Pazar Mayıs 5, 2024

Fransa'da Komünist Önder İbrahim Kaypakkaya Anması Gerçekleştirildi!

Komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın katledilişinin 41. Yılında “Mutlaktır Ülkemizde Devrim, Bir İşaret Fişeğidir Kaypakkaya” şiarıyla gerçekleştirilen gece etkinliklerinin sonuncusu, Fransa’nın Metz şehrinde gerçekleştirildi. Yaklaşık 30 yıldır devrimci etkinliklerin nadiren yapıldığı bölgede, böylesi bir etkinliğin yapılıyor olması kitleler açısından oldukça önemliydi. 500’ün üzerinde kitlenin katıldığı etkinlik, saat 14’te, 13 Mayıs’ta gerçekleşen Soma maden işçileri katliamı için hazırlanan sinevizyon gösterimiyle başladı. Sinevizyonun sonlanmasıyla, kitle “Soma’nın Katili Patron – Ağa Devleti!” sloganını haykırdı.

Gecenin açılış konuşmasında, komünist önder İbrahim Kaypakkaya’nın düşman tarafından hiçbir konuda boyun eğdirilmediğine vurgu yapılırken, “Ülkemiz  proletaryasının öncüsü olan partimiz TKP/ML, gücünü kitlelerden ve kurucumuz İbrahim Kaypakkaya’nın Marksist Leninist Maoist görüşlerinden almaktadır. Önderimiz Kaypakkaya yoldaş, bizlere özsuyunu enternasyonal proletaryanın ustalarından aldığı ve bu suda çelikleştirdiği Marksist – Leninist - Maoist bir güzergah bırakmıştır. Ne mutlu bizlere ki böyle bir komünist öndere sahip olmuşuz. Onun, partimizin kuruluşuna kaynaklık eden görüşlerinin doğruluğu, zamanın karşı konulmaz akışıyla her geçen gün daha fazla ispatlanmaktadır” denildi.

Yine açılış konuşmasında; seçimler, Kürt ulusal sorunu, Gezi İsyanı, Alevi halkına dönük saldırı politikaları gibi konular ekseninde ülkemizdeki gelişmelere ilişkin yapılan açıklamalarla birlikte, Proleterya Partisi’nin önünde büyük görevler olduğu ve bu görevleri yerine getirme güç ve kudretine sahip olduğu vurgulandı. Açılış konuşması, “Tükenmeyen Gücümüz, Partimizdir Öncümüz!” sloganıyla bitirildi. Kitle, açılış konuşmasını “Yaşasın Partimiz TKP/ML, Kızıl Ordu TİKKO, TMLGB!” sloganıyla selamladı.

Açılış konuşmasının ardından, saygı duruşu bölümüne geçildi. Saygı duruşuna davet sırasında, ülkemizde ve dünyada devrim, sosyalizm ve yüce komünizm davasında şehit düşenlerin isimleri, hazırlanan sinevizyon gösterimiyle birlikte sayılarak kitle saygı duruşuna davet edildi. Sunum ve saygı duruşu esnasında kitlenin coşkusu ve ilgisi yoğun oldu. Saygı duruşundan sonra kitle “Devrim Şehitleri Ölümsüzdür!” ve “Önderimiz İbrahim, İbrahim Kaypakkaya!” sloganlarını coşkulu bir şekilde attı.

Gecenin kültürel bölümünde ilk olarak sahneye Hasan Sağlam davet edildi. Zazaca ve Türkçe eserleriyle programını gerçekleştiren Sağlam, son olarak kitleyle beraber Çav Bella marşını Zazaca okuyarak programını sonlandırdı.

Etkinlik, Grup Haykırış’la devam etti. Partizan eserleriyle kitleyi coşkulandıran Grup Haykırış, katledilen Soma işçileri için “Maden Ocağı” parçasını kitleyle birlikte söyledi. Grup programını, 18 Mayıs’ı Unutmam marşıyla sonlandırdı.

Etkinliğe katılan BDP temsilcisi, sürece ilişkin çeşitli açıklamalarda bulunurken, konuşmasının ardından “Kürdistan Faşizme Mezar Olacak!” sloganı atıldı.

