Pazartesi Mayıs 20, 2024

Kırdalyan: Armenak Bakır'ın bir emaneti daha aramızdan göçtü

Rojava'da şehit düşen TKP/ML TİKKO Rojava komutanlarından Nubar Ozanyan'ın (Orhan Bakırcıyan) mücadele arkadaşları adına Kristin Kırdalyan, Ozanyan'ı anlattı.

Kırdalyan "Armenak Bakır'ın bir emaneti daha aramızdan göçtü. Bütün ömrünü adadığı sınıf mücadelesi uğrunda azimle çalışan Fermun Çırak yoldaşı Rojava'da kaybettik" dedi.

61 yaşında hayatını kaybeden Ozanyan "komutan cephede komutandır" şiarını hiçbir zaman elden bırakmadığını kaydeden Kırdalyan, "Yoldaşlarının bildiği ismiyle 'Orhan' ya da 'Nubar' yoldaş bir dakikasını bile devrim idealinden ayrı düşünmeden elde silah toprakla buluştu" diye belirtti.

Kırdalyan, Nubar Ozanyan'ı şöyle anlattı:
"Birkaç ay önce IŞİD'li canilerin Enternasyonal Özgürlük Taburları mıntıkasına yaptığı baskında askeri harekatlar konusundaki ince sezgisiyle ablukayı tersine çevirmiş ve 16 IŞİD canisini yoldaşlarıyla beraber imha etmişti.

YOZGATLI EMEKÇİ VE YOKSUL BİR AİLENİN ÇOCUĞU

Yozgatlı emekçi ve yoksul bir ailenin çocuğu olan Fermun komutan, Karagözyan ilkokulunu yatılı olarak okuduktan sonra geçtiği Tıbrevank'ta gençlik yıllarında tanıştığı Türkiye proletaryasının önderlerinden olan Orhan Bakır (Armenak) öncülüğünde devrimci fikirlerle tanışmış ve bağlı olduğu TKP-ML'ye sempati duymaya başlamıştı.

Sportif anlamdaki üstün başarısı onu halter milli takımına kadar yükseltmişti. Antrenmanlarda gösterdiği performans milli kimliğinin önüne geçememişti. Hem Ermeni oluşu hem de Naim Süleymanoğlu'ndan daha ağır kaldırması hocalarının dikkatini çekmiş ve 'kapı' gösterilmişti.

Dönem aynı zamanda proletarya partisinin en büyük yenilgilerinden birini aldığı döneme denk düşmekteydi. Birkaç yıl içinde kendini yurtdışına atmış ve oradaki örgütlü çevrelerde ilişkiye geçerek mücadeleye devam etmişti.

Daha aktif görevler üstlenmesi gerektiğine inanan Fermun komutan, 80'li yılların sonuna doğru proletarya partisinin gerilla kampına geçerek Halk Savaşı Stratejisi doğrultusunda askeri ve politik eğitimlere dahil olmuştur.

Gerilla manevraları ve askeri birikimi onu kısa sürede eğitmen düzeyine getirmişti. 1992'de eğitimini tamamlamış olan ilk gerilla birliğiyle ülkeye giriş yaparak sıcak mücadelede bir nefer olarak yerini almıştı, düştüğü pusuda bile düşmanına pusu atabilen bir usta olmuştu.

OMZUNDA ROKETATARINI DÜŞÜRMEDİ

Uzun yıllar boyunca omuzundan düşürmediği roketatarın bıraktığı duyma arazından mustarip olan komutan Fermun, son yıllarda yoğunlaştığı siyasal faaliyetlerinde yetkinleşmiş ve birçok eser vermişti.

Kafkasların Lenin'i Stepan Şahumyan'ın Türkçeye kazandırılmasında büyük emek sahibi olan Fermun komutanın üzerinde çalıştığı bitirilip de henüz yayınlanmayan ve yarım kalan birçok eseri mevcuttur.

KAYPAKKAYA'NIN SEÇME YAZILARINI ERMENİCEYE ÇEVİRDİ

İbrahim Kaypakkaya'nın Seçme Yazılarını da Ermeniceye çevirmekte olan Fermun yoldaş, merkezi görevinin bilincinde bir devrimci komünist olarak kelimenin tam anlamıyla bir görev insanıydı.

Hayati Can, Ramazan Ceviz, Nur Güzel yoldaş ve daha nice gerillanın yetiştirilmesinde emeği olan Fermun yoldaşın yaşamı örnek olacak bir yaşamdı.

Daha sonraki yıllarda Karadağ'da, Güney Kürdistan'da ve Rojava'da görev yapan komutan, partisinin önüne koyduğu hiçbir görevi küçümsemeden dört elle sarılan bir karaktere sahipti. Sıcak savaş alanlarında kucağındaki silahı asla yere bırakmayan komutan, yoldaşlarına öylesine bir güven vermişti ki en zor pratiklerde bile onun adının anılması bütün yoldaşlarını rahatlatmaya yeterdi.

