Pazar Mayıs 19, 2024

Emperyalist savaşa karşı halkların aktif direnişi için ileri

Emperyalist savaşa karşı barış daha güçlüdür. Çünkü dünya işçi sınıfı ve ezilen halklar barıştan yanadır. Savaş isteyen ve savaş çıkaran ise bir avuç emperyalist tekeller ve onların emperyalist devletleridir.

Rus emperyalistlerinin Ukrayna’ya işgal amaçlı askeri saldırıları, peşinden nükler tehditler, başta, baş savaş kışkırtıcısı ABD olmak üzere Batılı emperyalistlerin ve bunların savaş örgütü NATO’nun savaşı körükleyen çabaları, aşırı silahlanmaları, dünya halkaları için büyük bir yıkımın hazırlığının göstergeleridir.

Savaş, Rusya-Ukrayna arasında değil, esas olarak ABD-AB ile Rus ve daha genelde ise Çin emperyalizmi arasında süren bir savaştır. Bu nedenle de, süreç daha büyük bir emperyalist savaşa doğru hızla evrilmektedir. Daha şimdiden ekonomiler, savaş ekonomisine dönüştürülmeye başlandı ve Alman emperyalizmi, ordusunu daha fazla silahlandırmak için 100 (yüz) milyar avroluk fon ayırdı. Bunu diğer AB ülkeleri izleyecektir.

Emperyalist savşata sadece ve sadece halklar ölür. Savaşı çıkaran taraf, yani emperyalist tekeller ve onların devleti ise; ölen, yoksullaşan ve tüm acılara maruz bırakılan halkların kanı üzerinden karlarına kar katarlar. Sermayelerini daha da büyütürler. Silah ve finans tekeleri doymaz bilmez bir şekilde savaşı körükler.

Emperyalist tekeller, kendi aralarındaki pazar çıkarlarını, bütün işçi ve emekçilerin “çıkarı” olarak göstermeye ve kanlı savaşlarının aktif birer taraftarı ve savaşçısı olarak savaş sahasına sürerler ve bunu “ulusun birliği” adı altında propaganda yaparak gerçekleştirmeye çalışırlar.

Bugün dünyanın her yanında, işçiler ve emekçiler; “SAVAŞA HAYIR”  sloganlarıyla soklara çıkmış ve çıkmaya devam etmektedirler. Bunu daha da büyütmeliyiz. Emperyalist savaşa karşı barış cephesinin büyümesi, savaş yanlısı emperyalist cepheyi küçültecek ve zayıflatacaktır.

Bütün bu nedenlerden dolayı, emperyalist savaşa karşı en aktif direnişe geçmeliyiz. Emperyalistlerin savaşını durduracak yegane güç; dünya işçi sınıfı ve ezilen halkların birleşik gücüdür. Halkın aktif direnişidir. Barışı açıktan savunmaktır. Çünkü, emperyalist savaşa karşı, öncelikle barşı savunmak, doğayı ve tüm canlıları korumak için yaşamsal öneme sahiptir.

Ancak, şunu da bilmeliyiz ki; kapitalist-emperyalist sistem var oldukça savaşlar kaçınılmaz olacaktır. Bu nedenle, barışı savunurken, kapitalist-emperyalist sisteme karşı da mücadele etmeliyiz.

Kapitalist-emperyalist sistemin alternatifi sosyalizmdir. Sosyalizm, bütün dünya halklarının ve işçi sınıfının barış içinde yaşayacağı bir toplumsal sistemdir. Kapitalist-emperyalist sistemi yıkmadan barışı yeryüzüne hakim kılmanın yolu yoktur.

 Bu nedenle, acilen, sosyalizm ve barış için sokaklara çıkmalı ve aktif direnişe geçmeliyiz.

Rus Emperyalizmi Derhal Ukranya’da Bütün Askeri Güçlerini Çekmeli!

NATO Derhal Dağıtılmalı!

Bütün Nükler, Kimyasal ve Büyük Konvensiyonel Silahlar Derhal İmha Edilmelidir!

Yabancı Ülkelerde Bulunan Bütün Askeri Üsler Derhal Kaldırılmalı!

Emperyalist Savaşa Karşı İnadına Barış!

Savaşların Kaynağı Kapitalist Sisteme Karşı İnadına Sosyalizm!

2552

Yusuf Köse

Yusuf Köse teorik ve politik konularda yazılar yazmaktadır. Ayrıca 7 adet kitabı bulunmaktadır. Kitapları şunlardır: Emperyalist Türkiye, Kadın ve Komünizm, Marx'tan Mao'ya Marksist Düşünce Diyalektiği, Marksizm’i Ortodoks’ça Savunmak, Tarihin Önünde Yürümek, Emperyalizm ve Marksist Tarih Çözümlemesi, Sınıflı Toplumdan Sınıfsız Topluma Dönüşüm Mücadelesi.

yusufkose@hotmail.com

http://yusuf-kose.blogspot.com/

 

 

Yusuf Köse

Beylere ve devlete karşı olmak (Nubar Ozanyan)

Artsahk (Karabağ) sekiz aydır kuşatma ve abluka altında. Elektrik, gaz, akaryakıttan yoksun; açlığa ve dermansızlığa mahkum edilmiş bir şekilde teslim olması bekleniyor. Soykırımın günümüzde almış olduğu en utanç verici ve acımasız hali yaşatılmaktadır halka.

