Çarşamba Mayıs 15, 2024

TKP/ML- TIKKO gerillaları “Daha fazlasını yapabilmek için çabalayacağız”

Daha önce e-posta yoluyla elimize ulaşan bir haberi sizinle paylaşmış ve bu haberlerden birinde Türkiye Komünist Partisi/Marksist-Leninist (TKP/ML) Türkiye İşçi Köylü Kurtuluş Ordusu (TİKKO)’ya bağlı gerillaların 19 Mayıs günü Dersim’de yol kesme eylemi gerçekleştirdiğini aktarmıştık.

Yine elimize e-posta yoluyla ulaşan bir haberde bu yol kesme eylemini gerçekleştiren gerillalarla bir söyleşi gerçekleştirilmiştir. Biz de bu söyleşiyi sizlerle paylaşıyoruz:

 

19 Mayıs günü gerçekleştirilen yol kesme eylemine dair TKP/ML TİKKO gerillalarının duygu ve düşünceleri:

- 18 Mayıs ile ilgili bir süreç işlettiniz. Süreçte neler yaptınız?

Münire: Doğru kampanya tarzı bir çalışma yaptık. İlk olarak, DBK’nin bildirilerini köylerde dağıttık. Köylülerle buna dair sohbetler ettik. Olumluydu genel olarak. İki ayrı yere pankartlarımızı astık. Biri Hozat-Merkez yoluna, diğeri Ovacık-Merkez yoluna asıldı. Ana Fatma Ziyareti’ne asılan pankart Merkez’e yakın olması açısından olumluydu.

Bunlar dışında Hozat-Merkez yolunda yol kesme eylemi gerçekleştirdik. Yolu 1 saat tuttuktan sonra bıraktık. Kitleye bildirilerimizi dağıttık. Kısa bir anma yaptıktan sonra eylemi sonlandırdık. Süreç böyleydi esasta.

- Yol kesme eylemini ilk kez gerçekleştirdiniz. Duygu ve düşüncelerinizi biraz anlatabilir misiniz?

Münire: Doğru ilk kez gerçekleştirdik. Heyecan verici bir eylemdi. Yolu 19 Mayıs günü saat 15.15 sıralarında kestik. Kitleyi pankartımızın olduğu alana topladık. Soma, Ulusal Sorun ve 18 Mayıs ile ilgili genel A/P yapıldı. Ardından kitleyle sohbet ettik. Gerçekten güzel bir eylemdi. Halkın bizi sahiplenmesi sloganlarımıza eşlik etmesi, bildirilerimizi alkışlarla selamlaması hepimizi çok etkiledi. Hepsi partimizin bölgede kanla, canla ödediği ve ödettiği bedellerin bize mirasıdır.

İbrahim yoldaşın böyle sahiplenilmesi çok gurur verici. Eylemi ilk kez yapıyor oluşumuz da ayrı bir heyecan kattı. Eylemde bulunan gerillalardan biri olmak bence şanstı. A/P görevi bana verilmişti. Bir kadın olarak böyle bir görevi almak bana çok şey kattı. Kitle de olumlu etkilendi (özellikle kadınlar). Partimiz militanı olmanın ve böylesi saygı durulan- sahiplenilen önderimizin ardılı olmanın ağırlığı farklı duygular yaşattı bize gerçekten.

Halkımıza ve Partimize olan güvenimiz tazelendi bir kez daha.

Muharrem: Gerilla alanında atılan her adım önümüze yeni görevler koyuyor. Dün belli sebeplerden dolayı eylemler yapamazken bugün önümüze koyduğumuz görevleri ufak tefek eksiklikler çıksa da yapabiliyoruz. Bu eylemi de ilk kez yapıyor oluşumuzun acemiliği ve olanaklarımızın sınırlılığı eylemi yapmamızın önünde engel olamadı.

Pankart yapımından, arazi keşfimize, savunma hattımızdan geriş çekilmeye kadar kolektif çalışma tarzıyla hatalarımızı en aza indirmeye çalıştık. Eylemin 18 Mayıs olması ve yol kesmeyi ilk kez yapıyor oluşumuz ayrı bir heyecan kattı. Bu eylem bize deneyim açısından çok şey kattı.