Etkinlikte sahne alan Pınar Aydınlar, İbrahim Kaypakkaya, Süleyman Cihan, Kazım Çelik, Mehmet Demirdağ ve 2 Şubat 2011 tarihinde ölümsüzleşen 5 kızıl karanfili anarak programına başladı. Aydınlar’ın programı sırasında coşku yüksek noktalara erişirken, kitle tarafından sık sık sloganlar atıldı.

Etkinliğe, TKP/ML Merkez Komite, TKP/ML – TİKKO Dersim Bölge Komutanlığı, Türkiye Marksist Leninist Gençlik Birliği, Tüm Hapishanelerdeki TKP/ML Tutsakları, Partizan-Özgür Gelecek-Yeni Demokrat Gençlik’in sunduğu mesajların yanında Devrimci Halkın Birliği, Metz-Nancy Alevi Kültür Merkezleri, Kürt Halk Meclisi tarafından dayanışma mesajları sunuldu. Yine etkinliğimize RedHack – Merkez Komite tarafından “TKP/ML’ye yoldaşça selamlar” denilerek sonlandırılan mesaj, kitle tarafından coşkuyla karşılandı. 

Kültürel programın son bölümünde ise sahneyi Ciwan Haco aldı. Seslendirdiği Kürtçe eserlere kitle de katılım gösterdi.

Ciwan Haco’nun ardından etkinlik, “İbo Yaşıyor, TİKKO Savaşıyor! Yaşasın Partimiz TKP/ML! Halk Ordusu TİKKO, TMLGB!” sloganları haykırılarak sonlandırıldı.

96979

Proletarya Partisi

 Proleterya Partisi'nden gundeme iliskin yazilar

Proletarya Partisi

Bir Devrim Yapmalıyız!

Emperyalist dünya sistemi tam bir kaos içinde. Dünyaya egemenler ama dünyayı yönetemiyorlar. Soygun, sömürü ve savaş düzenleri her yönde çatırdamaya başaldı. Bir türlü azami karlarını istedikleri düzeye çıkaramıyorlar. Emperyalist sistem SOS veriyor. Ücretli kölelik üzerine kurulu aşırı kar ve aşırı üretim sistemi yürümüyor. Dünyanın toplam GSYH 105 Trilyon dolar iken, toplam borçları 310 trilyon doları geçmiş durumdadır. Bir taraftan devasa sermaye büyüklüğü, bir taraftan ise, muzzam bir yoksullaşma, yoksunlaştırma ve çürüme at başı gidiyor.

T.C.nin 100 Yıllık Tarihi ve Faşizme Karşı Sınıf Mücadelesi

 

Giriş:

Komünist Parti Manifestosu’nun giriş cümlesi “bugüne kadarki tüm toplum tarihi sınıf mücadelesi tarihidir” diye başlar. Bu belirleme o güne kadarki -ve elbette sonrası için de- tüm toplumların nasıl bir evrim izlediklerini gayet net ve anlaşılır bir şekilde özetlemektedir.

İyi Yahudiler de Var!

 

 

"1980'de başka bir operasyonda yakalanıp hapishaneye gittiğimde Yuda amcayla tanıştım. Satranç oynamayı bana o öğretti. Kültürlü bir insandı. Müthiş bir kitap okuma tutkusu vardı. Haftada mutlaka bir kitap okurdu. Şeker hastası olduğu için her yemeği yiyemezdi. Ona elimizden geldiğince yiyebileceği yemekler yapmaya çalışırdık"

Türk Devletinin Kuruluşundan Günümüze Ulus ve Azınlıklara Uyguladığı Baskı

Ülkemizde var olan ve yaşanan ulusal ve azınlıklar sorunun temelinde gerçekleşmemiş olan demokratik halk devrimi yatmaktadır. Demokratik halk devrimi gerçekleşmeden temel hak ve özgürlükler sorunun önemli parçası olan ulus ve azınlıklar sorunu asla çözüme kavuşamaz. 

