Cuma Mayıs 24, 2024

Gelecek Sosyalizmdir!

Kapitalizm, en az 400 yıldır bu dünya üzerinde varlığını ve yaklaşık 300 yıldır da egemenliğini sürdürüyor.

Kapitalizmin dünyayı  getirdiği durum önümüzde duruyor. Her haliyle çürümüşlük ve Cehennem!

Burjuvazinin kendi istatistikleri de, kapitalizmin dünyayı uçurumun eşiğine getirdiği gerçeğinin üstünü örtemiyor.

Savaş, yoksulluk, katliam ve bunların artarak devam etmesi ve kapitalist sistem altında insanlık için ufukta herhangi bir umut ışığının görülememesi...

Doğanın bütünüyle tahribi. Yok olmaya doğru hızla giden ekolojik denge ve kendini yeniden yenileyememe olgusu...

Kelimenin tam anlamıyla bir avuç zenginin, dünya nüfusunun %99’nun gelirine el koyduğu ve buna koşut olarak silahlanmanın hızla arttığı gerçeğinin yanında, açlıktan ölenlerin sayısının ikiye katlandığı ve kitlelerin yerlerinden, yurtlarından sürülerek göçmen haline getirildiği...

Önümüzdeki yıl ve daha sonraki yılların, geçmişte kalan yıllardan daha kötü olacağı gerçeği.

Daha büyük savaşların, yoksullaşmanın, kitlesel göçlerin, savaş ve  kapitalist bolluk içindeki kıtlıklardan dolayı ölümlerin artarak devam edeceğinin, kapitalist ekonomi-politiğin önümüzde durması...

Oysa, dünya, 12 milyarı nüfusu doyuracak kadar üretim bolluğuna sahip. Topraklar, sular ve hava, üzerinde yaşayan canlılara yetecek kadar boldur. Her canlı doğal yaşamı içinde, yaşadığı ortamı da yeniden üretir. Kapitalizm, insan da dahil, tüm canlıların kendini yeniden üretmesinin önünde engel duruma gelmiştir. Kapitalizm yıkılmadan bu yıkım durmaycaktır.

Yüzüncü yılını kutlayacağımız 1917 Ekim Sosyalist Devrimi; onca savaşa ve iç savaşın yıkımına karşın,  kısa süre içinde açlığı, yoksulluğu yok etti.

Kadınlar üzerindeki tüm baskıları ortadan kaldırdı. “Eşit işe eşit ücret”i yasallaştırdı ve bütün cinsiyetçi ayrımcılığı son verdi.

Herkesin işi, evi ve aşı oldu. Ne sokak çocukları ne fuhuş ne dilencilik ne de sömürü kaldı.

Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği; 35 tane ulus ve etnik ulustan işçi sınıfı ve emekçilerin oluşturduğu bir sosyalist cumhuriyetti. Bu kadar ulusal çeşitliliğe rağmen bütün uluslardan halklar kardeşçe bir arada yaşadı. Ne din ne de milliyet kavgası oldu.

1 Ekim 1949 Çin Devrimi, 3 yıl içinde, fuhuş, dilencilik ve sokak çocukları kapitalist gerçekliğini yok etti. Mao’nun, halk üzerinde; “siyasi, klan ve dini otorite” diye tanımladığı, “üç büyük baskı”yı ortadan kaldırdığı gibi, bunlara ek olarak, kadınlar üzerindeki “dördüncü otorite” olarak tanımladığı “koca baskısı” da kısa sürede ortadan kaldırıldı. O dönemin 500 milyonluk Çin’i, İşçi sınıfı önderliğindeki devrimle, kısa süre içinde açlığı ve sömürüyü ortadan kaldırmayı başardı.

İnsanlık, kendi geleceğini karanlıklar zebanisi burjuvaziye teslim edemez. En kısa zamanda bundan kurtulup, toplumsal gelişmelerin doğal diyalektiğini, işçi sınıfı kendi eliyle gerçekleştirmek durmundadır.

Bütün sosyalist ülkelerin yıkılmış olması gerçeği, kapitalizmin caniliğine hak vermez. Sosyalist ülkeler yeni ve tecrübesizdi. Kapitalist haydutların bütün yıkma çabalarına karşı insanlığa büyük kazanımlar kazandırdılar. İşçi sınıfı ve emekçiler, gelecek yıllarda geçmişten öğrenerek, geleceklerini geriye dönüşümsüz kuracaklardır.

