Perşembe Mayıs 16, 2024

TKP/ML TİKKO Rojava Komutanlığı

TKP/ML TİKKO Rojava Komutanlığı Ortadoğu halklarının Newroz’unu selamladı. Rojava Komutanlığı “İçinde bulunduğumuz tarihsel süreç bizden büyük sorumluluklar beklemektedir. Bu anlamda Kawa’nın Ortadoğu’ya yaydığı özgürlük ateşini harlandırmak en temel görevimiz olmalıdır” dedi.

“Kawa’nın tutuşturduğu özgürlük ateşini direnişle harlayalım!”

Açıklamada “Direnişin özgürlüğün sembolüdür NEWROZ… Ezilen mazlum halkların zalimlere başkaldırısıdır NEWROZ… Aydınlığın karanlığı parçalamasıdır NEWROZ… Yeni bir gün yeni bir yaşamdır NEWROZ… Yeni bir dünya yaratma iradesidir NEWROZ...

Ezilen mazlum halklar her tarihi dönemde zalimlere, zorbalara karşı görkemli direnişler sergileyerek özgürlüklerini elde etmişlerdir. 21 Mart’ta zalim Dehak’a karşı Kawa’nın tutuşturduğu özgürlük ateşi ezilen mazlum Kürt halkının mücadele tarihinde direnişin sembolü olmuştur” denildi.

“Dün Dehak’ın zorbalığını bugün faşist TC devleti sürdürmektedir”

Rojava Komutanlığı açıklamasını “Emperyalist-kapitalist sistem ve yerel işbirlikçileri mazlum dünya halklarına azgınca sömürü ve baskı uygulamaktadır. Bugün Türkiye ve Türkiye Kürdistanı’nda faşist TC devletinin temsilcisi AKP Türk-Kürt ve diğer azınlık milliyetlere baskı ve zulüm uygulamaktadır.

Kürt halkını inkar, imha ve yok etmeye yönelik her türlü kirli savaş yöntemlerine başvurmaktadır. Gözaltılar tutuklamalarla Xeraba Bave köyündeki gibi katliamlarla biat ettirme siyaseti gütmektedir. Dün Dehak’ın zorbalığını bugün faşist TC devleti sürdürmektedir. Bu zorbalığa karşı Cizre, Sur, Nusaybin... halkı görkemli direnişlerle zorbalığın üzerine inen yumruk oldu.

Mehmetler, Pakizeler, Seveler ve Çiyagerler...” şeklinde sürdürdü.

“Tarihsel süreç bizden büyük sorumluluklar beklemektedir”

Açıklama şu şekilde sonlanıyor:

“Aynı zihniyetin temsilcisi barbar DAİŞ çeteleri Rojava’da Kürt halkını yok etmeye çalıştı. DAİŞ’in barbarlığına karşı Rojava halkının örgütlü direnişi yeni bir yaşam yarattı. Kawa’nın tutuşturduğu ateş Rojava’da harlandı.

Keza aynı şekilde kan emiciler Şengal’de emellerine ulaşamadılar. Şengal halkı Kawa’nın bilinciyle zalimlerin beyinlerinde patlayan öfke oldular.

İçinde bulunduğumuz tarihsel süreç bizden büyük sorumluluklar beklemektedir. Bu anlamda Kawa’nın Ortadoğu’ya yaydığı özgürlük ateşini harlandırmak en temel görevimiz olmalıdır. Örgütlü mücadelemizle sokaklarda, dağlarda, fabrikalarda, barikatlarda, zindanlarda… Kawa’nın örsüyle hayır’ımızı, itirazımızı egemenlerin beyninde patlatmak ve onun karşısında yeni bir özgür yaşamı kurmak en temel görevimizdir.

Bu görev bilinciyle tüm Kürt ve Ortadoğu halklarının Newroz Bayramı’nı kutluyoruz.

Bijî Newroz bijî Berxwedan!

Yaşasın ulusların kendi kaderlerini tayin hakkı!

Kahrolsun emperyalizm, faşizm ve her türden gericilik!

Yaşasın halk savaşı!”

46336

ABD "Arka Bahçesi"nde Gül İstemez

Venezuela  Dersleri:

"Tarihte kalmış bir savaştan notlar ve dersler"*

1973'de Amerikan askerleri Vietnam'dan çekilirken, New York Times gazetesinin hükümete yakın yazarlarından Sulzberger şunları yazıyordu:" Birleşik Devletler savaşın kaybeden tarafı olarak görünüyor. Tarih kitapları bunu böyle yazmak zorunda… Biz savaşı Mekong Vadisi'nde (Vietnam'da) değil, Mississippi Vadisi'nde (Amerika'da) kaybettik. Birbiri ardından gelen Amerikan yönetimleri, ülke içindeki halktan asla kitlesel destek görmedi."

Tatava yapma, bas geç

Gündemle ilgili yazmak bana göre değil.

Aklım sırrım almıyor.

Delirecem.

Seçimler 30 Martta.

31 Mart ve ardında bazıları seçimlerde uğradığı hezeyanla  ... 

Seçimlere, örgütlenmeye .... yönelik iflah olmayan proletarya köylünün haline karşı kolektiflere sokağın, mücadelenin ve kavganın yıkıcı gücünü ( Bolşevikliği ) tavsiye ediyor. 

