Salı Mayıs 21, 2024

Basel ve Londra'da kitlesel ve çoşkulu Kaypakkaya anması!

Komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın katledilişinin 41. Yılında İsviçre’nin Basel şehrinde kitlesel ve çoşkulu bir geceyle anıldı.

„Mutlaktır Ülkemizde Devrim, Bir İşaret Fişegidir Kaypakkaya!“ sloğanıyla Avrupanın 5 ülkesinde organize edilen anma etkinliğinin biride, 18 Mayıs 2014 tarihinde 1000 yakın bir kitle ile İsviçre’de gerçekleştirildi.

Gece hazırlık sürecinde yaygın A/P meterylaların dağıtımın yanısıra evler, kahvehaneler ve düğün salonları ve yapılan tüm etkinlikler dolaşılarak yogun bir çalışma temposuyla hazırlıklara başlanıldı. Geceye bir hafta kala Yol TV ve TV 10 da verilen reklamın yanısıra gidilen her yerde standtlar acılarak geceye çağrı ve tanıtım gerçekleştirildi.

Gece salonun giriş kapısına almanca  „Katledilişin 41. Yılında Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya’ya Ölümsüzdür!“ sloganlı büyük ebatta yapılan  İbrahim Kaypakkaya’nın resmininde olduğu pankartı asıldı. Geceye gelen kitle salon giriş kapısına asılan bu pankartın çoşkusuyla salona giriş yaptı.

Saat, 14.30 başlayan geceye Manisa’nın Soma ilçesindeki maden işletmesinde işçi katliamında hayatını kaybeden işçi kardeşlerimiz için, anma etkinliğimizde özel olarak işlendi. Standt bölümüne  “Meşaleyi Kaypakkaya’dan Aldık, Ağıt Yakmaya Değil Hesap Sormaya” yazılı Partizan pankartı asıldı. Aynı sloganlı dövizler hazırlanarak gençlerin elinde sıkılı yumuruklarla “Soma’nın katili patron ağa devleti” sloganıyla salon inledi.

Büyük bir çoşkuyla başalayan gecemizin açılışı sinevizyon görüntüleriyle "İndik Maden Ocağına" ezgisini Grup Şiar’ın güçlü temposu eşliğinde başladı. 

Kitle selamlandıktan sonra yapılan saygı duruşunun akbinde tertip komitesi adına yapılan konuşmayla devam etti. Grup Şiar’ın güzel ezgileriyle kitlenin beğenesi ile dinlendi.  Pınar Aydınların sahne cıkmasıyla birlikte çoşku doruğa yükseldi. Sık sık „Önderimiz İbrahim, İbrahim Kaypakkaya“ „Yaşasın Partimiz TKP/ML“ sloganlarıyla salon adeta yerinden inliyordu. Verilen aradan sonra Ciwan Haco’nun kendine has tarzıyla seslendirdiği ezgiler sonrasında, 24 Mayıs ta Köln’de yapılacak büyük mitinge çağrı yapılarak bitirildi. 

Geceye TKP/ML Merkez Komitesi, TMLGB ve TİKKO Dersim Bölge Komutanlığı, Partizan, YDG, Özgür Gelecek ve  tüm hapishanelerdeki TKP/ML tutsakları adına gönderilen mesajlar okundu. Ayrıca gecede MLKP, MKP, TKİP, Halk Cephesi, İsviçre Alevi Birlikleri Federasyonu, SYKP, PDD-İsviçre’nin gönderdiği mesajlar da okunarak, „Yaşasın Devrimci Dayanışma!“ Sloganlarıyla selamlandı.

Gecemizde özellikle çocuklu ailelerin geceyi rahat dinlemeleri için, Palyaco tarafından çocuklara yönelik salon bahcesinde  program uygulandı.

Uzun yıllar sonra kitlenin büyük beğenisi ve coşkusu eşliğinde kitlesel enma gecesi gerçekleştirildi.

*********************************************************

Komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın katledilişinin 41. Yılı vesilesiyle İngiltere’nin başkenti Londra’da bir anma etkinliği gerçekleştirildi.

18 Mayıs Pazar günü yapılan etkinlik saat 19:00 da başladı. “Mutlaktır Ülkemizde Devrim, Bir İşaret Fişegidir Kaypakkaya!” şiarıyla düzenlenen etkinlikte çeşitli sanatçılarda sahne aldılar.