Kapitalizmin cehnneminden tek bir çıkış yolu vardır: SOSYALİZM!

2017’de sosyalist bilinç ve mücadelenin geliştirilmesi ve sosyalizmin kızıl bayrağını yaşamın her alanında daha yükseklerde dalgalandırmak umuduyla..! 

46480

Yusuf Köse

Yusuf Köse teorik ve politik konularda yazılar yazmaktadır. Ayrıca 7 adet kitabı bulunmaktadır. Kitapları şunlardır: Emperyalist Türkiye, Kadın ve Komünizm, Marx'tan Mao'ya Marksist Düşünce Diyalektiği, Marksizm’i Ortodoks’ça Savunmak, Tarihin Önünde Yürümek, Emperyalizm ve Marksist Tarih Çözümlemesi, Sınıflı Toplumdan Sınıfsız Topluma Dönüşüm Mücadelesi.

yusufkose@hotmail.com

http://yusuf-kose.blogspot.com/

 

 

Son Haberler

Sayfalar

Yusuf Köse

TC = İŞİD = ERDOĞAN

   Dünya IŞID saldırılarının şokunu yaşıyor...

Suriye'de Neler Oluyor Tahir Elçi Neden Öldürüldü

Suriye’de olan biteni,Rusya’nın Suriye’de ne yaptığını anlamak için başvurmamız gereken kavram  petrol,doğalgaz ve boru hatları.Avrupa kıtasının Rus doğalgazına bağımlılığı biliniyor.Avrupalıların bu bağımlılıktan çıkmak için Katar doğalgazını Suudi Arabistan-Ürdün-Suriye-Türkiye üzerinden taşıma projeleri de biliniyor.Pek bilinmeyense Esad’ın 2009 yılında bu yeni boru hattının Suriye’den geçişini reddetmesi ve bu boru hattından büyük karlar sağlayacak Türkiye ve Katar’ın tekerine çomak sokması.Bu da Suriye’nin istikrarsızlaştırılmasında Türkiye’nin,Suudi Arabistan’ın ve Katar’ın rolünü ve

Yok edilmek istenen umutlarımızdır

Faşist diktatör ve arkasındaki sermaye güçleri, bizleri sindirerek ve umutlarımızı tüketerek iktidarlarını sürdürmeye çalışıyor.

Başta Kürtler olmak üzere halka her yerde saldırıyor. Onun en iyi evlatlarını katlediyor. Katledemediklerini tutukluyor, gözdağı veriyor, susturuyor ve sindiriyor.

Kürt aydınların birer birer katledilmesi, Kürt illerinin abluka altına alınıp tankla topla ateş altında tutulması, demokrat gazetecilerin tutuklanması ve ülke çapında kitleler üzerinde sindirme operasyonlarının her geçen gün ağırlaştırılarak sürdürülmesini yaşıyoruz.

İstanbul Enternasyonalizmsiz Hiç

Önemli olan ne kadar doğruyu söylediğimiz değil ne kadar doğruya yaklaştığımızdır.

Gelin bu sefer dadaistce yazmanın gözüne vuralım.

Sonunda, içimde olupta bir türlü başka şehirde yaşayamadığım şu avrupayi tarzı yaşantıyı, fakirliğin tüm tadını  çıkara çıkara yaşamayı istanbulda bulmuş yaşıyorken  İstanbul proletaryasını da Aziz yoldaşı son yolculuğuna uğurlarken görmek nasip oldu.

Her iştirak çıkarılması gereken bir dersi de içinde barındırır diyerekte...

Tartışırkende söyleyeni düşman olarak değil hırsız olarak görelim.

Yazar bazen hırsızdır da.

Demirtaş’a Suikast Girişimi Tahir Elçi'ye Saldırının İşaretiydi- Çetin Çeko

Bir hafta önce Diyarbakır’da HDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş’ın kurşun geçirmez makam aracının arka camına sıkılan bir kuruşundan dolayı inceleme başlatılmıştı. Valilik araçta yapılan inceleme sonucu herhangi bir ateşli silah artığına rastlanmadığını belirtti. HDP ise, Eşgenel Başkanları Demirtaş’a suikast girişiminde bulunulduğu gerekçesiyle savcılığa suç duyurusunda bulunmuş, aracın bağımsız bir laboratuvarda inceletileceğini açıklamıştı.

