Cumartesi Mayıs 4, 2024

Martager’in anısına (Nubar Ozanyan)

Özgürlüğe ve geleceğe ait var olması gereken tüm devrimci değerlerin birleştiği noktadır, Nubar Ozanyan’ın yaşamı. Paylaşmaktan, kendisine ait var olanları vermekten bir an olsun tereddüt etmeyen, zorlu mücadelede kendini asla düşünmeyen, yoldaşlık ve dostluktan başka bir yaşamı tanımayan Komutan Martager, Ermeni devrimcilerin onurudur. O, kalbini ve ellerini Kürtlerin, Filistinlilerin, Ermenilerin ve tüm ezilenlerin kurtuluş mücadelesine armağan etti. Halklar için türküler yaktı. Ezgisiyle karanlıkları eritmeye, sesiyle dağları uyandırmaya çalıştı. Altmış yaşın bilgesi gibi yoksul toprakları dolaştı, bir fakir gibi yaşadı, bir kahraman gibi savaştı.

Nubar Ozanyan, gittiği her yeri çalışkanlık ve örnek devrimci duruşuyla cesaretlendiren, terk ettiği her yerde ise bir hüzün bırakan devrimciydi. Son nefesine dek İbrahim Kaypakkaya yoldaşın ideallerine bağlı kaldı. Her daim onun mütevazı öğrencisi olmaya çalıştı. Devrim düşünü yaşatmaktan ve pratiğini her koşul altında uygulamaktan bir an olsun geri durmadı.

Dedesinin Kumkapı’daki yıkık dökük evinde, kendisine anlatılan soykırım hikayelerini asla unutmadı. Yozgat’ta çobanların bile sürülerine su içiremediği kan akan dereleri çocuk hafızasına kazıdı. Ermeni Soykırımının ve anın tüm haksız ve adaletsizliklerin hesabını sormak için elinden silahı asla düşürmedi.

Çocukluk ve gençlik yaşamı yokluk ve yoksulluk içinde geçti. Ne annesini ne babasını doğru dürüst görmeden, aile kavramını bilemeden yetim büyüdü. Evlerinin nemli ve yıkık duvarlarında dünyanın haksızlığını gördü ve adaletsizliğini tanıdı. Gençlik yıllarının sporcu yaşamında elde ettiği her başarılı çalışmanın karşısında faşist ayrımcılığı gördü. Her ayrımcılık, yaralı kalbine ekilen devrimci öfke oldu.

Onun boş vakti, çalışmasız geçen zamanı hiç olmadı. Her gün yeniden devrimci savaşı geliştirmek, ezilen halkların ellerinde güçlü bir silaha dönüştürmek için yaşadı. Elini, aklını ve bedenini devrimci savaş için eğitip örgütledi. Amacını esas alarak yaptığı her şeye aklını ve yüreğini kattı. En ileri çizgide, en ileri devrimciliği esas aldı. Onun için yaşamak, savaş demekti.

Tüm ömrü boyunca ne mal ne mülk sahibi oldu. Ne anlamsız üne değer verdi ne de boş kariyer peşinde koştu. Sistemle ve onun yarattığı her şeyle alay etti. Ve onları değersizleştirip gülünç duruma soktu.

Kelimenin gerçek anlamıyla fakirdi. Bir hırka, bir lokmanın dışında başka bir şeyi olmadı ve başka bir arayışa asla girmedi. Üzerinde yattığı tek bir battaniyeyi bile her an bir yoldaşına verecek kadar fedakar yaşadı. Ağır yaralı halinde, ölüme on kala vaktinde bile “Toyota” marka askeri aracın arkasındaki boşluğa bindirildiğinde bir eli kopmuş halde diğer koluyla kendisinden kat kat hafif yaralı olan bir arkadaşına elini uzatarak arabaya çekmek istemesi kelimenin son hali, sözün bittiği yerdi.

Bir insan düşünün, on dakika sonra şehit düşecek, bir eli parçalanarak kopmuş, kullanabildiği diğer elini ise yoldaşına yardım etmek için uzatıyor. Aslında uzattığı eli değil henüz parçalanmamış yoldaş kalbiydi. Uzattığı, yaratmak ve yaşatmak istediği dünyanın tertemiz resmiydi.
Düşmana en ağır darbeyi vurduğundaki mütevazi ve ağır başlı haline, iş yaparkenki becerisine ve çalışma temposundaki hızına baktığınızda iddialarına ne kadar güçlü bağlı olduğu rahatlıkla görülürdü. Çünkü çok iyi bildi ki, zayıf ve yetersiz militanlık düşmana umut ve kazanma zemini sunar.

