Pazar Mayıs 26, 2024

Dine Savas Acmak Dini Guclendirir; Ama Dinle Uzlasmak Da Dini Guclendirir

 
 
Dine Savas Acmak Dini Guclendirir; Ama Dinle Uzlasmak Da Dini Guclendirir; Din Sinif Mucadelesindeki Rolune Gore Ele Alinir!
Herseyleri yalan, demogoji, carpitma, sahtekarlik...

Ne Lenin ne de dunyanin hicbir yerinde Komunistler dine karsi mucadeleyi pratik politikanin konusu yapmadilar. Dini bir ideolojik-egitim sorunu olarak ele aldilar.Dine karsi mucadeleyi sinif mucadelesi seviyesinde ele aldilar. Dikkatleri dine degil, sinif mucadelesine yonelttiler.Sanki Komunistler bu sorunda cok da cahilce yanlislar yapmis gibi her tarafta Komunistlere 'din sorununun onemi kavramamakla' elestiriler yoneltiliyor. Bunu yaparkende , kendi dinlerle uzlasma politikalarini aklamak-hakli gostermek icin yapiyorlar.

Hayir beyler, biz dinlere savas acmiyoruz; biz burjuva sisteme savas aciyoruz; ama dinlerle de uzlasmiyoruz, onu ideolojik mucadele, uzun erimli, iscilerin bir egitim sorunu olarak ele aliyoruz. Bizim saygi gosterdigimiz din degildir; bizim saygi gosterdigimiz dine inanan iscilerin bu inanc haklaridir. Hickimse inanclari yuzunden yargilanmaz maddesini o yuzden sosyalist anayasaya koyuyoruz. Din bireysel sorundur ve yeri devlet-din iliskisinde devletin dinsiz olmasidir. Din devletten tasfiye edilmelidir ve bireysel inanclar kategorisinde, bireysel bir ozgurluk olarak ele alinmalidir.

Tum dunyada komunistlerin yaptigi budur, bizim ulkemiz Devrimci tarihinde de...Eger ki Komunistleri suclayacaksaniz, ancak dinle savasi pratik politikanin konusu yapmamakla elestirebilirsiniz. Ki bunun da sinif mucadelesine dayanan bir komunist politika degil; dinlere savas acmis anarsist bir liberalin gozlukleri oldugunu bileceksiniz.

'Dinle savas dini guclendirir' der Engels. Dinler ne boyle yenilebilir ne de sinif mucadelesindeki gerici rollerinden azad edilebilir. Dine karsi mucadeleyi pratik politika seviyesinde ele almak ancak bir burjuva modernistin gozlukleridir.Ve sadece dinlerin sinif mucadelesi onundeki engel rolu pekistirilir boylesi bir ofkeli kucuk burjuva anarsizmi ruhu ile.

Biz dinleri kavradik; oyuzden dunyanin ucte birinde Sosyalist Devrimleri bir hayal degil, bir gercek yaptik. Ama ya sizler dinlerle uzlasma politikalariniz kime hizmet edecektir; Isci ve Koylulere, bir isci-Koylu Devrimine mi? Yoksa Feodal asiret ve toprak agalarina mi? Sahi kimle uzlasiyorsunuz? Gerici toprak rejimi ile uzlasmak dini daha da guclendirmez mi? Din Feodalizmin ideojisi degil miydi?...Feodalizmi yasatarak ne Kurdistani ne de Kurt Isci ve Koyluleri modernize edebilirsiniz...Sizin amaciniz da zaten o degil gibi; ne dersiniz? Baska Bir Dunya Mumkun! http://dino-ibrahim.blogspot.nl/2013/10/dine-savas-acmak-dini-guclendirir-ama.html  
103687

Kürt Kerbelası‏

 

Boyunlarına ip geçirerek bir duvarın üzerine dizdikleri küçücük çocukları aşağı itip boşlukta sallandırarak boğuyorlar. Çocuklar çırpına çırpına can verirken o vampirler, "Allah Allah" naraları ile onların can çekişini seyrediyorlar.

Bu oyunu zor bozar

 

 

Tarihte, zorun rolü üzerine çok şeyler söylenmiştir. Özellikle sınıfsal zorun ortaya çıkışı, varlığı ve uygulanması konusunda, burjuvazinin ideologlarıyla Marksistler arasında ciddi bir ayrım konusu yaşanmış ve yaşanmaktadır. Burjuvazi, kendi sınıfsal zorunu meşru görürken, ezilenlerin, özellikle de işçi sınıfının burjuvaziye karşı uyguladığı devrimci zorun adını bile duymak istemediği gibi, bunu “toplumsal etik dışı” olarak, son yılların burjuva moda deyimiyle,  “terörist” eylemler olarak kriminalize etmeye çalışır.

