degildir. Onun iki ucu iki ayri dunyaya baglanmistir. Bir ucunu kapitalizm cekerken, diger ucu da Proleteryanin elinde komunizme dogru cekilmektedir. Sosyalizme hem ayriksi,sadece kendine benzeyen; hem de , hem kapitalizmin hem komunizmin ozelliklerinin ici ice savastigi bir ara akim olarak bakma nedenimiz budur. Sosyalist insaa donemini, uretim araclarinin ozel mulkiyetinin sonlandirilmasinin basariya ulastigi donem olarak tanimlarken, ayni zaman da, burjuvazi ile savasimin sadece bir cephesinin kazanildigi, ama isbolumu, ideolojik, kultur ve sinif farkliklarinin henuz kapatilmadigi ve savasin bir baska cephede devam ettigini unutmanin komunizme ihanet oldugunu soyledigimizde de anlatmaya calistigmiz budur.


Sosyalist insaadan sonrasi surec ise, iste tam da Lenin'in Rus Ekim Devriminin basinda yapmak istedigi, ama somut sartlar geregi yapamadigini yapmak donemidir; yani sosyalist devleti 'Paris komunu' esaslarina gore sekillendirme donemi; iste, tam da bu donemde ihtiyacimiz olan felsefe ise Maoizmdir; Kultur Devrimleri, Sosyalizmin yeni burjuva sinifi burokrasiye karsi ayaklanma donemidir.

Maocu bir kafa icin burdaki yazdiklarimiz hicte yeni bir felsefe degil. Ancak, oyle bir durumdayiz ki, yeni diye mensevizme sarilan Maocu Hareketin hafizasindaki kiri, pasi silme ve kendi ozune; MLM ye donmesi icin zorlama elzemdir...

Cunku bu haliyle gidilen yer 'yeni sosyalizm teorileri' degil, 150 yillik mensevizmin bayat tezlerine cila cekilerek, Post-Mensevizme sarilmaktan baska bir sey degildir.

MLM'ye guvenin; o tutarli bir cizgidir, ve pratikte dogrulugu sinanmistir; bu cizgi ile dunyada devrimler yapilmis,basarilmis; sosyalist insaalar gerceklesmistir; daha oteye gidebilmek ki?....

Evet, gelin onu kaldigi yerden tartisalim, devim oncesine, sosyalist insaanin oncesine kadar tum bir muazzam MLM birikimi cope atip, liberal-mensevik gozluklerle MLM tarihe yaklasarak varacaginiz tek yer sosyal-liberalizm, mensevizmdir; ve de bu tezler bayat reformist tezlerdir, yeniyi ancak MLM temsil edebilir...

Butunluklu olmak, celiskisiz olmak bir tezin bilimsel kabul edilmesinin ilk sartidir...Bir hipotez celisikse, zaten onu pratikte sinamak bile gerekli degildir; bir cizgiyi bir yerden kirar, yerine liberalizmi soktugunuzda elinizde kalansa sadece eklektik, subjektif, idealist, pragmatist burjuva felsefesinin bir turevi olabilir ancak. Ve de onun Stalin sonrasi Rusya'da, Mao sonrasi Cin'de geldigi yer ise aciktir...

Sosyalizmin dusmani Liberalizmi Sosyalizmin sorunlarina cozum diyen sunan arkadaslara tavsiyem tarihi inceleyin, ozellikle de MLM nin tarihini; gercekler orada yatiyor, sizin kendi idealler dunyanizda degil! 


Burdaki goruslerimizin yeni bir sey icermedigini soylemistik; cunku, bizim gorusumuz  Devrimci-Marksizmin zaten en modern, en yeni dunya gorusu olduguna dayanir. Burdaki yazilarimiz sadece Devrimci-Marksizmin kavranmasi, onun uzerinde kucuk burjuva devrimciligin yarattigi tozlarin silinmesi ve Devrimci-Marksizmin savunuculugudur.

Yeninin,hicte yeni olmayan, binlerce yillik burjuva-feodal sinifli toplum felsefeleri oldugunu gorun. Post Marksizmin burjuvazi oldugunu  gorun....

Bugun devrimin sorunu Marksizmi asmak degil; Marksizmi kavrayabilmektir.

Baska Bir Dunya Mumkun!  http://dino-ibrahim.blogspot.nl/2013/11/marksizmi-asmak-marksizmin-altinda.html

 

90294

İbrahim Dinç

Site yazarlarımızdan olup teorik ve politik yazılar yazmaktadır.

İbrahim Dinç

“Cabbar”laşan Ermeni (Nubar Ozanyan)

Sonu gelmez Ermeni-Kürt düşmanlığı üzerinden yaratılan büyük korku, bilinçleri kuşatıp yürekleri tutsak almaya devam ediyor. Aradan 108 yıl geçmesine karşın Ermenilerin baskı görme, işini kaybetme vb. korkularından dolayı kendilerini inkar ederek kimliklerini gizlemelerinin trajik hikayeleri yazılmaya devam ediyor. Her an baskı görecekleri endişesiyle güvercin tedirginliği içinde yaşamaya devam ediyorlar.

Soykırımlara Karşı Direnişi Büyütelim!

