Perşembe Mayıs 2, 2024

Denge Azadî | İçte ve Dışta Kürt’e saldırı!

"Devrimci güçlerin faşizme karşı ortak mücadeleyi örgütlemekten başka seçeneği yoktur. Gün faşizme karşı mücadele günüdür"

AKP faşist iktidarının ABD’nin Büyük Ortadoğu Projesi’ne dahil olması Ortadoğu’da çatışmalı süreçlerin içerisine girmesini birlikte getirdi.

2011’de Suriye’de başlayan iç çatışmalara taraf olan ve bu çatışmaya/savaşa bilfiil katılan AKP faşist iktidarı,RojavaDevrimi’ne saldırdı. Kürtlerin Rojava’da kurdukları/oluşturdukları demokratik özerk yönetimi boğmak için IŞİD denilen cihatçı çeteleri de destekledi.

AKP faşist iktidarı kendisinin eğittiği, donattığı, silahlandırdığı IŞİD artığı cihatçı çeteleri İdlib’de Suriye’nin silahlı güçlerinden korumak için askeri gözlem noktaları oluşturdu.

Denetimindeki bu çeteleri Kuzey-Doğu Suriye’de Kürtlerin kazanmış olduğu demokratik hakların yok edilmesi için kullandı. Rojava’da ortaya çıkan/oluşturulan özgürlükçü Kürt oluşumuna karşı düşmanca davrandı. Afrin’i, Serekaniye’yi, GreSpi’yi işgal etti.

AKP faşist iktidarı sadece Rojava’da Kürtlerin kazanımlarını ortadan kaldırmak için saldırmakla kalmadı. İçeride ve sınır ötesinde Kürtlerin olduğu tüm alanlara-bölgelere saldırdı/saldırıyor. İçeride gerillanın barındığı dağları uçaklarla, İHA ve SİHA’larla bombalıyor. Komünistlere, devrimcilere, Kürt ulusal özgürlük mücadelesi yürüten güçlere karşı bir savaş yürütüyor.

AKP faşist iktidarının Kürt halkına yönelik savaşı sadece içeride değil, bu savaşı sınırlarının dışında da devam ediyor. Rojava, Irak Kürdistanı ve Şengal, AKP faşist iktidarı tarafından savaş alanına dönüştürülmüş durumda. Son olarak Dağlık Karabağ saldırısındaki aktif varlığıyla savaşı Kafkaslar’a taşıdı.

 

TC’nin KDP ile işbirliğinde Kandil’e saldırıları

TC devleti, 15 Haziran’da Kandil’i işgal amacıyla Irak Kürdistanı’na Pençe-Kartal-Pençe-Kaplan adını verdiği bir işgal saldırısı başlattı. Kürt ulusal özgürlük güçlerinin olduğu alanları uçaklarla bombaladı.

TSK’nın hava saldırılarında halktan insanlar da yaşamlarını yitirdi, bombardımanlar sonucu çok sayıda köy boşaltıldı. Mahmur mülteci kampındakiler ve Şengal’deEzidiler saldırıya uğradı.

Zap ve Kandil bölgelerinde gerilla alanlarının bombalandığı bildirildi. Karadan başlayan saldırılarda ise TSK güçleri ile gerilla arasında Haftanin’de şiddetli çatışmalar gerçekleşti. Helikopterlerin, İHA, SİHA’ların ve her türlü tekniği kullanmasına rağmen TSK başarı sağlayamamış durumda, gerilla bölgesinde saplanıp kaldı.

TC devletinin Kandil’i işgal planına KDP’yi de ortak etmek istiyor. Bu anlamıyla KDP ile olan ilişkilerini daha üst seviyeye çıkarma çabasıyla MİT’in KDP istihbaratıyla ortak çalışması için görüşmeleri sıklaştırıp derinleştiriyorlar.

KDP’nin başı Mesut Barzani, Kürt ulusal özgürlük güçlerinin bu alanda olmalarını istemiyordu. Her defasında “TC ile savaşmayın ama savaşıyorsanız da bizim topraklarımızı kullanmayın” diyor, Mahmur mülteci kampından da ciddi anlamda rahatsızlık duyduğunu ifade ediyordu.

