Pazar Mayıs 12, 2024

TKP/ML Örgütlenme Komitesi;“Partimizin Seçkin Üyesi, Tikko Rojava Komutanı Nubar Ozanyan (Fermun Çırak) Yoldaş Ölümsüzdür! Onun Mücadele Azmi Ve Kararlılığı Daima Yolumuzu Aydınlatacaktır!”

Bütün yaşamını partimizin gelişip güçlenmesi ve Demokratik Halk Devrimini gerçekleştirmeye adayan Nubar Ozanyan yoldaşı kaybetmenin acısı içindeyiz. 14 Ağustos 2017 tarihi, hüzün ve kahramanlığın günü olarak hep anılacaktır.

Nubar yoldaş, partimizin değerli bir üyesi ve Rojava'daki TİKKO birliğinin komutanlarındandı. Parti içinde kullandığı Orhan (Armenak Bakırcıyan) ismini ise, partimiz kadrolarından Orhan yoldaştan almıştı ve yoldaşımızın anısını savaş cephesinde de yaşatarak silah elde toprağa düştü.

Nubar Ozanyan, 1956 yılında Yozgat'ta yoksul bir Ermeni ailesinin çocuğu olarak dünyaya geldi. Küçük yaşta annesini kaybetti. Yoksul Ermeni çocukların okutulduğu Karagözyan İlkokulunu bitirdikten sonra, Tıbrevank'da geçirdiği gençlik yıllarında Armenak Bakırcıyan yoldaşla tanıştı.

Armenak yoldaşın kendisini devrimci fikirlerle tanıştırması ve ardından ilişki kurduğu Partimiz TKP/ML ile tanıştığından bu yana örgütlü mücadelesini kesintisiz sürdürdü.

12 Eylül 1980 Askeri Faşist Cuntasının işbaşına gelmesini takip eden süreçte yurtdışına çıktı.

O, Fransa'da bulunduğu müddetçe, partimizin bölge faaliyeti içinde yer almış, Fransa parti faaliyetimizin gelişip güçlenmesine büyük değerler katmış ve mütevazi yaşamıyla daima örnek bir devrimci olarak, yoldaşlarının örnek aldığı bir devrimci olmuştur.

Nubar yoldaş, partimizin 1990 yılında Filistin'deki Askeri Eğitim Kampı açıldığında partiye başvurarak gönüllü aday olduğunu bildirmiş, bu talebinin kabul edilmesinin ardından Ortadoğu'ya geçmiştir.

Filistin eğitim kamplarında ciddi bir eğitim aldı ve bu yönlü yeteneklerinin de payıyla nitelikli bir gelişme kaydetmesiyle partimize büyük değerler kattı. O, sadece askeri yönüyle değil, siyasal olarak da kendisini sürekli geliştirdi.

Marksist-Leninist-Maoist eğitime önem veren bir yoldaş olarak kazandığı yetenek ve birikimiyle partinin önemli bir kadrosu oldu.

O, parti üyeliğini bir ayrıcalık olarak görenlerden değil, proleter bir çizgi ve dava insanı olarak kavrayanlardandı.

1991-92'de Beka'daki eğitim kampını tamamladıktan sonra, Dersim veya Karadeniz'de gerillada görev almak istiyordu. Coşkulu, azimli ve gözleri pırıl pırıldı. Ağır yeraltı koşulları, sokak infazları ve kayıpların yaygın olduğu bir dönemde, o korkusuzca partinin en zor faaliyetlerini üstlenmek istiyordu.

Partinin onu başka bir alanda görevlendirmesine itiraz etmeden görev aldığı bölgelerin koşullarını değerlendirmiş, Partiye muazzam olanaklar sağlamıştı.

İradesi dışında kimi “kazalar” sonucu partinin olanakları ciddi bir aksaklık ve kesintiye uğrasa da yarattığı olanaklarla, ülkede savaş alanlarına askeri ve teknik araçları ulaştırmasıyla büyük değerler kattı.

Nubar yoldaş, bulunduğu görev alanında kaldığı süre içinde sadece bazı imkan ve olanaklar yaratmakla kalmadı. Gittiği ülkede bildiği dili daha da geliştirdi. Rusça'yı çeviri yapacak kadar iyi öğrendi. Zaman buldukça kütüphanelerden çıkmaz oldu. Rusça eserlerin özellikle Türkiye ve Kürdistan'ın güncel ihtiyaçlarına ışık tutacak, komünist ve devrimci hareketin tecrübe ve gelişim sağlamasına hizmet edecek eserleri Türkçe'ye çevirme işleriyle de uğraştı.

