Pazar Mayıs 5, 2024

İstanbul Enternasyonalizmsiz Hiç

Önemli olan ne kadar doğruyu söylediğimiz değil ne kadar doğruya yaklaştığımızdır.

Gelin bu sefer dadaistce yazmanın gözüne vuralım.

Sonunda, içimde olupta bir türlü başka şehirde yaşayamadığım şu avrupayi tarzı yaşantıyı, fakirliğin tüm tadını  çıkara çıkara yaşamayı istanbulda bulmuş yaşıyorken  İstanbul proletaryasını da Aziz yoldaşı son yolculuğuna uğurlarken görmek nasip oldu.

Her iştirak çıkarılması gereken bir dersi de içinde barındırır diyerekte...

Tartışırkende söyleyeni düşman olarak değil hırsız olarak görelim.

Yazar bazen hırsızdır da.

Elinizde olanı alır.

İstersede....

İyi bir yazar olmaya ulaşabilmişse de.....

Başkalarının değil kendimizin ne istediğini soralım.

Yerelleri mi geneli mi ?

Devrimi mi yoksa burjuvalar demokratik istençlerimizin yerine gelmesini mi ?

Ayrından da:

Sosyo ekonomik yapısı 1800 - 1900' ların kapitalizm olan fakat hala feodal sömürgecilikten kurtulamamış ülkelerin sömürgeciliğinin  ( daha çok )katkısıyla ortaya çıkan proletarya köylü devrimi gerçekleştirebilmede de bilimselliğini kanıtlamışken biz emperyalizmin ortaya çıkardığı proletarya köylülerde devrimi ortaya çıkaramamakta ki bilimselliğini kanıtlamışken.....

Biz niye böyle davranıyoruz, davranışlarımız değiştirmede bir türlü kendimizi  kurtaramıyorken, davranışlarımızı  değiştirebilmede de  faydalanabileceğimiz araçlarda varken..başkaları, yapılar... neden sürekli bu değiştirmeyi hiç bir araçtan faydalanmayarak kendimizin gerçekleştirmesini bizden bekliyorlar diye soralım.

Sonra da....

Emperyalizme karşı mücadeleyi senin benim sömürgecilerim diye algılayanları...

Ekonominin siyaseti,siyasetinde ekonomiyi biçimlendirdiğini de hatırlayarak emperyalizmin bir ekonomik üretim modeli olduğunu, 1800 - 1900 ' lerden sonra ekonominin siyaseti biçimlendirmesiyle siyasetinde bu ekonomik modeli biçimlendiren bir araç haline geldiğini göremeyenleri ...

Emperyalizmin yapısındaki değişikliğinde bu olduğunu...

Kapitalizmin 1800- 1900 sömürgelicikten kurtularak gerçek anlamda emperyalist niteliğe ulaştığını, ulaşmasıyla da ülkelerdeki 1800 - 1900' ların proletaryaların kalmadığını, emperyalizmin ortaya çıkardığı proletaryaların da tarihteki yerini aldığını  göremeyenleri...

Bunların sonucunda da...

Başkalarını değil

Proletarya köylü olsakta kendi aramızdaki çelişkileri hatırlayarak, bu çelişkilerinde bizlere neler yaptırabileceğini düşünüp..

Şu istanbul proletaryasını, emperyalizmin ortaya çıkardığı proletaryanın en yoğun olarak hissedildiği bir yer olması nedeniyle

 zincirlerinde kurtarabilecek olanın gerçek anlamda güçlü bir eternasyonalist dayanışma olduğunu söyleyemeyen proletarya köylüyü sorgulayayım.

Kimi 

Seni, beni onu.....

 
42553

Ergün Aslan

Ergün Aslan sitemizin köşe yazarıdır. Teorik ve politik konularda yazılar yazmaktadır.

Son Haberler

Sayfalar

Ergün Aslan

Ermeni mücadele tarihinde Antranik Ozanyan

20.yüz yılın başlarında Ermeni halkının durumu vilayetlerde hiç de iyi değildi.Ümit verici gelişmelerden uzaktı.Osmanlı hükümeti Sasun yöresinde Ermeni halkının yükselen devrimci mücadelesini en ağır biçimde kanla bastırarak sonuca ulaşmak için karar vermişti.Bunun yanısıra dayanılmaz ölçüde ağır vergiler,haraçlar artık halkın ekonomik olarak da varlığını tehdit eder noktaya getirmişti.Ağır siyasi ve ekonomik baskılar beraberinde Fedai Hareketinin doğmasına sebep olmuştur..Halkı savunan,direniş örgütleyen Fedai'ler tarihin ortaya çıkardığı zorunlu birlikteliklerdir.Halk zorunlu olarak silah

Ne Macron Ne Le Pen

Fransa’da yapılan cumhurbaşkanlığı seçimlerinin ilk turu sona erdi. İkinci tur Macron ve Le Pen arasında geçecek.
Anketler, zaten çok uzun zamandır Marine Le Pen’in ikinci tura kalacağını söylüyordu. Macron ise Sosyalist Parti’deki dağınıklık sayesinde ikinci tura kaldı.
Süreçte herkes, solcu cumhurbaşkanı aday adaylarına dair şakalara tanıklık etti. Benoît Hamon’un seçilmesi sonrası birçok solcu, Manuel Valls önderliğinde gemiyi terk etti ve böyle birine güven duyabileceklerini ortaya koydular.

