Perşembe Mayıs 9, 2024

Iki Birlesir Bir Olur Ya Da HDP

Iki Birlesir Bir Olur Ya Da HDP


Ertugrul Kurkcu ''Halkin uzerine bilgelik tesis etmek degil, halkin bilgeligini temel alan bir partiyiz'' diyor...Kongreye Apo ve Recep kutlama mesajlari yolluyor!

 Tum milliyetlerden Isci-Koyluler Revizyonizmi gormuyor ve alkisliyorsunuz!

 Sunu diyor sizlere Kurkcu; Isciler-Koyluler ,Marksizm-Leninizm gibi sizi kurtarmaya calisan akimlara kapilmayin...!

 Biz 'halkin'-siz onu Burjuva Feodal duzenin anlayin-statukosunu esas aliyor,onun uzerinde yukselmek istiyoruz. Devrimci akimlara, Komunistlere inanmayin...!
    Kurkcu ve Sirri biz 'sosyalistiz' deyip goz boyuyorlar..Sirrinin, Kurkcu nun 'sosyalizmi' burjuva sosyalizmidir-burjuvazili sosyalizmdir...sosyal-demokrasi programinin sosyalizm diye biz iscilere-koylulere yutturlmaya calisilmasidir..liberalizmin sosyalizm sekeri icine gizlenmesidir.
    Keske radikal bir sosyal-demokrat akim olsaydi..Gecici bir ittifak oldugunu bilir;kisa bir yol arkadasligi oldugunu bilir,gecici-taktik ittifakda yapardik...Hic olmazsa bazi seyleri gercektende degistirmek istiyorlar derdik...HDP ise bastan sona sistemi kutsama partisidir.AKP-Apo dostlugu Neo-Liberal sistemle dostluktur.

     Biz ise bu cagrinin tersini yapiyoruz sizlere;Iki cagri yapiyoruz;
devrimci ittifaklari, halkin devrimci birligini cogaltin;
gerici, burjuvaziyle uzlasici ittifaklari teshir edin!
     Dikkat edin; bu hem birlik hem ayrilik cagrisidir. Proleteryanin Devrime onderlik etmesini salt orgutsel onderlik olarak yorumlamak  dar bakistir. Onderligin esasi; Politik-Ideolojik onderliktir.Proleterya 'benim parti bayragim altinda toplanin'' csgrisi ile yetinemez. Proleterya Ici-Koylulere bu cagriyi yaparken, ayni zamanda tum Proleterya disi siniflari da toparlamak, Devrimci Program uzerinden bir araya getirmekle yukumludur. Onderlik; akimlari yonetme sanatidir. Bunun araclarini yaratma sanatidir.
    Devrim ve Karsi-Devrim olarak kamplasin diyoruz; M-L-M ve Burjuvazi-Revizyonizm olarak kamplasin diyoruz. Ikiye bolunun diyoruz. Bu sisteme karsi Bolme Politikamizdir. 
    Ote yandan tum Devrimci Akimlara Birlesin Devrim Hukumeti kurun cagrisi yapiyoruz. Bu Devrimci Program etrafinda Birlik Politikamizdir.
 ''  Devrimciler dogru olsa simdiye Devrim yapardi'' diyenler(!)

  Ilk kurulan buhar makineside bozuktu; ama bugun buhar makinelerimiz var!


  HDP, Neo-Liberal sistem-Egemen Buyuk Burjuvazi ile her turden burjuva-kucuk burjuva Liberal solun bir dansidir...

  HDP bir burjuva-kucuk burjuva hizipler federasyonudur.

  HDP nin Neo-Liberal sistemle, Egemen Burjuvazi ile ittifaki esas; kendi icindeki hizipler birligi-ittifaki ise gecicidir.

  Kruscev Revizyonizmini ornek aldilar; ''Sosyalizme bariscil gecis mumkundur'', ''Devrimci siddet Burjuvaziyi guclendirir'', ''Emperyalizmle baris icinde yaris'' siari ile yola ciktilar...

  Ve Kruscev Revizyonizminin felsefi idealizminin temelini, esas aldilar; ''iki birlesir bir olur'' diyorlar...!

  Maoizm uzlasmaya degil, catismaya;cubugun kirilacagina dayanir; BIR BOLUNUR IKI OLUR!
   Tek kelimedir sozlerimiz;
AYNILAR AYNI YERE, AYRILAR AYRI YERE!
   Dikkat cekiyoruz;Bu ulkede Mustafa suphi sonrasi Revizyonizmin tarihi 90 yildir...Peki neden Devrimci hareket 40 yilda basaramadi diye; biz isci-koylulere Devrimcileri kaldirin atin, 90 yillik Revizyonizmin pesinden gidin diyorsunuz...? Devrimciler sistemi yikamadi da 90 yillik Revizyonizm mi yikti sistemi; o daha eski degil mi...?! Biz Devrimci hatti yeni yeni denemeye basladik; Revizyonizmi ise 90 yildir deniyoruz! 

