Pazartesi Nisan 29, 2024

TMLGB MK: "Nubar Ozanyan'ın düşleri yol göstericimiz, mücadelesi azmimiz olacaktır!"

"14 Ağustos günü partimiz TKP/ML'nin değerli üyesi, ordumuz TİKKO'nun fedakar komutanı Nubar Ozanyan (Orhan Bakırcıyan) yoldaş, partimizin büyük emekler harcayarak konumlandığı Rojava'da ezilenlerin özgürlük ve kurtuluş umudunu büyüterek şehitler kervanına katılmıştır. Partimizin büyük bir kaybı olan Orhan yoldaş, Ermeni kimliği ile gittiği Rojava'da Kürt, Arap, Türkmen, Ezidi ve diğer ezilen ulus ve inançların yükselttiği özgürlük ve kurtuluş bayrağının taşıyıcısı olmuş, Aliboğazı'nda destanlaşarak ölümsüzleşen 12'lerin düşlerini devralarak Rojava'da savaş mevzilerinde yaşatmıştır.

Rojava Devrimini sonuna kadar savunacağız!

Rojava devrimi, emperyalistlerin ve bölgede bulunan uşaklarının türlü saldırı ve işgal girişimlerine rağmen gelişip güçlenmektedir. Faşist TC devleti, Cerablus ve El-Bab bölgesini işgal etmesine rağmen, özgürleştirilen bölgelere de işgal tehditlerinde bulunmaktadır. Tüm bu tehditlere rağmen bölge halkları tarafından faşist TC devleti bölgede işgalci olarak görülüp istenmemekte ve Rojava devrimi sahiplenilmektedir.

Rojava devrimi ile eşdeğer olarak büyüyen korkusunu gizleyemeyen faşist TC devleti, Türkiye Kürdistanı'na saldırarak bölge halklarına adeta soykırımı dayatmıştır. Gerek ülke içerisinde gerekse de Rojava'daki gelişmeler TC'nin aleyhine olup iktidarını sarsan ve sonunda da yıkacak olan birer nüve taşı görevini görmektedir.

Rojava'daki gelişmeler bu anlamda partimiz açısından önemli ve değerlidir. Gerek askeri ve gerekse de politik olarak konumlandığımız Rojava devrimi üzerine salt sayfalarca değerlendirme yapmak yerine bizzat devrimi büyütmek ve geliştirmek bizler açısından önceliklidir.

Ermeni yetimhanelerinden Rojava'ya bir devrim serüveni

Bu düşünceyi hayatının önceliği haline getiren Nubar yoldaşta partimiz tarafından Rojava'ya gönderilen ilk savaşçılardandı. Yaşamı boyunca ezilenlerin daima fedai savaşçısı olan ve bu uğurda görevini yürüten Orhan yoldaş, Filistin, Hayastan, Irak Kürdistanı ve Rojava'da partimiz TKP/ML'nin enternasyonal bir savaşçısı olarak savaş mevzilerinde yerini almıştır. Küçük yaşta annesini kaybettikten sonra Ermeni yetimhanelerinde büyüyen ve oldukça yoksul bir yaşamın içerisinden gelen Orhan yoldaş, sınıfsal olarak bulunduğu konumun özelliklerini yaşamının da sarsılmaz bir karakteri haline getirmiştir. Orhan yoldaşta bulunan paylaşımcı, mütavazi, çalışkan ve davaya adanmışlık özellikleri de işte bu sınıfsal duruşunun ortaya çıkardıklarıdır.

Partimizin özellikle 2 yılı bulan sorunları karşısında büyük bir fedakarlık örneği gösteren Orhan yoldaş, sorunların çözümü noktasında da çeşitli görevler üstlenmiştir. Özellikle partimiz içerisinde boy veren bürokrat, dogmatist ve savaş kaçkınlığına “komutan, cephede komutandır” şiarı ile karşılık vermiş, komünist karakterine paralel olarak çeşitli savaş cephelerinde yerini almıştır.

Savaşın gelişip güçlendirilmesinin bizzat savaş cephelerinde gösterilen pratik ile mümkün olacabileceğini gösteren Orhan yoldaş ve 12 kızıl karanfilimiz bu anlamda komsomolcular için örnek alınacak ve hep hatırlanacaktır.

