Çarşamba Nisan 23, 2025

Neo-Liberal AKP, Kautsky'nin 'Ultra Emperyalizmi' , 'Bariscil Kapitalizm' Ve Bir Ruyanin Sonu

Esas savas ,maddi-maddelesmis enerji evreninin zihnimize yansimasinda yuruyor...Dusunce -felsefe enerjisi biri ikiye boluyor...Tek bir soru tum bir evreni boluyor...
Dusmani yakindan izleyin. Onun akli bizden daha geliskin; yuzyillara dayanan sinifli toplumlar yonetme tecrubesine sahip. Akimlari yok edemeyecegini biliyor. Enerji evreninin sabit bir yuk uzerinde hareket eden bir enerji alanlari catismasi oldugunu biliyor...

Burjuvazi bilim,siyaset,ekonomi,sosyoloji vs bilim dunyasinin en zeki beyinlerini cevresinde toplamis, onlari kendi iktidari icin kullaniyor. Bilimsel dogusuyor Isci-Halk hareketleri ile...Tecrubesi,birikimi var...Onu ciddiye alin;onu inceleyin;akimlari nasil yonetmeye calistigini,taktiklerini-politikalarini inceleyin...Ondan ogrenelim.Dusmanini incelemeyen,ondan ogrenemeyen,onu yenemez...

Ofkeli degil bilimsel zekalar devrim yapar. Uyanik olmaliyiz; cin gibi! Neo-Liberal hukumet 'kiz ve erkek ogrencilerin ayni evde kalamayacagina' hukmetmis!

Hemen ofkeli tepkilerle meseleye yaklasmayin!

Gezi gibi devasa bir ayaklanmanin arkasindan akilli bir hukumet geri cekilir,direnci cozmeye calisirdi. Bunu kendi hukumeti,kendi sistemi icin yapardi.

Ama oyle yapmiyorlar!...Tersine gerilimi tirmandirmak istiyorlar...Peki neden?

Dusunelim, neden?...

Toplumu ikiye bolecegini,gerilimi artiracagini bile bile bu kararla yeniden yuklenmelerinin tek bir aciklamasi vardir; toplumsal kutuplasmanin bu eksende yurumesi, Neo-Liberal ekonominin cikarlarinin korunmasinin-ekonomik isyaninin engellenebilmesinin ancak bu tur geri sosyolojik noktalarda catisma alanlari olusturup, toplumsal direnc-enerji catismasini bu geri noktalara hapsetmek istiyorlar...Sunni kirilma noktalari olusturup ekonomik sistemi yasatmak istiyorlar.

Bu kadar mi?

Ortadogu artik bir acik savas ve catisma alanidir.Birin ikiye bolunmesinin kacinilmaz, Neo-Liberal sistemin cokmekte oldugunun kacinilmaz oldugunu gorduler....Aciga cikan enerjiyi; kendi sistemlerine yonelmeyen neo-liberal 'ilimli islam' ve geleneksel devlet modeli sapkasi altina gizlenmis neo-liberal sol olarak sekillendirmek istiyorlar...Neo-Liberal sisteme karsi aciga cikan Enerjiyi yine sisteme yonelmeyen iki ana akima yonlendirmek istiyorlar...Muhalefetmis gibi gorunen, birbirine dusmanmis gibi gorunen iki neo-liberal catisma alani yartmak istiyorlar...Halkin enerjisinin bu enerji kapanlari icinde kalmasini istiyorlar.

Bu kadar mi?

Neo-liberal islamin ve neo-liberal modernizmin catismasinin bir ic savaslara donusmesini istiyorlar...Savas istiyorlar. Yeni ortadogu politiklari ic savaslarla beslenen neo-liberal sisteme daha fazla yer acmak politikasidir. Iki kilic altinda kamplasin, savasin diyorlar halklara...Her iki kilicinda Neo-Liberal kilic oldugunu gizliyorlar...Etnik ve farkli dinsel ve mezhepsel farkliliklari da katiyorlar, o tarihsel celiskilerden de kendi politikalari icin yararlanmaya calisiyorlar.

Neo-Liberal hukumet bu son karari ile ne mi yapmaya calisiyor?

Bizleri neo-liberal islam ve neo-liberal modernizmin bicimsel catismasi altinda; etnik-mezhepsel-dinsel tum catisma-celiskileri de kullanarak bir ic savasa goturmek istiyorlar....Cunku Turkiye ekonomisi bir krizin icindedir artik. Bu kriz gecen yil patlayacakti ,ama Iran'a altin satislari ile geciktirildi. Bunun yansimasi doviz,kar,faiz kurlarinda ve tum bunlara bagli olarak artan butce aciklarinda hemen gorunmeye basladi.

Ekonomik kriz artik sadece Amerika'da bir finans kriz degil; kapitalizmin tum dokusuna sirayaet etmis kuresel bir krizdir...Kapitalizmin krizlere yol acan, ama krizlerden de beslenen bir savaslar rejimi oldugu gercegi yine hayata yon veriyor...