 

Seçim Tavrı(Mız): Oyumuz Devrime![*]

SİBEL ÖZBUDUN-TEMEL DEMİRER

 

“Vekil inançların

raf ömrü kısadır.”[1]

 

Umudun Adı ve Devrime Çağırıydı Yılmaz Güney[1]

“Bir pratik,

bir ideolojinin aracılığıyla

ve bir ideolojinin içinde vardır.”[2]

 

Reis Çelik’in, “Düzene başkaldırmış korkusuz bir devrimci”[3] diye betimlediği Onu; hayatının her alanında uçlarda yaşayan korkusuz, sahici insanı; hakikât savaşçısı komünist Yılmaz Güney’i nasıl anlatabiliriz? Bunu çok düşündüm. Sorumun yanıtını da yine Yılmaz Güney’in üç karesindeydi…

‘ÜMÜŞ EYLÜL KÜLTÜR-SANAT’A YANITLAR[*]

 

“Kâğıda dokunan kalem,

kibritten daha çok yangın çıkarır.”[1]

 

Ümüş Eylül Kültür-Sanat/ Hasan Şahingöz (HS): Sizce yazarlık nedir? Yazarlığın ayırt edici özellikleri nelerdir? Kime, neden yazar denir?

Temel Demirer (TD): “11. Tez”ci eyleminin saflarında, “Yazmak eylemdir; yazarlık ise son saatin işçiliği,” diyenlerden ve elime her kalem alışımda Friedrich Engels’in, “El yalnızca emeğin organı olmayıp, aynı zamanda emeğin ürünüdür,” uyarısını anımsayanlardanım.

 

Ben Ölüyorsam Sizde Ölün: Seçimleri (Kılıçdaroğlu'nu Boykot)

Proletaryalar faydacıdır; yararlanmasını bilene.

Seçimler ilginç bir şey.

Herkes seçimlerin neler değiştirip değiştirmeyeceğini tartışıyor.

Ama kime göre neye göre?

Devrimcilere göre mi proletaryalara göre mi?

Şayet tartıştığımız seçimlerin sisteme karşı devrimcilerin yaşamlarında neler değiştirip değiştirmeyeceği  ise...

İnanın dün olduğu gibi bu günde seçimlerin devrimcilere karşı sistemin davranışlarında herhangi bir şey değiştirmeyeceğini herkesbiliyor..

Sistem yine devrimcileri gördüğü her yerde katletmeye çalışacak.

Nisan Güneşi Yolumuzu Aydınlatmaya Devam Ediyor

Nisan’ın 24’ü çeşitli milliyetlerden ve inançlardan işçi sınıfının, emekçilerin, ezilen yığınların öncü müfrezesi proletarya partisinin kuruluş günüdür. Aynı zamanda Marks ve Engels tarafından 1848 yılında ilan edilen Komünist Manifesto’nun Türkiye ve Türkiye Kürdistanı topraklarında yeniden yaşam suyuna kavuştuğu tarihi ifade etmektedir.

BURJUVA SEÇİMLERİ ve PROLETER TAKTİK

Bilim, ….. , isteklere ve görüşlere uygun tarzda, tek bir grubun, ya da tek bir partinin savaşım hazırlıklarına ve bilinç derecesine göre siyaseti belirleme yerine, ülkedeki bütün grupların, partilerin, sınıfların ve yığınların hesaba katılmasını emreder.[1]

Enkaz Yaratan Çürük Düzeninizi Yıkacağız; Seçim Kurtuluşunuz Olmayacak!

6 Şubat depremleri sonrasında on binlerce insan taammüden katledildi, yüz binlercesi yaralandı ve milyonlarcası temel yaşam koşullarından mahrum bırakıldı. -Bir değil, iki değil, üç değil- on binlercemiz kendileri için bir mezar haline getirilen evlerinde öldürüldü. Sadece depremler nedeniyle değil enkaz altında kurtarılmayı beklerken yardım edilmediği için donarak öldürüldü. İnsanların yardım edin çığlıklarına, “Nerede bu devlet?” haykırışları eşlik etti.

Halkın İçinde Olmak (Sentez)

Halka dair söylenenler, devrimciliğe dair biçilenler, bireye dair yapılan sorgulamalar, bir politik öznenin hayatın içinde olup olmamasına dair yapılan vurgular, sömürenler ve onların devleti, bunların siyasi iktidarı ve muhalefeti, ordusu, sivil uzantısı her şey ama her şey mücadelenin tarihiyle kıyaslandığında kısacık denilebilecek bir zaman diliminde, yoğunlaştırılmış bir şekilde tartışmaya açıldı, tüm bunlarda yeni derinlikler kazanıldı, yeni bakışlar edinildi, ufuklar genişledi, renklilik geldi.

“İstibdat”tan Kurtulmak İçin Kürdü Çağırmak!

14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri öncesi Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, seçimlere ilişkin HDP ile bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantı çıkışı basın önünde bir açıklama yaptılar. CHP lideri K.Kılıçdaroğlu da HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar da TBMM’nin önemine, halk iradesinin temsiliyetine dikkat çektiler! Basın önünde verdikleri mesaj “Hiçbir sorun çözümsüz değil, TBMM çatısı altında Türkiye’nin her sorununu çözmek olası…” biçiminde özetlenebilir.

Sayfalar