Partimiz TKP/ML'nin 45 yıllık tarihine örnek bir halka olarak katılan Orhan yoldaş, partimizin komsomol gücü GB'nin mücadele azmi olacak, devraldığımız bayrağını onurla ve gururla dalgalandıracağız.

Nubar Ozanyan ölümsüzdür!

12'lerden Nubar'a, şan olsun TKP/ML'ye!

Yaşasın Rojava devrimimiz!

Yaşasın Halk Savaşı!

Savaş, öğren, ilerle, gücümüz TMLGB!

Yaşasın partimiz TKP/ML, halk ordusu TİKKO, gençlik örgütümüz TMLGB!

TMLGB MK

Ağustos 2017"

39882

Kürtlere Kadın, çocuk, yaslı ayrımı dahi yapmadan topyekün saldıran katil devlet …

Türkiye Cumhuriyeti Devleti topraklarını ilhak ettiği ve zulmettiği Kürtlere nasıl da saldırıyor?.. Nasıl da katmerli baskı ve tahakküm uyguluyor?.. Uyguladığı zorbalığı nasıl da en üst boyutlara tırmandırıyor?.. Tüm bunların sonucu devlet sokağa çıkma yasağı ilan ederek, topuyla, tankıyla, her türlü silahla Kürtlerin evlerini, barklarını yakıyor, yıkıyor, yağmalıyor…  Binlerce yıldır yaşadıkları topraklardan Kürtler böylesi kanlı bir tehcire zorlanıyor… 

Kentsel dönüşüm

Kentsel dönüşüm, kentin tarihince oluşan denetim dışı alanların düzenlenmesi ve yaşayan insanları bu düzenlenmeye göre biçimlendirme ereğidir. Kentin, sistemin ve geleceğinin planlanmasının bir adımı olarak sunulan bu yaklaşım; egemenlerin ideolojik, politik, ekonomik ve idari ihtiyaçlarının karşılanmasını hedefler. Bu hedefin gerçekleşmesi için öncelikli olarak bunun bir ihtiyaç haline gelmesi yada ihtiyaç olduğunun ön kabulünü koşul lamasıdır. Bu ön koşullar dizisi olmadan süreç başlatılamamaktadır.

Hendek Birliği

Kürt halkı yenilsin yenilmesin, iyi direndi ve iyi direniyor. Kitleler şehirlerde kendilerini savunmak istediklerinde, zorunlu olarak barikata ve hendeğe baş vururlar. Bazı aydınların hendeklere karşı çıkmasının, hendeklerin kapatılmasını talep etmesinin hiçbir anlamı yoktur. Kürtler hendeklerde sadece kendi ulusal hakları için değil,

Türkiye'nin demokratikleşmesi için de direniyorlar. Devrimciliğin ve demokratlığın bugünkü mihenk taşı hendeklerdir. Hendeğin hangi tarafında duruyorsun? Hendeği kazanların tarafında mı, kapatmak isteyenlerin tarafında mı? 

Katliam bir devlet geleneği ise isyan da bir halk geleneğidir

7 Haziran seçimlerine HDP'nin parti olarak gireceğini açıklaması ile başlayan katliamlar bugün AKP'nin iktidarını koruma yöntemi olarak karşımıza çıkmaktadır. 7 Haziran'dan önce çıktığı her meydanda yapacağı katliamların propagandasını yapan, dört bir yana tehditler savuran AKP hükümeti bugünlerde tehditlerini hayata geçirmiştir.

Katliam bir devlet geleneğidir

FAŞİZME KARŞI BİRLİK OLUP MÜCADELE ETMENİN KAÇINILMAZLIĞI

Yalan, demagoji ve artan ölçüde devlet terörü ve korku, faşizmin en temel özellikleri arasındadır. Halkı, bu taktiklerle korkutur, sindirir ve ezer. Ve bununla beraber, “vatan haini” demagojisiyle, ilerici olan kesimlere karşı geri yığınları peşinden sürüklemeyi başarabilir. Ve böylece, geniş bir kitle desteğini de arkasına alarak, sermayenin çıkarları doğrultusunda ülkenin aydınlık yüzüne karşı savaş açar. Bugün ülkemizde fazlasıyla yaşanan da budur.