Bugun bolgesel savaslar, yarin dunya savaslari olarak patlayacak Kapitalizmin gelmis gecmis en kapsamli, en derin ve yine kendi burjuva ekonomistlerinin kendi sozleri ile 'cozumu olmayan bir kriz' surecindeyiz. Kapitalizm 1. ve 2. kuresel buyuk krizlerinin yaninda, atlatabildigi onlarca krizle bugunlere geldi. Finans Kapitalin kuresel hakimiyetinin sekillenmeye basladigi ikinci dunya savasi sonrasi donemden,  1974 Petrol Krizine kadar olan o altin donemi haric Kapitalizm her zaman bir kriz-krizler ekonomisi ola geldi.Krizler yaratma ve krizlerden cikmanin savaslar oldugu Kapitalizm ozunde bir savaslar rejimidir. Neo-Liberal sistem; Finans Kapitalin-cok uluslu sermayenin hakimiyeti altinda uretken Kapitalizmin-Reel Kapitalizmin, Tekellerin celismeli birligi ile hem birbirinden ayrilamaz hem de birbiriyle catismadan duramaz Kapitalist kuresel ve yerel celiskiler yumagidir.Sanal sermaye ile Reel Kapitalizmin iliskisi; sanal sermayenin tek hakimiyeti altindaki, ona tabi, silah kafasina dayanmis yasamaya calisan uretken sermaye celiskisidir.... Tarih Kautsky'nin 'Ultra Emperyalizm' , 'Bariscil Kapitalizm' naif-mekanik-tek yanli soyut tezlerinin degil; Lenin'in catismali Kapitalizm, Savaslar Emperyalizmi tezini yeniden dogruladi.... Kautsky'nin tezleri Kapitalizmin dogal gelisim sureci uzerinde ic ve dis tum faktorlari dislayan, teknik arizlarla dolu,cok bilinmeyenli bir denklem uzerinde degil, basit iki bilinmeyenli lineer sistemin tezleriydi...Leninizm onda eksik olani gordu; 'Ultra Emperyalizmde' eksik olanin Devrimci Proleterya faktorunun ve Kapitalistler arasi celiskinin formule mutlaka eklenmesi gerektigini gordu...Cunku Marksizm bilinci ile, Dialektik Materyalist bilincle yaklasti formule. Bunu gozardi eden bir felsefenin Hegelin idealist Dialektigi ve Feurbachin Mekanik Materyalizmi arasina sikismis gercegin sadece bir yanini, kuru-cansiz-celismesiz tarafini esas alan, iradeci bir maddeyi inceleme yonetemi oldugunu coktan kavramisti lenin. Marksizmin tam da bu idealist dialektik ve mekanik materyalizm celismesini cozmenin adi oldugunun farkinda olan bir baska deha Marksist, Lenin vardi kautsky'nin karsisinda....Tarih Lenini hakli cikartti ve Savaslari yeniden uretti Kapitalizm. Libya, Suriye, Misir, Sudan, Yemen, Irak vs Ortadogu artik Neo-Emperyalizmin agendasinda yeni kriz-enerji catismalari, ic savaslar cografyasidir. Turkiye ise bundan azad degil; en buyuk ic savasin en geriye saklandigi ve tum Ortadogunun bicimlenmesinin en buyuk alani olarak en geriye saklanmistir. Neo-Liberal AKP ne mi yapmak istiyor?

Neo-Liberal AKP sahsinda Burjuva Devlet bizleri bir ic savasa dogru goturmek istiyor. Burda soru simdi sudur; Biz ne yapacagiz?...Bu baska bir yazinin konusudur. Ilerde ele alacagiz.  Emperyalizm Savaslar Rejimidir! Baska Bir Dunya Mumkun!....http://dino-ibrahim.blogspot.nl/  

 

108785

İbrahim Dinç

Site yazarlarımızdan olup teorik ve politik yazılar yazmaktadır.

Son Haberler

Sayfalar

İbrahim Dinç

Somut Duruma Dair Bazı Gerçekler

Gerek uluslararası planda ve gerekse yaşadığımız coğrafyada devrimci ve komünist hareket emperyalizm ve dünya gericiliğine karşı mücadelede geniş emekçi yığınların desteğine sahip değildir. Yine kendiliğinden gelişen kitle hareketlerini örgütlemede ve uluslararası dayanışmayı geliştirip büyütmede de yetersizdir.

Diktatör 'Reis' çıkış arıyor ..

Malum olduğu üzere T.C.

NATO, SAVAŞ KIŞKIRTICISI BİR ODAKTIR; DERHAL DAĞITILMALIDIR!

Başını ABD’nin çektiği, emperyalist bir saldırganlık paktı olarak kurulan ve icraatlarıyla bunun gereğince davranan NATO’nun 75. Kuruluş yıl dönümü vesilesiyle gerçekleştirilen zirvede, ABD Başkanı Biden, NATO’nun: “Saldırganlığa ve saldırganlık korkusuna karşı bir kalkan yaratma umuduyla kurulduğunu” söylüyorsa da ama tarihsel gerçekler bunun külliyen kaba bir yalandan ve de arsızca bir manipüle edişten ibaret olduğunu kolayca gözler önüne serer.