“Kafkasların Lenin'i Stepan Şahumyan”, “G.K. Orjonikidze ve Ermenistan'da Sovyet İktidarının Kuruluşu” adlı kitapları çevirip Türkçe'de basımını sağladı, henüz basılmamış 2 ciltlik bir başka kitabı çevirmede önemli rol oynadı. Bazı parti belgelerini Rusça'ya çevirdi. Yaşamını yitirmeden önce Kaypakkaya'nın Seçme Eserlerini Ermenice'ye çeviriyordu, ancak ömrü buna yetmedi.

Okumaya, araştırmaya ve çeviri yapmaya büyük bir isteği olan Nubar yoldaşın en büyük özlemlerinden biri de, kazandığı askeri tecrübe ve birikimini kitaplaştırma arzusuydu. O tam bir görev insanıydı.

Görev verilip de yerine getirmediği hiçbir görev olmamıştır.

Nubar yoldaş, partimiz 2013'te yeniden Ortadoğu'da askeri kamp açma kararı aldığında yine en önde gönüllü olarak katılmak istediğini bildiren ilkler içinde yer aldı. Partimiz, onun askeri ve politik yetkinliğini, tecrübe ve birikimini göz önüne alarak Ortadoğu Askeri Komutanlığı'na atadı.

Irak Kürdistanı'nda kaldığı süre içinde birçok yoldaşımızı askeri ve politik olarak eğitti. Değişen koşullar ve partimizin enternasyonal mücadelesinde ileri bir adım olan Rojava Devrimine katılma kararıyla 2015 tarihinde bir grup TİKKO gerillasıyla Suriye Kürdistanı'na (Rojava) geçerek devrimci mücadelesini burada sürdürdü.

Nubar yoldaş, savaş tecrübesi ve askeri birikimiyle TİKKO savaşçılarının yanı sıra, Rojava Devrimine katılan onlarca enternasyonal savaşçının da eğitimini sağladı, katkıda bulundu.

Nubar yoldaş sadece savaşçıları eğiten bir komutan olarak kalmadı, o, Rojava-Siluk'ta DAİŞ çetelerine karşı yapılan hamlede, onlarca DAİŞ çetesinin saf dışı edilmesinde gösterdiği üstün başarı ile de hep hatırlanacaktır.

O, sadece parti savaşçılarımız için de değil, Rojava'da savaşan tüm savaşçıların tanıdığı, sevdiği ve örnek aldığı büyük bir komutandı.

Nubar yoldaş, Partimizin özellikle 2 yılı aşkın bir süredir yaşadığı sorunların çözümü konusunda en çok sorumluluk hisseden yoldaşlardan biriydi.

O tam da yaşamında somutladığı gibi bürokratizme, dogmatizme ve tasfiyeciliğe karşı amansız bir mücadelenin doğru tarafı olarak mücadelesini sürdürdü. Nitekim, salt sloganlarla, büyük laflarla, programatik görüşlerin günde beş vakit lafzını etmekle devrimin bırakalım gerçekleştirilebilmesini, savunusunun dahi yapılamayacağını pratiğiyle ortaya koymuş bir yoldaş olarak bizlere önemli bir değer ve miras bıraktı.

O, özüyle sözüyle bir olanlardandı. O, gerçek bir Kaypakkaya takipçisiydi. Halk Savaşına olan inancı onun devrimci yaşamının en önemli yanlarından biriydi.

Nubar yoldaş partinin gelişip güçlenmesinin savaşın doğrudan içinde olacağına olan inancını şehit düşene kadar savundu ve bu uğurda da kendisini feda etmekten çekinmedi.

Partimiz, kurulduğu tarihten bugüne enternasyonal bir ruhla hareket etti. Enternasyonal dayanışmaya önem verdi. Anti-emperyalist mücadelenin sadece ülkemizde değil, dünyanın neresinde olursa olsun aynı içerikte olduğunu savundu.

Savunduğu bu görüşüne bağlı kalarak, gösterdiği pratik tutumuyla kardeş ve dost partilerle geliştirdiği ilişkilerle örnek bir tutum sergiledi.

Partimiz 2014 yılından bu yana, gücü oranında Ortadoğu coğrafyasında üstlendiği sorumlulukla devrimci parti ve örgütlerle geliştirdiği dostane ilişkiler ve yer aldığı eylem birliklerinde emperyalizme ve gericiliğe karşı verdiği savaşı bundan böyle de gücü oranında vermeye devam edecektir.

Bugün enternasyonal dayanışmanın pratik olarak en ileri mevzisi Rojava'dır. Suriye iç savaşında, çelişkileri iyi değerlendiren Kürt Ulusal Hareketinin, Rojava'da gerçekleştirmekte oldukları devrimle Rojava'da elde ettikleri statü sonrası, tüm gerici güçler Rojava'nın düşmesi için saldırdılar.

