Salı Mayıs 28, 2024

Kürt Kerbelası‏

 

Boyunlarına ip geçirerek bir duvarın üzerine dizdikleri küçücük çocukları aşağı itip boşlukta sallandırarak boğuyorlar. Çocuklar çırpına çırpına can verirken o vampirler, "Allah Allah" naraları ile onların can çekişini seyrediyorlar.

            Erkeklik organlarını kestikleri erkekleri boğazlarına sopalar sokarak kan deryaları içinde bağırta bağırta öldürüyorlar. Kelimelerin anlatmakta kifayetsiz kaldığı o canlı görüntüleri dişleriniz kenetlenerek, gözyaşları ile sarsılarak seyrederken o kan gölünün sizi içine çekip boğduğunu hissederseniz. Vahşi baskınlardan kaçan köylüleri arazide silahla tarayıp katlediyorlar. Öldürülenlerin çoğu kadın ve çocuk; koca düzlük bir ceset tarlasına dönüşüyor, yakınları cesetlerin başında feryat feryada  dövünüyor, saçlarını yoluyor.

            Bu canavarlığı hiçbir hayvan yapmaz, yapamaz. Çünkü böyle bir potansiyelleri yok. Ancak vampirleşmiş insanlar gerçekleştirebilir bu vahşeti. Timsahlar şerefli kalır bu insanlık düşmanı yaratıkların yanında. Tayyip Erdoğan'ın hışmından korkan Türk medyası bu görüntüleri vermiyor, veremiyor. Bazı medya mensupları da şoven duygulara esir düştükleri için ilgisiz kalıyorlar. Enternasyonal Türk çevreler de ne yazık ki seslerini duyuramıyorlar.  

            Dünya kör ve sağır bu Kürt Kerbelası'na. Orada katledilenler AKP'ye yakın insanlar olsaydı -boş bardağı dolu göstermede epey maharetli olan- Tayyip Erdoğan acaba yine böyle mezar taşı gibi sessiz mi kalacaktı? Onlar Kürt değil de İngiliz, Fransız, Alman, Rus ya da Türk olsalardı acaba dünya şimdiki gibi umursamaz mı davranacaktı? Yeryüzünde böyle talihsiz kaç halk var, bileniniz var mı?

            Gün gibi açıktır ki, El Nusra adlı bu insanlık düşmanı tetikçiler, AKP'nin de içinde olduğu uluslar arası gericilik tarafından destekleniyor, besleniyor ve insanların üzerine salınıyor. İçinde Kürt ve Türk Hizbullahçıları, Afgan, Arap ve Çeçen gibi her halktan ruh hastası maşalar var.

            AKP'nin biricik müttefiki Mesut Barzani'nin katliama uğrayan bu insanlara sınırı kapatıp ambargo uygulaması apaçık cinayet yandaşlığıdır. Milliyetçiliğin -Kürt milliyetçiliği de öyle- egemenlerin ideolojisi olduğu Barzani'nin bu korkunç tavrı ile bir kez daha gün ışığına çıkıyor.

            Polisin gaz bombaları ile saldırdığı sokak protestoları AKP'nin faşist politikalarını geriletmeye yetmiyor.

            Yeni bir yol ve yeni yöntemler bulunmalı. AKP'nin soluğunu kesecek ve onu geriletecek yeni sivil projelere ihtiyaç var. Bu projeler AKP'nin canına okumak için hevesle bizi bekliyor.

alinakmahmut@hotmail.com

Twitter: Mahmut Alınak

103212

Mahmut Alınak

Eski kürt milletvekillerindendir.Çeşitli kitapları bulunmaktadır.Aralık 2011 yılına kadar sitemizde sürekli yazılar yazan Mahmut Alınak,Aralık 2011'de KCK tutuklamalarına maruz kalarak tutsak edilmiştir.Temmuz 2012'de tahliye edilmiş olup,zaman zaman yazıları ile okur kitlesine ulaşmaktadır.

alinakmahmut@hotmail.com

Mahmut Alınak

Haksiz emperyalist savaslara karsi, halklarimizin hakli ozgurluk ve bagimsizlik savasinin yaninda olalim!!! Hasan Aksu

Haksiz emperyalist savaslara karsi, halklarimizin hakli ozgurluk ve bagimsizlik savasinin yaninda olalim!!!

OLASI BİR YAĞMA SAVAŞI ve “ÜÇ VAKTE KADAR”

 

6/7 Eylül 1955 kan-gözyaşı ve ölüm

               Ermeni soykırımı tarihinin ilk evresi, Osmanlı imparatorluğu hakimiyeti altında yaşayan Ermenilere karşı Abdülhamit döneminde uygulanan katliam ve baskılar ile başlamaktadır.1896 yılına kadar birçok vilayette yapılan katliamlarda yüzbinlerce insan öldürülmüştür.Bir ulusun yok edilmesinin ikinci evresi 1915 yılında İttihat-Terakki hükümetinin 1,5 milyon insanın ölümüne sebep olan yeni bir yüzyılın başlangıcında ilk SOYKIRIM olayıdır.Üçüncü ve son devresi ise Ulus devleti inşasında kurulan TC,yani Kemalist Türkiye'sinde azınlıklara karşı uygulanan politikalar sonunda  b

İzzettin Doğan asimilasyoncu bir düşkündür

 

Fethullah Gülen’le hangi menfaatler ve çıkarlar karşılığında olduğu belli olmayan bir ortaklığa soyunup, aynı arazi üzerinde Cami, Cemevi ve Aşevi yapılması işbirliğini gururla anlatan, asimilasyonun gönüllü bir neferi olan İzzettin Doğan bir düşkündür. 