Bozkurt’un anlamı (Nubar Ozanyan)

Yoksullar ve ötekiler için her yer ölüm kokan mayın tarlasına döndü. Türk olmayanların, -ötekilerin- Türkiye’de soluk alması ve yaşaması zulme dönüştü. Öteki olarak yaşamak, çalışmak, kendi ana dilinde Kürtçe, Arapça konuşmak, şarkı söylemek, yasak ve suç olan bir ülkede demokrasiden, özgürlükten, insan haklarından bahsedilebilir mi?

Seçimler ve siyasi parti konusunda proletaryalarla sohbet

İstanbul'u kazanan türkiye'yi kazanır.

Nedir bu tayyip'in sözleriyle vücut bulan yaklaşım.

Bir hayel mi yoksa bir gerçeklik mi?

Veyahut da burjuvaların içerisinde bir insanın söyledikleri hala dört nala giden atlarıyla şehirlerin surlarını yıkabileceğini düşünen bizim insanların söylediklerinden daha gerçekçi sözler mi?

Gerçekten noelibarel politikaların en yoğun olarak hissedildiği şehirleri kazanmak türkiye'yi kazanmak mı demek?

Peki bunu böyle kabul etmek kolay mı?

DEVRİMCİ SİYASAL MÜCADELEYİ ANIN SOMUT GÜNCEL TOPLUMSAL SORUNLARI ÜZERİNDEN ÖRGÜTLEMEK.

Temel hedefleri, mevcut kurulu düzeni devrimci bir kitlesel kalkışmayla tasfiye edip, yerine sosyalist bir sistem kurmak olan devrimci sol-sosyalist ve komünist güç ve yapıların, devrimi gerçekleştirebilmeleri esasen, devrim öncesi süreci, devrimi örgütleyebilme hedefiyle ele almalarına ve bundaki performans ve başarılarına bağlıdır.

ADİL OLAMASINI BECEREMEYECEKSEK; BU SİSTEMİ YIKMAYA NE GEREK VAR Kİ?

Bugün, Devletin “üst aklı” denilen birimlerince organize edilip, şeriat özlemcisi dinci yobaz karanlık güçlerce gerçekleştirilen Sivas-Madımak vahşetinin 31. Yıl dönümü. Tam iki gün sonra da yine devletin aynı karanlık derin güçlerinin bir şekilde yönlendirdiği besbelli olan bir başka vahşetin, Erzincan-Başbağlar katliamının 31. Yıl dönümü.

BUGÜN ARTIK ÇOK DAHA AÇIK BİR HÂL ALAN ŞERİAT TEHDİDİNE KARŞI LAİKLİĞİ SAVUNMAK, SÜRECİN ÖNE ÇIKAN ACİL VE ÖNEMLİ GÖREVLERİNDENDİR.

Kendisini “Anayasal Hukuk Devleti” olarak tanımlayan bir devlet düşünün ki Anayasasında hâlâ; “Türkiye Cumhuriyeti, (…), demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.” İlkesi yürürlükteyken; bu ülkede şeriat propagandası yapmak serbest olsun ve ama dayanağını mevcut Anayasa ve yasalardan alan, şeriata karşı çıkmak ve de laikliği savunmak suç olsun! 

Oy Zemano (Nubar Ozanyan)

Her yönüyle çürümüş sistemin katilleri, Kürdistan topraklarını yakmaya devam ediyor. Amed ve Merdin’de hem insanları hem de buğday ve mısırları yaktı. Evlat kokan Kürdistan toprakları şimdi duman kokuyor. Ateş ve dumanla yazılı TC’nin yüz yıllık tarihi “yakma ve yıkma”nın tarihidir. Bilmeyenler bilsin, duymayanlar duysun. Dün Ermeni kadın ve çocukları kiliselerde, Alevileri inanç ve ibadet mekanlarında, Kürtleri mağaralarda, köylerde yakanlar bugün yine Kürdü kadim topraklarında yakıyor.

CHP’NİN “Türkiye yüzyılı maarif modeli ”Ve kürtlerin iradesinin gaspı karşısında laisizm ve hukuk sınavı.

İslamo-faşist Erdoğan diktatörlüğünün, “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli” ile yapmaya çalıştığının, tam olarak,eğitim ve öğretim sistemininSunni İslamcı dini esasları üzerine oturtulması olduğu, daha önceki iki yazıda ve keza Kürtlerin iradesine karşı bir sömürge siyaseti olan kayyum uygulaması da bir başka yazıda özetlenmişti.

Kadro Olmak Aynı Zamanda Kendimize Karşı da Kadro Olmak Demektir

Bir kadronun ihtiyaç duyduğu nitelikler bugün sürekli ideolojik saldırı altındadır. Burjuvazi sadece protestoları, teoriyi, örgütleri değil aynı zamanda doğrudan tek tek kadroları da hedef almakta ve onları ideolojik etki yoluyla etkisizleştirmeye ya da kendi tarafına çekmeye çalışmaktadır.

Sayfalar