Cumartesi Nisan 27, 2024

Kürt Ulusu Duygusal Bağlarının Olmadığı; Zoraki ‘Yaşama Birliğine’ Son Veriyor.

İsteyerek, gönüllü birlikteliği taşımayan, zoraki, tek taraflı ve baskıya dayalı bir evlilik mutlak ki, bir gün isyana başkaldırıya dönüşerek, kendi bağımsızlığını, özgürlüğünü isteyecektir. İstenen şu; bireyin, kadının, toplumun ve bir ulusun kendi iradesiyle her konuda kendisinin özgürce karar vermesidir. Kürt ulusu hiçbir zaman eşit şartlarda bir birliktelik yaşamadı. Türk ulusu her yönlü (sosyal, siyasal, kültürel, ekonomik ve yaşamsal ) bir imtiyaza, hâkimiyete sahipti, halen de öyle. Evlenip boşanmada olduğu gibi tüm toplumsal sorunlarda da Türk ulusu ezici üstünlüğe sahiptir. Devletin bütün erkleri Türk egemenlerinin elinde, ırkçı-tekçi yasalar Türk ulusunun çıkarına hizmet etmektedir.

  Kürt ulusu ve diğer azınlık milliyetler doğal olarak bu tekçi, baskıcı, soykırımcı devlet yönetimini istememektedir. Tüm ulus ve azınlık milliyetlere, kültürlere, inançlara aynı derecede eşitliğe dayanan demokratik bir öz yönetim istemektedir. Coğrafyamızda yaşayan bütün kültürlerin yaşatılması, korunması, geliştirmelerinin yolunun açılması istenmektedir. Eşit ölçekte kültürel zenginlikler geleceğe taşıması istenmektir. Geçmişten günümüze azınlık ulusların, milliyetlerin, inançların istem ve talepleri şiddetle ret edilmiş, kanla, katliamla sürgün ve soykırımlarla cevap verilmiş, halklar zor ve baskıyla boyun eğmeye zorlanmıştır. Kürt ulusunun, ulusal ve toplumsal başkaldırısının ana sebebi asırları aşan gördüğü zulmün sonucudur.

Bugün, faşist diktatörlük yeni bir soykırım hazırlığı yapmaktadır. Ayları kapsayan sokağa çıkma yasağı ve Kürt şehirlerinin tankla, topla, helikopterle, uçakla yaptığı bombardımanlar gelecekte daha vahşi katliamlara yönelik planlar yapacağını bize göstermektedir. Faşist diktatörlüğün uzun yılları kapsayan katliam ve zulmüne karşı dik durmayı başardı. Örgütlendi ve zulme karşı toplumsal başkaldırıyı yürüten başlattı, geliştirdi, toplumsal ciddi bir güç olarak demokrasi cephesinde en etkin güç olarak yer almakta, faşizme karşı direnişin motoru durumundadır. Yaşanan gerçekler dikkate alındığında ve çok hızlı altüst oluşlar gösteriyor ki; Kürt ulusuna Ortadoğu coğrafyasında çok önemli roller yüklüyor. Bu vesileyle;

Kürt ulusunun Yüzyıl gibi uzun soluklu bağımsızlık mücadelesi yakın gelecekte sonuç vereceğe benziyor. Özellikle son bir yılda faşist Türk devletinin 'çökertme-göç ettirme' adı altında planladığı soykırımcı operasyon amacına ulaşamadı. 'Evdeki hesap pazara uymadı' Faşizm, topyekûn bütün militarist güçleriyle gelişen Kürt ulusal kurtuluş hareketine kapsamlı operasyon düzenledi. Kısa sürede sonuç alınacağı hesap ediliyordu. Lakin Kürt ulusal kurtuluş hareketi bu tuzağı görmüş olacak ki, hazırlığını her türlü saldırıya karşı uzun vadeli düşünmüş, ona uygun örgütlenmiş, yerleşik ve gezgin savaşçı güçlerini konumlandırmıştır.

   Kürt ulusu bulunduğu coğrafyada uzun soluklu ve çok yönlü bağımsızlık mücadelesi yürütmektedir. Asırları kapsayan bağımsızlık mücadelesine Kürt ulusal hareketi yeni bir ivme kazandırmıştır. Kazanılan bu ivme, eğer doğru yönlendirilir, doğru siyasi - taktik ve politika belirlenir ve bu savaş sanatıyla birleştirilirse -ki öyle de gözüküyor. Yürütülen uzun soluklu halk savaşında bağımsızlık zaferiyle çıkmamak elde değil. Bu anlamıyla Kürdistan ulusu beklenmedik fırsatlar yakalıyor, beklenmedik olanak ve desteğe sahip olmaktadır. Bu tür tarihi fırsatlar her zaman oluşmaz, yakalanmaz. Bu tarihi fırsat Kürdistan devrimini hayal olmaktan çıkaracak bir gerçeklik taşımaktadır.

