Pazar Mayıs 19, 2024

Newroz;Köhnemişe isyan,mazluma kardeştir!

Newroz, sınıf mücadelesi tarihinde zulme karşı yeni bir sayfa açma hamlesidir. Demirci Kawa’nın bu devrimci hamlesi tarihseldir, gelecek kuşakların ve toplumların isyan-direniş geleneğidir.

Newroz Ortadoğu ve ortaasya toplumlarının bilincinde yenilenme, başlangıcın ifadesidir. 21 Mart’ı dönüm noktası olarak kavrayan toplumsal bilinç hamle yapmaya, geçmişin ağır yükünden kurtulmaya da hazırdır. Demirci Kawa’nın Dehak’ın zulmüne karşı haysiyet, onur ve geleceği kazanma mücadelesi Newroz’un başlangıç, yenilenme özünün devrimci karaktere bürünmesini sağlamıştır.

Newroz’un yenilenme, yeni bir başlangıç, devrimci bir hamle olarak kavranışı ve tarihsel özünü belirginleştirmesi bugün yine zalimlerin baskısı altındadır. Kadim Kürt halkı bu bayramı bir ulusal uyanışa çevirmiştir. Faşist diktatörlüğün Kürtlerin dilini yasaklaması, coğrafyasını işgal etmesi, siyasi baskıyı ayyuka çıkarması, ulusal kimliğini ret etmesi ve kültürünü yasaklamasına karşı Newroz bir uyanış sembolü olmuştur. Kültürünün bir parçası olan, bayram olarak kutlanan Newroz faşist diktatörlük tarafından örtülü ve açık bir şekilde yasaklanmıştır. Kürt ulusu bu yasağa karşı açık ve gizli bir şekilde bayramını kutlayarak, yaşatarak sahiplenmiştir.

Newroz’un modern çağda bir kez daha devrimci özü faşist baskılara, yok saymalara, inkara karşı bir ulusal kimlik mücadelesi haline bürünmüştür. Kürt ulusu tam hak eşitliği, ulusal özgürlük ve yok saymaya karşı mücadelesinde Newroz’u tarihsel özünü kuşanarak bir kaldıraca çevirmiştir. Bir yandan kendi öz kültürü ve bayramı olarak sahiplenirken diğer yandan onu var etmek için yüzlerce binlerce can vermekten geri durmamıştır. Newroz yasaklanmaya çalışılan bir kültürün, ulusal kimliğin kıskançlıkla ve ölümü küçülterek korunmaya çalışılmasıdır.

Var olan tarihsel anlamına yeni halkalar ekleyerek haksızlığa, zulme, baskıya ve her türden gericiliğe karşı ezilenlerin bilincine kazınmış bir gün olmuştur Newroz. Kürt ulusal kurtuluş mücadelesinin silah kuşanarak başlattığı mücadelede Kürtler kitlesel şekilde Newroz’u sahiplenerek bir kalkışma ve direniş bayramına çevirmiştir.

Soluksuz yürüyen mücadelede Newroz geniş kitlelerin devrimci enerjisi, kendisini yenilemesi, ulusal uyanışın kolektif sembolü ve kendi gücünü meydanlarda sınaması olmuştur.

21 Mart faşist diktatörlük için korkusu ile yüzleştiği, ezilenler içinse heyecan-umut ile kendi gücünü sınadığı bir gündür.

Faşist diktatörlük bir kez daha Kürt ulusal mücadelesine ve Kürt kimliğine karşı kapsamlı, imhaya dayanan bir meydan okuma içindedir. Kürt kimliğini, haklarını ahmakça yok sayma politikasını sürdürme peşindedir. Ama artık bunun için ne tarihsel koşullar, ne toplumsal bilinç ne de siyasal iklim uygun değildir. Kürt ulusu bunu en iyi kavrayan, en fazla bilince çıkaran bir tutum geliştirmektedir. Faşist devlet bugün şehirlerini tankla, topla ve her türlü ağır silahlarla bombalarken, ölüm yediden yetmişe tüm Kürt halkına kitlesel şekilde reva görülürken, zindanlara atılırken topluca, siyaset yapma hakkı gasp edilirken Newroza doğru taşınan destansı bir direniş ve mücadele söz konusudur.

Teslim alınamayan, ulusal kimliğine yabancılaşmayan, faşist baskıya karşı boyun eğmeyen yine yeniden bir süreçle 2016 Newrozuna giriyoruz.