On İki İmamlar Alevi Olabilir mi ? 1-2

“…Bir insanın arınmışlık düzeyi en güzel sahip olduğu hoşgörüyle, anlayış ile ölçülebilir. Arınmış insan başkalarını yargılamaktan uzak, olayları ve insanları çok geniş bir bakış açısı ile görebilen, hoşgören, olaylar karşısında sukunetini yitirmeyen, her şeyi doğallıkla kabul eden bir yapıdadır. İyi yada kötü diye ayrımları yapmaktan kaçınır, sevgisi bütüne, herkese ve her şeyedir. Hoşgörüsündeki yükseklik, onun bu sevgiyi bu şekilde eksiksizce ve adilce aktarabilmesini sağlar. Korku ve endişelerden hemen hemen tamamen uzaklaşmıştır.

Minaresiz Camiler ve Alevi Asimilasyonu

 

Dedeler var hoca olmuş bir nevi
İhtirasa kurban edilmiş sevi
Minaresiz cami gibi cemevi
Aleviyi namaz kılarken gördüm

(Ozan  Emekçi)

 

Bazı Milliyetçi Ermeni Aymazlara Zorunlu Cevap! Hasan Aksu.‏

 

İnsan eğer ırkçılık, milliyetçilik ve şovenizmden ideolojik gıda alıyorsa; her şart ve koşulda diğer ulus ve azınlıklara kin nefret ve kan kusarak nemalanıyorsa; adı ne olursa olsun sosyalizm ve de komünizm düşmanlığı yapıyor demektir. Çünkü her türlü milliyetçilik yaşanan örnekleriyle hepimizin malumudur.

T.“C”NİN HÜLASASI: “HAYATA DÖNÜŞ” HAREKÂTI’NDAN ROBOSKÎ’YE![1]

 

“Acı veriyorsa geçmiş;

geçmemiş demektir.”[2]

 

“Geçmiş” diye sunulan ama bugünden, yani T.“C” hülasasına denk düşen “Hayata Dönüş” harekâtı’ndan Roboskî’ye uzanan vahşetten söz etmek; egemen hukuk(suzluk), zorbalık, şiddet tarihinin sayfalarında gezinmektir.

Kolay mı?

BE ZİMAN JÎYAN NA BE![1]

 

“Yaradılış gözyaşı vermiş bize,

acıma çılgınlığı vermiş,

İnsan artık dayanamaz gibiyse,

 üstelik

Ezgiler, sözler bağışlamış bana, yaramı

Bütün derinliğiyle dile getireyim diye;

Ve acıdan dili tutulunca insanın,

bir Tanrı

Çektiğimi anlatayım diye

bana dil vermiş.”[2]

 

Paris katliamının failleri ve düşünülmeyenler

 

KÜRT MESELESİNDE EVRİM Mİ KANSIZ DEVRİM Mİ?

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın hayret verici çalımının gölgesinde süren Devlet-Öcalan görüşmesi -bana ümit vermese de- tereddütsüzce desteklenmelidir. Desteklenmelidir, çünkü anlaşma sağlanırsa hiç değilse savaş duracak ve artık gençler ölmeyecek. Bir de cezaevlerindeki binlerce insan dışarı çıkacak. Sadece bu iki nedenle de olsa görüşmelerin mutabakatla sonuçlanması için taraflar adım atmaya teşvik edilmelidir.

 

KÜÇÜK BURJUVAZİNİN ÖZGÜRLÜĞÜ ARADIĞI YER

Küçük burjuva aydınları sosyalizmi sevmezler. Gerçekte, onların sevdiği düzen, kapitalist sistemdir. Kapitalist sistemin kendilerine dokunmamasını isterler. Onların tek istekleri; “özgürce yazmak”, “özgürce sanatlarını gerçekleştirmek”... Ancak, bu kutsal “özgürlüğün” içinde, kapitalist sistem tarafından ezilen işçi ve emekçilerin özgürlüğü yoktur. Onlara göre, işçi ve emekçilerin görevi; kapitalist iş bölümü gereği sermaye sahibine artı-değer üretmek...

İSLÂMCI-MUHAFAZAKÂRIN ZİHİN HARİTASINDA BİR GEZİNTİ: “NASIL BİR KADIN(LIK)”?[*]

 

“Biri kurbağa öper,

biri yüzyıllarca uyur,

biri 7 cüceyle yaşar,

biri kuleye kapatılır.

Bir masal prensesi olsan bile

kadınlık zor.”[1]

 

1. Arap-İslâm İmgeleminde Kadın: Arzu ve Tehlike

 

Sayfalar