Selamlama ve saygı duruşuyla başlayan etkinlikte daha sonra Tohum Kültür Merkezi bünyesinde çalışmalarını sürdüren “Nergiz Halk Oyunları” ekibi sahne aldı.
Anma gecesinde Hozan Beşir, Grup Haykırış ve Grup Abdal sahne aldı.


Sık sık “Önderimiz İbrahim, İbrahim Kaypakkaya”, “Yaşasın Partimiz TKP/ML, Halk Ordusu TİKKO, TMLGB” sloganlarının atıldığı gecede, salona bir çok pankart asıldı.
Gecede TKP/ML Merkez KomitesiTMLGB ve TİKKO Dersim Bölge Komutanlığı, Partizan ve tüm hapishanelerdeki TKP/ML tutsakları adına geceye gönderilen mesajlar okundu.
TKP/ML Merkez Komitesi mesajında şu görüşlere yer verildi:


“Bugün bizler, Kaypakkaya yoldaşın katledilmesinin 41. yıldönümünde binler olarak onu anıp, bizlere bıraktığı mücadele bayrağını yere düşürmeden taşımanın haklı gururunu taşırken; “daha sıkı, daha sağlam ve daha kararlı bir savaş” dileğini layıkıyla yerine getiremediğimizi, savaşı ve mücadeleyi istenilen seviyeye taşıyamadığımızı cesaretlice ortaya koyuyoruz. Ortaya koyuyoruz ki eksikliklerimizin, yetmezliklerimizin üstüne gidelim.”


Ayrıca MKP Britanya taraftarları, Kürdistan Halk Meclisi, MLKP Britanya Yönetimi, Elbistan Toplum Merkezi ve Kırkısraklılar Derneğiadına mesajlar okundu.
Anma gecesi Grup Abdal‘ın sahne almasının ardından sonlandırıldı.

95356

Partizan'dan

Partizan'dan; Gündem ve güncel gelişmelere ilişkin politik açıklama ve yazılar. 

Partizan'dan

Sınıf Savaşımı Uzun Bir Yürüyüştür

Bugün karşı karşıya olduğumuz yoksulluk tablosu, kapitalist gelişmenin ve sermaye birikiminin kaçınılmaz sonucudur. Yaratılan zenginlikler bir tarafta birikirken diğer tarafta ise yoksullaşma ve yıkım büyümektedir. Bu, kapitalizmin genel yasasıdır. Proletaryanın yoksullaşması, bir avuç egemen sınıfın ise zenginliğine zenginlik katmasıdır.

KATLİAMININ 30. YILINDA MADIMAK VE ES GEÇİLEN BAŞBAĞLAR.

Sözüm öncelikle komünist ve sol- sosyalist kesime: Ne zaman gerçek anlamıyla adil olmayı ve çifte sıtandartçı yaklaşımları terk etmeyi başaracağız acaba? Ne zaman 'bizim cenah' dediğimiz kesimlerce de  halka karşı işlenmiş ağır  suçları tereddütsüzce kınayacağız acaba?

Çok genelleme yaparak, üzerinde durmak istediğim esas konuyu bunun gölgesinde silikleştirmek  istemiyorum.

Her 2 Temmuz'da Madımak katliamı kınanırken; Başbağlar katliamı neden sessizce es geçiliyor acaba?

Komünistlerin Birliği Çağrılarına Dair

MKP’li arkadaşlar, arada kısa molalar vermekle birlikte, uzunca bir süreden beridir ki komünistlerin birleşmesi gerektiğine dair çağrılar yapmaktalar. Ve mütemadiyen yakınıp durmaktalar: "Muhataplarımızdan yanıt alamıyoruz" diye. 

Evet, görüldüğü kadarıyla muhatapları bu çağrılara ilgisiz olmalılar ki, yanıt vermiyorlar. MKP’li arkadaşlar da kendilerince bir basınç oluşturma adına; adeta Temcit pilavı misali, her fırsatta bu çağrılarını yinelemekte ve muhataplarını kamuoyuna şikâyet edip durmaktalar.

Aşka ve Hayata Dair Tutkulu Dizeler

“Şiirsiz toplum eksiktir.