KDP, TC’nin istekleri doğrultusunda gerilla alanlarının daraltılması ve gerillanın köylülerle ilişkilerini koparmak için Kandil’in çevresindeki bölgelere (örnek ZineWerte) karakollar kurup Peşmergeyi yerleştiriyor. TC, MİT vasıtasıyla ajanlaştırdığı KDP Peşmergeleri aracılığıyla aldıkları istihbaratla Kürt ulusal özgürlük güçlerinin önemli kadrolarına yönelik İHA’larla saldırılar yaptılar, suikastlar gerçekleştirdiler.

Diğer yandan Irak hava sahası, Irak devletinin ve tartışmasız bir şekilde burada konumlanan ABD’nin kontrol ve sorumluluğunda. ABD, Kürt ulusal özgürlük güçlerinin güçten düşürülmesi, zayıflatılması için TC’nin uçaklarına hava sahasını açmış durumdadır. Dolayısıyla TC’nin saldırılarına ABD emperyalizminin de dolaylı destek verdiğini söyleyebiliriz.

 

Şengal’e saldırı hazırlığı…

AKP-MHP faşizmi,Şengal’de kurulan demokratik özerk yönetimi tasfiye etmek için saldırı hazırlıkları yapıyor. Şengal’deki Kürt ulusal özgürlük gerillaları bahane edilerek “Şengal ikinci Kandil olmamalıdır”demagojisi yapılarak Şengal hedef alınıyor.

AKP-MHP faşist iktidarının Şengal’e yönelik planları yeni değil. Şengal ve sınırdaki Karaçok Dağı’na yönelik saldırılar 2017 yıllarına dayanıyor. Kritik bir öneme sahip KaraçokDağı’ndan Cizre ve Nusaybin’deki mücadelelere destek sağlamak üzere geçişleri gerekçe gösteren AKP faşist iktidarı Nisan 2017’de Şengal ve Karaçok dağına F-16’lar ile hava saldırıları yapmıştı.

Bundan 6 yıl önce Ezidi halkı yaşadıkları Şengal’de 73. defa katliama uğradılar, IŞİD bir katliam gerçekleştirdi. Binlerce Ezidi genci, yaşlısı öldürüldü. Kaçabilenler dağlara sığındılar.

7 bine yakın esir alınan Ezidi kadın, köle pazarlarında satıldı. Ezidilerin yaşadığı Şengal ve köylerini savunmakla görevli KDP peşmergeleri IŞİD saldırıları karşısında direnmeden kaçtılar. Adeta katliama çanak tuttular.

Şengal’i IŞİD saldırısı karşısında terk eden KDP bugün Şengal’i savunan YBŞ/YJŞ güçlerini Şengal’den çıkarmak istiyor. Şengal’de kurulan demokratik özerk yönetim tasfiye edilmeye çalışılıyor.

Yapılmak istenen Şengal’in KDP gibi işbirlikçi bir duruma getirmek, Şengal’de kurulan “Şengal Demokratik Özerk Yönetimi”ini boğmaya çalışanların esas amacı buradaki Kürt ulusal özgürlük hareketinin tasfiyesine yöneliktir. Amaçları bu yönetimi zayıflatma, başarabilirlerse tasfiye etmektir.

Bugün Şengal’de“Şengal Demokratik Özerk Yönetimi”ni boğmaya çalışanlar RojavaDevrimi’ne de saldırmaktadırlar. AKP faşist iktidarı Afrin, Serekaniye ve GreSpi’yi işgal ederek buradaki demokratik yapıyı hedef almıştır.

KDP ve Irak yönetimi de TC’nin bu saldırılarına ortak olmaktadır. Kürt ulusal özgürlük hareketinin kuşatılması ve zayıflatılması projesinin uygulayıcıları başta AKP-MHP faşist iktidarı, KDP ve Irak yönetimidir. Bu projenin planlayıcısı da ABD emperyalistleridir.

