Cumartesi Mayıs 4, 2024

Bazı Milliyetçi Ermeni Aymazlara Zorunlu Cevap! Hasan Aksu.‏

 

İnsan eğer ırkçılık, milliyetçilik ve şovenizmden ideolojik gıda alıyorsa; her şart ve koşulda diğer ulus ve azınlıklara kin nefret ve kan kusarak nemalanıyorsa; adı ne olursa olsun sosyalizm ve de komünizm düşmanlığı yapıyor demektir. Çünkü her türlü milliyetçilik yaşanan örnekleriyle hepimizin malumudur.

Bir kere sen kimsin? Senin ve senin gibilerin Orhan Bakir ve Nubar Yalım yoldaşları ağzına alma, isimlerini telaffuz etme hakkınız hiç mi hiç yoktur. Orhan ve Nubar yoldaşların çizgileri belli, net ve açıktır. Onlar Enternasyonal proletaryanın ideolojik, örgütsel, siyasal, politik hamurunda yoğrulup mayasını Kaypakkaya'dan aldılar. O sebeple milliyet, din, cins, din, etnik ayrımcılık temelindeki örgütlenmelere kararlıca karşı çıktılar. Rengine, dinine, milliyetine, cinsiyetine bakmadan Marksizm’in –Leninizm’in ideolojik çizgisinde, Altincag’a varmak için ortak örgütlenmeyi, mücadeleyi esas aldılar. Dünya görüşlerimiz tamamen zıt olan paralı kara çalma kalemşorlar önce siz kendi kirli dünyanızla hesaplaşın. Daha dün Kemalizm’in yanında bize silah kuşanıyordunuz. Orhan yoldaşa, Nubar yoldaşa sahip çıkmak senin ve sizin gibi tas kafalı ırkçılara düşmez. Siz onların bulunduğu yerde nefes alamayacak kadar korkak taşeronlarsınız. Tanımadığınız ellerini dahi belki sıkma cesaret ve yürekliliğini gösteremediğiniz yoldaşlarımız hakkında, kara çalma yazılar yazarak TKP/M-L’yi karalamanıza hiçbir komünist, devrimci, demokrat ve ilerici müsaade etmez.

Seni ve senin gibi kara çalma kalemler her zaman oldu, olacak da. Seni ve senin gibi ortada dolaşan kara çalma kalemleri şahsen tanımam ama sen ve senin gibileri ben yetmişli yıllarda iyi tanırım. Doğu Perinçek vardı, belki hatırlarsınız! İsmail Bilen vardı! Onu da belki hatırlarsınız! Kara çalma kalemleriniz onları hatırlattı bana.

Evet, evet ben bu provokatör kalemleri yetmişli yıllarda iyi tanırım. Ermeni soykırımını sahiplenen, Kürt katliamını savunan, Dersim katliamına bıyık altı gülen sovenist -ırkçı tezlerle beslenip, bugüne uyarlanmış 'anti' tezisin! Hayır, hayır, sen ve senin gibiler dün Jön-Türkleri, Kemalizm’i savunan sözde 'devrimci' ,özde ise Rusya adına sosyal şoven geleneğin çakma, devşirme kalemlerisiniz!

Her renge giren, kendini 'tertemiz ‘gösteren ama vebali büyük olan egemen şovenizmin kültürüyle beslenen, o nedenle çamur atmada bayağı usta olanlardansın. Yazı dilin belli, sanal kurguların belli, karanlık dünyana Rusya aydınlık getirsin. Şunu bilin ki; sizin gibi densizlerin Orhan yoldaşla, Nubar yoldaşla hiçbir alakası ve ilişkisi olamaz. "Çamur at izi kalsın" diyerek karakalem çalıyorsunuz. Unutmayın; hiçbir yalan, sahtekârlık gerçekleri karartamaz. Sizin gibi kara çalmalara da beş para değer vermez. Orhan Bakir yoldaşımızın, Nubar Yalım yoldaşımızın tertemiz isimlerine şaibeli atıflar yaparak tilkilik yapmayın. Ermeni halkının soykırımı üzerinden göbeklerinizi şişiriyorsunuz. Ermeni soykırımının lanetlenmesine bahane uydurup halklar arasında nifak, kin tohumları ekmeyin. Sizin gibilerin TKP/M-L’ ye söylenecek tek bir sözü olamaz. Siz önce kendi kin kokan ırkçı milliyetçiliğinizle hesaplaşın. Her zaman keskin sirke küpüne zarar verirmiş... Yoldaşlarımız hakkında ahkâm kesmek, değerlendirme yapmak size düşmez. Türk devletiyle ayni konuma düşüyor, ayni ağzı kullanıyor kara çalıyorsunuz. Yoksa ezilen halklarımız arasına kin, düşmanlık, intikam gibi gerici duygular yayarak kendinize görev mi çıkarıyorsunuz. Anlaşılan o ki; Orhan Bakir, Nubar Yalım ve daha onlarca, yüzlerce Ermeni yoldaşımıza kin kusmanızın sebebi sizin gibi olmamaları, sizinle birlikte yürümemeleri, Proletarya partisine kendilerini adamalarıdır. Ben yaşayan tarihin uzun yıllar birebir tanığıyım. Benim gibi onlarca tanık var. Ya sen, siz kimsiniz kara çalma kalemler!!! Partimizin tarihini, geçmişini ordan burdan çalıp çırpıp toplayarak yalan yanlış kamuya aktarmanıza kimse müsaade etmez. Kendiniz kadar konusun. Daha fazla halklarımıza zehir kusup parayla kin satmayın. HASAN AKSU. 