Türk devletinin IŞİD, El-Nusra, ÖSO gibi gerici güçleri kullanarak, Rojava'nın düşmesi için yaptığı saldırılarda, Kürtlerin yanında yer alan uluslararası devrimci güçler, Rojava'da gösterdikleri enternasyonal dayanışmayla gerici güçleri püskürtmede katkıda bulunarak Rojava devrimini korudular.

Rojava'daki enternasyonal dayanışma daha ileri boyutta, içinde partimizin de yer aldığı enternasyonal taburlarla Suriye Kürdistanı'nın özgürleşmesi mücadelesi son aşamasına doğru ilerlemektedir.

Savaşla birlikte yakılıp yıkılan Rojava, enternasyonal bir dayanışmayla yeniden inşa edilmektedir.

İspanya iç savaşında, Vietnam ve Filistin'de gösterilen enternasyonal dayanışmayla, emperyalistlere, işgalci güçlere ve faşist iktidarlara karşı verilen ortak mücadele, bugün Rojava'da yaşam bulmaktadır.

İvana Hoffmann, John Gallagher, Ashley Johnson, Konstandinos Erik Scurfield, Emir Qubadi, Michael İsrael, David Taylor, Nikolas Wardin, Suphi Nejat Ağırnaslı, Ayşe Deniz Karacagil, Alper Çakas, Rıfat Horoz, Ulaş Bayraktaroğlu ve onlarca enternasyonalist savaşçıyla birlikte, Kürt savaşçılar; Aras Şeho, Rukiye Eskin, Reşit Bulut, Meryem Mihemed ve daha yüzlerce şehidin yanına ismini yazdıran Nubar yoldaşın hayatını feda ederek kattığı değer, Rojava Devriminin örülen bir tuğla taşı olmuştur. Kürt ulusu, kadim bir ulusun, Ermeni halkının bu yiğit evladını hiçbir zaman unutmayacaktır.

 

Paris'in Fakir'i, Ermenistan'ın Nubar'ı, Rojava'nın Orhan'ı Ozanyan yoldaş ölümsüzdür!

Devrim ve Komünizm Şehitleri Ölümsüzdür!

Yaşasın Halk Savaşı!

Yaşasın Enternasyonal Dayanışma!

Yaşasın Ulusların Kendi Kaderini Tayin Hakkı!

 

TKP/ML ÖRGÜTLENME KOMİTESİ

16 Ağustos 2017

41335

Zorunlu Açıklama!

Kısa bir süre önce; "Bir İşkencehane Olarak Sansaryan Han ve Süleyman Cihan." başlıklı bir yazı yazmıştım. Yazının giriş bölümünden de anlaşılacağı gibi bu yazı, Anayasa Mahkemesi'nin Sansaryan Han’a ilişkin kararı vesile yapılarak yazılmıştı.

Sosyal medyayı ve malum platformları aktif olarak takip etmediğimden; yazıya ilişkin kimlerin ne türden değerlendirmeler de bulunduğunu bilmiyorum. Bu çok ta önemli değil; elbette her okurun kendine göre değerlendirme, beğeni ve yergileri de olacaktır.

Ali Haydar Dersim’e (Nubar Ozanyan)

Değerli bir komutanı daha kaybettik. Dersim halkının bağrından çıkıp, dağlara sevdalanan, özgürlüğü zirvelerde arayan bir komutanı yitirdik. Büyük bir yürek acısı daha yaşadık.

„Holodomor „ Yalanı Üzerine

Başta Avrupa emperyalist burjuvazisi olmak üzere, bütün gerici devletler, emperyalist Rusya'nın Ukrayna'ya saldırı ve işgalini bahane ederek, tüm SSCB kazanınlarını, anıtlarını yok etmenin yanında, yeni yeni kararlarla, Stalin önderliğindeki SSCB'ni ve sosyalizmi karalamak için her türlü yalana baş vurmaya hız verdiler. Burjuvazinin, sosyalizm ve onu anımsatan herşeye düşmanlığı, kapitalizm ayakta kaldığı sğrece devam edecektir. Bu nedenle, burjuvazinin bütün yalanlarını açığa çıkarmakta devrimci mücadelenin en önemli ayaklarından biridir.

Liberallerin ve Ulu“sol”cuların Solculuğu-2 Kemalizm Sol Değildir!

AKP-MHP faşist ittifakı süresince siyasal İslamcılığın karşısına da alternatif olarak Kemalist ideoloji çıkarılıyor. Kendine “sol” diyenlerin siyasal İslamcılığın alternatifi olarak Kemalizm’i yeğlemeleri kabul edilebilir bir siyasi tutum değildir.