Emperyalizme Boyun Eğme ve Yarı-Sömürgeliği Kabul Etme Antlaşması Lozan

Kasım 1922’de başlayan ve Temmuz 1923'te sona eren Lozan Konferansı'nda emperyalist devletlerle Türk Devleti arasında yapılan görüşme de çizilen sınırlarla Türk Devletinin kuruluşuna onay verildi. Konferans belgelerinde Sovyetler Birliği'nin de katıldığı geçse de Sovyetler Birliği Boğazlar Meselesi dışındaki görüşmelere katmamıştır. Görüşmelere 1. Emperyalist Paylaşım Savaşının galipleri İngiltere, Fransa, Yugoslavya, İtalya, Romanya ve Yunanistan katılmıştır. Görüşmede belirleyici konumda İngiltere ve Fransa olduğunun altı çizilmelidir.

TC’nin Kuruluş İdeolojisi Kemalist Faşizm ve Günümüzdeki Varyantı

Ülkemizde sorun ve çelişkiler çözülmediği gibi mevcut durum giderek daha çetrefilli bir döneme girmiş durumdadır. Bunun sonucu işçi sınıfı ve emekçi yığınların sömürüsü had safhaya varmıştır. Yoksullaşma en üst düzeye çıkmıştır. Ülkenin girdiği sarmal durumun bedeli tamamen emekçi sınıflara yüklenmiştir. Elbette ki yoksulluk ve işsizlik her zaman var olmuştur. Sınıf çelişkileri, sömürü, baskı ve diktatörlük dönemleri her zaman yaşanmıştır. Bundan sonra da sınıf çelişkileri var olduğu müddetçe baskı mekanizması varlığını devam ettirecektir. Lakin günümüzdeki mertebeye çıkmamıştır.

Türkiye Cumhuriyeti’nin Kuruluşunda İzmir İktisat Kongresi, ya da Emperyalizme Bağımlılığın Belgesi

Osmanlı iktisat tarihinde önemli bir yer tutan kapitülasyonlar ilk olarak 1352 yılında Cenevizlilerle olan ticareti artırmak maksadı ile verilmiştir. İlerleyen yıllarda ise ticaret yollarında yaşanan değişiklikler ve dünya ticaretinin yeni rotalar edinmesi sonucunda başka bazı ülkeler de kapitülasyonlar yani ticaret yaparken kimi ayrıcalıklar edinme hakkı elde etmişlerdir.

Yüzyıldır Tarihin Dışında Bir Rejim: TC!

 

Türk devletinin kuruluşunun yüzüncü yılında, Türk devletinin kuruluşu ve adına “Milli Mücadele” ya da “Kurtuluş Savaşı” denilen süreci ve bu sürece önderlik eden sınıfları kısaca ifade etmek, Türk devletinin hangi temeller üzerinden yükseldiğini ve sınıfsal niteliğini tanımlamak açısından önemlidir.

TC'nin Yüzyıllık Tarihinde İşçi Sınıfı ve Mücadelesi

Giriş:

İşçi sınıfının tarihi kapitalist sistemin gelişmesinden ve burjuvaziden ayrı ele alınamaz. Burjuvazinin ortaya çıktığı yerde işçi sınıfı da vardır. Ve bir çelişmenin iki yanı olan işçi sınıfı ve burjuvazi, birlikte var olurlar. Bu iki zıt kutup hem birbiriyle mücadele ederler ve hem de biri olmadan diğeri olmaz. Bu iki toplumsal sınıfı yaratan kapitalist sistem olmuştur.

 

Devrimci Demokratik Kamuoyuna ve Halkımıza!

KOMÜNİST ÖNDER İBRAHİM KAYPAKKAYA’YI ORTAK BÖLGESEL GECELERLE ANACAĞIZ!

Çakma komünistler! (Deniz Aras)

Her genç Kaypakkayacının biraz da alaycı bir alaycı mutlaka karşılaştığı bir cümledir “Köylü devrimcisi”! Kastedilen elbette İbrahim Kaypakkaya ve onun görüşlerini savunanlardır. Bu tanımı yapanlar için zaman mefhumu sanki bir avantaj olarak kullanılır. Zaman geçtikçe Kaypakkaya’nın görüşlerinin eskidiği sanılır ya da umulur. Kaypakkaya artık eskide kalmıştır ve şimdi “yeni şeyler” söyleme zamanıdır!

Sayfalar