Nergiz: Eylem heyecan vericiydi. Eyleme yeni bir gerilla olarak katıldığım için ayrı bir duyguda vardı. Ben savunma da görev almıştım. Gelecek düşmana sıkacaktım yani. Silahımı kullanacak olmamda heyecan katıyordu. Kitlenin partimizi sahiplenişi çok etkiledi bizi. Alkış seslerini duyunca epey duygulandık.

 

“Gerilla olmak hepimize çok büyük yük yüklüyor”

- Kitlenin tepkisi sizi epey etkilemiş. Neler hissetiniz?

- Ben yol hattında savunmadaydım. Acaba halk bizi nasıl karşılayacak merakı vardı. İlk araç geçtiğinde içimi ısıtan bir gülümsemeyle karşılaştım. O gülüş heyecanımı aza indirdi. Her gelen TİKKO gerillası olduğumuzu öğrenince daha sıcak davrandı. Yoksul halkımız elinde ne varsa bize ikram etti. Anaların sıcaklığı dikkat çekiciydi.

Bazı kadınlar A/P yapan kadın yoldaşı dinliyor, bir yandan da zembul topluyordu. Benim durduğum yerden kitle gözükmüyordu fakat sesleri geliyordu. Sloganlara eşlik etmeleri, bildiriyi alkışlamaları bende tarif edilmez bir duygu yarattı. Tüylerim diken diken oldu. Yolu trafiğe açtıktan sonra her geçen aracın selam vermesi güzel bir duyguydu.

Münire: Elbette etkilenmemek mümkün değildir. Sarılanlar, tebrik edenler, ellerinde ne varsa vermeye çalışanlar. Özellikle kadınların bizi görünce gözleri parladı. Kadınların yaklaşımları çok daha ileriydi. Eylemde kadın yoldaşların oluşu da onları etkiledi. Onlar kadar biz de etkilendik. Dersim halkının Partimize ve İbrahim yoldaşa karşı beslediği sevgiyi bir kez daha gördük. O görüntüler bize “bu halktan bir şey olmaz” diyen küçük burjuva anlayışlara karşı neden diri olmamız gerektiğini çok iyi anlatıyordu bence.

Nergiz: Ben de yoldaşlar gibi çok etkilendim ve heyecanlandım. Halkımızın bu tepkisinden sonra görevimizin be kadar önemli olduğunu bir kez daha gördüm.

- Eylemde Soma işçilerini andınız. Bununla ilgili ne düşünüyorsunuz?

 Munire: Soma katliamı canımızı yakan bir olay oldu. Eylemde onları da anmamak eksiklik olurdu. Bu yüzden andık. Her şey ortada aslında açık bir katliam bu! Bu durumu utanmadan savunma acizliğine düşen AKP iktidarının köşeye sıkışmışlığı da ortada söyleyecek şey hesabın sorulacağına dair sözümüzdür. Devlet saldırılarını sürekli arttırıyor. Bu saldırıları halkımızla birlikte göğüsleyip devleti yerle bir edeceğiz. Buna inancımız tam! Bunun için savaşıyoruz/savaşacağız.

- Ekleyecek bir şeyiniz var mı?

Münire: Attığımız her adım bir şeyler yaratıyor. Artı olarak ekleniyor hanemize. Dersim’deki uzun yokluğumuzun sonrası, Karadeniz süreci sonrası buralara gelebilmek çok güzel. Verilen emeklerin sonucudur. Bunda özellikle Beşlerin rolünü göz ardı etmemek gerekiyor. Ancak şunu biliyoruz ki; hızımız yeterli değil. Sınıf mücadelesi gittikçe ivmeleniyor. Çok daha hızlı hareket etmeliyiz. Bütün çabalarımızda buna yönelik zaten.

