Perşembe Mayıs 30, 2024

Ermenistan'lı Devrimciler: “Son gülüşünü unutmayacağız! Nubar Ozanyan, Rojava halkına emanetimizdir”

Nubar Ozanyan, Rojava halkına emanetimizdir!

Üzerinde şu anda bulunduğumuz Ortadoğu coğrafyasında savaşların, katliamların, soykırımların eksik olmadığı, aynı zamanda buna karşı halkların, Partizanlar’ın şanlı mücadelelerine tanık oluyoruz.

Arap, Kürt, Ermeni, Süryani her çeşit inanç ve düşünceye sahip coğrafyanın içinden kendini ezilen, sömürülen, mazlum halkların mücadelesine adayan savaş alanlarında Osmanlı-Türk devleti destekli çetelere karşı mücadele içerisinde yitirdiğimiz Ermeni halkının eşsiz komutanı, Nubar Ozanyan’ı kaybetmenin derin üzüntüsünü yaşıyoruz.

Nubar Ozanyan sıradan bir asker, bir savaşçı değil, O bizzat savaş içerisinde, savaşa yön veren, önderlik eden, en önde giden, bizzat savaşın içerisinde kaybettiğimiz, sözde değil, bizzat önde giden komutandır.

1915 Ermeni soykırımı ile tarihi sosyal, ekonomik, kültürel dokusunu, bir buçuk milyon Ermeni’yi tarihten silen, İttihat ve Terakki’nin bugün devamı olan Türkiye Cumhuriyeti’nde azınlıklara, Kürtlere uygulanan yok etme politikası aynen olduğu gibi devam etmektedir.

Yeni ve eski ittihatçılara karşı mücadeleyi kendine görev sayan Nubar Ozanyan yoldaş tüm bu acıları iliklerinde hissetmiş, kendinde mücadeleyi zorunlu görev kabul etmiştir.

Türkiye’nin dört bir yanından Ermenilerin ruhani lideri olan Der Giragosyan’ın girişimleri ile toplanan soykırım artıkları, kılıç artıkları, çocukları İstanbul’da Ermeni okullarında toplanan yetim çocuklardan birisidir Nubar Ozanyan. 

Şehit düşen diğer yoldaşları Armenak BAKIRCIYAN (Diyarbakır), Hayrabet HANÇER (Kayseri), Nubar YALIM (Şırnak), Manuel DEMİR (Kayseri), Hrant DİNK (Malatya) gibi şehitler kervanına Nubar OZANYAN da katılmıştır.

“Başkasını savaş alanına göndermedi”

Arkadaşlığın, dostluğun, fedakarlığın, yoldaşlığın günümüz dünyasında, yaşayan en iyi örneklerinden olan Nubar Ozanyan ilerlemiş yaşına rağmen bugüne kadar geleneklerin dışına çıkmış öz ve sade yaşantısıyla herkese örnek olmuştur. İnsanların kafasında “Halen bugün demek ki böyle devrimciler de var” dedirtmiştir. Şehadet mertebesine kavuştuğu zaman kendisine ait bir ceketi dahi olmamıştır. Açık deyimle evini sırtına yüklemiş, nerede mücadele varsa kendisi orada olmuştur.

O’nu, haksızlığın zulmün işgalin savaşın olduğu her coğrafyada görebilmekteyiz. Görev insanı bazen Bekaa vadisinde bazen Filistin’de, Ermeniler’in en zor anında Karabağ’da yoldaşları Leonid, Valod, Manuk, Hovsep ve Monte ile beraber olmuştur. Görev insanı, ne zaman mazlum Kürt halkının Türk devleti destekli IŞİD çetelerine karşı mücadelesi gündeme geldi hemen Rojava’da en ağır sorumluluklar üstlendi. Başkasını savaş alanına göndermedi. “Siz gidin, ben sonradan geleceğim” demedi. En önde giderek yoldaşlarına, Partizanlar’a gerekli hazırlıkları yaparak, onlara yol gösterdi, örnek oldu.

“Antranik Ozanyan’ın adının kullanarak onu ve direnişini yaşattı”

2014’te Irak Kürdistanı’nda dağlarda, 2015 yılından bu yana da Rojava Kürdistan’ının özgürleştirilmesinde yer alan Nubar Ozanyan yoldaş, İŞİD çetelerinin korkulu rüyası olmuştur. Her saldırılarını üstün zeka ve savaş taktiklerini kullanarak bertaraf etmesini bilmiştir. Komutanlık sıfatının kazanılması öyle kolay olmamıştır. Kan, ter, acı ve emek ile yoğrularak kazanılmıştır.