Kapitalizmin Sosyalizmi İçerden Ele Geçirme Çizgisi Olarak Modern-Revizyonizm Ve Dust Bowl Sendromu

 
 

 

 

 

PİR SULTAN ABDAL'IN SUÇU?

 

1. Pir Sultan, dinsizdir, namaz kılmaz, ramazan orucu tutmaz.

 2- Şeriata aykırı söz söylüyor ve davranış sergiliyor.

 3- Müslümanlara Yezit diyor ve şarap içiyor.

 4-Ayin-i Cem adında gizli toplantılar yapıyor.

 5- Safevi taraftarı ve Kızılbaş taifesinden, Devlet-i Ali düşmanıdır.

 6- Rafızi kitaplar bulunduruyor, okuyor ve okutuyor.

BARIŞ NE YANA DÜŞER USTA ...

 

Emperyalist ABD haydudu ve beraberindeki kan emiciler, Suriye’ye saldırı hazırlığı içindeyken, "barış”tan söz etmek abesle iştigaldir. Etrafin emperyalist ve kapitalist haydut devletlerle sarılmış ve kan emici kapitalist sistem yaşatılmaya devam edilirken, "kardeşlikten", "barıştan" söz etmek büyük bir aldatmacadır. Emperyalist ve gericiliğin vahşi saldırılarıyla içiçe yaşayan, kitlesel katliamlara uğrayan ezilen halklar ile dalga geçmek demektir.

Emperyalist Saldırıya da, Savaşa da Hayır!

Bu ülkenin Başbakanı önceleri ismi “Büyük Ortadoğu Projesi (BOP)” olan ve daha sonra hedefi, kapsamı, amacı genişletilerek adı “Geniş Ortadoğu ve Kuzey Afrika Projesi(1)” olarak değiştirilen emperyalist paylaşımcı projenin Eşbaşkanlarından birisidir ve dolayısıyla da ABD emperyalizminin en başta gelen işbirlikçilerindendir. 

Yaşadığımız bu son süreçte bu projenin bir aşaması gerçekleştirilmek isteniyor.

Nasıl mı? Suriye’ye savaş ilan edilerek.

Gerekçe? O da hazır. “Kimyasal silah kullanıldı” 

Ermeni Sorunu’nun Doğuşu ve Osmanlı Bankası Baskını

 

19.yüz yılın sonunda 500 yıldır hüküm süren Osmanlı İmparatorluğu artık son evresine gelmiş yok olmakla karşı karşıya bulunuyordu. Avrupa'da kapitalizmin gelişmesi, ulusal uyanışlar, bağımsızlık hareketleri,1789 Fransız devriminin yankıları, Balkanlarda ulusal kopuşlar Anadolu'da yaşayan Ermeni ve Rum toplumlarında da oluşmaya başlamıştır.

Osmanlı, iktidarı altında yaşayan Ermenilere, azınlıklara ibadet özgürlüğü, mülklerinin güvence altına alınması, reformlar, yasa önünde, vergi alanında eşitlik vaat ediyordu.

Türki entergasyon dinamikleri ve anadilde egitim

TC’nin Lozan sonrası Kürdistan’a ilişkin programı askeri işgal,asimilasyon ve entegrasyon temelli olmuştur.  Kürdistanlılar askeri işgale ve asimilasyona karşı ciddi isyanlar geliştirmiş,mücadeleler vermiş ve bedel ödemişlerdir.Kuzey Kürdistan’da askeri işgale karşı belli gerilla alanları haricinde herhangi bir kazanım elde edilememiş,ancak asimilasyona karşı yürütülen mücadele hedefine tam ulaşamasa da belli sonuçlar üretmiştir. 

Gülfikâr Aksu'nun Anısına/ Hasan Aksu

Gülfikâr Aksu'nun Anısına: "Cocuglar Bize Oyle Ogrettiler. Ne Bilek Hakim Beg; Biz İbocuyuk, Tikkocuyuk!"/ 

Ben Annemi 18 Mayıs 2000 yılında yitirdim. Annem her Anne gibi önce Kadın’dı. Doğurgan özelliğinden gelen koruma, kollama, her şart altında sahiplenme esasıydı. Erkek egemen toplumunda kadın olduğundan dolayı, cins ayrımcılığına uğradı. Baskı ve şiddet gördü. Kürt olduğundan dolayı ulusal baskıya uğradı. Alevi olduğundan dolayı dinsel, mezhepsel baskılara maruz kaldı, aşağılandı.

Sayfalar