Ne uluslararası Adalet Divanı’nın kararı ne sekiz aydır çalınan diplomatik kapılar, Karabağ’da yaşayan Ermeni halkının yaşamsal sorunlarına çare, derdine derman oldu. Yapılan sayısız görüşme, müracaat ve iletişimden hiçbir sonuç çıkmadı.

“Bir Tek Mücadele Kaybedilir; O Da Terk Edilen Mücadeledir.” (Kadınların birliği)

Cumartesi Annelerinin eylemi, bu ülkenin en uzun soluklu mücadelesidir… Birçok kez engellendi, saldırıya uğradı, sürekli hale gelen polis saldırısı nedeniyle 1999’dan 2009’a kadar ara verildi, pandemi döneminde online olarak yapıldı ama ne olursa olsun Cumartesiler, 1995 yılından bu yana yani 28 yıldır “kaybolan” çocuklarını, eşlerini, babalarını, annelerini, arkadaşlarını, yakınlarını arayan insanların ama en çok da annelerin eylem günü oldu.

Yeni Emperyalistler Eski Emperyalistlere Karşı

Kapitalizmin; gelişmesi, genişleyerek yoğunlaşması ve üretimin her geçen gün artmasıyla ortaya çıkan tekelleşme ve uluslararası yönünün esas hale gelmesi, onu daha saldırgan bir aşama olan emperyalist bir aşamaya ulaştırdı. Bu gelişme, sınıfların netleştiği ve sınıflar arası mücadelenin keskinleştiği kapitalist ekonomik sisteminin diyalektik gelişiminin bir karakteristiğidir. Kapitalizm derinlemesine ve enlemesine geliştikçe yeni emperyalist ülkeler ortaya çıkacak ve bu da  emperyalistler arası çelişmeyi artan ölçüde derinleşecektir.

BRICS'in Johannesburg'da zirve toplantısı

Çin yeni emperyalist konumunu genişletiyor

Bugün Güney Afrika'nın Johannesburg kentinde Vladimir Putin'in yalnızca sanal olarak katıldığı yeni emperyalist BRICS ülkelerinin (Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin, Güney Afrika) zirve toplantısı sona eriyor.

Altı ülke eklendi

Tartışmaların merkezinde 14 yıl önce kurulan BRICS grubunun "BRICS Plus" olarak genişletilmesi yer alıyordu.

“ECDAT” HİKÂYELERİ[*]

 

“Geçmiş içinde yaşanacak bir şey değildir.

Eyleme geçerken içinden bir şeyler çekip

çıkarttığımız bir sonuçlar kuyusudur.”[1]

 

KADINLARIN BİRLİĞİ | Halk Okulu Devrimcilik Adı Altında LGBTİ+ Düşmanlığı Yapmaya Devam Ediyor!

Bir süredir Halk Okulu’nda LGBTİ+lar ve LGBTİ+ mücadelesi üzerinden genelde ilerici, devrimci harekete özelde proletarya partisine yönelik “değerlendirme”lerde bulunulmaktadır.

Bu “değerlendirmelerin” temel anlayışına ve üslubuna, devrimci kamuoyu da bizler de aşinayız.

Martager (Nubar Ozanyan)

Yaşamı Fakir, savaşımı Martager olan komutan, sert yaşadı. Bir derviş gibi Kafkaslar’ı, Ortadoğu’yu dolaştı. Mazlumların yaşamından gürültü yapmadan kopup giderken geride derin izler ve unutulmaz anılar bıraktı. Yaşadığı her toprak parçasında eski ve köhnemiş olan her şeye meydan okudu. Yaşarken Ararat’a, düşerken Cudi’ye bakarak “Elveda” dedi.

Devrimci Bir Çıkış İçin Örgütlen-Örgütle

“…Komünist Enternasyonale bağlı tüm partiler, ‘Kitlenin daha derinlerine!’, ‘Kitlelerle daha sıkı temas!’ şiarlarını ne pahasına olursa olsun pratiğe geçirmelidirler; kitleler sözünden anlaşılması gereken emekçilerin ve sermaye tarafından sömürülenlerin, özellikle de en örgütsüz ve en bilinçsiz, en fazla ezilen ve örgütsel olarak kapsanması en zor olanların tümüdür.”(1)

Proletaryasız Burjuva Çağı Hayali(!)

 

Telaşlı diplomasi ve açık savaş hazırlığı Nijer: Afrika'da akut savaş tehlikesi!(Rote Fahne (Kizil Bayrak)

26-27 Temmuz gecesi, yaklaşık 26 milyon nüfusa sahip Batı Afrika ülkesi Nijer'de ordu bir darbe düzenledi. Bir önceki başkan Bazoum'u devirdi ve anayasayı askıya aldı.

Frankfurter Rundschau'ya göre Bazoum döneminde Nijer, "İslamcı teröristlerin Sahel'deki ilerleyişine karşı mücadelede Batı'nın son stratejik ortaklarından biriydi".

“En Önde” Durmak, “En Önde” Savaşmak (Dengê Azadî )

Lozan’daki tarihsel haksızlığın 100. yıldönümünde gerilla alanlarına yönelik işgal saldırıları sürüyor. Emperyalist devletlerle İttihatçı Kemalistler arasında imzalanan ve TC devletinin emperyalistlerce kabul edilmesinin resmileştiği tarih olarak 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması’nın üzerinden yüz yıl geçti.

Sayfalar