Bizi bu kurşunlar değil sizin sessizliğiniz öldürürecek

Ey önce insanım diyenler ,faşizme,haksızlığa karşı olduğunu söyleyenler, ey aydınlar,entellektüeller,kendine ilerici, devrimci, demokrat diyenler,ey geçmişte bedel ödeyen , zülmün en acısını yaşayan canlarım , kardeşlerim, arkadaşlarım, dostlarım , yoldaşlarım duyuyormusunuz bu çığlığı ,feryadı ve bizlerden ne istediklerini!!!  Kürt ulusu en demokratik hakkı için her şeyini feda etmekte,(“bir tasmalı köpek gibi kul köle yaşamaktansa,özgürlüğüne aşık, kurt olmayı tercih ederek ,kışa karda girmeyi aç kalıp , gerekirse ölmeyi göze alarak bedel ödeyen,kurt,”)hikayesini çoğumuz biliriz.

Kürtlerin İslam’la Eşekleştirilmesi! - Kadir Amaç

Bu çalışmayı Şengal’ın kurtuluşuna adıyorum. Postmodern pradigma beş bin yıllık insanlık tarihine ait tüm antikiteleri bir buldozer gibi ezip geçiyor. Özellikle son elli yıl içinde postmodern pradigma dijital bir dünya yaratma uğruna, insan gezegeni ve diğer gezegenler üzerinde zihinsel denemeler gerçekleştirerek, ontoloji ve kozmolioji yasaları üzerinde çok ciddi hasarlar meydana getirmiştir.

Mirabal kardeşler üç kelebektiler

ONBİNLERCE KELEBEKTE ÖLÜMSÜZLEŞTİLER…

En güzel şiirler, en güzel şarkılar, en güzel romanlar; sevgi sözcükleri olmadan yazılmaz.

İster savaşa ait olsun bunlar, isterse en karanlık çağlara; içerisinde mutlaka, kadın-erkek cinsleri arasındaki sevgi yerini alır.

Cinsler arasındaki sevgi; doğanın, onun bir parçası olan insanlığın tüketilmesi imkansız yaşam kaynağıdır.

Ve bu yüzden cinsler arasındaki iktidarı, 21.yüzyılda dahi koruma ısrarı; bütün iktidarların omurgasının sağlam kalmasının garantisidir.

Rojavada olmak...

Devrimin haleflerinde olması gereken temel devrimci kriterlerin en başında TUTARLILIK ilkesi gelirken ikinci temel ilkesi ise bütün kalbimizle halka hizmet etme duygusu gelmektedir. Sağlam bir dünya görüşü, halka hizmet etmeyi temel bir görev olarak kabul eder. İşçilere, yoksul köylülere, çalışarak yaşamını sürdüren tüm emekçilere-kadınlara-Kürt halkına-çeşitli milliyetlerden ezilen halklara-farklı inanç ve cinslere karşı devrimci sorumluluk ve derin bir duyarlılık taşıyarak gerçek anlamda devrimci niteliklere sahip olunur.

Ciddiyet!!!

Devrimimizin her alandaki görevleri, amaçladığımız hedefe uygun olarak layıkıyla yerine getirildiği oranda başarı ve ilerleme kaydedilir. Ertelenen-“unutulan”-geçiştirilen-ihmal edilen, üzerinde yeterince ciddiyetle durulmadan baştan savma yapılan her görev, demokratik halk devrimine giden yolu uzatır. Varılması gereken hedefi uzaklaştırır. Unutmamak gerekir ki başarı ve kazanım sadece sağlam bir ideolojiye sahip olunarak elde edilemez. Bunun kadar önemli olan bir diğer yan, faaliyetçilerin devrimci nitelikleri ve sahip oldukları düzeydir. Pratiğe müdahale güçleridir.

G-20 ler Ezilen Halkların Kaderini Belirliyor! “Alın Size Barış”!

Defalarca yazdık,anlatmaya çalıştık ve dedimki; siyaset yapanlar,demokrasi isteyenler,"büyük politik tahliller'de bulunanlar, emperyalizmle ,faşizmle , faşist diktatörlüklerle barış olmaz. Çünkü, bütün savaşları başlatan-çıkaran onlar. Sömürüyü, ve insanların bütün eşitsiziliğini yaratan ve bu sistemlerini devam ettirmek silah üretenler yakıp yıkıp dünyamızı çöl haline getiren , yaşanmaz kılan yine glabol emperyalist devletlerdir. Onlar var oldukca emperyalist savaşlarda var olacaktır.

Sayfalar