 

 

M-L-M; sosyal akimlari sisteme karsi BOLMEK ,Devrime dogru BIRLESTIRMEK sanatidir. Neo-Liberal sistem neo-sol, Reformizm ile yukleniyor; biz de M-L-M ve Devrimci Blok ile yuklenmeliyiz.

 

 

Devrime gitmek mi istiyorsunuz? Devrim otobusune binecegiz. Bu otobuse binen herkesle birlesiriz. Yolun yarisinda inecegini bilsek bile.Adini da gecici dostluk; taktik ittifak;bir donem icin siyaseti koyariz.Onemli olan su an Devrimi ileri goturen otobuse binmeleridir.Direksiyonda Devrim varsa korkmayiz.
 

Sisteme gitmek isteyenler; Revizyonizmin otobusune biniyorlar; binsinler.Iyidir.
 

Ama Devrim istiyoruz deyip Revizyonizmin-sistemin otobusune binenleredir cagrimiz; HDP Devrim otobusu degil; Burjuvazinin-Neo-liberal sistemin otobusudur. Yanlis otobuse biniyorsunuz!

 

 

Bir Bolunur Iki Olur!

 

http://dino-ibrahim.blogspot.nl/2013/10/iki-birlesir-bir-olur-ya-da-hdp-hdp-neo.html

 
99180

İbrahim Dinç

Site yazarlarımızdan olup teorik ve politik yazılar yazmaktadır.

Son Haberler

Sayfalar

İbrahim Dinç

Hesaplaşma mı? Kutlama mı?

Faşist TC devleti hem ülke içinde hem de bölgesel düzeyde, resmi ve sivil militarist güçleriyle başta Kürt halkı olmak üzere demokrasi ve özgürlükten yana olan herkesi yok etmek ve devlet terörüyle susturmak için çalışmaya devam ediyor. Bu süreç aynı zamanda TC’nin kuruluşunun da yüzüncü yıl dönümüdür.

TC, yüz yıl önce Osmanlı yıkıntıları üzerinde tekçi bir zihniyetle kuruldu. Ermeni soykırımında, diğer azınlık halkların yok edilip sindirilmesinde aktif rol alan ittihatçı birçok ırkçı kadro da kuruluş sürecinde rol aldı.

Halka Nasıl Yaklaşacağız?

Milyonlar açlık ve yoksulluk içinde, demokratik haklardan yoksun, özgürlük kırıntılarına bile muhtaç bir durumda yaşıyor. Haksızlık, hukuksuzluk ve adaletsizlik karşısında kitleler ya seslerini yeterince yükseltememekte ya da sınırlı sayıda insanla zulüm karşısında direnmeye çalışmaktadır. Birbirinden bağımsız, sınırlı direniş güçlerinin mücadele ettiği süreci yaşıyoruz. Damlaların derelere, derelerin nehirlere, nehirlerin bendlerini yıkacak duruma gelme ihtiyacı var.

“Kuruluşunun 100. Yılında TC’nin Diğer Yüzü Türkiye’de Ulusal Azınlıklar Sorunu”*

Türkiye’de ulusal sorun ve azınlıklar meselesini incelerken nasıl bir ülkede yaşadığımız, ülkeyi hangi sınıfların yönettiği, ulusların hangi tarihi koşullarda ortaya çıktığı, ulusal sorunun ekonomik ve politik nedenlerini açıklamak durumundayız.

Ulus, tarihsel olarak meydana gelmiş, ortak bir dil, ortak bir pazar, ortak bir kültür birliği ve ortak bir ruhi şekillenmende ifadesini bulan istikrarlı bir insan topluluğudur. Ulus, sadece tarihi bir kategori değil bir çağın, yükselen kapitalizm çağının ortaya çıkardığı bir olgudur.

Yüz yıllık çakma Türk devleti (Nubar Ozanyan)

Aradan bir asır geçmesine, tarihin yaprakları değişmesine karşın Türkiye Cumhuriyeti temelde bir değişime gitmeden dün olduğu gibi imha ve inkar zihniyetiyle yaşamaya, Orta Çağ’ın karanlığında kalmaya devam ediyor.

Fetih ve işgallerden, zulüm ve soykırımdan başka övünülecek bir tarihi, Hitler faşizmine örnek olmaktan başka bir başarısı olmayan TC, ceberut devlet olma niteliğinden hiçbir şey kaybetmeden yüzüncü yılını kutluyor.