 

      Devlet ırkçı -faşist tekçi zihniyetini devam ettirmiştir. Asırlardır birlikte yaşayan halklarımız tarihler boyu, her dönem birbirlerine düşman edilmek istenmiş, halkları bölüp, parçalayıp güçsüz kılıp yönetmişlerdir.

    Üstün ırk, üstün millet, üstün dil, üstün din, inanç ve devlet zihniyeti diğer halkları kırımdan, zulümden, katliamdan geçirmiş, geçirmektedir. Kürt ulusundan istenen, ben her şeyi yapmaya hak sahibiyim Eğer ki; yapılan bu katliam ve zulme razı gelirsen bir sorun yoktur zaman tabiatıyla köleliği, bağımlılığı kabullenmiş, asimile edilerek Türkleşmeyi kabul etmiş olacaksın. Böylece sömürü çarkları arasında ezilecek, kader deyip razı geleceksin. Faşist Türk devleti bunu istiyor.

  Kürt ulusu bu onursuzluğu kabul etmiyor. Faşizmin ırkçı -şoven- boyunduruğundan kurtulmak istiyor. Bugüne kadar süren zoraki tek taraflı evliliğe, yönetime, baskıya, katliama direnerek bir son vermek istiyor. Artık, bunca çekilen zulme nihayet vermeyi, katliamlara sürgünlere yeter diyor. İsyan ediyor. Ya benim bağımsızlığımı, tam hak eşitliğimi tanırsın ya da ben kendim ayrılır, kendi öz yönetimimi kurarak bağımsız olurum, kendime yeni bir ev inşa ederim, diyor.

  Son bir yılda Türk devletinin, Kürdistan’da yaptığı katliam, baskı, çökertme-çöktürerek göçtürme planı ne amaçlıyor bunu önceleri defalarca açıkladım. Cizre’de, Nusaybin’de, İdil’de, Sur ’da, Diyarbakır’da yapılan ve yapılmak istenen toplu Kürt katliamını amaçlamaktadır.

Aylardır süren Kürt ulusunun onurlu direnişi, bu, katliamı boşa çıkaracağı gibi, faşist Türk devletinin de Kürdistan topraklarında yıkımını beraberinde getirecektir. Diyarbakır halkı faşizme karşı başkaldırıyı, direnişi bugün, daha ileri aşamaya yükseltmiş durumdadır. Diyarbakır’da her yer faşizme karşı bir direniş kalesi olarak ayağa kalkıyor bunu hiçbir güç engelleyemez.

Kürdistan da asırlarca zulüm görmüş bir ulus, katliam ve soykırım yaşamış kadim bir ulus artık yeter diyor, ayağa kalkarak kendi kaderini kendisi çizmek istiyor. Kendi kendini yönetmek istiyor bundan doğal ve meşru ne olabilir ki; sev veya sevme, katıl veya katılma seninle her yönlü eşitliği, değerlerin ortak paylaşımını ve de yaratılmasını istiyor. Yaşamın her yönlü oluşumunda hak eşitliği olmayan ayrı ulus ve milliyetlerin birlikteliğinden, kardeşliğinden bahsetmek koca bir yalan ve sahtekârlıktır, ırkçılıktır. Seninle eşit olmayan, kendi evine zoraki yerleşmeni kabullenmeyen, seninle açıkçası gönül bağı olmayan biriyle sen, zorla, baskı, şiddet ve ölüm tehdidiyle tehditleriyle sana ait olmayan evi işgal ve ilhak edemezsin, istenmediğin halde kalamazsın. Her şey bu kadar açık ve net.
02.03.2016
 

43766

Comment form

Plain text

  • Hiç bir HTML etiketine izin verilmez
  • Web sayfası ve e-posta adresleri otomatik olarak bağlantıya çevrilir.
  • Satırlar ve paragraflar otomatik olarak bölünür.

Son Haberler

Sayfalar

Kürt Ulusu Duygusal Bağlarının Olmadığı; Zoraki ‘Yaşama Birliğine’ Son Veriyor.

