Pazartesi Mayıs 6, 2024

Erdoğan'ın Alnındaki Kara leke

Tüm dünyanın gözleri önünde hile,entrika,şantaş,manipülasyon ile yapılan 16 Nisan Referandumunda Erdoğan diktatörlüğünü ilan etti.Bu,bugüne kadar yapılan ne ilk,ne de son şaibeli oylama olmuştur.Osmanlı'dan günümüze devam eden saray oyunları,bugün de en iyi şekilde referandumda kendisini göstermiştir.Son kullanma tarihi dolmuş diktatörlüğün,çöpe atılması zamanı gelmişken vadesini uzatmak için,elindeki bütün imkan ve olanakları kullanarak iktidarı teslim etmek niyetinde değildir.İlericiler ile gericiler,Laik ile anti-laik,demokrasi ile hanedanlık,insan hakları ile şeriat kanunlarının yani toplumu tarihi ileri taşıyan güçlerle,Osmanlı döneminin yobaz,gerici,ilhakçı şeriatçılar ile yürütülen kıyasıya mücadeleye tanıklık etmekteyiz.Toplum doğum sancıları içindedir.Bir çok ülke bu sancılı dönemi bedel ödeyerek,şehitler vererek atlatmış ama sonunda kazanmıştır.Türkiye de bu sancılı süreçten demokratik kazanımlar ile muhakkak çıkacaktır.

İnsanlığa karşı işlediği suçlardan yargılanma korkusu içerisinde olan Erdoğan,tutuklanacağı korkusuyla yurt dışına çıkamaz oldu.Türkiye'nin aynı zamanda Ortadoğu coğrafyasının sorunu olan Erdoğan,iktidarda olduğu sürece kan,kaos ve acı bitmeyecektir.Sürekli savaşı körükleyen,kandan beslenen iktidar konumuna gelmiştir.Erdoğan'ın gitmesi ile ancak toplum kutuplaşmaktan ve kaos ortamından kurtulacaktır.Bu yüzden başkanlık sistemini dayatarak,tüm yetkilerin tek elde toplanmasını topluma dayatmaktadır.Yargılanmanın yollarını kapamaktadır.2050 yılına kadar iktidardan asla kopmamanın planı içerisindedir.

YSK Yurt dışındaki oy pusulalarında mühürsüz zarfları geçersiz sayarken,yurt içinde milyonlarca mühürsüz zafları ise geçerli olarak kabul etmiştir.Muhtarlar ile Akp teşkilatlarında Evet oyları mühürlenerek seçimin sonucunun değişmesine neden olmuşlardır.Yangından mal kaçırırcasına,acele yapılan açıklamalar ile önceden planlandığı şekilde uygulamaya geçilmiştir.Endişe ve kaybedilecek korkusuna kapılan tetikçilerin başı İşaret olarak ''savaşa hazır olun''diyerek kaybedilme durumunda saldırıya geçeceklerinin sinyalini verdi.AA ajansı üzerinden takip edilen oy sayımı üzerinden oynanılarak referandumda Hayır oylarını ters yüz edmişlerdir.

Referandum öncesi kamuoyu yanıltılarak yapılan manüpülasyonlarda Kürt'ler ile ''evet'' üzerinde anlaşıldığının propagandası yapanların hepsi, oyların sayımları bittikten sonra gerçek yüzleri ortaya çıkmış sandığa gömülmüşlerdir.Eşit olmayan koşullarda,eşbaşkanları ile 12 milletvekilinin,binlere varan tutuklamalar ve yıkım yaşayan illere rağmen Erdoğan'a Kürt halkı dersini verdi.Kayyum atanan belediyelere rağmen,tutuklamalara,göz altılara,propaganda yasaklarına rağmen Kürt halkı siyasi iradesine sahip çıkarak,boyun eğmemiş dik duruş sergilemişlerdir.Şehirler ile kırlarda gençler,bayanlar en önde Ekp ile Erdoğan'ın korkulu rüyası olmuş halen olmaya devam ediyorlar.
Yasakları parçalayarak,tutuklamalara karşın en güç koşullarda bedel ödeyen,cezaevlerinde bulunan Özgür Geleceğimiz olan gençlerimiz Hayır çalışmalarında Akp'ye gereken dersi vermiştir.Bu yüzden onaylanan Anayasa'nın hükmü yoktur.Kabul etmiyoruz.