Komutan Martager, görünmezlik içinde kalarak sıra neferi gibi sade yaşadı. Ancak yaptıkları ve savaşımı asla sıradan değildi. Yoksa nasıl açıklanır Garê ve Rojava’nın sıcağı altında gün ortasında koşmak, saatlerce spor yapmak, sırtında elli kiloluk un çuvalını birkaç kiloluk poşet gibi taşımak?

Ya da her gördüğü nesneyi, patlayıcının bir parçasına çevirmek, her pozisyonda yoldaşlarına nasıl mevzileneceğini, nasıl düşmana darbe vuracağını göstermek… Nasıl açıklanabilir? İmkansızlıklar içinde olanak yaratmak, geçilmez denilen sınırları aşmak, kaldırılamaz denilen yükü kaldırmak, yürünemez yolu yürümek, sayıca üstün düşman saldırılarını ustaca kullandığı silahıyla etkisiz hale getirip darbelemek, düşmanın fiziki ve teknik üstünlüğünü boşa çıkarmak nasıl açıklanır? 63 yaşın fiziğinde halen genç bir savaşçı gibi dağlara tırmanmak, soluklanmadan savaşmak nasıl açıklanır? Kuzey’den Filistin’e, Karabağ’dan Hayastan’a, Dersim’e, Garê’den Rojava’ya serüven dolu yolları, 20 yaşın genç bir savaşçısı gibi geçmek nasıl açıklanır?

Gökyüzünden bahsedip yeryüzünü sömürenlere, öbür dünyada cenneti anlatıp bu dünyayı cehenneme çevirenlere karşı savaşmak Martager için onurdu. Komutan Martager Kürtlerin, Ermenilerin, Filistinlilerin direngen onurudur. Yükseklere çekilmiş tertemiz gerilla bayrağıdır. Kalbini Rojava’ya gömen Nubar Ozanyan, enternasyonalizmin günümüzde sönmeyen kutup yıldızıdır.

Yaşı ilerledikçe değil devrimin yapılamayan görevleri karşısında kalbi yara alan, lanetli zulüm karşısında ölümü yırtan Komutan Martager ölümsüzdür. 

(17.08.2021, Yeni Özgür Politika)

2065

Misafir yazarlar

Güncele iliskin yazilariyla sitemize katki sunan yazar dostlarimiza ait bölüm

Son Haberler

Sayfalar

Misafir yazarlar

Emperyalizm Üzerine Notlar -2

“Motor Üretimi Yoksa, Emperyalizm De Yoktur”

Soru: 2 -Türkiye'nin kendi tekniği (gelişmiş sanayisinin) yoktur. Örneğin bir motor bile yapamamaktadır. (Marksist Teori'nin Almanya-Frankfur'da 24 Şubat 2024"de düzenlediği "Lenin Dünyaya Bakmak" Sempozyumu tartışmalarından)

TKP-ML TİKKO Genel Komutanlığı: Partimiz Savaşımızı Aydınlatmaya Devam Ediyor: Ona Omuz Ver! Güç Kat!

Ailevi sorunlar, geçim derdi, gelecek kaygısı, hayaller, yaşanmışlıklar, günden güne ömrün tükenmesi ve sonuç olarak hiçbir şey yaşamadığını farkettiğin ve yüreğine bir acının gelip oturduğu an... bunu ikimize kendime armağan ediyorum. Dost varmı ki şu zaman da derdini alıp vuracak sırtına ..ve biz nelerden uzak kalmışız haberimiz yok...şimdi ki dostluklarda ne duman ne tüten var

TKP-ML MK: TKP-ML, 52 YAŞINDA!

“Daha Sıkı, Daha Sağlam, Daha Kararlı Bir Savaş” İçin Israr ve Sebatla!

Mao Zedung yoldaşın önderliğindeki Büyük Proleter Kültür Devrimi’nin dünyayı sarsan fırtınaları içinde, coğrafyamız sınıflar mücadelesinin bir ürünü olarak doğan partimiz TKP-ML, 52 yaşında!

Emperyalizm Üzerine Notlar

Uzun bir zamandan beri emperyalizm üzerine makaleler yazıyorum, konferanslar veriyor, panellere katılıyorum. Bir de „Emperyalist Türkiye“ adlı kitabım yayınlandı. Bu kitapta'da Türk devletinin emperyalistleştiğini ve emperyalist bir devlet haline geldiğini; ekonomik, siyasi ve askeri olarak değerlendiriyorum.