Aşk Her Şeyi Affeder mi - Partiler Neden Diktatör / ERGÜN ASLAN

Klasik emperyalizmle modern emperyalizm arasında çeşitli proletaryaların ve (komprador) sınıfların olduğu bir memlekette modern proletaryaların partisinin birliğinin ve özgürlüğünün yegane (ve yegane) güvencesinin yerel yönetimlerin özerkliğe varabilecek kadar geniş demokratik haklara sahip olmaları olduğu bilgisini kim inkar edebilir ki.

Üüüü.... üüüü....

Ya.... ya...

Bir insan aldığı görevden başka her şeyi konuşur mu.

Hom... hom.. hom...

Bunlar... bunlar... daha çok....

 Filelerin sultanlarını karşımıza çıkarırlar.

 Daha çok...

Rojava, Filistin, Karabağ: İşgal, Yıkım ve Direniş (Yorum)

Ortadoğu tarihi boyunca yer küremizin en çatışmalı bölgelerinden biri olmuştur. Bölgenin stratejik konumu, uygarlığın gelişim düzeyi, baskıya, sömürüye dayalı dış müdahaleler için güçlü zeminler sunmuştur. Kuşkusuz bölgedeki iç çelişkiler ve çatışmalar da her zaman dış müdahaleleri kolaylaştırmıştır. Özellikle dinsel ve mezhepsel çatışmalar hem çağdaş temelde toplumsal gelişmeleri frenlemiştir hem de bölgeyi dış saldırılara açık hale getirmiştir. Bu nesnel zemin üzerinde toplumsal çürümeler, işbirlikçi ilişkiler ve itaat kültürü bir yaşam tarzına dönüştürülmüştür.

“Hamas-İsrail Çatışmasında” İtidal Çağrısı Yapmak…(Polemik)

Filistinli 14 direniş örgütünün, 7 Ekim günü “Aksa Tufanı” adıyla İsrail devletine yönelik operasyonu, başta Ortadoğu olmak üzere tüm dünyada büyük bir yankı uyandırdı. Hamas gibi İslamcı örgütlerin yanısıra ve de Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi gibi Marksist eğilimli hareketlerin de yer aldığı hamle, Siyonist İsrail’in tarihi boyunca aldığı en büyük darbelerden biri olarak kayıtlara geçti. Sözkonusu direniş, kısa sürede dünyanın dört bir yanında devrimci, ilerici güçler nezdinde çok ciddi saflaşmaları da beraberinde getirdi.

“Çizgimiz Nubar Ozanyan’dır!” (Deniz Aras)

7 Ekim sabahı Filistin Ulusal Direnişi’nin Siyonist İsrail işgalciliğine ve zulmüne karşı “Aksa Tufanı Operasyonu” başlatması başta siyonizm olmak üzere bölge gerici devletleri ve siyonizme koşulsuz destek veren emperyalistlerde şok etkisi yarattı.

Hamas öncülüğünde başlatılan ve aralarında Filistin Ulusal Hareketi’nin tarihsel öznelerinden Filistin Halk Kurtuluş Cephesi gibi devrimci örgütlerin de yer aldığı “Operasyon Odası” tarafından yönetildiği açıklanan bu hamle, tüm dünyada olduğu gibi coğrafyamızda da tartışmalara yol açtı.

Yerini Bulan Her Vuruş Acı Verir!

Komünist partileri yaptıkları eylemleri kamuoyuna açıkladıkları gibi, yanlış yaptıkları eylemleri de kamuoyuna açıklar ve özeleştirisini yaparlar. Yanlış eylemlerin özeleştirisinin yapılması, o partinin dürüstlüğünü gösterir ve bu tür özeleştiriler kitlelere ve parti kamuoyuna güven verir.

Arif Alıç, 1978 yılında Hıdır Aykır ile Bayrampaşa  Hapishanesinden kaçtı. Parti tarafından kırsal (Dersim) alana gönderildi. 1981 yılının ortalarında, TKP/ML üyesi bir kişi tarafından öldürüldü.

Bu makaleyi, yazarken ölüm haberini aldığım, sevgili yoldaşım Turan Talay'ın anısına adıyorum.

Türk Tekelleri Afrika'yı Çok Çooook Sevdi!

TKP-ML Ortadoğu Parti Komitesi:Faşizm Ve Siyonizm Kaybedecek, Filistin ve Rojava Kazanacak!

Ortadoğu ezilen halklarının ezeli düşmanları olan Faşist T.C. ve Siyonist İsrail devletlerinin halklara yönelik saldırıları ile ezilen Rojava ve Filistin halklarının direnişine şahit oluyoruz. Bu gerici güçler, tüm teknolojik üstünlük ve emperyalist devletlerden tam destek görmelerine rağmen, Filistin ve Rojava halklarının direncini, mücadele kararlılığını kıramıyorlar. Egemenlerin tüm saldırılarına rağmen belirleyici olan yine halkın öz direnişi ve kararlılığı oluyor. Filistin ve Kürdistan halkları; İsrail Siyonizmine, T.C.

Sayfalar