Avrupa da İbrahim olmak!
18 Mayıs 1973‘den bugüne Kaypakkaya yoldaşın işkencede katledilişinin ellinci yılı.
50 yıldır söndürülemeyen meşaledir İbrahim Kaypakkaya!! Bu yazının amacı İbrahim Kaypakkaya‘yı anlatmak değil, Onu anlatan onlarca yazı yayınlandı bu yazı da başlıktan da anlaşılacağı üzere İbrahim Kaypakkaya‘yı Avrupa‘da anan ardıllarının pratik, teorik düzlemde, Kaypakkaya‘yı nasıl andıkları? Neyi, nasıl, ne kadar anladıklarını irdelemek bu yazının amacı.
Bana göre Kaypakkaya‘yı yaşadığı koşullar içerisinde en iyi anlatan silah arkadaşı Muzaffer Oruçoğlu‘dur. Oruçoğlu İbrahim‘in işkencede katledilmesinin; yani devletin Kaypakkaya düşmanlığının altını çizerken iki temel meseleden kaynaklandığını söyler.
1.Milli mesele (Kürt meselesi)
2.Kemalizm Eleştirisi
Devrimin yolu, Cephe, vs ,vs devrimin onlarca sorununa (genç yaşına rağmen) cevap aramış ve cevap olmuştur yoldaş Kaypakkaya.
Her meseleye yaklaşımında diyalektik bir metot görürüz. Kemalizm‘i incelerken, Kemalist hareketin hangi sınıfı temsil ettiğini incelemiştir, buradan doğruyu yakalamaya çalışmıştır. Ancak bundan dolayıdır ki; ezen ulus şovenizminden gram etkilenmemiş, milli mesele gibi Türkiye Devrimci Hareketi‘nin bugün hala üzerine fırtınalar kopartılan en önemli meselesine 50 yıl önce cevap olmuştur.
“Böyle bir öndere sahip olmak ayrıcalıktır“ sözünün altını bir kez daha çizmek gerekiyor diye düşünüyorum.
Almanya‘ya göçün 62 yılında,n ölümsüzlüğünün 50. yılında Avrupa‘da yaşayan yerli ve göçmen emekçiler için ne anlam taşır Kaypakkaya yoldaşın belirlemeleri? Şimdiye kadar hiç tartışılmayan yada benim böyle bir tartışmaya şahit olmadığımdır üzerinde durmak istediğim bu mesele!
Avrupa cografyasında Kaypakkaya yoldaşı anma etkinliklerinin yapıldığı şu günlerde, Kaypakkaya yoldaş bir gece, bir kaç panelle anılabilinir mi? HAYIR! Yoldaş bir gece ve panellere sığmayacak kadar BÜYÜKTÜR!!
“Kaypakkaya’yı anmak demek, onun görüşlerinin yılmaz savunucusu olmak demektir“ diye başlayan klasik bir söylem vardır! Evet Avrupa cografyasında Kaypakkaya‘yı anmak, Kaypakkaya cı olmak demek, üretim alanında iş yerinde örgütlenmek yerli emekçilerle dayanışmayı büyüterek en ilerici unsurlarla birleşerek yaşasın proleterya enternasyonalizmi sloganını en güçlü şekilde haykırmak demektir! Yaşamın her alanında yaşadığımız cografyanın sorunlarına duyarsız kalmadan sınıfın bilinci ile coğrafyamızda ve dünyada gelişen olaylar karşısında sınıftan yana tavır koymaktır! Gençliğin yerli ve Uluslararası Gençlik Hareketleri ile birleşmesi yaşadığı cografyanın ML hareketleri ile bütünleşmesi yaşadığı cografyanın siyasetine duyarsız değil, bizzat gençliği örgütleyen diğer uluslardan gençlerle ML hareket içinde bütünleşen bir gençlik hareketi yaratma becerisi Kaypakkaya‘yı anmak demektir!
Kısaca bedeni burada kafası Türkiye cografyasında yaşayan, mülteci devrimcilikle vakit geçirip nostalji yaşayan, üretim alanında sessiz, suya sabuna dokunmayan, işyerinde kedi, dernekte aslan kesilen bir şekilleniş Kaypakkaya ile bütünleşemez!!
17.05.2023
İsmail.S