Katıldığım seminer, panel, konferans ve çeşitli konuşma ortamlarında, yeni emperyalist ülkeler konusunda bana bir çok sorular soruldu, benim tezlerime karşı karşı tezler ileri sürüldü. Bir çoğu tezlerimi onaylarken, çoğunluk tezlerimi reddetti.

Patika, Politika mı Arıyor Yoksa..

"Başkası olma kendin ol

Böyle çok daha güzelsin"

Anasının kuzusu

Ciğerimin köşesi"

Marifet  solun sağıyla başarılı olmak değil ki.

Afyon, antalya, istanbul, ankara...

İmamoğulları, yavaşlar, böcekler... falanlar filanlar.

Sanki seçimleri kaybettiren  sol gibiymiş gibi

Sanki seçimleri kaybettiren de parlamentizm gibiymiş gibi

Hiç kimse zafer kazanan solun sağı karşısında solu ve parlamentizmi dahil ağzına almıyor.

Proletarya chp'nin sağını satın almış gibi.

Lenin’in Ölümünün 100. Yılı Anısına: Lenin’de Kararlılık ve İki Çizgi Mücadelesi SBKP’de İki Çizgi Mücadelesi*

Rusya’da Marksist gruplar ortaya çıkamadan önce “devrimci” çalışmayı Narodikler yürütüyordu. Narodniklerin Çar’a karşı verdikleri mücadelede temel aldıkları sınıf köylülerdi. Rusya’da kapitalizm geliştikçe işçi sınıfı da gelişip büyümesine rağmen Narodnikler işçi sınıfını değil köylülüğün temel alınmasını savunuyor ve ancak köylülüğün Çar’ı ve toprak ağalarını devirebileceğini savunuyorlardı. Narodnikler bireysel “terörü” savunuyor ve bunun geniş halk yığınları üzerinde büyük etkiler yaratacağını düşünüyorlardı. İşçi sınıfının partisinin kurulmasına karşı çıkıyorlardı.

Hepimiz Mazlum’a borçluyuz:Garabet Demirci

 

Devrimciliği Yaşam Tarzına Dönüştürelim

Bizim gücümüz, haklılığımız ve meşruluğumuzda; olayları, olguları diyalektik- materyalist bakış açısıyla ele almamızda yatıyor.

TKP-ML Merkez Komitesi : Newroz Piroz Be!

İmha, İnkar ve Asimilasyona; İşgal ve İlhaka; Sömürüye, Açlığa, Yoksulluğa, ve Faşizme Karşı

İsyan, Direniş, Serhildan!

Newroz, coğrafyamızda binlerce yıllık sınıflı toplumlar tarihinde sömürülen, ezilen, baskı gören halkların zalimlere, sömürücülere karşı isyanının simgesidir. Günümüzde de başta Kürt halkı olmak üzere bütün ezilen halkların, zalimin zulmüne karşı isyan ve direnişinin, Demirci Kawa’nın isyanının zalim ve katliamcı Dehaklar karşısında yükseltilmesinin, isyan ateşlerinin dört bir yanda yakılmasının adı olmuştur.

Oylar SADET'E.... Oylar DEVA'YA... Oylar İYİ PARTİ'ye....

"Bindik bir alamete gideyoz kıyamete."

Aklımızın sınırlarının zorlandığı günlerde geçiyoruz.

İlemde bir partiye oy verecekseniz....

Sanki iyi parti sizi öldürüyorda chp sizi öldürmüyorsa(?)...

Niye oy verdiğiniz millet ittifakı'nın parlamentizmden vaz geçmemiş paydaşlarından biri de olmaya.

Ve Bakırhan buyurdu: " İstanbul'da kent uzlaşısı sağladık" diye

Ve Sakık buyurdu: "CHP'ye oy yok." diye.

Ve ..

Kadınlar ve İşçiler

Kadınlar neden, niçin ve nasıl eziliyor, neden cinsiyet ayrımcılığın en temel ve en tepe noktasında yer alıyor, neden öldürülüyor neden erkek baskısı kadın üzerinde şiddetleniyor vb. soruların yanıtı ile; işçiler neden, niçin ve nasıl sömürülüyorsa verilecek yanıtlar aynı yerde arandığında, kadının kurtuluşu sorununa, daha genel anlamda ise işçi sınıfı ve emekçilerin kurtuluş sorununa daha doğru yaklaşılmış olacaktır.

Sayfalar