Pazartesi Nisan 29, 2024

“Halkın Sanatçısı ve Halkın Savaşcısı YETİŞ YALNIZ Yoldaş'a”

gider,

…gider, nice koç yiğitler gider

Senin de içinde bir oğlun varsa çok değildir,

Ey mavi gök!

Ey yağız yer bilesin ki,

Yüreğimiz kabına sığmamakta

Örsle çekiç arasında yoğrulduk

Hıncımız derya gibi kabarmakta”

Dersim toprakları nice yiğitlere tanıklık etmiştir. Karanlığı aydınlığa dönüştürme mücadelesinde dağların dokruklarını mesken eyleyenler, özgür gelecek düşlerimizi mutlaka gerçekleştireceklerdir.  Geleceğe dair düşlerimizi gerçekleştirmek için mücadelenin her alanında en önde koşan, şairin deyimiyle 'en hızlısı' olan Yetiş Yalnız yoldaşımızın acı haberi hüzün ve öfkemizi iç içe katmıştır.  O, 'halkın sanatçısı, halkın savaşcısıdır' şiarını en özümseyenimizdir. Sanatını halk için, halkların gelecek umudunu marşlara, ezgilere, klamlara taşımış ve mücadelemizin bir parçası haline getirmiştir. Birlikte yürüttüğümüz kolektif çalışmalar, sayısız konserler, katıldığımız eylemler, üretilen besteler sanatsal çalışmalarımıza büyük katkılar sunmuş ve bizde derin bir tercübe bırakmıştır.

Yetiş yoldaşın mütevazi ve dürüst kişiliği dışında, kararlılığı ve inançlı duruşu bize her dönem ve her koşulda örnek olmuştur. Yaşadığı Avrupa şehirlerinde kapitalist-emperyalist yozlaşmış, metalaşmış kültür ve sanat anlayışına karşı, daima devrimci kültürü-sanatı savunmuş ve geliştirme adına mücadele yürütmüştür. Avrupa metropolleri'nin sunduğu imkan ve olanakları elinin tersiyle itmiş, hayatının her alanında ezilenlerin kavgasına dahil olmuştur.

Yetiş yoldaşın üstün müzikal yeteğeni, ısrar ve azmin göstergesiydi. Eline aldığı her müzik enstrumanını kısa sürede çalabilme yeteneğine sahipti. Yaratıcıydı, her koşulda zoru başarabilen ve hiçbir görevden geri durmazdı. Sanatın özgürlüğü ve sanatçının örgütlenmesi adına birçok çalışmaya öncülük etmişti. ATİK (Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu) bünyesindeki kurumlarımıza önemli katkılar sunmuştur. Üyesi olduğu derneklerde oluşturduğu ve çalıştırdığı koro'lar ve müzik grupları uzun süre güzel çalışmalar sunmuştur. Grup Şiar içerisinde uzun bir dönem grup elemanı olarak görev aldı. Grubun 'Yılmadık' adı altında çıkan albümünde yer almıştır. Partizan Ozanlar geleneğini iyi bilen, eserleri araştıran, ulaşan ve geleneğimizin eserlerini yeni yorumlama noktasında önemli çalışmalar sunmuştur. Partizan Müzik Topluğu oluşturmada önemli katkılar sunmuş ve çalışmaları ileri taşıma noktasında hiçbir görevden kaçınmamıştır.

Yetiş yoldaşla birlikte birçok ülkede ve şehirlerde konserler verdik. Enternasyonal mücadele alanında sanatsal çalışmalar içerisinde yer aldık. Son konserimizi Dersim'de verdik. Dersim'de ayrı bir mutluluk içerisindeydi. Bir hasretin sona ermesi gibi daha heyecanlı ve coşkuluydu. Bir kutup yıldızı misali parlayan gözlerinden mutluluğunu çevresine yansıtıyordu. Veda vakti geldiğinde, sıkıca sarılması ve yoldaş sıcaklığında gülümsemesini, 'kendinize çok iyi bakın!' demesi, hiç aklımızdan çıkmamaktadır.