107018

Bazı Milliyetçi Ermeni Aymazlara Zorunlu Cevap! Hasan Aksu.‏

Yerel Seçimler ve Proleter Tavır

 

 

Türkiye 31 Mart 2024 tarihinde yapılacak yerel seçimlere kilitlenmiş bulunuyor. Baskı, yasaklamalar, açlık, yoksulluk, pahalılık ve işsizlik en can alıcı sorun olarak ülke gündemindeki yerini korurken, tüm burjuva partiler 31 Mart’ta yapılacak yerel seçimlerde kazanacakları belediyelerin hesaplarını yapmakla meşguller.

Misak Manuşyan ve 23’ler Ölümsüzdür!

Misak Manuşyan (1.9.1906 – 21.2.1944) ve yoldaşlarını, Nazi kurşunları ile Paris’te katledilmelerinin 80. yılında saygıyla anıyoruz İnsanlığın düşmanı faşizmi ise bir kez daha lanetliyoruz.

İnsanlığın başına kara bulut gibi çöken, yıkımlar, savaşlar ve dahası onarılması mümkün olmayan felaketlere sebep olan Hitler Faşizmi, 1933 yılında Almanya’da iktidara gelmesiyle başladı. 1929 ekonomik ve sosyal bunalımını atlatamayan ve çözüm bulmakta zorlanan, kapitalist-emperyalist ülkeler, sorunlarını savaş yolu ile çözmek, pazarların yeniden paylaşma savaşına giriştiler.

ÖNCE SERMAYE, SONRA, YİNE SERMAYE

13 Şubat 2024 tarihinde Erzincan iline bağlı İliç'de Çöpler Madencilikte meydana gelen toprak kaymasında 9 (bu rakamın daha  yüksek olduğu iddiası da var) işçi toprak altında kaldı. Bu son olayda, “maden kazası” olarak adlandırılan işçi katlimının, doğa katliamı ile birlikte olağan hale getirildiği ve bu seri katliamların, sermayenin birikimi ve büyümesi için olmazsa olamaz kuralı olduğu  gerçekliğiyle karşı karşıyayız.

Ağır tecrit, büyük direniş (Nubar Ozanyan)

Biz 5 Nolu Amed Zindanı’ndan tanırız faşizmin üniformalı generallerini ve kan yüzlü zindan bekçilerini! Özgürlük mahkumlarına intikam alırcasına en ağır işkencelerin nasıl yapıldığını çok iyi hatırlarız. Devrimin öncü ve önderlerine nasıl düşmanca yüklendiklerini iyi biliriz. Sadece memleketimizden değil, biz ağır tecrit koşullarını ve ölümcül duvar sessizliğini, Peru devriminin önderi Başkan Gonzalo yoldaşın 29 yıl süren direnişinden biliriz.

„Dijitalleşme“ Kitabım Üzerine

Kitabın konusu, işçi sınıfının nicel ve nitel varlığıyla doğrudan ilgilidir. Özellikle üretim sürecinde dijitalleşmenin artmasıyla, işçi sınıfının sınıfsal niteliğine yönelik ciddi saldırılar gelmeye başladı. İşçi sınıfının ortadan kalkacağı, burjuvazinin, ücretli iş gücü sistemi olmadan, salt makineler üzerinden artı-değer elde edeceği gibi, doğrudan kapitalist sistemi var eden temel olgular yok sayılmaya başlandı.