IŞİD çetelerine karşı mücadele için gelen Enternasyonal Savaşçıları İngiliz, Amerikalı, Fransız, İtalyan, İspanyol, Yunanistan ve birçok değişik ülke ve milletten özgürlük savaşçılarının bizzat Orhan/Nubar yoldaş ile çalışmak, öğrenmek ve mücadele etmek isteği boşuna değildir. Abartılı da sanılmamalıdır.

Alçak gönüllü mütevazi, hiçbir zaman kendisini övmeyen, anlatmayan, fotoğrafını dahi çektirmeyen, sıradan insan görüntüsü ile tanıdığımız enternasyonal bir devrimci olmuştur. Nubar yoldaş çok önemli erdemlere sahiptir, anılarını yazan medya devrimcisi olmamıştır.

1915’te Ermeni ulusunun ölüm yürüyüşünde, boynu bükük gidenlerden değil, bizzat direniş örgütleyen devrimci Kevork Çavuşlar, Ağpür Seroplar, Antranik Ozanyanlar, Avolar, Sivaslı Muradların gittiği seçtiği direniş geleneğini kendine rehber almıştır. Aradan yüz yıl geçmiş olmasına rağmen Ermeni halkının ulusal kahramanı Antranik Ozanyan’ın adının yaşatılmasını ve tanıtılmasını gerekliliğine inanmış kendini Nubar OZANYAN soyadını kullanarak ifade etmiştir.

Komutanın acı ölüm haberi Amerika’dan Kanada’ya, Avrupa’ya, Kuzey ve Güney Kürdistan’da duyulduktan sonra başta Ermeni halkı ve ezilen halklar yas tutmaktadır.  Yüzyıl aradan sonra kendisine Antranik Ozanyan’ın fedai direniş ruhunu rehber alan,  Nubar OZANYAN’ın mücadelesi de O’nunla aynı olmuştur.

“Ermeni halkı, Ermenistan’da defnedilmesini istedi”

Ermeni halkı en yüksek düzeyde sahiplenerek anavatan Ermenistan topraklarında ebedi olarak istirahat etmesini istemişlerdir. Fakat şehit düştüğü Rojava’da halk şehidine son görevini yaparak kalbine gömmüştür. Kürt halkının özgürlük savaşçılarının mücadelesinde yitirdiği halk fedailerinin şahadetlerinden sonra mezarlıklarının tahrip edilmesi, dozerlerle yıkılması, ortadan kaldırılması, gerilla cenazelerine yapılan saldırılar, saygısızlıklar ve en son Armanek BAKIRCIYAN’ın anıt mezarının özel harekatçılar tarafından yıkılması, devletin gelenekçi, ittihatçı yüzünü ortaya çıkarmıştır. Ermeni’ye Kürt’e, Alevi’ye muhaliflerin cenazelerine dahi tahammülsüzlük artık üst noktaya varmış olduğundan Rojava topraklarında istirahatı uygun görülmüştür.

Bugüne kadar ender rastlanan ezilen halkların özgürleştirilmesi mücadelesinde şehit düşen Nubar OZANYAN’a, Kürt halkı ile beraber burada yaşayan kalabalık bir Ermeni kitlesi de sahip çıkmış, bağrına basmış, kendilerine emanet olarak görmüşlerdir. Cenazede bu sahiplenmeyi bizzat yaşadık, gördük. Cenazeyi Kürt anaları omuzlarında taşımak istemiş, zılgıtlar, gözyaşları içerisinde defnedilmiştir.

“Ermeni ve Kürt halkına emanetimizdir”

Kürt devrimci geleneklerine göre ailesiz, başka topraklarda şehit düşen gerillalar, bir aileye emanet edilmektedir. Nubar OZANYAN’ı şehitlik nasnamesi bir aileye verilerek üstlenmesi sağlanmıştır. Son yolculuğunda halkın, özgürlük güçlerinin, yediden yetmişe herkesin, ezilenlerin sahiplenmesi duygusal anlar yaşanmasına neden olmuştur. Kürt ve Ermeni analar, kalplerinin en sıcak köşesini Nubar OZANYAN yoldaşa ayırmışlardır...