Demirci Kawa’nın ardılları zalim Dehak’ın ardıllarına karşı yine ve yeniden ölümüne direnen bir mücadele içinde. Bir Newroz daha yasaklanarak, direnişin yeni bir evreye geçmemesi için zalimlerin cenderesi altına alınmaya çalışılıyor. Başta Kürt ulusu olmak üzere ezilenler bir kez daha devrimci enerjisini yenileme, kendi kolektif gücünü sınama ve Kawa ruhunu kuşanmak için Newroz’a hazırlanıyor.

Zulmü, haksızlığı bir kez daha ezilen halklar, uluslar, mazlumlar, haksızlığa uğrayanlar enerji ve güçlerini birleştirerek yenecekler. Ortadoğu’da emperyalizmi, onun uşak ruhlu piyonlarını ve bu sistemin bağrından ürettiği her türlü gericiliği alt edene kadar durmaksızın mücadele edeceklerdir. 2016 Newroz’u başta Kürt ulusunun ve ezilen diğer halkların geleceği kazanmasında yeni bir ileri ve devrimci hamle olmalıdır. Tüm halkımızı Newroz’un direniş ruhuyla alanlara, Kürt ulusunun haklarının sahiplenicisi olmaya çağırıyoruz. Zalime dur demek için Newroz Piroz Be!

Yaşasın Kürt Ulusunun Haklı Ve Onurlu Mücadelesi!

Ulusal İmtiyazlara Hayır, Tüm Uluslara Tam Hak Eşitliği!

Newroz Piroz Be!

Kahrolsun Faşist Diktatörlük!

AVRUPA PARTİZAN

16 MART 2016 

44433

Partizan'dan

Partizan'dan; Gündem ve güncel gelişmelere ilişkin politik açıklama ve yazılar. 

Partizan'dan

TKP/ML-TİKKO Rojava Komutanlığı: “Komünist önder İbrahim Kaypakkaya yoldaşı cüret ve kavga ile anıyoruz!”

18 Mayıs 1973’te Amed işkecehanelerinde düşmanın her türlü insanlık dışı işkencelerine karşı “ser verip, sır vermeyen” duruşuyla düşman kalelerinde kızıl kaleler fetheden partimiz TKP/ML’nin kurucu önderi İbrahim Kaypakkaya yoldaşı cüret ve kavga ile anıyoruz.

"Diz Çökmeyişin Meşalesi, Kopuşun Adı: KAYPAKKAYA

Sınıf mücadelesi denen o büyük düş, insanlık tarihi boyunca her zaman altınça- ğın kapılarını aralayan öncülerin, mahir ellerinde yazıldı.

İnsanlığın kızıl geleceği, kavganın manifestosunu yaşadığı coğrafyaya nakşeden önderlerin açtığı yoldan ilerledi. Yerkürenin dört bir yanını saran o büyük fırtınanın yaşadığımız coğrafyadaki temsilcisi, devrimin pusulası ise İbrahim Kaypakkaya oldu.

“Halkın Sanatçısı ve Halkın Savaşcısı YETİŞ YALNIZ Yoldaş'a”

gider,

…gider, nice koç yiğitler gider

Senin de içinde bir oğlun varsa çok değildir,

Ey mavi gök!

Ey yağız yer bilesin ki,

Yüreğimiz kabına sığmamakta

Örsle çekiç arasında yoğrulduk

Hıncımız derya gibi kabarmakta”

TMLGB MK: "Tarihe kanla yazılan bir direniş, göndere çekilen bayraktır 12’ler!"

"Ezilenlerin mücadele defterine, Parti tarihimize, sınıf mücadelesinin en temiz sayfalarına 24–28 Kasım tarihinde; mücadelenin sarsılmaz, savaşımızın vazgeçilmez mevzisinde, Dersim’in başeğmez vadisinde; dizçökmeyişin manifestosunu hafızalarımıza kazıyarak 12 yoldaşımızın, karanlığı aydınlığa çevirmek için yıldızlaşan ölümsüzler kervanına katıldığını öğreniyoruz. 

12'Lerin Alıboğazı'nda gösterdikleri kahramanca direniş halk savaşında yeni bir manifestodur

24-28 Kasım 2016 tarihinde Dersim'in Aliboğazı mevkinde Partimiz TKP/ML'ye bağlı halk ordumuz TİKKO gerillalarıyla faşist Türk devleti arasında çıkan ve dört gün süren çatışmada 12 yoldaşımızın şehit düştüğünü öğrenmiş bulunuyoruz. Ağır kış koşulları ve gerilla güçlerimizin kış üssüne çekilmesinden kaynaklı olarak bugüne kadar isimleri tam olarak öğrenilemeyen yoldaşlarımız, 8 Mayıs 2017 tarihinde TKP/ML-TİKKO Dersim Bölge Komutanlığımızın yaptığı açıklamayla öğrenilmiştir.

