Perşembe Mayıs 16, 2024

Rojava'ya davet :TKP/ML – TİKKO Rojava Komutanlığı

Çeşitli milliyetlerden emekçi halkımız faşist diktatörlüğün en azgın saldırılarını yaşıyor.

Partimiz tarihinin en ağır sınavını veriyor. İçten kuşatma,sabotaj ve darbe sürecini yaşıyor.Bir çok küçük ayrılık yaşamamıza karşın, dönüp baktığımızda tümünün üstesinden geldiğimizi ifade etmek mübalağa olmayacaktır.

Hiç kuşkusuz bu iftira,yalan-dolan ve dezanfarmasyon eksenli ve şiddet destekli örgütsel,siyasal, idelojik pervasız, hadsiz-hudutsuz darbe operasyonunun da üstesinden geleceğiz.Buna dair ne yoldaşlarımızın, ne dostlarımızın ne de halkımızın şüphesi olmasın

Savaş, savaşılarak öğrenilir...

Partimizin kuruluşunun ana ekseni, stratejisi Halk Savaşını yükseltmek vazgeçilmez, tartışılmaz düsturumuz ve pratiğimiz oldu. Bu çerçevede esasları belirlenen görevlendirme doğrultusunda son üç yıldır bölgedeyiz.

Bir yandan gücümüz oranında Rojava Devrimi’nin öznesi olarak savaş cephesinde yerimizi alarak savaşıyor iken, diğer yandan da varlığımızın ve hedefimizin temelini teşkil eden ülkemiz şartlarına salt askeri anlamda değil, en genel anlamı ile siyasal,ideolojik ve örgütsel donanımlı kadrolar yetiştiriyoruz.

Rojava Devrimi’ne,sırf “Enternasyonal”sorumluluk ve görev bakışı açısı ile yaklaşmıyoruz. Zira Ortadoğu’da halklar iç içe geçen bir hareketlilik yaşamakta, ülke sınırları muğlaklaşmakta, devletler ilişkisi muazzam grift hale bürünmektedir.

Verili nesnel gerçeklik tablosunda, Rojava Devrim sürecinde, Mazlum ve yoksul halkların katliamlar, sömürü, yağma ve sürgün ile per perişan edilmesinin önünde tek seçenek olan devrimci savaşın öznesi olmak, KP olmanın tartışılmaz ahlaki,siyasi ve ideolojik yükümlülüğü haline gelmiştir.

Diğer yandan bu devrimci savaşın parçası olmamız, ülkemizdeki temel hedefimize,Demokratik Halk Devrimi’ne ilerleyişimizin dinamiğine de muazzam imkanları sunmaktadır.

Bu bağlamda ;

Partimizi, O’nu ele geçirmeye çalışan dogmatik, konformist, savaş kaçkını, görünürde sol maskeli, özünde Kemalist olan darbeye karşı Partimizi tarihsel çizgisine oturtup, tüm bu dejenarsyondan arındırabilmek için....

Partimiz TKP/ML ve Ordumuz TİKKO’nun tarihsel misyonunu daha sağlam, güçlü ve süratli adımlar ile ileriye doğru yöneltebilmek için...

Kurucu Önderimiz yoldaş İbrahim KAYPAKKAYA’nın belirlediği çerçevede, Partimizin hiyerarşik diziliminde en üstten en alta dek savaşta yetkin, savaşçı kadrolar yetiştirip, ülkede ki gerilla bölgelerimize ve kentlerimize savaşçı desteği sunabilmek için

Tüm yoldaşlarımızı ve halkımızı Rojava Devrimi’ne katılıma, Özgürlüğü büyütmeye çağırıyoruz. Sizlere seferberlik davetinde bulunuyoruz !

Tüm yoldaşlarımızı ve halkımızı partimiz TKP/ML TİKKO önderliğinde, komutan NUBAR OZANYAN yoldaş komutasında temelleri atılan, ilerletilen, faşizme-her türden gericiliğe karşı kahramanca sürdürülen özgürlük savaşımını çoğaltmaya ve büyütmeye ÇAĞIRIYORUZ.

Genç kadın-erkek yoldaşlar. Partimize emek ve gönül verenler. Yüreği devrim ve özgürlük için çarpanlar, hepinizi Rojava’ ya gerilla savaş alanlarında saf tutmaya çağırıyoruz.

Bu davet sizleredir.

Bu davet bizimdir...

TKP/ML – TİKKO Rojava Komutanlığı 

 

43220

On İki İmamlar Alevi Olabilir mi ? 1-2

“…Bir insanın arınmışlık düzeyi en güzel sahip olduğu hoşgörüyle, anlayış ile ölçülebilir. Arınmış insan başkalarını yargılamaktan uzak, olayları ve insanları çok geniş bir bakış açısı ile görebilen, hoşgören, olaylar karşısında sukunetini yitirmeyen, her şeyi doğallıkla kabul eden bir yapıdadır. İyi yada kötü diye ayrımları yapmaktan kaçınır, sevgisi bütüne, herkese ve her şeyedir. Hoşgörüsündeki yükseklik, onun bu sevgiyi bu şekilde eksiksizce ve adilce aktarabilmesini sağlar. Korku ve endişelerden hemen hemen tamamen uzaklaşmıştır.

