Neo-Liberal AKP, Kautsky'nin 'Ultra Emperyalizmi' , 'Bariscil Kapitalizm' Ve Bir Ruyanin Sonu
Dusmani yakindan izleyin. Onun akli bizden daha geliskin; yuzyillara dayanan sinifli toplumlar yonetme tecrubesine sahip. Akimlari yok edemeyecegini biliyor. Enerji evreninin sabit bir yuk uzerinde hareket eden bir enerji alanlari catismasi oldugunu biliyor...
Burjuvazi bilim,siyaset,ekonomi,sosyoloji vs bilim dunyasinin en zeki beyinlerini cevresinde toplamis, onlari kendi iktidari icin kullaniyor. Bilimsel dogusuyor Isci-Halk hareketleri ile...Tecrubesi,birikimi var...Onu ciddiye alin;onu inceleyin;akimlari nasil yonetmeye calistigini,taktiklerini-politikalarini inceleyin...Ondan ogrenelim.Dusmanini incelemeyen,ondan ogrenemeyen,onu yenemez...
Ofkeli degil bilimsel zekalar devrim yapar. Uyanik olmaliyiz; cin gibi! Neo-Liberal hukumet 'kiz ve erkek ogrencilerin ayni evde kalamayacagina' hukmetmis!
Hemen ofkeli tepkilerle meseleye yaklasmayin!
Gezi gibi devasa bir ayaklanmanin arkasindan akilli bir hukumet geri cekilir,direnci cozmeye calisirdi. Bunu kendi hukumeti,kendi sistemi icin yapardi.
Ama oyle yapmiyorlar!...Tersine gerilimi tirmandirmak istiyorlar...Peki neden?
Dusunelim, neden?...
Toplumu ikiye bolecegini,gerilimi artiracagini bile bile bu kararla yeniden yuklenmelerinin tek bir aciklamasi vardir; toplumsal kutuplasmanin bu eksende yurumesi, Neo-Liberal ekonominin cikarlarinin korunmasinin-ekonomik isyaninin engellenebilmesinin ancak bu tur geri sosyolojik noktalarda catisma alanlari olusturup, toplumsal direnc-enerji catismasini bu geri noktalara hapsetmek istiyorlar...Sunni kirilma noktalari olusturup ekonomik sistemi yasatmak istiyorlar.
Bu kadar mi?
Ortadogu artik bir acik savas ve catisma alanidir.Birin ikiye bolunmesinin kacinilmaz, Neo-Liberal sistemin cokmekte oldugunun kacinilmaz oldugunu gorduler....Aciga cikan enerjiyi; kendi sistemlerine yonelmeyen neo-liberal 'ilimli islam' ve geleneksel devlet modeli sapkasi altina gizlenmis neo-liberal sol olarak sekillendirmek istiyorlar...Neo-Liberal sisteme karsi aciga cikan Enerjiyi yine sisteme yonelmeyen iki ana akima yonlendirmek istiyorlar...Muhalefetmis gibi gorunen, birbirine dusmanmis gibi gorunen iki neo-liberal catisma alani yartmak istiyorlar...Halkin enerjisinin bu enerji kapanlari icinde kalmasini istiyorlar.
Bu kadar mi?
Neo-liberal islamin ve neo-liberal modernizmin catismasinin bir ic savaslara donusmesini istiyorlar...Savas istiyorlar. Yeni ortadogu politiklari ic savaslarla beslenen neo-liberal sisteme daha fazla yer acmak politikasidir. Iki kilic altinda kamplasin, savasin diyorlar halklara...Her iki kilicinda Neo-Liberal kilic oldugunu gizliyorlar...Etnik ve farkli dinsel ve mezhepsel farkliliklari da katiyorlar, o tarihsel celiskilerden de kendi politikalari icin yararlanmaya calisiyorlar.
Neo-Liberal hukumet bu son karari ile ne mi yapmaya calisiyor?