Nergiz: Böylesi bir süreçte partimiz saflarında bir gerilla olmak hepimize çok büyük yükler yüklüyor. Bunun bilincinde olarak hareket etmeye çalışıyoruz. Eylemimizi de bu bilinçle yaptık. Daha fazlasını yapabilmek için çabalayacağız.

 

97934

Proletarya Partisi

 Proleterya Partisi'nden gundeme iliskin yazilar

Son Haberler

Proletarya Partisi

BURJUVA SEÇİMLERİ ve PROLETER TAKTİK

Bilim, ….. , isteklere ve görüşlere uygun tarzda, tek bir grubun, ya da tek bir partinin savaşım hazırlıklarına ve bilinç derecesine göre siyaseti belirleme yerine, ülkedeki bütün grupların, partilerin, sınıfların ve yığınların hesaba katılmasını emreder.[1]

Enkaz Yaratan Çürük Düzeninizi Yıkacağız; Seçim Kurtuluşunuz Olmayacak!

6 Şubat depremleri sonrasında on binlerce insan taammüden katledildi, yüz binlercesi yaralandı ve milyonlarcası temel yaşam koşullarından mahrum bırakıldı. -Bir değil, iki değil, üç değil- on binlercemiz kendileri için bir mezar haline getirilen evlerinde öldürüldü. Sadece depremler nedeniyle değil enkaz altında kurtarılmayı beklerken yardım edilmediği için donarak öldürüldü. İnsanların yardım edin çığlıklarına, “Nerede bu devlet?” haykırışları eşlik etti.

Halkın İçinde Olmak (Sentez)

Halka dair söylenenler, devrimciliğe dair biçilenler, bireye dair yapılan sorgulamalar, bir politik öznenin hayatın içinde olup olmamasına dair yapılan vurgular, sömürenler ve onların devleti, bunların siyasi iktidarı ve muhalefeti, ordusu, sivil uzantısı her şey ama her şey mücadelenin tarihiyle kıyaslandığında kısacık denilebilecek bir zaman diliminde, yoğunlaştırılmış bir şekilde tartışmaya açıldı, tüm bunlarda yeni derinlikler kazanıldı, yeni bakışlar edinildi, ufuklar genişledi, renklilik geldi.

“İstibdat”tan Kurtulmak İçin Kürdü Çağırmak!

14 Mayıs’ta yapılacak olan cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimleri öncesi Millet İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu, seçimlere ilişkin HDP ile bir toplantı gerçekleştirdi. Toplantı çıkışı basın önünde bir açıklama yaptılar. CHP lideri K.Kılıçdaroğlu da HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar da TBMM’nin önemine, halk iradesinin temsiliyetine dikkat çektiler! Basın önünde verdikleri mesaj “Hiçbir sorun çözümsüz değil, TBMM çatısı altında Türkiye’nin her sorununu çözmek olası…” biçiminde özetlenebilir.

Vicdan ve ahlak mı dediniz? (Ertan İldan)

Aslında Türkiye'de 50 gün sonra yapılacak seçimler hakkında daha fazla konuşmak niyetinde değildim. Tüm sermayesini bu muharabe'nin sonuçlarına yatırmış ve temelde iki kutupa ayrılmış bir toplumsal psikolojide aykırı bir görüşün yankı bulmayacağını bilirim. Daha da önemlisi muhtemel bir yenilgide akli melekelerini yitirmiş ve umutlarını tüketmiş bir kesimin hışmına uğramak tehlikesi de yok değil. Oysa benim "gemileri yakmak" gibi bir mecburiyetim yok. Demokrasi, özgürlük, eşitlik ve adalet isteyen toplum kesimleri ile ilişkilerimi ve görüş alışverişimi sürdürmek isterim.

Kaypakkaya ve Kemalist Cumhuriyet

Bu yıl İbrahim Kaypakkaya’nın faşist Türk devleti tarafından katledilişinin 50. yıldönümüdür.

Ve faşist TC’nin de kuruluşunun yüzüncü yılıdır. Kaypakkaya yoldaşın siyasal yaşamı bu tekçi, inkarcı, katliamcı tarihle hesaplaşmakla geçmiştir. Hiç kuşkusuz onun analizleri yalnız geçmişi değil geleceği de içeriyor. Dolayısıyla cumhuriyetin yüz yıllık tarihini sorgularken onun görüşleri bize yol göstermeye devam ediyor.