HBDH'DE ÖRNEK ALINAN BİR DEVRİMCİ

En umulmaz, en içinden çıkılmaz labirentlerden bile bir çıkış yolu yaratabilecek kadar zengin bir pratik zekaya sahipti. Yaşam tarzı ve duruşuyla HBDH örgüsündeki bütün devrimciler tarafından örnek alınır, adeta parmakla gösterilirdi.

Yeni bir giysiden tutun yeni bir silaha kadar her şeyin 'kullanım önceliği'ni yoldaşlarına layık gören mütevazı bir komünistti. Sabahın beşinde altısında yatağında göremeyeceğiniz haşarı bir komünistti. Yediğinden tutun da kullandığı malzemelere kadar hiçbir şeyi israf etmeyen, geri dönüşümü mümkün olan her şeyi partisinin hizmetine sunan örnek bir komünistti. Bir kimyagerdi, patlayıcı yüklü objeleri uluslararası sınırlardan geçirebilecek düzeyde uzman bir komünistti. Bir bilgeydi.

Proletarya partisi içinde büyüyerek gelişen, olgunlaşan, yetkinleşen; altmışını aşmış bile olsa bir TİKKO komutanının durması gereken yerde çelik gibi bir disiplinle duran enternasyonal bir komünistti.

Çalışma ve örgütlenme disiplininden asla taviz vermeyen ve şaşırtacak ölçüde muzip Fermun! Soğuk şakalarıyla ve onu yakından tanımayanların kolay kolay anlayamayacağı kara mizah anlayışı ile içimizden biri Fermun! Yakın yoldaşlarının Martager'i şehit Fermun!

Gözyaşı dökmek aciz bir davranış değil insana özgü bir davranıştır Martager. Kuşkusuz biriken direniş sayfalarına bir yenisini ekledin, kuşkusuz içimizden bir şeyler koparıp götürürken geride birçok değer bıraktın… Güle güle Martager, güle güle…"

42031

Misafir yazarlar

Güncele iliskin yazilariyla sitemize katki sunan yazar dostlarimiza ait bölüm

Son Haberler

Sayfalar

Misafir yazarlar

Militana Mektuplar…(2)

Merhaba tekrardan…

Yanı başımızda sürüp giden çekişmeli hayatımızdan biriktirdiğimiz anlardan seslenebiliyoruz ancak. Sesimiz ulaşıyorsa korkmaya ve umutsuzluğa kapılmaya gerek yok, tohum mutlaka filizlenmeye yüz tutar.

Hayatımıza geri dönüp bir bakmaya ne dersin. Korkularımızın mı cesaretimizin mi baskın olduğunun muhasebesini yaptığımızda ne görürüz?

İnsan dediğimiz canlı varlık her ikisini birlikte yaşar diyalektiğin gereği olarak. Korkularımız, bastırılmış öfkelerin dışa vurumuna götürür bizi. Burada cesaret denilen olgu karşımıza çıkar.

Tanrıyı Ette Bulma

Demek... öyle...

Dolly...

Dolly...

Bastır etleri leyla.

Çevir mangalı leyla.

Bir daha mı dünyaya geleceğiz leyla.

Bir daha mı dünyaya geleceğiz leyla.

Ha... ki.... ko.... ko...

Ha... ki.... ko.... ko...

Koltuk sallanıyor... koltuk...

Dolly...

Dollyyy...

Nerdesin kız?

Seni gidi kopya koyun.

Nerdesin?

Korkma kız....

Robotları artı değer üretemi içerisinde saymadılar diye yünlü yoldaşlarımızı yiyecek halimiz yok ya...

Ha... ki.... ko.... ko

Ha... ki.... ko.... ko

Emperyalizm Belli Ülke ve Uluslara Mı Özgü?1

Emperyalizm,  kapitalizme özgü bir olaydır. Kapitalizm öncesi emperyalizm yoktu ve toplumlar kapitalizme geçtiğinde, önce serbest rekabetçi kapitalizmle ve peşinden, kapitalizmin gelişmesi ve uluslararası yönünün daha fazla öne çıkmasıyla emperyalizmle tanıştı.