Bizleri neo-liberal islam ve neo-liberal modernizmin bicimsel catismasi altinda; etnik-mezhepsel-dinsel tum catisma-celiskileri de kullanarak bir ic savasa goturmek istiyorlar....Cunku Turkiye ekonomisi bir krizin icindedir artik. Bu kriz gecen yil patlayacakti ,ama Iran'a altin satislari ile geciktirildi. Bunun yansimasi doviz,kar,faiz kurlarinda ve tum bunlara bagli olarak artan butce aciklarinda hemen gorunmeye basladi.
Ekonomik kriz artik sadece Amerika'da bir finans kriz degil; kapitalizmin tum dokusuna sirayaet etmis kuresel bir krizdir...Kapitalizmin krizlere yol acan, ama krizlerden de beslenen bir savaslar rejimi oldugu gercegi yine hayata yon veriyor...
Bugun bolgesel savaslar, yarin dunya savaslari olarak patlayacak Kapitalizmin gelmis gecmis en kapsamli, en derin ve yine kendi burjuva ekonomistlerinin kendi sozleri ile 'cozumu olmayan bir kriz' surecindeyiz. Kapitalizm 1. ve 2. kuresel buyuk krizlerinin yaninda, atlatabildigi onlarca krizle bugunlere geldi. Finans Kapitalin kuresel hakimiyetinin sekillenmeye basladigi ikinci dunya savasi sonrasi donemden, 1974 Petrol Krizine kadar olan o altin donemi haric Kapitalizm her zaman bir kriz-krizler ekonomisi ola geldi.Krizler yaratma ve krizlerden cikmanin savaslar oldugu Kapitalizm ozunde bir savaslar rejimidir. Neo-Liberal sistem; Finans Kapitalin-cok uluslu sermayenin hakimiyeti altinda uretken Kapitalizmin-Reel Kapitalizmin, Tekellerin celismeli birligi ile hem birbirinden ayrilamaz hem de birbiriyle catismadan duramaz Kapitalist kuresel ve yerel celiskiler yumagidir.Sanal sermaye ile Reel Kapitalizmin iliskisi; sanal sermayenin tek hakimiyeti altindaki, ona tabi, silah kafasina dayanmis yasamaya calisan uretken sermaye celiskisidir.... Tarih Kautsky'nin 'Ultra Emperyalizm' , 'Bariscil Kapitalizm' naif-mekanik-tek yanli soyut tezlerinin degil; Lenin'in catismali Kapitalizm, Savaslar Emperyalizmi tezini yeniden dogruladi.... Kautsky'nin tezleri Kapitalizmin dogal gelisim sureci uzerinde ic ve dis tum faktorlari dislayan, teknik arizlarla dolu,cok bilinmeyenli bir denklem uzerinde degil, basit iki bilinmeyenli lineer sistemin tezleriydi...Leninizm onda eksik olani gordu; 'Ultra Emperyalizmde' eksik olanin Devrimci Proleterya faktorunun ve Kapitalistler arasi celiskinin formule mutlaka eklenmesi gerektigini gordu...Cunku Marksizm bilinci ile, Dialektik Materyalist bilincle yaklasti formule. Bunu gozardi eden bir felsefenin Hegelin idealist Dialektigi ve Feurbachin Mekanik Materyalizmi arasina sikismis gercegin sadece bir yanini, kuru-cansiz-celismesiz tarafini esas alan, iradeci bir maddeyi inceleme yonetemi oldugunu coktan kavramisti lenin. Marksizmin tam da bu idealist dialektik ve mekanik materyalizm celismesini cozmenin adi oldugunun farkinda olan bir baska deha Marksist, Lenin vardi kautsky'nin karsisinda....Tarih Lenini hakli cikartti ve Savaslari yeniden uretti Kapitalizm. Libya, Suriye, Misir, Sudan, Yemen, Irak vs Ortadogu artik Neo-Emperyalizmin agendasinda yeni kriz-enerji catismalari, ic savaslar cografyasidir. Turkiye ise bundan azad degil; en buyuk ic savasin en geriye saklandigi ve tum Ortadogunun bicimlenmesinin en buyuk alani olarak en geriye saklanmistir. Neo-Liberal AKP ne mi yapmak istiyor?