Minaresiz Camiler ve Alevi Asimilasyonu

 

Dedeler var hoca olmuş bir nevi
İhtirasa kurban edilmiş sevi
Minaresiz cami gibi cemevi
Aleviyi namaz kılarken gördüm

(Ozan  Emekçi)

 

Bazı Milliyetçi Ermeni Aymazlara Zorunlu Cevap! Hasan Aksu.‏

 

İnsan eğer ırkçılık, milliyetçilik ve şovenizmden ideolojik gıda alıyorsa; her şart ve koşulda diğer ulus ve azınlıklara kin nefret ve kan kusarak nemalanıyorsa; adı ne olursa olsun sosyalizm ve de komünizm düşmanlığı yapıyor demektir. Çünkü her türlü milliyetçilik yaşanan örnekleriyle hepimizin malumudur.

T.“C”NİN HÜLASASI: “HAYATA DÖNÜŞ” HAREKÂTI’NDAN ROBOSKÎ’YE![1]

 

“Acı veriyorsa geçmiş;

geçmemiş demektir.”[2]

 

“Geçmiş” diye sunulan ama bugünden, yani T.“C” hülasasına denk düşen “Hayata Dönüş” harekâtı’ndan Roboskî’ye uzanan vahşetten söz etmek; egemen hukuk(suzluk), zorbalık, şiddet tarihinin sayfalarında gezinmektir.

Kolay mı?

BE ZİMAN JÎYAN NA BE![1]

 

“Yaradılış gözyaşı vermiş bize,

acıma çılgınlığı vermiş,

İnsan artık dayanamaz gibiyse,

 üstelik

Ezgiler, sözler bağışlamış bana, yaramı

Bütün derinliğiyle dile getireyim diye;

Ve acıdan dili tutulunca insanın,

bir Tanrı

Çektiğimi anlatayım diye

bana dil vermiş.”[2]

 

Paris katliamının failleri ve düşünülmeyenler

 

KÜRT MESELESİNDE EVRİM Mİ KANSIZ DEVRİM Mİ?

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın hayret verici çalımının gölgesinde süren Devlet-Öcalan görüşmesi -bana ümit vermese de- tereddütsüzce desteklenmelidir. Desteklenmelidir, çünkü anlaşma sağlanırsa hiç değilse savaş duracak ve artık gençler ölmeyecek. Bir de cezaevlerindeki binlerce insan dışarı çıkacak. Sadece bu iki nedenle de olsa görüşmelerin mutabakatla sonuçlanması için taraflar adım atmaya teşvik edilmelidir.

 

KÜÇÜK BURJUVAZİNİN ÖZGÜRLÜĞÜ ARADIĞI YER

Küçük burjuva aydınları sosyalizmi sevmezler. Gerçekte, onların sevdiği düzen, kapitalist sistemdir. Kapitalist sistemin kendilerine dokunmamasını isterler. Onların tek istekleri; “özgürce yazmak”, “özgürce sanatlarını gerçekleştirmek”... Ancak, bu kutsal “özgürlüğün” içinde, kapitalist sistem tarafından ezilen işçi ve emekçilerin özgürlüğü yoktur. Onlara göre, işçi ve emekçilerin görevi; kapitalist iş bölümü gereği sermaye sahibine artı-değer üretmek...

İSLÂMCI-MUHAFAZAKÂRIN ZİHİN HARİTASINDA BİR GEZİNTİ: “NASIL BİR KADIN(LIK)”?[*]

 

“Biri kurbağa öper,

biri yüzyıllarca uyur,

biri 7 cüceyle yaşar,

biri kuleye kapatılır.

Bir masal prensesi olsan bile

kadınlık zor.”[1]

 

1. Arap-İslâm İmgeleminde Kadın: Arzu ve Tehlike

 

ZİNDANLARDAKİ ÇIĞLIK, BÜYÜK ÇIĞI OLUŞTURACAK…[1]

 

“Tarih, gelecek için

kavga verip, yitirmiş bile olsa,

insanlık için vuruşanları

hiç unutmaz.”[2]

 

Şu an elim tuttuğum 29 Ekim 2012 tarihli mektup Erzurum H-Tipi Kapalı Cezaevi’nin B-Blok’undaki 4. Odadaki Muzaffer Yılmaz’dan geldi…

Büyük kalıcı tarihsel projeleri birlikte inşa edelim...

12 Mart,12 Eylül ve daha sonraki süreçlerden günümüze dek Türk Devletinin zulmüne maruz kalmış, ülkesini, terk etmek zorunda bırakılmış, Ailesinden, eşinden, dostundan, kardeşinden, yoldaşından ve uğruna mücadele yürüttüğü halkından nedeni ne olursa olsun kopmak zorunda kalmış; kimileri işkence görmüş, kimileri uzun yıllar zindanlarda kalmış 120 civarındaki Sürgün 15 Aralık 2012 tarihinde Köln’de bir araya gelerek Avrupa’da Sürgünde yasayan İnsanların sorunlarına sahip çıkmak, bulundukları ülkelerden imkanları ve olanakları ölçüsünde Sürgünlüğe yol açan Türk Devletinin bugünde devam eden ba

Sayfalar