Ezber Bozan Korkusuz Önder: KAYPAKKAYA

“2003 yılının yaz aylarında bir grup yolcu, Malatya’nın köylerinden arabayla geçerken, yol kenarında bulunan kayısılardan bir miktar almak isterler. Kendilerine yetecek kadar kayısı toplar ve tarla sahibi köylüye ücretini vermek isterler. Bu sırada yolculardan birisi köylüye:

Denizlerin devrimci çıkışını, Kaypakkaya’nın kopuşunu kuşanalım!

OHAL koşulları altında türlü engellemelere, baskılara rağmen coğrafyamızın dört bir yanında gerçekleştirilen 1 Mayıs kutlamaları, sınıf hareketinin durumu hakkında oldukça zengin veriler, ipuçları sundu. İşçi sınıfı ve geniş emekçi yığınlar, geleceksizleştirilmeye, esnek ve taşeron çalışmaya, emeği ve alınterinin gasp edilmesine, kıdem tazminatına göz dikilmesine karşı alanları doldurdu. Kuşkusuz tüm bu saydıklarımızın yanı sıra 1 Mayıs meydanlarına damgasını vuran en belirgin gündemlerden biri de 16 Nisan referandumunda yaşananlar oldu.

Taksim iradesi ne için ve kime karşı? Devlete mi devrimcilere mi?

Olağanüstü hal koşullarında devletin yoğun abluka ve kuşatmasına, engelleme ve tehditlerine rağmen Taksim iradesini sergilemek kuşkusuz devrimci bir çıkıştır. Faşist diktatörlüğün hem de ’77 katliamının 40. yılında Taksim Meydanını emekçilere kapatmasına karşı bir duruş sergilemek ve meydan okumak bugünkü politik iklim içinde oldukça değerli ve anlamlıdır. Eşitsiz güç dengelerine rağmen Taksim iradesi göstermek bedel ödeme cüreti ve kararlılığının da bir göstergesi olmuştur.

Devrimin Yıldızı; Ulaş Bayraktaroğlu Ölümsüzdür.

Karanlığın en koyu yerinde ve anında bir devrim yıldızı daha sonsuzluğa uğurlandı. Devrimin bir  Ulaş’ı daha yeri doldurulması kolay olmayan bir boşluk bırakarak aramızdan fiziki olarak ayrıldı. Bir Ulaş daha “Bizimkiler böyle ölür” türküsüyle uğurlandı sonsuzluğa.

Gelme..!!Gelcem..!!

ABD'nin YPG'ye ağır silahlar vermesi, devlet başkanı Trump'ın onaylaması sonucunda Irak'ta olduğu gibi Suriye'de de önümüzdeki süreçte kurulacak olan Kürt Bölgesel Yönetiminin tanındığını/temellerinin atılmış olduğunu görmek istemeyen gözlere ''parmağım kör gözüne'' dercesine batıyor artık.

ABD'nin BOP tıkır tıkır işliyor. Irak'ta bölünme sağlandıktan sonra Suriye'de de yaşama geçirilmeye başlandı. Bu arada Türkiye BOP'ta projenin dışına iteklendi. BOP'un eş başkanı RTE'de bu projede Kılıçdaroğlu'nun güncel değimiyle kapının önüne konulmuş oluyor.

Bir sanatçı gerilla Yetiş Yalnız

Bir sanatçı gerilla Yetiş Yalnız

Hikayeleri vardır; dağların, taşların, uçurumların, nehirlerin, insanların, hayvanların ve ağaçların. Her şeyin bir hikayesi vardır. Yolların da… Kimi ömürler kısa gibidir, ancak mesele ne kadar gün ya da yıl yaşadığın değil, ne kadar yol yürüdüğündür.“Mutluluk varılacak yerde değil, yoldadır” demiş Bern Williams.Yetiş Yalnız bir yolcuydu, ömrünün tümünü yol aşkına harcadı. Öyle bir inancı vardı ki; bin defa dünyaya gelse bin defa bu yolda korkusuzca yürüyecek cesarette, naif, temiz ve sanatçıydı.

Sayfalar