AKP-MHP faşist iktidarı Kürtlerin kendilerini yöneten bir yapı oluşturmasına kesinlikle karşı ve bu kazanımları kendisi için bir beka sorunu olarak görüyor.Kürt ulusal özgürlük güçlerini gerekçe göstererek Irak Kürdistan’ına, Rojava’ya, Şengal’e saldırıyor.

 

HDP’ye yönelik operasyonlar

AKP-MHP faşist iktidarı içeride ve dışarıda siyasal ve askeri anlamda sıkıştığı bu süreçte-her zaman olduğu gibi-içeride devrimci demokratik güçlere yönelik sürekli bir saldırı halindeoluyor. AKP-MHP faşist iktidarı ülke içerisinde ve dışarıda kaybettikçe çözümü devrimci ve demokrasi güçlerine saldırmakta buluyor.

Saldırılarını da işçi sınıfına, emekçilere ve Kürtlere yöneltiyor. Yasal alandaki Kürtlerin, demokratların temsilcisi HDP’ye yöneliyor. Kürdistan’da seçimle iş başına gelen/seçilen belediye başkanlarını, meclis üyelerini görevden alarak yerine AKP’li valileri, kaymakamları kayyum olarak atıyorlar.

Basında yer alan haberlere göre tutuklanan, hapse atılan HDP belediye eş başkanları, meclis üyeleri, il başkanları ve HDP üyelerinin sayısının 15 bini aştığı ifade edilmektedir.

Son olarak 25 Eylül’de Ankara Cumhuriyet Baş Savcılığı, 6-8 Ekim 2014 tarihleri arasında gerçekleşen Kobanê eylemleriyle ilgili,-daha doğrusu bu eylemler bahane edilerek– yürüttüğü soruşturmada 82 kişi hakkında gözaltı kararı verildi. HDP merkez yürütme kurulu üyeleri, eski HDP’li vekil ve Kars Belediye Eş Başkanı Ayhan Bilgen’in de bulunduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı.

2017 yılında aynı davadan yargılanıp 8.5 ay hapis yattıktan sonra davanın beratla sonuçlanmasıyla, bu dosyadan tazminat alan Ayhan Bilgen’in tekrar bu davadan gözaltına alınıp tutuklanması ve hemen ardından Kars AKP valisinin Kars Belediyesi’ne kayyum atanması aslında Ayhan Bilgen’in tutuklanmasının esas nedenini açıklayan bir eylem olarak orta yerde duruyor. Ayhan Bilgen’in tutukluluğu sırasında Kars Belediye Eş Başkanlığı’ndan istifa etmesinin ardından HDP’li meclis üyelerinin gözaltına alınması eylemini de kayyum olarak atanan valinin önünün süpürülmesi eylemi olarak görmek gerekir.

HDP’ye yönelik saldırılar aynı zamanda HDP’yi zayıflatma, tasfiye etme, kapısına kilit vurma operasyonlarıdır. HDP’ye yönelik bu operasyonlar topluma gözdağı verme operasyonlarıdır. Aynı zamanda da demokrasiden yana olan güçleri sindirmeyi amaçlamaktadır.

AKP-MHP faşist iktidarı gelinen aşamada içeride ve dışarıda yaşadığı çıkmazı devrimcilere, işçilere, emekçilere, Kürtlere, kendisine muhalif olan tüm demokratik güçlere saldırarak aşmak istiyor.

Devrimci güçlerin faşizme karşı ortak mücadeleyi örgütlemekten başka seçeneği yoktur. Gün faşizme karşı mücadele günüdür.

Özgürgelecek.net

1944

Comment form

Plain text

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Web sayfası ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantıya çevrilir.
  • Satırlar ve paragraflar otomatik olarak bölünür.

Özgür Gelecek

Gündem ve güncel gelişmelere ilişkin politik açıklama ve yazılar. 

Son Haberler

Sayfalar

Özgür Gelecek

Emperyalizm Üzerine Notlar -2

“Motor Üretimi Yoksa, Emperyalizm De Yoktur”

Soru: 2 -Türkiye'nin kendi tekniği (gelişmiş sanayisinin) yoktur. Örneğin bir motor bile yapamamaktadır. (Marksist Teori'nin Almanya-Frankfur'da 24 Şubat 2024"de düzenlediği "Lenin Dünyaya Bakmak" Sempozyumu tartışmalarından)

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

Emperyalizm Üzerine Notlar

Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.

Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.

Patika, Politika mı Arıyor Yoksa..

"Başkası olma kendin ol

Böyle çok daha güzelsin"

Anasının kuzusu

Ciğerimin köşesi"

Marifet  solun sağıyla başarılı olmak değil ki.

Afyon, antalya, istanbul, ankara...

İmamoğulları, yavaşlar, böcekler... falanlar filanlar.

Sanki seçimleri kaybettiren  sol gibiymiş gibi

Sanki seçimleri kaybettiren de parlamentizm gibiymiş gibi

Hiç kimse zafer kazanan solun sağı karşısında solu ve parlamentizmi dahil ağzına almıyor.

Proletarya chp'nin sağını satın almış gibi.

Lenin’in Ölümünün 100. Yılı Anısına: Lenin’de Kararlılık ve İki Çizgi Mücadelesi SBKP’de İki Çizgi Mücadelesi*

Rusya’da Marksist gruplar ortaya çıkamadan önce “devrimci” çalışmayı Narodikler yürütüyordu. Narodniklerin Çar’a karşı verdikleri mücadelede temel aldıkları sınıf köylülerdi. Rusya’da kapitalizm geliştikçe işçi sınıfı da gelişip büyümesine rağmen Narodnikler işçi sınıfını değil köylülüğün temel alınmasını savunuyor ve ancak köylülüğün Çar’ı ve toprak ağalarını devirebileceğini savunuyorlardı. Narodnikler bireysel “terörü” savunuyor ve bunun geniş halk yığınları üzerinde büyük etkiler yaratacağını düşünüyorlardı. İşçi sınıfının partisinin kurulmasına karşı çıkıyorlardı.

Hepimiz Mazlum’a borçluyuz:Garabet Demirci

 

Devrimciliği Yaşam Tarzına Dönüştürelim

Bizim gücümüz, haklılığımız ve meşruluğumuzda; olayları, olguları diyalektik- materyalist bakış açısıyla ele almamızda yatıyor.

TKP-ML Merkez Komitesi : Newroz Piroz Be!

İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa, ve Faşizme Karşı

İsyan, Direniş, Serhildan!

Newroz, coğrafyamızda binlerce yıllık sınıflı toplumlar tarihinde sömürülen, ezilen, baskı gören halkların zalimlere, sömürücülere karşı isyanının simgesidir. Günümüzde de başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen halkların, zalimin zulmüne karşı isyan ve direnişinin, Demirci Kawa’nın isyanının zalim ve katliamcı Dehaklar karşısında yükseltilmesinin, isyan ateşlerinin dört bir yanda yakılmasının adı olmuştur.

Oylar SADET'E.... Oylar DEVA'YA... Oylar İYİ PARTİ'ye....

"Bindik bir alamete gideyoz kıyamete."

Aklımızın sınırlarının zorlandığı günlerde geçiyoruz.

İlemde bir partiye oy verecekseniz....

Sanki iyi parti sizi öldürüyorda chp sizi öldürmüyorsa(?)...

Niye oy verdiğiniz millet ittifakı'nın parlamentizmden vaz geçmemiş paydaşlarından biri de olmaya.

Ve Bakırhan buyurdu: " İstanbul'da kent uzlaşısı sağladık" diye

Ve Sakık buyurdu: "CHP'ye oy yok." diye.

Ve ..

Kadınlar ve İşçiler

Kadınlar neden, niçin ve nasıl eziliyor, neden cinsiyet ayrımcılığın en temel ve en tepe noktasında yer alıyor, neden öldürülüyor neden erkek baskısı kadın üzerinde şiddetleniyor vb. soruların yanıtı ile; işçiler neden, niçin ve nasıl sömürülüyorsa verilecek yanıtlar aynı yerde arandığında, kadının kurtuluşu sorununa, daha genel anlamda ise işçi sınıfı ve emekçilerin kurtuluş sorununa daha doğru yaklaşılmış olacaktır.

Sayfalar