ADİLOŞ BEBE'DEN , MİRAY BEBE'YE

''..bunlar, engerekler ve çıyanlardır,bunlar, aşımıza ekmeğimize göz koyanlardır, tanı bunları , tanı da büyü...'' diyerek Kürt halkının çocuklarının henüz kundakta başlayan acı ve dramını anlatan Ahmet Arif'in şiirine yansıyan gerçekleri hiç değişmeden bugün de aynen Miray bebek şahsında yaşıyoruz.Ama maalesef daha tanımadan öldürüldü.

Önce eşitlik, sonra Kardeşlik! DTK Kongresi ve Özerkliğe dair

Osmanlının son sürecinde ortaya çıkan ittihat ve terraki adlı Jön Türk hareketi olan milliyetçi  türkçü akım önce 1915 Ermeni/ Süryani soykırımını gerçekleştirmiş ve 1920 TC`nin kuruluşunun hemen sonrasında da  TKP Önderleri Mustafa Suphi,Ethem Nejat ve yoldaşlarını hunharca Karadeniz sularında katlettirmiş ve 1925 den bu yana da Kürtlere karşı imha ve inkar politikalarına girişmiştir.

TKP/ML: “Ölüm; Özgürlük, Devrim Ve İdeallerimiz İçin” Diyenlere Bin Selam Olsun!

“Al, yüreklerinden bir parça koy yüreğine

kokuları serin bir bahar rüzgarı gibi

çek içine.

şafak vakti dağın ardında selamla onları

söz ver,

başarılacak de,

de ki gülümsesinler

de ki arkada kalmasın gözleri.”

Türk, Kürt Uluslarından Ve Çeşitli Milliyetlerden Emekçi Halkımıza;

Soykırımın yeni adı: "Kürtleri Çökertme-Çöktür."

        Faşizm her coğrafyada aynı karakteristik özelliklere sahiptir. Çünkü aynı ideolojik kaynaktan beslenmekte, yasalar çıkarmakta, yürürlüğe koymakta, katliam ve soykırımlar yapmaktadır. 12 Eylül askeri faşist yasalarıyla yönetilen sözde parlamenter sistem, 12 Eylül faşizminin devam ettiricisidir. Bugün artık ülkemizde faşizm tanımı üzerinde tartışmanın bir gerekliliği yoktur ve kalmadı da. Faşizm bir devlet biçimidir. Faşizme, faşist zulme, baskıya katliamlara karşı çıkan herkes ," düşman, hain, terör yandaşı, terörü destekleyen güruh" olarak  damgalanmaktadır.

Faşizm kadın devrimcilerden intikam alıyor - Ziya Ulusoy

Erdoğan faşizmi, generalleri ve polis şeflerini, kadın devrimcilerin katledilmesine seferber etti.

Yalnızca son aylarda İstanbul'da Günay, Dilek, Dilan,Yeliz, Şirin, Kürdistan'da Güler, Sakinelerin öldürülüşünün yıl dönümünde Seve, Fatma, Pakize yoldaşları katletti. Ayrıca, çocuk büyük demeden çok sayıda kadını da kuşatma altına aldığı Kürt ilçelerinde öldürdü.

Ergenekoncu Perinçek Faşizmin Kelle Avcılığına soyundu

   Türkiye devrimci hareketine elli yılı aşkın musallat olan, bir koluna Kemalist  faşizmi takan, diğer koluna ise devrimcileri takmaya çalışan  Doğu Perinçek devletin en sadık elamanı, akıl hocası ve tetikçisidir. Bugün teorik   faşizmin ve devletin teorisyenliğini yapan karşı devrimci faşist güruhun başını çeken çok önemli bir elemanıdır. Geçmişte İbrahim Kaypakkaya’yı öldürtmek istemiştir. Ama görevlendirdiği kişiler Kaypakkaya'yı tanıyan, Kaypakkaya’ya güvenen çıkınca Perinçek ve ekibinin katletme planı tutmamış, boşa çıkarılmıştı. İrfan Çelik bu komplonun canlı tanığıdır.

Sayfalar