Salı Nisan 30, 2024

Tarih komünistleri bekliyor

Dünya

Bir yılı daha geride bırakıp yeni bir yıla giriyoruz. 

 Dünyamıza egemen olan kapitalist-emperyalist sistem, "köpeksiz köyde değneksiz dolaşıyor" gibi, yine topuyla, tüfeğiyle, savaş uçakları ve füzeleriyle ve tüm kanlı vahşetiyle, dünyamızda dolaşıp duruyor. Emperyalist burjuvazi; ne sermaye birikimine, ne hükümranlığa ne de insan ve doğayı katletmeye doymadığı gibi, kendi aralarında alabildiğine bir egemenlik çatışması da olanca hızıyla devam etmektedir.

Bugün, dünyamızın en başat özelliği; emperyalist savaş tehlikesidir. Emperyalist burjuvazi, 2008 krizini aşamadığı gibi, yeni krizlerle karşı karşıya kalmıştır. Başta, enerji yataklarının yoğun olduğu Ortadoğu’da birbirini altetme ve egemenliklerini (ve Pazar alanlarını) genişletmek için silahlarını birbirlerine doğrultmuşlardır.

Emperyalist egemenlik alanı tek Ortadoğu’yla sınırlı kalmayıp, Ukranya’dan Güney Çin Denizi’ne kadar uzanan, Latin Amerika  ve Afrika’yı da bütünüyle içine alan geniş bir alanı içermektedir. 

Emperyalist saflar ve bloklaşmalar giderek netleşmekte ve askeri hazırlıklar yapılmaktadır. AB gibi ülkelerde ve ABD’de bir taraftan iç faşistleşme ciddi bir olgu olurken, ırkçılık esas politik bir güç haline getirilmektedir.

Türkiye

Türkiye ise, emperyalist Batı bloku’nun bir savaş üssü haline getirilmiştir. İçeride, işçi sınıfı ve emekçiler kanlı bir şekilde susturulurken, işçi ve emekçilerin dostu demokratik Kürt Ulusal Hareketi ise askeri bir saldırıyla karşı karşıya bırakılmıştır.

Dinamik kitlesel bir güç ve güçlü bir askeri yapısının olması ve herşeyden önce de demokratik yapısı; Kürt Ulusal Hareketi’ni, emperyalistlerin desteğindeki faşist Türk devletinin öncelikleri arasında ki, askeri saldırısının hedefi haline getirmiştir. 

ABD ve Batı burjuvazisinin Rojava’da Kürt ulusal güçlerine karşı kısmen işbirliği yapmaları ve sessiz kalmaları, bölgedeki emperyalistler arası çelişmeden kaynaklanmaktadır.

Türkiye işçi sınıfı, hem örgütsüz hem de sessizdir. Dinci faşist hükümete ve devlete karşı, gerçek gücünü gösterememektedir. Bunun böyle olmasının birinci nedeni; devlet yanlısı sendikaların işçiler üzerindeki baskıcı etkileri ve komünistlerin bu alanlardaki örgütlenme faaliyetlerinin oldukça zayıf oluşudur.

Türkiye işçi sınıfı kendi sınıfsal sorunlarına açıktan sahip çıkmadıkça, Kürt ulusunun ezilmesi karşısında yerini aktif bir şekilde almadıkça, emperyalist savaş tehlikesine karşı mücadele etmedikçe, faşist Türk devletinin baskı ve zulmünüde hep omuzlarında taşımak zorunda kalacaktır.

Sonuç

Uluslararası işçi sınıfı ve ezilen halkları ve ezilen ulusları ciddi mücadele günleri beklemektedir. 1. Emperyalist paylaşım savaşı, 17 Ekim Rus Devrimi’ni tarih sahnesine çıkarırken, 2. Emperyalist Paylaşım Savaşı ise, başta Çin Devrimi olmak üzere Balkan ve Doğu Avrupa işçi sınıfı ve halklarının kurtuluşunu sağlamıştır. 

Yeni bir emperyalist savaş ve saldırganlık sürecinin, önümüzdeki yıllarda, işçi sınıfı ve emekçilerin sermaye sınıfının kapitalist dünyasına karşı güçlü devrimci sınıf saldırılarını çıkarmaması için hiç bir neden yoktur.

Biz komünistler, hayallerimizi gerçekleştirmek için çaba harcadık. “Ama bazen gerçekler, hayallerimizin gerçekleşmemesi için direnirler.”[1] Bu günümüzün özetidir.

Ancak, hayallerimizin gerçekleşmesi için çaba harcamaya devam edeceğiz ve dünyayı sermaye sınıfının elinden alıp yaşanır bir duruma getireceğiz. Çünkü bizim hayallerimiz, o gerçeklerin içindeki çelişmelerin çözümünden başkası değildir. Bu bağlamda, tarih daha fazla bekleyemez. 

Burjuvazi için tarih beklemesini bilmediği için, emperyalizm krizden krize giriyor. Ancak, işçi sınıfı ve emekçilerin sosyalist kurtuluşu için tarih bekliyor.

Sosyalizm ve komünizm mücadelesiyle bekleyen tarihe, 2016 yılında biraz daha yaklaşmak azmi ve mücadelesi dileğiyle... 

Sermaye sınıfının kapitalist dünyasına karşı, sosyal ve ulusal kurtuluş mücadelesi veren herkese iyi yıllar!