Yavuz Proletarya Ev Sahibini Bastırırmış

-Seçimleri Boykot-

Zavallı kılıçdaroğlu.

Kazanınca (parlamentarizme) geçmeyi başarabilince) kazanabilmek için yaptığı her şeyin anlamsızlaşacağıyla o kadar ilgilenmişti ki ...

Aman neyse biz proletaryalara ne.

Ulusalcıların - sosyal demokratların ağır bedellerle anlamsızlaştırdığı parlamentarizm komplolarla tarihin tozlu sayfaları içerisinde kaybolup giderken...

imamoğlu'nun şapkada çıkardığı tavşan özgür özer'e eşbaşkan'ım diyerek itibar kazandırma yarışına düşen dem'liler ile...

Tarih bilgisi ve gelecek tasavuru (Deniz Aras)

Geçtiğimiz hafta içinde bir dönem TC içişleri memuriyeti görevinde bulunan ve bu “vatani görevi” sırasında devletin başta gözaltında kaybetmeler olmak üzere Kürt halkına ve devrimcilere yönelik katliam saldırılarını sürdürmesini “başarı”yla yerine getiren, günümüzde özü başına muhalif bir faşist partinin lideri Meral Akşener’in “mertçe cinayet” sözü çok konuşuldu.

Ermeni bir devrimci: LEVON EKMEKÇİYAN (Nubar Ozanyan)

Özgürlük uğruna yürütülen savaşımda her savaşçının önüne çıkan tehlikeli yol ayrımı ve kararlardan biridir “Ya onurunu ayaklar altına alıp teslim olacaksın! Ya da ölümlerden ölüm beğenerek direneceksin.” Levon Ekmekçiyan birkaç günlük yaşam uğruna kendini düşmana satmadan yaşamayı esas aldı. Düşündü fedailerin komutanı Kevork Çavuş’u, Antranik Ozanyan’ı, Mariam Çilingiryan’ı ve yanıbaşında çatışmada şehit düşen yoldaşı Zohrab Sarkisyan’ı. Sonra çocukluğunda anlatılan ve dinlemekte zorlandığı soykırım hikayelerini. Hangi Ermeni gencinin yüreği yaralı hafızası intikam dolu değildir ki?

“Unutturulan” Bir Devrimcinin Ardından 29 Ocak 1983, Kanlı Şafak

Çeşitli milliyetlerden Türkiye halkının başına kara bulut gibi çöken 12 Eylül Askeri Faşist Diktatörlüğü’nün elebaşı olan Kenan Evren, Muş halkına yaptığı ve tarihe geçen konuşmasının bir bölümünde “Asmayalım da besleyelim mi?” sözünü, Ermeni devrimci Levon Ekmekçiyan için söylemişti.

12 Eylül faşist cunta yılları idamların, işkencelerin, gözaltında kayıpların, vatandaşlıktan atılmaların, azgın devlet terörünün yaşandığı yıllar olmuştur. Bu dönemde siyasi nedenlerle aralarında 17 devrimcinin de olduğu 51 kişi idam edilerek katledilmiştir.

Almanya'da Faşizme Karşı Kitlelerin Büyük Protestosu

Alman emperyalist burjuvazisi, son yıllarını ekonomik kriz içinde geçirdi ve bu krizi savuşturabilmiş değildir. Tersine, giderek derinleşmektedir. Kendileri için söylenen “Avrupa'nın hasta adamı” sözüne karşı, ekonomi bakanın Lindener'in doğrudan ağzıyla; “hasta değil, yorgun adamı” olduğunu kabul etti.

Çutakımız Hrant (Nubar Ozanyan)

Soykırımcıların, hafıza katillerinin tüm çabalarına karşın Ermeni halkının ve ilerici insanlığın hafızasında halen dipdiri olan Hrant Dink; özgürlüğün ve adalet arayışının simgesi olarak anılmaya devam ediyor. Yüzbinlerin hem kalbine hem de duygularına bu denli etkili ve sarsıcı dokunmayı başaran Hrant Dink, bu gücü Ermeni soykırım gerçekliği kavrayışından, özgürlüğe ve adalete olan güçlü inancından, tutarlı duruşundan alıyordu.

Sayfalar