Biz bize benzemeyiz! [ismail cem özkan]

Kemalist arkadaşlar bazı sosyalistlerin kendileri gibi hayata baktığını ve yorumladıklarını gördükçe, duydukça diyorlardır “biz sosyalistiz herhalde!”... Ama Marksizimi bilen, onun düşünce yöntemini içselleştirmiş biri asla Kemalist olamaz ve hayata Kemalist gibi bakamaz, çünkü durdukları nokta farklı. Kemalistler burjuva ve sermaye bakış açısından devleti kutsallaştırıp, onu yaşatmak için düşünce yöntemini çizer, sosyalist ya da Marksistler ise tam tersidir, devleti “sönümlendirecek” işçi devleti kurmayı, yani işçi sınıfı ve mazlumların bakış açısına sahiptir...

Örgütlenme, Özgürleşme Ve Devrimin Güncelliği[1]

 

 

“İnsanlara şunu söylüyoruz:

Yalancıların maskelerini kaldırın,

körlerin gözlerini açın!”[2]

 

Sürdürülemez kapitalist çılgınlık şahsında, “Cehennem boşalmış, şeytanların hepsi burada!”[3] betimlenmesindeki bir hâl-i pür melal ile yüzleşiyoruz.

Dört Duvar Arasında Direnenler Dışarıdakiler İçin İnat Etme Manifestosudur

Yıllardır Sosyal medyada zindanları gündemde tutmak için güncel zindan haberlerini dışarıya ulaştırıp tutsak aileleri ve zindan arasında köprü olma misyonu ile tanınan bir hesapsınız. “Rojevazindanan” ismi ile dikkatleri üzerinize çekiyorsunuz. Twitter, instagram ve Facebook gibi geniş kesimlerin kullandığı bu mecraların hepsinde aynı anda aynı haberleri paylaşmanız da ayrıca emek isteyen bir çalışma. Biz Kaypakkayahaber sitesi olarak kitlesel refleks ve duyarlılık yaratmaya çalışan bu hesapları daha da iyi tanımak babında bir röportajı gerçekleştirmek istiyoruz.

Zafer ve yenilgilerle dolu bir tarih! Yarım Asırlık Mücadele Yolumuzu Aydınlatıyor

Proletarya partisinin kuruluşunun ve mücadeleye atılışının 50. yılındayız. Bu süre içinde mücadelesini kesintisiz sürdüren proletarya partisi, onu var eden koşullar devam ettikçe kuşkusuz varlığını devam ettirecektir.

Sınıf bilinçli proletaryanın öncü müfrezesinin ülkemizdeki varlık nedenleri, sistemin çöküntü içine girdiği günümüz koşullarında kendisini çok daha yakıcı dayatır duruma gelmiştir. Ve elbette ki proletarya partisi üstlendiği tarihsel rolü yerine getirecektir. Çünkü onun mücadelesine yol gösteren sağlam temellere dayalı ideolojik-politik pusulası vardır.

Eski sloganlar bugüne hitap etmiyor…(İsmail Cem Özkan )

Eski sloganlar atılıyor, eskisi gibi heyecanlı değil, çünkü ortam ve zaman değişmişti, eski sloganların ruhu da çoktan bizi terk etmişti... İnat ile eskiden kalan sloganlar atılıyordu ama o sloganlar bugünün sorununa yanıt vermiyor, sadece eski arkadaşlara "biz ayaktayız, yok olmadık, gelin bir arada olalım!" çağrısıydı. Fakat çoktan ayrılmıştık, ruhen bir arada ama eskinin yaratılmış öyküleri de abartılarak anlatılırken gerçeklikten uzaklaşmış ve eskinin yeniden yaşayacağı iyimserlik dışında bir arada olacağımıza dair her hangi bir şey söz konusu değildi...

Siyaset Yapma Tarzımız ve Verili Koşulların Önemi Üzerine

 


   Son dönemlerde kurumlarımızın yaptığı konferanslarda, basın açıklamalarında `Verili koşullar` dan bahsediliyor. Verili koşullardan kasıt, somut koşulların somut tahlili.

Ölümsüz(ümüz)dür NÂZIM HİKMET[1]

Pişman değilim yaşadıklarımdan,

öfkem belki de yaşayamadıklarımdan.[2]

 

“Ew çend giringî pê bide jiyana xwe ku di/ heftêyem de jî wek mînak çandina darzeytûnê bibe// Öylesine ciddiye alacaksın ki yaşamayı,/ yetmişinde bile mesela zeytin dikeceksin,” dizelerinin hakkını bir komünist gibi yaşayarak verdi. Eylül 1961’in Doğu Berlin’indeki, “sözün kısası yoldaşlar/ bugün Berlin’de kederden gebermekte olsam da/ insanca yaşadım diyebilirim,” demeyi de sonuna kadar hak etti…

Türkiye’de Durum: Çürüme ve “Çökme!”

Açıklama: Aşağıdaki makale Türkiye Komünist Partisi-Marksist Leninist Merkezi Yayın Organı Komünist’in Mayıs/2022 tarihli 76. sayısından alınmıştır.

Sayfalar