Bir İşkencehane Olarak Sansaryan Han Ve Süleyman Cihan!

Dün, Sansaryan Han’a ilişkin bir haber okudum gazetelerde: “92 yıl sonra Sansaryan Han için tarihi karar.” başlığı altında, özetle, şunlar aktarılmaktaydı: 

 

Ermeni fakir çocukların eğitim masraflarının karşılanması amacıyla vakfedilen ancak 1930 yılında devlet tarafından el konulan ve uzun yıllar İstanbul Emniyet Müdürlüğü olarak kullanılan Sansaryan Han, Anayasa Mahkemesi kararıyla 92 yıl sonra Ermeni vakfına geri verilecek.”[1]

 

Uluslararası İşçi Sınıfı İçin Büyük Bir Kayıp! Jose Maria Sison'u Sonsuzluğa Uğurladık

Filipin Komünist Partisi'nin (FKP)  kurucu önderi, Yeni Halk Ordusu (YHO) ve Filipin Ulusal Demokratik Cephe'nin (FUDC) danışmanı ve  Uluslararsı Halkların Mücadele Birliği'nin (ILPS) kurucularından ve başkanı, Filipin proletaryasının ölümsüz militanı Jose Maria Sison'u (yoldaşlarının Joma'sı) 16 Aralık 2022 tarihinde kaybettik.

Hızır

Hdp'liler katı atık tesisinin yeri değiştirilmesi konusunda öneri gelirse destekleyeceklermiş.

Demek ki gelmese...

De gurban... aha çevreci projeniz... aha boğuniz... aha siz...

Sütlüce'ye akmasın... kendi içimize... köyümüze.... aksın diyorsanız...

De... hadi...

Sütlüce'ye katı atık tesisi kurulmasın.... kendi köyümüze kurulsun... diye önerge getirinde sizi görem.

De.... Hadi kurban...

De.... Hadi...

Gerçekten çok akıllıca.

Gerçekten çok sinsice.

Liberallerin ve Ulu“sol”cuların Solculuğu-1- (Sentez)

"İşçi sınıfının devrimciliğine karşı çıkanlara sol denebilir mi? Ya da bunlar gerçekten sol olabilir mi?"

Sınıflı bir toplumda, bu toplumun alternatifi olarak sınıfsız toplumu öngören ve bunun mücadelesini veren Marksizm-Leninizm-Maoizm’in eleştirilmemesi, özellikle de mülk sahibi sınıfların ideolojik ve siyasal temsilcilerinin eleştirileri ve demagojik saldırılarına maruz kalmaması düşünülemez.

Barbara ve Sara olma zamanı! (Nubar Ozanyan)

Emekçi kadınlar birçok şeyden mahrumdur. Yoksun olduğu esas şeyler, özgürlük ve örgütlülüktür. Faşist devlet şiddeti, feodal baskı, Türk şovenizmi, egemen erkek zihniyeti, işgal ve saldırı, erkek adalet, aile ve din, dışlanma, aşağılanma vb. Saymakla ve yazmakla bitmiyor. 

KKB’li TİKKO Savaşçısı:Kobanê Ruhuyla Rojava’yı Savun!

Faşist TC içindeki klikler, Kobanê zaferinden bu yana dillerden düşmeyen bir yarasında birleşti.

Milli birlik ve beraberliğe ihtiyaç duydukları böylesi günlerde sağdan soldan TC faşizmi her zaman birleşmiştir. Bu bazen masa altından olur, bazen kapalı kapılar ardında, bazense öylece aleni. Burjuvazinin kalbini korkudan hoplatan bir işçi direnişi olabilir, emperyalist tekellere geçit vermeyecek bir çevre direnişi olabilir, faşizmi zayıflatacak bir demokrasi talebi olabilir, ataerkiyi ve heteroseksizmi titretecek bir adım olabilir bu gizli ya da açık el sıkışmaların sebebi.

Ya Özgürlük Mücadelesinden Yanasınız ya da Değilsiniz

Türk egemen sınıfları, Cumhuriyetin 100. yılını kutlamaya hazırlanırken ikinci yüz yılı için de nutuk atmaya başladılar. Halkımızın deyimiyle perşembenin gelişi çarşambadan bellidir.

Nitekim ilk yüzyılı işçilere, emekçilere, devrimcilere, komünistlere, ezilen ulus ve azınlık milliyetlere, kadınlara, LGBTİ+lara, inanç gruplarına zulmetmekle geçen bir yüzyıldır. Bu baskıcı, asimilasyoncu, ırkçı, cinsiyetçi, tekçi ve emperyalizm uşağı sömürü-soygun düzeni, Kemalist cumhuriyetin ikinci yüzyılı da birinci yüz yılını izleyecektir.

Sayfalar