Şiirsiz insan yalnızdır.”[1]

 

İzmir’in Şakran 2. Nolu T-Tipi Zindanı’nda yatan Hasan Şeker’in, ‘İki Acı Esinti’[2] başlıklı şiir kitabı; aşka ve hayata dair tutkulu dizeleriyle çıkageldi postadan…

Avrupa da İbrahim olmak!

18 Mayıs 1973‘den bugüne Kaypakkaya yoldaşın işkencede katledilişinin ellinci yılı.

50 yıldır söndürülemeyen meşaledir İbrahim Kaypakkaya!! Bu yazının amacı İbrahim Kaypakkaya‘yı anlatmak değil, Onu anlatan onlarca yazı yayınlandı bu yazı da başlıktan da anlaşılacağı üzere İbrahim Kaypakkaya‘yı Avrupa‘da anan ardıllarının pratik, teorik düzlemde, Kaypakkaya‘yı nasıl andıkları? Neyi, nasıl, ne kadar anladıklarını  irdelemek  bu yazının amacı.

“Devrimci Eylem Birliği” ve “Kaypakkayacı Güçlerin Birliği” Meselesi

Türk hakim sınıfları cumhuriyetlerinin ikinci yüzyılına hazırlanırken kendilerini yeniden örgütlüyorlar. Coğrafyamız komünist hareketinin önderi İbrahim Kaypakkaya yoldaşın Amed zindanında 18 Mayıs 1973 tarihinde katledilmesinin 50. yılında sınıf düşmanlarımız ikinci yüzyıllarına hazırlanıyor.

MLPD'nin Türkiye'deki seçim sonuçlarına ilişkin açık mektubu.

Sol ittifak için önemli bir başarı

MAHŞERİN DÖRT ATLISI: BOLSONARO, TRUMP, ORBÁN, ERDOĞAN[*]

 

“Faşizm tarihte statik ya da sabit bir moment değildir ve

aldığı biçimlerin daha önceki tarihsel modelleri taklit etmesi gerekmez.

O, bir dizi ‘devindirici tutku’yla tanımlanan bir siyasal davranış biçimidir.

Bunlar arasında demokrasiye açık saldırı, güçlü adam özlemi,

insan zaaflarına duyulan nefret, aşırı erillik takıntısı,

saldırgan militarizm, ulusal büyüklük iddiası, kadınlara… aydınlara yönelik küçümseme…

MLPD Merkez Komitesi'nin basın açıklaması:

Alman Federal Yüksek Mahkeme'sinin (BGH),  'Münih Komünist Davası'nda temyiz başvurusunu reddetmesi üzerine, MLPD Merkez Komitesi kamuoyuna bir açıklama yaptı.

Faşist Diktatörlük Örgütlü Yığınların Gücüyle Yıkılır

14 Mayıs’ta yapılan cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin sonuçları üzerinde tartışmak tüm ilerici-devrimci ve anti-faşist güçlerin görevidir.

Çünkü bu sonuçları ortaya çıkaran nedenler doğru analiz edilmezse, geniş yığınların beyinlerini uyuşturan, düşünüş ve hareket tarzını sakatlayan gericiliğe, ırkçılığa-faşizme, cinsiyetçiliğe karşı mücadelede doğru politikalar belirlenemez.

Elbette ki bu geniş bir konu ve bu makalenin kapsamını aşar. Dolayısıyla burada bazı ana noktalar üzerinde duracağız. Ve işe, araştırmaya dayalı bazı gerçeklere işaret ederek başlayacağız.

"YÜREĞİN UMUT ETTİĞİ O ADRESTE" (Tamer Dursun)

Düşkünlüğün, alçaklığın, düzenbazlığın, bağnazlığın, ırkçılığın, sefilliğin, çürümüşlüğün, bencilliğin, rezilliğin ve vurdumduymazlığın rağbet gördüğü bu topraklar sana göre değil dostum.

Yıllardır tanırım seni.

Hani, yüz yüze görüşmüşlüğümüz olmasa da, beraber oturup bir bardak çay içmemiş, tek kelime sohbet etmemiş olsak da, sen hep aşinaydın bana.

Bir aralar bu aşinalığa bir isim bulayım dedim ama inan hiçbir yere oturtamadım.

Akraba desem, değil.

Komşu desem, hiç değil.

Yoldaş, can, heval, dost, arkadaş, tanıdık...

Yok.

Olmadı.

Sayfalar