Hile,entrika ve hırsızlık ile sözde referandumu kazandığını ilan eden Erdoğan'ı ilk tebrik edenlerin Ahrur us Şam,El Qaide gibi insanlık düşmanı çetelerin olması tesadüfi değildir.Kafa,kol kesen,in – sanları bir meta gibi alıp satan bu zihniyetin elbette ortak oldukları Şeriat düzenidir.Demokrasi
güçlerinin,ilericilerin,sosyalistlerin tüm muhalif kesiminlerin görev ve sorumlulukları daha yeni başlıyor.Gündemi değiştirmekte usta olan Erdoğan ile çevresinin 2019 seçimleri için tarih belirtmesi değil,halkın gündemi sokak mücadeleleri ile kabus günlerine dönüştürmek olmalıdır.

Erdoğan'ın 17/25 Aralık, Yolsuzluk,hırsızlık ve rüşvet operasyonları ile alnına sürülen kara lekeye ,16 Nisan da dahil olmuştur.Artık kimse silemeyecek böyle anılacaktır.Bu da ona yeter.

 

42937

Agop Ekmekciyan

Özellikle azınlıklar üzerine yazdığı yazılarıyla tanıdığımız yazarımız,diğer birçok konuda da makaleleriyle tanınmaktadır.

agop@kaypakkaya-partizan.net(Hazırlanıyor)

Agop Ekmekciyan

Çamur at…[ismail cem özkan]

Kasım ayını soğuk bir gününde kalabalığın henüz tam yoğunlaşmadığı bir saatte İstiklal Caddesi'nde bir katliam yaşandı. Banka konan bir bomba patladı ya da patlatıldı ve 6 masum, hiçbir şeyden haberi olmayan insan öldürüldü…

Ateş düştüğü yeri yakar ve acısını kelebek kanadı gibi evrene yayar, fakat küresel evrenimizde o kadar çok acı yaşanıyor ki, eskisi gibi haber dahi olmuyor… Yaşanan olay ajans bülteninde geçen birkaç satıra dönüştü… Acılar, düşen ateş ve yok olan hayaller…

BORAN için – İmera Fera Yeşilgöz

Herkes olması gerektiği yerde mücadele görevini, parti görevini yerine getirmekteyken, yani her şey olması gerektiği gibiyken gelen her not kalp atışlarımızı hızlandırır. Her şeyden evvel “bir şey mi oldu?” kaygısı hissedilir.

Bir TİKKO savaşçısı:“Devrimci mücadeleye katılma tercihimin bir geçmişi var!”

Avrupa metropolünden gelen bir devrimci olarak, kapitalizmin “vahşetinin kalbinde” yaşarız. Hepimizin hayatı, değerlendirme mantığına göre yapılandırılıyor. İster klasik sömürü ilişkileri ve işgücünün yabancılaştırılması olsun, ister ayrıştırma ve izolasyona dönük eğilimler ya da sosyal yaşamda kendi kendimize olan yabancılaşma olsun; sürekli akan bir damlanın taşı oyduğu gibi insan, kapitalist merkezlerde sürekli kapitalist ideolojinin ekonomik, sosyal ve teknolojik saldırılarına maruz kalıyor.

Kaypakkaya’nın Yoldaşı Olmak! (OKUR POSTASI)

Bazen bulunduğumuz yerlerin, taşıdıkları değeri istemesek de göz ardı edebiliyoruz. Benim Partizan’la tanışmam yılları alıyor ama aktif olmam 3 seneyi buluyor. Birçok insandan şunu duyardım İbo’nun kültüründen gelenler sağlam olur. O kültürü almışsan uzakta da olsa onu yaşatmaya çalışırsın. O bağlılık hiç bitmez.

CHP'NİN İHANETLERİ /Mehmet Emin Gündoğdu

 


   Bu yazının amacı kısa bir CHP değerlendirmesi yaparak, bu partinin izlediği politik hattı ortaya çıkarmak ve okuyucuya bir fikir vermek. Çünkü bu parti tarihi boyunca hep mevcut düzenin koruyucusu olmuştur. Düzen ne zaman tıkansa CHP yardıma koşar. En son marifeti unutulmuş bir konuyu yani türbanı gündeme getirerek Erdoğan hükümetine koz vermiştir.