2023 Cumhurbaşkanlığı seçimine ilişkin boykot tavrı neden doğru değildir

Çünkü öncelikle içinden geçilmekte olunan tarihi momentin realitesi; “Burjuva faşist düzen partileri ve ittifaklarının adaylarını boykot et, devrimci demokrat adayları destekle!” (MKP-SB. Bk. Halkın Günlüğü gazetesi) şiarında dile getirilen bu yaklaşımla örtüşür değildir. Neden değildir? Çünkü öncelikle içinden geçilmekte olunan süreç, ‘normal-olağan’ rutin bir süreç olmayıp; yönetimsel olarak sistemde niteliksel değişimin yaşanacağı bir süreçtir.

Delirmeye Az Kaldı Doktorum Nerede

Mahlukatlar içerisinde, kendisi gibisini, yaratabilecek tek canlı insanlardır. (Albert Ergün Einstein)

Ah.... çocuklar... ahh....

Memleketteki partilerin zayıflıklarını öne sürerek her türlü burjuva partileriyle bir araya gelenler....

İş dünya proletaryalarının burjuva renkleriyle bir araya gelmeye gelince....

Dünya proletarya partilerin zayıflıklarını öne sürerek bir araya gelmeyi ret etmekteler.

Ve bu insanlar örgütlüler biz proletaryalar örgütsüz.

Ve bu insanlar örgütlüler biz proletaryalar örgütsüz.

Ve tc’nin okul sıralarında olsa dahil...

Ermeni Devrimcilerin İttifak Deneyiminden Hareketle “YÜRÜ BE KEMAL…”

6 Şubat depremleri sonrasında on binlerce can kaybının ardından 14 Mayıs 2023 tarihinde “Başkanlık” ve “Milletvekilliği Genel Seçimleri”nin “yenilenme”si kararı alındı. Depremler ve ardından yaşanan sellere rağmen ülke seçim sath-ı mahalline girmiş bulunuyor. Seçim, iktidardaki AKP-MHP partilerinin oluşturduğu “Cumhur İttifakı” ve ona eklemlenen partiler ile CHP-İYİ Parti’nin başını çektiği “Millet İttifakı”nın oluşturduğu iki ana siyasi kampın iktidar mücadelesi biçiminde gelişiyor.

ATAERKİL SİSTEME KARŞI MÜCADELE SORUNU, EZEN-EZİLEN CİNS ÇELİŞMESİNİN ÇÖZÜMÜ SORUNUDUR

Sorunların doğru çözümü, öncelikle onların özünün tam olarak ne olduğu veya neye tekabül ettiğinin eksiksiz olarak ortaya konulmasıyla doğrudan bağlantılıdır. Yani sorun aslında tıpkı şuna benziyor: Doğru ve isabetli tedavi ancak ki doğru teşhis ile mümkün olabilir.

“Kadın sorunu” olarak tanımlanan sorun da böyledir. Sorunun özü bir kez gözden kaçırıldımıydı, sorunun kendisi de çözümü adına ileri sürülenler de isabetli ve doğru olarak ortaya konma şansını yitirir esasen.

Azaduhi (Nubar Ozanyan)

Herkesin anlatılacak bir hikayesi, yazılacak bir yaşamı vardır. Liceli Azaduhi’nin hikayesi, soykırım yaşamış bir Ermeni kadının Lice’den Diyarbakır’a, İstanbul’dan Hollanda’ya uzanan sürgün hikayesidir. Doğduğu yerde yaşayamadığı gibi ölemeyenlerin hikayesidir. Onun hikayesi kolay taşınamaz acıların, tanımlanması zor hüzünlerin hikayesidir. İyilik yapmaktan başka bir şey bilmeyen, ekmeğini paylaşmaktan başka bir şey düşünmeyen, direngen Liceli bir Ermeni kadının hikayesidir.

Sayfalar