Sınıf mücadelesini en doğrukta yürütmek ve devrim düşlerini gerçekleştirmek için, o da dağların doruklarını mesken eyleyenlerdendi. Bağlamasını hiçbir zaman elinden düşürmeyerek, Munzur beraklığındaki güçlü sesini bu defa Dersim dağlarının doruklarından bizlere seslenecekti.

Yetiş yoldaş Partizan Ozan geleneğinin en son temilcilerindendir.

Onun bizlere bıraktığı ter temiz, lekesiz mücadele bayrağını miras kabul edip, geleceğe taşımanın onurunu duyuyoruz.

Onu her daim, marşlarımızda, kavga türkülerimizde yaşatacağız!

Yetiş yoldaş şahsında Dersim/Aliboğazın'da ölümsüzleşen oniki partizan yürekleri........, oniki dağ parçasını......., oniki kızıl karanfileri......saygıyla anıyoruz!

Selam olsun karanlığa karşı gökyüzünün mavi rengini, güneşin aydınlığını özgür geleceğe taşıyan halk savaşçılarına...

 

UMUDA HAYKIRIŞ”

40850

Misafir yazarlar

Güncele iliskin yazilariyla sitemize katki sunan yazar dostlarimiza ait bölüm

Misafir yazarlar

“İnsanlık için komünizmden başka yol var mı?” derdi o...

“İçinde bir tutam delilik olmayan hayat eksik bir hayattır.”[1]

Ataol Behramoğlu’nun, “… insan olmak/ çoğalabilmektir başkalarıyla/ İnsansın, birinin canı yanıyorken/ senin de canın yanıyorsa,” dizelerini anımsatan bir devrimci ruh daha ayrıldı aramızdan... Çocuksu, coşkulu, insan gibi insandı... 

Gerçek şudur ki Onun ölümüne inanmak zor, O az sonra kapımızı çalabilir…

Kolay mı? Can Yücel’in, “Bana Bir Varmış de!/ Bir Varmış Bir Yokmuş deme!/ İçime dokunuyor” şiirinin “Bir Varmış de” bölümünü gerçek kılmışlardandır Tuncel Kurtiz... 

TKP/ML- TİKKO Gerillalarından Bombalı Pankart

Yerel  kaynaklardan  öğrendiğimiz  bilgilere göre,  10 Nisan2014 günü TKP/ML’ye bağlı TİKKO gerillaları Ovacık’ta yol kapatma eylemi yaparak bombalı pankart astı.

Değişimlere Direnen İdeal İnadımı

Aradan otuz yıl geçmişti, ben daha ülkedeyken tanıdığım kadim bir dost diye bildiğim Hasan’a misafirliğe gitmiştim. Hal hatır faslından sonra kardeşi olan Hüseyin’in durumunu sormuştum. Aldığım cevap ise, ‘’Annesi ve babası bir olan bir ilişki içinde değiliz maalesef’’ olmuştu.

Çocukluğumdan beri anne ve babası bir diye bildiğim bu kadim dostumun söyledikleri kafamı epey karıştırmasına yetmişti bile. Hasan bana dönerek ‘’Yok yok zannettiğin gibi değil ya da düşündüğün anlamda baba veya annemiz bir değil anlamında söylemedim’’ diye tekrar aynı vurguyu yapmıştı.

Eleştirinin sefaleti

Halkın Günlüğü gazetesinin 16–28 Şubat 2014 tarihli 77 sayısında “Eleştirinin Eleştirisi!” başlıklı bir yazı yayımlandı.

Munzur’dan İstanbul'a Yaralı Kartal: Ali Uçar!

Yıl 1974 Haziran’ıydı. Seni İstanbul- Kazlıçeşme’de tanıdım. Daha çok gençtin, 16 yaşındaydın. Dersim-Ovacik Cakperi köyünde yoksul ama Munzur suyu kadar temiz bir Anne-Baba'dan gelmeydin. Okullar yaz tatiline girmiş sen ve abin Musa Uçar okul paranızı ve ailenize maddi yardımda bulunmak için Kazlıçeşme deri fabrikalarında çalışacaktınız. Okullar açıldığında ise geri Dersim’e dönerek eğitiminizi sürdürecektiniz. Ama öyle olmadı. Partimizle tanıştın. Eğitimini yarıda bıraktın. Zeytinburnu’nda işçi sınıfı içerisinde örgütlendin, örgütledin.