27 Aralık 2015 

 

[1] „Zuzu Angel” adlı (Brezilya) filminden 

43586

Yusuf Köse

Yusuf Köse teorik ve politik konularda yazılar yazmaktadır. Ayrıca 7 adet kitabı bulunmaktadır. Kitapları şunlardır: Emperyalist Türkiye, Kadın ve Komünizm, Marx'tan Mao'ya Marksist Düşünce Diyalektiği, Marksizm’i Ortodoks’ça Savunmak, Tarihin Önünde Yürümek, Emperyalizm ve Marksist Tarih Çözümlemesi, Sınıflı Toplumdan Sınıfsız Topluma Dönüşüm Mücadelesi.

yusufkose@hotmail.com

http://yusuf-kose.blogspot.com/

 

 

Son Haberler

Sayfalar

Yusuf Köse

Emperyalizm Üzerine Notlar -2

“Motor Üretimi Yoksa, Emperyalizm De Yoktur”

Soru: 2 -Türkiye'nin kendi tekniği (gelişmiş sanayisinin) yoktur. Örneğin bir motor bile yapamamaktadır. (Marksist Teori'nin Almanya-Frankfur'da 24 Şubat 2024"de düzenlediği "Lenin Dünyaya Bakmak" Sempozyumu tartışmalarından)

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

Emperyalizm Üzerine Notlar

Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.

Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.

Patika, Politika mı Arıyor Yoksa..

"Başkası olma kendin ol

Böyle çok daha güzelsin"

Anasının kuzusu

Ciğerimin köşesi"

Marifet  solun sağıyla başarılı olmak değil ki.

Afyon, antalya, istanbul, ankara...

İmamoğulları, yavaşlar, böcekler... falanlar filanlar.

Sanki seçimleri kaybettiren  sol gibiymiş gibi

Sanki seçimleri kaybettiren de parlamentizm gibiymiş gibi

Hiç kimse zafer kazanan solun sağı karşısında solu ve parlamentizmi dahil ağzına almıyor.

Proletarya chp'nin sağını satın almış gibi.

Lenin’in Ölümünün 100. Yılı Anısına: Lenin’de Kararlılık ve İki Çizgi Mücadelesi SBKP’de İki Çizgi Mücadelesi*

Rusya’da Marksist gruplar ortaya çıkamadan önce “devrimci” çalışmayı Narodikler yürütüyordu. Narodniklerin Çar’a karşı verdikleri mücadelede temel aldıkları sınıf köylülerdi. Rusya’da kapitalizm geliştikçe işçi sınıfı da gelişip büyümesine rağmen Narodnikler işçi sınıfını değil köylülüğün temel alınmasını savunuyor ve ancak köylülüğün Çar’ı ve toprak ağalarını devirebileceğini savunuyorlardı. Narodnikler bireysel “terörü” savunuyor ve bunun geniş halk yığınları üzerinde büyük etkiler yaratacağını düşünüyorlardı. İşçi sınıfının partisinin kurulmasına karşı çıkıyorlardı.

Hepimiz Mazlum’a borçluyuz:Garabet Demirci

 

Devrimciliği Yaşam Tarzına Dönüştürelim

Bizim gücümüz, haklılığımız ve meşruluğumuzda; olayları, olguları diyalektik- materyalist bakış açısıyla ele almamızda yatıyor.

TKP-ML Merkez Komitesi : Newroz Piroz Be!

İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa, ve Faşizme Karşı

İsyan, Direniş, Serhildan!

Newroz, coğrafyamızda binlerce yıllık sınıflı toplumlar tarihinde sömürülen, ezilen, baskı gören halkların zalimlere, sömürücülere karşı isyanının simgesidir. Günümüzde de başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen halkların, zalimin zulmüne karşı isyan ve direnişinin, Demirci Kawa’nın isyanının zalim ve katliamcı Dehaklar karşısında yükseltilmesinin, isyan ateşlerinin dört bir yanda yakılmasının adı olmuştur.

Oylar SADET'E.... Oylar DEVA'YA... Oylar İYİ PARTİ'ye....

"Bindik bir alamete gideyoz kıyamete."

Aklımızın sınırlarının zorlandığı günlerde geçiyoruz.

İlemde bir partiye oy verecekseniz....

Sanki iyi parti sizi öldürüyorda chp sizi öldürmüyorsa(?)...

Niye oy verdiğiniz millet ittifakı'nın parlamentizmden vaz geçmemiş paydaşlarından biri de olmaya.

Ve Bakırhan buyurdu: " İstanbul'da kent uzlaşısı sağladık" diye

Ve Sakık buyurdu: "CHP'ye oy yok." diye.

Ve ..

Kadınlar ve İşçiler

Kadınlar neden, niçin ve nasıl eziliyor, neden cinsiyet ayrımcılığın en temel ve en tepe noktasında yer alıyor, neden öldürülüyor neden erkek baskısı kadın üzerinde şiddetleniyor vb. soruların yanıtı ile; işçiler neden, niçin ve nasıl sömürülüyorsa verilecek yanıtlar aynı yerde arandığında, kadının kurtuluşu sorununa, daha genel anlamda ise işçi sınıfı ve emekçilerin kurtuluş sorununa daha doğru yaklaşılmış olacaktır.

Sayfalar