Neo-Liberal AKP sahsinda Burjuva Devlet bizleri bir ic savasa dogru goturmek istiyor. Burda soru simdi sudur; Biz ne yapacagiz?...Bu baska bir yazinin konusudur. Ilerde ele alacagiz. Emperyalizm Savaslar Rejimidir! Baska Bir Dunya Mumkun!....http://dino-ibrahim.blogspot.nl/
Son Haberler
Sayfalar
ALEVİLERİ İSTİSMAR ETMEKTEN VAZ GEÇİN, SAMİMİYETLE LAİKLİĞİ TALEP EDİP SAVUNUN!
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, katıldığı bir etkinlik vesilesiyle, şöyle demekte: “(…) Cemevleri ile ilgili taleplerimiz yıllardır ortadayken, bir yanda bu ülkede anayasaya göre her yurttaş eşitken, Sünni bir yurttaşın ibadethanesi camilerin her ihtiyacı karşılanırken, aynı vergiyi ödeyen; vergi verirken eşit ama hizmet alırken eşit olmayan Alevi yurttaşlarımızın ibadethaneleri Cemevleri, devlet nezdinde ibadethane kabul edilip, camiye ne yapılıyorsa Cemevine de aynısı yapılacağı güne kadar bu talebinizin sonuna kadar arkasındayım.” (T24, 21.07.2024)
Kendi topraklarında özgür yaşayamayanlar (Nubar Ozanyan)
Nasıl bir adalet, nasıl bir vicdandır ki yüzyıldır Kürtler kendi topraklarında özgür yaşayamıyor? Nasıl bir kara zulümdür ki, on binlerce gerilla canını feda etmesine, on binlerce tutsak kör hücrelerde ömür çürütürcesine özgürlüğe ellerini uzatmasına karşın karanlık iş başında kalmaya devam ediyor? Ve yüz yıldır Kürt halkı bunca büyük bedel ödemesi karşısında sanki bir şey olmamış gibi duran Devlet, utanmadan elini “kardeşlik” adına DEM’e uzatıyor? Tarihte böylesine aymaz bir düşman görülmüş mü?
Nobel Ekonomi Ödülleri Hangi "Bilimsel" Buluş İçin Verildi?
Emperyalist sistemin içinde bulunduğu durumdan liberal ekonomistler, liberal entellektüellerde memnun değiller. „Eşitsizlikler“ büyümüş, „doğanın tahribatı alarm“ veriyormuş, „demokrasiler“ gerilemiş, „ekonomiler teknolojik gelişmelerin gerisinde“ kalıyormuş. „ekonomik büyümeler yavaşlamış“ vs. vs. En büyük buluşu 2005-2006'dan beri dünyada „demokrasi“lerin gerilemesiymiş.
SAVAŞA AKTARILAN PARA, EMEKÇİYE YAŞATILAN YOKSULLUĞUN BAŞLICA NEDENLERİNDENDİR!..
“Çözüm sürecinin en önemli sonuçlarından biri de kesinlikle ekonomik göstergeler, ekonomik nedenler olacaktır. Yapılan bir hesaplamaya göre, terörün Türkiye’ye son 29 yıldaki maliyeti yaklaşık 300 milyar dolardır. Çözüm süreciyle birlikte canları tehditten kurtardığımız kadar, ekonomiye de can suyu olacak yeni bir dönemi, yeni bir süreci başlatmış olacağız.”
“Filistin’de direnişin bir yılı ve Bahçeli’nin sözleri”(Deniz Aras)
7 Ekim Aksa Tufanı hamlesinin üzerinden tam bir yıl geçti. Bu süre içinde Ortadoğu, emperyalistlerin askeri, siyasi, lojistik ve istihbarat desteğiyle adeta bir koçbaşı olarak işlevselleştirdikleri Siyonist İsrail tarafından kan gölüne çevrildi.