Emperyalizm Üzerine Notlar -2

“Motor Üretimi Yoksa, Emperyalizm De Yoktur”

Soru: 2 -Türkiye'nin kendi tekniği (gelişmiş sanayisinin) yoktur. Örneğin bir motor bile yapamamaktadır. (Marksist Teori'nin Almanya-Frankfur'da 24 Şubat 2024"de düzenlediği "Lenin Dünyaya Bakmak" Sempozyumu tartışmalarından)

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

Emperyalizm Üzerine Notlar

Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.

Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.

Patika, Politika mı Arıyor Yoksa..

"Başkası olma kendin ol

Böyle çok daha güzelsin"

Anasının kuzusu

Ciğerimin köşesi"

Marifet  solun sağıyla başarılı olmak değil ki.

Afyon, antalya, istanbul, ankara...

İmamoğulları, yavaşlar, böcekler... falanlar filanlar.

Sanki seçimleri kaybettiren  sol gibiymiş gibi

Sanki seçimleri kaybettiren de parlamentizm gibiymiş gibi

Hiç kimse zafer kazanan solun sağı karşısında solu ve parlamentizmi dahil ağzına almıyor.

Proletarya chp'nin sağını satın almış gibi.

Lenin’in Ölümünün 100. Yılı Anısına: Lenin’de Kararlılık ve İki Çizgi Mücadelesi SBKP’de İki Çizgi Mücadelesi*

Rusya’da Marksist gruplar ortaya çıkamadan önce “devrimci” çalışmayı Narodikler yürütüyordu. Narodniklerin Çar’a karşı verdikleri mücadelede temel aldıkları sınıf köylülerdi. Rusya’da kapitalizm geliştikçe işçi sınıfı da gelişip büyümesine rağmen Narodnikler işçi sınıfını değil köylülüğün temel alınmasını savunuyor ve ancak köylülüğün Çar’ı ve toprak ağalarını devirebileceğini savunuyorlardı. Narodnikler bireysel “terörü” savunuyor ve bunun geniş halk yığınları üzerinde büyük etkiler yaratacağını düşünüyorlardı. İşçi sınıfının partisinin kurulmasına karşı çıkıyorlardı.

Hepimiz Mazlum’a borçluyuz:Garabet Demirci

 

Devrimciliği Yaşam Tarzına Dönüştürelim

Bizim gücümüz, haklılığımız ve meşruluğumuzda; olayları, olguları diyalektik- materyalist bakış açısıyla ele almamızda yatıyor.

TKP-ML Merkez Komitesi : Newroz Piroz Be!

İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa, ve Faşizme Karşı

İsyan, Direniş, Serhildan!

Newroz, coğrafyamızda binlerce yıllık sınıflı toplumlar tarihinde sömürülen, ezilen, baskı gören halkların zalimlere, sömürücülere karşı isyanının simgesidir. Günümüzde de başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen halkların, zalimin zulmüne karşı isyan ve direnişinin, Demirci Kawa’nın isyanının zalim ve katliamcı Dehaklar karşısında yükseltilmesinin, isyan ateşlerinin dört bir yanda yakılmasının adı olmuştur.

Oylar SADET'E.... Oylar DEVA'YA... Oylar İYİ PARTİ'ye....

"Bindik bir alamete gideyoz kıyamete."

Aklımızın sınırlarının zorlandığı günlerde geçiyoruz.

İlemde bir partiye oy verecekseniz....

Sanki iyi parti sizi öldürüyorda chp sizi öldürmüyorsa(?)...

Niye oy verdiğiniz millet ittifakı'nın parlamentizmden vaz geçmemiş paydaşlarından biri de olmaya.

Ve Bakırhan buyurdu: " İstanbul'da kent uzlaşısı sağladık" diye

Ve Sakık buyurdu: "CHP'ye oy yok." diye.

Ve ..

Kadınlar ve İşçiler

Kadınlar neden, niçin ve nasıl eziliyor, neden cinsiyet ayrımcılığın en temel ve en tepe noktasında yer alıyor, neden öldürülüyor neden erkek baskısı kadın üzerinde şiddetleniyor vb. soruların yanıtı ile; işçiler neden, niçin ve nasıl sömürülüyorsa verilecek yanıtlar aynı yerde arandığında, kadının kurtuluşu sorununa, daha genel anlamda ise işçi sınıfı ve emekçilerin kurtuluş sorununa daha doğru yaklaşılmış olacaktır.

Sayfalar