Bugün Türkiye ve Ortadoğu coğrafyasında yaşanan çatışmalarda her yurtsever, aydın, ilerici, demokrat insanım diyen herkes saflarını netleştirmek zorundadır. Mazlumların, Ermenilerin, Kürtlerin yanında mı yoksa İttihatçi Osmanlı Türkiyesi yanında mı yer alacak. Yer alınan taraf kişinin rengini belirleyecektir.

Şu acıyı da yaşıyoruz Nubar yoldaş mücedelesini ve hayatını verdiği özgürlük ve bağımsızlık yolunda, kendi öz topraklarında toprağa verilemedi. Ama şu konuda da gönül rahatlığı içerisindeyiz ki, Kürt halkı kendi evladı gibi sahip çıktı.

Ama birgün muhakkak Antranik Paşalar gibi demokratik özgür anavatan topraklarında, Panteon’da yerini alacağı sözünü veriyor ve and içiyoruz.

Son gülüşünü unutmayacağız!

 

Yaşasın halkların kardeşliği!

Kahrolsun Osmanlı İttihat ve Terakki Geleneği!

Nubar Ozanyan yoldaş ölümsüzdür!

Պայգար Պայգար Պայգար մինչեւ հախդանակ!

Şehîd namirin!

Ermeni Delegasyonu

27.08.2017 / Rojava

 

Kaynak: www.partizan-online.net

48044

Sevgili Dost(lar),

 8 Mart’tan 8 Mart’a değil; her gün, her an sadece ekmekle yetinmeyip; gül de istedik Lilith’le başlayan özgürlük mücadelemizde…Arkadaş Zekai Özger’in, “Pencereyi aç,/ sesin sarsın dünyayı./ Duyulur elbet ta ötelerden,/ yürek kendini tanır”…Adnan Yücel’in, “Durmak yok bu koşuda/ Teslim olmak yok/ Ağıt yok dilimizde/ Dizlerde titreme yok”…Ahmet Telli’nin, “ne zindan karanlığı/ ne zulüm/ ne işkence/ indiremez dudaklarındaki,/ gülümsemenin bayrağını”… dizelerini terennüm ettik ısrarla dünyanın bütün dillerinde;Hepatia,  Kazvinli Kürret-ül Ayn,  Olympe de Gouges,  Louise Michel,  Pankhurst Kardeşl

TKP/ML Kadın Komitesi’nden 8 Mart açıklaması

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü yakınlaşırken TKP/ML Kadın Komitesi, bir açıklama yayınlayarak “Sokağımızdan mücadele alanlarımıza kadar söz sahibi olacak şekilde inisiyatifleşelim, inisiyatifleştirelim, örgütlenelim, örgütleyelim! 8 Mart'ı canı bedeli yaratan kadınların, bizden en büyük beklentisi budur! Meral'den Kamile'ye, Ayfer'den Münire'ye, Çiğdem'den Suzan'a ve de Beş Kızıl Karanfilimize kadar şehit yoldaşlarımızın bizlerden beklentisi budur” dedi.

Tusiad 2050 Vizyon Türkiye Çerçevesinde Mevcut Politik Ortam Değerlendirmesi Denemesi

2001 dünya krizinin Türkiye’ye etkisi ile Emperyalizm yeni bir yönelime girmiştir.(bu süreç 1980 de başlamış orta seviye ye de 2001 de ulaşmıştır.) Bu yönelim mevcut krizin sonucunda belirginleşerek dünya da tüm sınıflarda huzursuzluk yaratmıştır. Ezenlerin kendi arasındaki çelişkiler belirginleşmiş, gelişmekte olan ülkelerin emperyalizmle olan çelişkileri yeni bir boyut kazanmış, yerel hükümetler, emperyalizmin ihtiyaç duyduğu hareketleri gerçekleştirme de ağır kalarak krizi daha da derinleştirmiştir.

Tarihin not defteri, dünkü kürt siyaseti ve bugünkü Öcalan

 

KATLEDİLİŞİNİN 41. YILINDA O’NU ANIYOR, O’NUN İZİNDE YÜRÜYORUZ!