Kimileri de, Yetmez ama evetçilerin gezideki adı: Tatava yapma, bas geçciler, diyi veriyor.

Ve daha nice şeyler.

Ya kardeşim: Durun, hele.

Sizler  ne yazdığınızın farkında mısın ?

“İnsanlık için komünizmden başka yol var mı?” derdi o...

“İçinde bir tutam delilik olmayan hayat eksik bir hayattır.”[1]

Ataol Behramoğlu’nun, “… insan olmak/ çoğalabilmektir başkalarıyla/ İnsansın, birinin canı yanıyorken/ senin de canın yanıyorsa,” dizelerini anımsatan bir devrimci ruh daha ayrıldı aramızdan... Çocuksu, coşkulu, insan gibi insandı... 

Gerçek şudur ki Onun ölümüne inanmak zor, O az sonra kapımızı çalabilir…

Kolay mı? Can Yücel’in, “Bana Bir Varmış de!/ Bir Varmış Bir Yokmuş deme!/ İçime dokunuyor” şiirinin “Bir Varmış de” bölümünü gerçek kılmışlardandır Tuncel Kurtiz... 

TKP/ML- TİKKO Gerillalarından Bombalı Pankart

Yerel  kaynaklardan  öğrendiğimiz  bilgilere göre,  10 Nisan2014 günü TKP/ML’ye bağlı TİKKO gerillaları Ovacık’ta yol kapatma eylemi yaparak bombalı pankart astı.

Değişimlere Direnen İdeal İnadımı

Aradan otuz yıl geçmişti, ben daha ülkedeyken tanıdığım kadim bir dost diye bildiğim Hasan’a misafirliğe gitmiştim. Hal hatır faslından sonra kardeşi olan Hüseyin’in durumunu sormuştum. Aldığım cevap ise, ‘’Annesi ve babası bir olan bir ilişki içinde değiliz maalesef’’ olmuştu.

Çocukluğumdan beri anne ve babası bir diye bildiğim bu kadim dostumun söyledikleri kafamı epey karıştırmasına yetmişti bile. Hasan bana dönerek ‘’Yok yok zannettiğin gibi değil ya da düşündüğün anlamda baba veya annemiz bir değil anlamında söylemedim’’ diye tekrar aynı vurguyu yapmıştı.

Eleştirinin sefaleti

Halkın Günlüğü gazetesinin 16–28 Şubat 2014 tarihli 77 sayısında “Eleştirinin Eleştirisi!” başlıklı bir yazı yayımlandı.

Munzur’dan İstanbul'a Yaralı Kartal: Ali Uçar!

Yıl 1974 Haziran’ıydı. Seni İstanbul- Kazlıçeşme’de tanıdım. Daha çok gençtin, 16 yaşındaydın. Dersim-Ovacik Cakperi köyünde yoksul ama Munzur suyu kadar temiz bir Anne-Baba'dan gelmeydin. Okullar yaz tatiline girmiş sen ve abin Musa Uçar okul paranızı ve ailenize maddi yardımda bulunmak için Kazlıçeşme deri fabrikalarında çalışacaktınız. Okullar açıldığında ise geri Dersim’e dönerek eğitiminizi sürdürecektiniz. Ama öyle olmadı. Partimizle tanıştın. Eğitimini yarıda bıraktın. Zeytinburnu’nda işçi sınıfı içerisinde örgütlendin, örgütledin.

Sürecin hasasiyetine hasasiyetle cevap vermek gerekiyor

Yaklaşık 30 yıldan beridir Kürt halkının ulusal demokratik taleplerinin seslendirilmesini üstlenerek öncülük eden Kürt siyasal hareketin siyasal konumunda olan siyasal güçleri, son barış sürecinin heyecanıyla atağa kalktıklarından beri, ağızlarından hiç düşürmedikleri süreç ve bu sürecin ortaya koyduğu ‘’süreç çok hassastır’’ söylemidir. 

Yaşamı degistirmek için tüm renkleriyle örgütlenmek[1]

“İnsan, uğrunda ölümü göze alabileceği bir şey bulmadığı müddetçe insan değildir.”[2]

Yaşamı, tüm renkleriyle, hep beraber, “11 Tez”in ısrarlı yaratıcı/ yıkıcılığıyla birlikte, el ele, omuz omuza örgütlemek insan olmanın ve kalmanın “olmazsa olmazı” olsa da, sürdürülemez kapitalizmin yıkım ve yoksulluk dünyasında hiç de kolay değildir…

KAPİTALİST VAHŞET

Seçim mi Devrim mi ?


Bu coğrafyada halklar düzenin yüz yıldır sahnelediği seçim oyununa katılmakla baltayı bilinçsizce hep kendi ayaklarına indirdiler. Bu 30 Mart yerel seçiminde de halk diğer seçimlerde olduğu gibi yine kendisine biçilen militan figüranlık rolünü oynadı. Yorucu bir seçim kampanyasını sırtlayarak Meclis partilerine pek çok belediye başkanlığı ve il meclis üyelikleri kazandırdı.

Sayfalar