İmha ve İnkar Politikalarına Karşı Direniş Sürüyor
Türk devletinin kuruluş süreci aynı zamanda Kürdistan coğrafyasında imha ve inkâr politikalarına sistemlilik kazandırma sürecidir. “Tek vatan, tek bayrak, tek millet” söylemi bu ırkçı, inkârcı politikanın en açık ve özlü ifadesidir.
Ve aynı zamanda bir devlet politikasıdır. Dolayısıyla Kürt coğrafyasına dönük saldırıları dönemsel görmek veya kimi burjuva partilerinin izlemiş olduğu politikalarla açıklamaya kalkmak yanılgılı bir tutum olur.
3. Dünya Savaşı riski hâlâ “güçlü olasılık” mı yoksa artık “kaçınılmaz akıbet” mi?
Son bir yılın ve ama özellikle de son ayların olguları öyle gösteriyor ki 3. Dünya savaşı artık sadece “güçlü bir olasılık” olarak değil; “kaçınılamaz bir akıbet” olarak ele alınmayı gerektiriyor. Bu hızlı tırmanış ise esasen şu iki ana etmen üzerinden yaşanıyor: Birinci etmen Rusya-Ukrayna Savaşı iken; ikinci etmen ise İsrail saldırganlığının tırmandırdığı savaştır.
Önderlerin Ardından… (Nubar Ozanyan)
Kafkaslar’ın en ileri devrim beyni ve en güçlü çarpan sosyalist yüreği, zulmün gölgesinde yaşam bulmaya çalışan Ermeni halkının yetiştirdiği en kalifiye önder kadrolardan olan ISTEPAN ŞAHUMYAN’IN başına gelenler bütün Sovyet devrim önderlerinin başına gelenler gibi oldu. Yok sayılmak, yaşanmamış kabul edilmek, itibarsızlaştırılmak, unutturulmak, nefret, işçiler ve ezilen halklar için yaptıkları büyük fedakarlıklarının ters yüz edilmesi, kahramanların hain olarak tanıtılmaya çalışılması kötülüklerin en büyüğüdür. Acıların en derinidir.
Emperyalizm Üzerine Notlar-7
„Yarı-Sömürgeciliğe“ Sığnan Sosyal Şovenist Teoriler
Başka ülkelerin işçi ve emekçilerini sömüren bir ülke yarı-sömürge olamaz. Eğer bir ülke içinde yüksek düzeyde tekelleşme gerçekleşmişse, başka ülkelere sermaye ihraç ediyor, oralarda yatırım yapıyor, işçi çalıştırıyor, maden ocakları açıp işletiyor, banka açıp mevduat topluyor, kredi veriyorsa ve bu ülke, ML literatürde, kapitalist sistem içinde emperyalist bir ülke olarak adlandırılır.
Düşünüş ve Hareket Tarzında Devrimcileşmek
Kürt ulusuna, diğer azınlık milliyetlere uygulanan baskı ve asimilasyon politikalarına karşı sessiz kalıp harekete geçmemek, özünde işçi ve emekçilerin birliğine, ortak yürüyüşüne zarar vermektir. Dolayısıyla bu yönlü yapılan çağrılara kayıtsızlık ya meselenin özünü yeteri kadar kavramamaktan ya da bu demokratik istemlere karşı samimi bir tutum sergilememekten kaynaklanmaktadır. Çünkü samimi bir birlik istemi, ortak mücadele anlayışı Kürt ulusunun ulusal demokratik haklarını savunmayı, bu yönlü yapılan tüm saldırılara karşı net bir tutum almayı gerekli kılmakta.
Bay Özkök gibilerinin vicdan muhakemesi
Ertuğrul Özkök; “Akıl ve vicdan Orta Doğu’yu terk etti. Geriye sadece fanatizmi bıraktı.” Sözleriyle, kendince bir durum tespiti yapıyor. Ve “Hadi artık soralım” diyerek, T24’deki yazısında soruyor: “Orta Doğu’yu kim harabeye çevirdi; İsrail F-35’leri mi, Hizbullah Fadi füzeleri mi?” (25 Eylül 2024)