Emekçiler, Devrimciler

Partimiz TKP/ML’nin kurucusu ve kuramcısı komünist önder İbrahim Kaypakkaya yoldaşın işkencede katledilişinin 41. yılındayız. Kaypakkaya yoldaş, Ocak 1973’de Dersimde yaralı olarak düşmana esir düştükten sonra aylarca süren işkencelerin ardından Diyarbakır zindanlarında katledildi. İşkence altında tarihi bir direniş örneği sergileyen yoldaş Kaypakkaya komünist baş eğmezliğin sembolü haline geldi.

Emekçi Kardeşler, 

Bilimsel Sosyalizmin Öncü Kadınları:Yusuf KÖSE

 

Jenny Marx’ın 200. doğum yılı anısına... 

Evet nakarat gibi yazabilirim onu,
Görebilsinler diye gelecek yüzyıllara

Aşk Jenny’dir, Jenny’de aşkın adı”[1] Karl Marx

EVLAT-YOLDAŞ(LAR) ORÇUN(LAR) İÇİN[*] Temel Demirer-Sibel Özbudun

“Çok şeyler var ki çürürler, unutulur, ölürler.Saltanat tahtı, tacı, asası gibi.Oysa bazı şeyler var ne çürürler,ne unutulur ne de ölürler,Charlie Chaplin’in şapkası,bastonu, ayakkabısı gibi.”[1]

Yakınlarımız, dostlarımız, sevdiklerimiz için yazmamaya, konuşmamaya gayret ederiz; malum ne yapılırsa yapılsın “öznellik” girer işin içine.

Kolay mı? Dünyanın en zor işidir insanın sevdikleri için yazması; zor olduğu kadar “belalı”dır da…

Örgütlenme Üzerine :Taner özcan

Siyasi örgütler ya da devrim perspektifiyle yola çıkan tüm hareketler şu ve ya bu düzeyde örgütlenme, güncel görevler, sınıfların savaşımı sonucu açığa çıkmış kendiliğinden doğan hareketlerin sonucunda coşkuya kapılmakta acil görevler ve sorumluluklar ithaf etmektedirler kendilerine. Bu bir gazetenin yada bir organın somutunda sonuçlanmakta ve nihayetinde çelişki geriye düştüğünde organın yada gazetenin özeleştirisi yapılıp geri yada ileri yanları ile ilgili tahliller yapılıp kısa dönemsel sonuçlar üzerinden kesin sonuçlar elde edilmektedir.

Osmanlı rus savaşlarinda çerkez ve kafkas halklara yönelik sürgün katliamlar (2)

 

Üçyüz yıla yakın süren  savaşlar büyük ama o kadar kırım ve katliamları  mazlum Kafkas halklarına  reva görmüştür.  Savaşların galipleri her zaman  egemen sınıflar olmuş ,mazlum yoksul halklar eğemenlerin yenilgisine veya galibiyetine  kurban edilmiş , soykırım katliamları halklara yaşatılmıştır. Bunun en büyük örneği  iki milyona yakın , belkide daha  fazla  başta Çerkesler olmak üzere Kafkas halkı  soy kırıma  ve sürgüne  uğratılmıştır.

Türkiye'nin Well Strit Şehrini İşgal Et‏‏ / Ergün Aslan

Bir devrimciyi diğer görüşlerdeki insanlardan daha  insancıl kılan istisnalar kaydeyi bozmaz demesi değildir.

İstisnalar için gerekirse kendi kurduğunu da yıkıp yeniden yapmasıdır.

Bir rüyaydı bitti.

Türkiye'nin Well Strit Şehrindeki ABD halkı için Well Strit Şehrini işgal ruhunun yarattığı fakiriyle, zenginiyle... yan yana yürüyebileceğinin gerçekliği.

Bir rüyaydı bitti. 

Taşlarda yeniden yerine oturmaya başladı.

 

Düzen partilerine “TEK BİR OY BİLE YOK!”

Yerel seçim süreci, egemenlerin politik temsilcileri olan partilerin gerçekliğini anlama-kavrama açısından emekçilere önemli olanaklar sunmaktadır. Burjuva düzen partilerinde aday belirleme süreciyle birlikte yaşanan utanç verici gelişmeler bir kez daha göstermektedir ki onların halka değil kendilerine hizmet gibi dertleri vardır. Bunun için birbirleriyle dalaşıp, kapışıyorlar, kavga edip küsüyorlar.  Aradıkları, düşündükleri tek şey, kendi sınıf çıkarları; dert ettikleri ise daha fazla olanak elde ederek, zenginliklerini büyütmektir.

Sayfalar