Sürecin hasasiyetine hasasiyetle cevap vermek gerekiyor

Yaklaşık 30 yıldan beridir Kürt halkının ulusal demokratik taleplerinin seslendirilmesini üstlenerek öncülük eden Kürt siyasal hareketin siyasal konumunda olan siyasal güçleri, son barış sürecinin heyecanıyla atağa kalktıklarından beri, ağızlarından hiç düşürmedikleri süreç ve bu sürecin ortaya koyduğu ‘’süreç çok hassastır’’ söylemidir. 

Yaşamı degistirmek için tüm renkleriyle örgütlenmek[1]

“İnsan, uğrunda ölümü göze alabileceği bir şey bulmadığı müddetçe insan değildir.”[2]

Yaşamı, tüm renkleriyle, hep beraber, “11 Tez”in ısrarlı yaratıcı/ yıkıcılığıyla birlikte, el ele, omuz omuza örgütlemek insan olmanın ve kalmanın “olmazsa olmazı” olsa da, sürdürülemez kapitalizmin yıkım ve yoksulluk dünyasında hiç de kolay değildir…

KAPİTALİST VAHŞET

Seçim mi Devrim mi ?


Bu coğrafyada halklar düzenin yüz yıldır sahnelediği seçim oyununa katılmakla baltayı bilinçsizce hep kendi ayaklarına indirdiler. Bu 30 Mart yerel seçiminde de halk diğer seçimlerde olduğu gibi yine kendisine biçilen militan figüranlık rolünü oynadı. Yorucu bir seçim kampanyasını sırtlayarak Meclis partilerine pek çok belediye başkanlığı ve il meclis üyelikleri kazandırdı.

Sokaklar babam kokuyordu

Babamı hiç tanımadım, kokusunu da bilmem. Kulaklarımda çınlayan ne bir sesi ne de duvarımızda asılı bir resmi vardı. Olsaydı hep bakardım… Tam beş yaşındaydım. Bunların yokluğuyla bir gün sordum anneme. “Beni kaçırdı, köyden alıp getirdi buralara. Gerçi İzmir çok güzel ama…” dedi. Sustu, gözlerini tavana dikti, sonra da, “Benim için çoktan öldü baban,” dedi. ‘Benim için neden ölmedi?’ diye geçirdim aklımdan, hayıflandım. Biraz da gönül koydum. Babasızlık çok zormuş, insan büyüdükçe bunu daha iyi anlıyor. Örneğin sokaklarda hiç kavga etmedim, kavgadan kaçtım hep.

KESSAB ( GÜZEL EV ) SALDIRISI, 1915'İN DEVAMIDIR !

Suriye'de savaş bütün vahşeti ile devam ediyor.İktidarda bulunan Esad güçleri ile,muhalif güçler arasında,savaşın bilançosu her geçen gün daha da artmaktadır.Türkiye,Ürdün,Lübnan ve Avrupa ülkelerine göç eden Suriye'lilerin sayısı artık milyonları geçmiştir.Mülteci olabilmek için yollarda ölüm haberleri günlük haberlerin artık olağan bir parçası haline geldi.Ölü,sakat,yaralı kalanlar ile evsiz ve hastalıktan ölüm eşiğinde bekleyen Suriye halkının acısı her geçen gün artmakta ve na zaman sona ereceği belli değildir.

Yerel Seçimlerden Kaos Çıktı

Seçimleri herkes kendi sınıfsal penceresinde değerlendirmeye devam ediyor ve edecektir. Bazıları bu seçimlerden büyük anlamlar yükledikleri için, büyük beklentiler içine girdiler ve sonuçlar ortaya çıktığında hayal kırıklıkları yaşadılar. Ayrıca, seçimlerin sonuçları seçim öncesinden belliydi. AKP % 40’ın altına düşmeyecekti. Bütün veriler ve kamuoyu yoklamaları bu doğrultudaydı. AKP ve Erdoğan’da bunu bildiği için rahat davranıyordu.

Sayfalar