TKP/ML TİKKO Rojava Komutanlığı

Dörtler’i ezilenlerin yüreğinde, direnişlerini savaşımızda yaşatacağız

Ermeni soykırımında karadeniz'e çuvallarla atılan insanlık:Tamer Çilingir

Bugün Ermeni soykırımının tarihsel nedenlerini daha iyi anlayabilmek için Osmanlı İmparatorluğu’nda 1876 yılında II. Abdülhamid tarafından ilan edilen anayasal yönetim olan 1. Meşrutiyet dönemine gitmek gerekir. 1876’dan 1923 yıllarına kadar yaşanan süreçte Ermeni, Süryani ve Rumlar soykırımına uğratılmıştır, yok edilen sürgün edilen bu halkların ardından tek ulus, tek din temeli üzerinde yeni bir devlet inşa edilmiştir.

‘Nenemin Masalları'

Bazı kitaplar sadece içerikleri ile değil, yaratım süreçleri açısından da övgüyü hak eder. Çünkü içerikleri kadar üretildikleri koşulların ağırlığına da direnmişlerdir. 1980 darbesinin en korkunç işkencehanelerinden birine dönüşen Diyarbakır Cezaevi’nde kalan bir tutuklu olarak Serdar Can’ın, 1991 gibi bir tarihte, 1915 Ermeni Soykırımı hafızasını neredeyse ilk defa ele aldığı ‘Nenemin Masalları’ kitabı tam da bu bağlamda övgüyü hak ediyor.

İdam cezasına mahkum edilmiş bu genç devrimci devletin soykırıma yönelik inkar duvarında bir gedik açmayı başardı.

TKP/ML TİKKO Rojava Komutanlığı:Saldırıları Rojava devrimini büyüterek boşa çıkaracağız

Saldırıları Rojava devrimini büyüterek boşa çıkaracağız

Öncelikle Faşist TC ordusunun Rojava ve Şengal'e yönelik gerçekleştirdiği saldırılarda şehit düşen tüm arkadaşları anıyor, onların anılarına, Rojava Devrimine ve Şengal'deki kazanımlara sahip çıkıp büyüteceğimizin sözünü veriyoruz.

Şengal'e saldırı

Cumhurun başı RTE 7 haziran seçimlerinde sandıkta almış olduğu yenilgiyi nasıl ki kendi lehine çevirmek için Kürtlere yönelik bir saldırı politikasıyla yasama geçirmek istedi ve bu politikada kendince başarılı olduğunu gördüyse şimdi de 9 nisanda Anayasa referandumunda -yaptığı tüm yolsuzluklara,hırsızlıklara rağmen-aldığı yenilgiyi tersine çevirmek,meşruluğu tartışmalı referandumun dikkatini savaşa çekerek,kendisine manevra alan sağlamak için bu kez de dışarıdaki Kürtlere yönelik saldırı politikasını yaşama geçirdi.

Yeniden Siyasi Denetim Geriye Gidiştir!

 

25 Nisan 2017 tarihinde Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisi (AKPM) Genel Kurulunda “Türkiye’de Demokratik Kurumların İşleyişi” konulu oturum sonundaki oylamada, “Türkiye’nin yeniden siyasi denetime alınması”  kararı alındı.

Ermeni soykırımında emperyalistlerin rolü...

102 yıl önce Osmanlı Devleti tarafından başlatılan Ermeni Soykırımı, “Kurtuluş Savaşı”yla sonuçlanmıştır. Soykırım 1894-'96 tarihinde II. Abdülhamit döneminde başlatılmış, İttihat ve Terakki Cemiyeti tarafından kökten yapılmış ve Kemalistler tarafından sonuçlandırılmıştır. Ancak soykırımda emperyalistlerin de rolü olmuştur. Soykırımın yapıldığı süreç, kapitalizmin uluslararası bir sistem haline geldiği, geri kalmış ülkeleri pazar olarak kendilerine bağımlı kıldığı, sermaye ihraç ettiği ve pazarların paylaşımının tamamlandığı tarihsel bir süreçtir.

“HAYIR”ı sokakta büyüttük, direnişle kazanacağız!”

“Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemine/ Başkanlığa ilişkin anayasa referandumu, siyasi iktidarın kendi hukukuna rahmet okutacak bir karar ve onun üzerine inşa edilen hilelerle “sonuçlandı”.

Deniz bitmeden...!

Burjuvazi ne kadar tersini söylesede, tarih, toplumsal pratiğin her alanında komünistleri haklı çıkarmaya devam ediyor.

Toplumsal çelişmeler, doğru temelde ele alındığında doğru çözümlemeler ortaya çıkabilir. Kapitalist sistem çelişmenin ta kendisidir. Toplumsal kaos, yıkım savaşları, insanlığın ve doğanın yıpranması, toplumsal çürümüşlük kapitalist sistemin ortaya çıkardığı sonuçlardır.

Sayfalar