Mersin Eylemi: Savaşın Dayanılmaz Ağırlığı – Emir Arda

26 Eylül günü, Mersin Mezitli’de ki Tece polisevine yapılan eylemin üzerinden ortalama bir hafta geçti. Eylem, yapıldığı günden itibaren, ak koyun ile kara koyunu ayrıştıran bir işleve sahip oldu açıkçası. İki kadın devrimcinin fedai eylemi, siyasal alanın tam ortasına, onu ikiye bölen bir çizgi çekti… Bu yazı eylemin hemen ertesinde kaleme alınabilirdi. Ancak hem HPG’nin açıklamasını beklemek daha doğruydu, hem devletin vereceği refleksi ve eylemin sonuçlarını görmeliydik. O yüzden bu yazının yazılması ve yayınlanması bugüne değin bekletildi… Bu kadar bekleme yeterli.

İtirazın Farkındalığıyla Meydan Okumadır Şiir[*]

 

 

“Bilim aklın şiiridir,

şiir de yüreğin bilimidir.”[1]

 

Andrey Tarkovski’nin ifadesiyle, “Şiir benim açımdan bir dünya görüşü, gerçekle olan ilişkimin özel bir biçimidir. Bu açıdan bakıldığında, şiir, insanlara hayatı boyunca eşlik eden bir felsefedir.”

Yaşamı savunmak; insan olmak (ve sonuna dek de İNSAN kalmak) hâlidir.

Bundan kimsenin şüphesi olmasın…

Çünkü “Hakikâte ulaşmanın yolları şunlardır: Felsefe, Sanat, Siyaset ve Aşk,” diye uyarır Alain Badiou!

Siz toplumsal muhalefetin yükselmesini bekleyin / ERGÜN ASLAN

Biz proletaryalar enternasyonalizmimizi vermeyenin varlığını sorgularız varlığını.

Ama gıdık.

Ama yanak.

Ama...

Demek öyle.

Demek böyle.

Demek  her şey...

Marks'ın, devrime engel olmaya başlayana kadar dünya proletaryalarının çeşitliliğini enternasyonalizmde  bir araya getirmeye çalıştığını görmezlikten gelmemize kadarmış

En büyük ihanetler en güzel proletarya şarkıları arkasına gizlenilerek gerçekleştirilmiş ihanetlerdir.

Kıymetlimizzz...

Yüksek yüksek menfaatlerimizzz....

Diktatörlerin Surlarını Döven Dev Dalgalar!

21.yüzyılın ilk çeyreği bitmeden ve son yirmi yılda yerkürede işçi sınıfı ve ezilenlerin isyan ve devrim türküleri defalarca yankılandı. Nasıl ki yirminci yüzyılın başında insanlık Ekim Devrimi’nin top sesleri ile uyandıysa, içinden geçtiğimiz yüzyılın da daha ilk çeyreği dolmadan yaşanan ayaklanmalar, isyanlar, grevler insanlığın özgürlük umudunun canlı ve bir o kadar da gerçek olduğunu gösterdi.

Kavram Kargaşası (Sinan Dersim)

Her türlü şiddette karşıyız, düşman hukuku vb.

Düşünerek konuşmak, konuşarak yapmak siyasette, sosyal ilişkilerde önemlidir. Genelde bunun eksikliği yapma fiili ve amaçtaki net olma, olmamayla orantılı olarak değişkenlik göstermektedir.

Kişide, toplumda, örgütlülükten, örgütsüzlükten, egemenlikçi sistemden, ezilenlerin kurtuluş kavgasında düşünerek konuşma, konuşarak yapma derin ideolojik politik tercih ve kodlara göre olmakta ve bu kodların doğru yerinde oturması, oturmamasıyla orantılı değişkenlik göstermektedir.

Sınıf mücadelesinde rakamların ve nicelik gelişmelerin önemi (Mehmet Emin Gündoğdu)

Sınıf mücadelesi, kapitalist toplumun dünya çapında hakimiyetinden sonra farklı bir rol aldı. Sömürücü toplumlar kendi bağrından çıkan üretim araçlarının nicel birikimleri sonucunda, niteliksel sıçrama yaratıp eski toplumu yıkmıştır. Köleci toplumun bağrında gelişen Feodal üretim araçları  köleciliği yıkmıştır. Feodal toplumun bağrında gelişen kapitalist üretim araçları, feodal toplumu yıkmıştır.

Sayfalar