Cuma Mayıs 10, 2024

TKP-ML KKB: Kurtuluşumuzun adresi olan TKP-ML’nin 50. kuruluş yıldönümünü selamlıyoruz!

Ülkemiz sınıf mücadelesinin tarihinin son 50 yılında, Marksizm-Leninizm-Maoizm’in yolunda Demokratik Halk Devrimi ve komünizm için can bedeli mücadele veren, tarihin tüm zikzaklı yollarında yenilgi ve zaferleriyle, ödediği ve ödettiği bedelleriyle, yarattığı köklü gelenekle ve hep ileri bakan gözleriyle, halkımızın umudu olan TKP-ML’nin kuruluş yıldönümünü komünizme olan inanç ve güvenimizle selamlıyoruz.

Partimizin 50 yıllık mücadelesi, boş bir inadın, bir ütopyanın, hırs ya da intikam duygularının değil, bilimsel temellere oturan ideolojisinin ve kadın, erkek, LGBTİ+ tüm yoldaşlarımızın emeği, haklılığımıza olan güveni, halka olan sevgisi, çelikten iradesi ve elbette ki canı ile sürdürülmüştür. Bu yüzden yürüyüş ritmimizi bozan, ülkemiz halkının hak ettiği devrimi başarıya ulaştırmamızı geciktiren tarihin yollarının tüm büküntülerine karşın elli yıllık bir mücadelenin sahibidir TKP-ML.

Biz kadın ve LGBTİ+’lar bu partinin saflarında mücadele etmekten gurur duyuyoruz. Zira kurtuluşumuzu ve özgürlüğümüzü ancak komünizmle elde edebileceğimizi ve bunu sağlayacak olan gücün de TKP-ML olduğunu biliyoruz.

Diğer yandan Partimizin 1. Kongresi’nde kuruluş kararı aldığı örgütümüz Komünist Kadınlar Birliği olarak, devrim ve komünizm yolunda istikrarlı ve sağlam adımlarla yürümeksizin, soluksuz bir çaba olmaksızın kazanılamayacağını da biliyoruz. Bunu en çok da Partimizin sınıf mücadelesindeki ısrarının, silahlı mücadelede gösterdiği azim ve kararlılığının en değerli parçaları olan şehitlerimizden biliyoruz.

Yaşadığımız toprakların komünizm yolculuğunda bildiğimiz ilk kadın şehidimiz Maria Suphi’den Partimizin ve TDH’nin ilk şehidi olan Meral Yakar ve onlarca kadın yoldaşımız, ölümsüzlerimiz bizlere yol göstermeye devam ediyor. Onlar, kurtuluşun sadece ve sadece komünizmle mümkün olduğunu görüp, mücadeleye adım attıkları andan itibaren de zincirlerini kırmanın verdiği gücü katmışlardır devrime. Çünkü onlar da biliyorlardı ki, bizim katılmadığımız devrimin başarı şansı yoktur ve bizler devrim başarıya ulaşmadan gerçek anlamda özgürleşmeyeceğiz. Özgürlüğümüze giden yolun taşlarını dizerken devletin sivil faşist örgütlenmesi tarafından katledilen Sırma Boyoğlu, işkencehanelerde cinsel saldırılara karşı yanıtı direnişleriyle veren Kamile Öztürk ve Cahide Karakaş, TİKKO saflarında ölümsüzleşen Suna YıldırımFecire Yıldırım, Dersim köylülerinin Berivan’ı Perihan Çolak, Kumriye Cihan, Huriye Çıtak, Gülseren Ağgül, Yıldız Ayrıç, Nurgül Bölükbaş, Fethiye Batmaz, Nilüfer Atav, Kader Özgül Kılıç, Özlem Sürgeç, Süheyla Dağdeviren, Dilek Konuk, Leyla Karakoç, Münire Sağdıç, Fehiman Bozgurt, Emel Kılıç, Sevda Yıldız, Dilek Polat, Mehtap Kara, Çiğdem Yılmaz, Gülizar Özkan, Derya Aras, Fatma Acar, Gamzegül Kaya, Esrin Güngör, Hatayi Balcı… Halk Ordusunun komutanları Yıldız Çiçek, Ayfer Celep, Nurşen Aslan… Enternasyonalizmi yaşamıyla bütünleştiren kızıl karanfilimiz Barbara Anna Kistler… Partimizin ölüm orucundaki ilk şehidi Nergiz Gülmez… Gerçeklerin yılmaz sesi Suzan Zengin… Yargısız infazla devlet tarafından alçakça katledilen Bahar Yıldız, Hatice Dilek, Nurgüzel Yaşar… Önce çocuklarını, sonra onların mücadelesini sahiplenen ve kendileri de birer Parti militanı olan Elif Külekçi, Güzel Şahin, Nesibe Kaş… Devrim ateşiyle yanan Elif Ataklı, Besime Doğan, Nurhayat Teke ve Zühre Dersim… Mücadelenin sadece neferi değil aynı zamanda önderi olmamız gerektiğini gösteren Sefagül Kesgin

Onlar nasıl ki, ataerkil sömürü sistemi ve toplumun kadını kat kat saran zincirlerini ve kadının kendi bilincindeki duvarları tek tek nasıl yıkarak örgütlendiler, önderleştiler ve savaştılarsa, bizler de Partimiz TKP-ML öncülüğünde onların ayak izlerini takip ederek savaşı zafere ulaştırmanın yolunda yürüyoruz, yürüyeceğiz. Partiyle bütünleştiğimizde, Partiyle yürüdüğümüzde, Partiye güvendiğimizde ve cüreti kuşanıp bir adım öne çıktığımızda küllerimizden nasıl da yeniden doğduğumuzu göreceğiz. Özgürlüğümüzü Partimizin önderliğinde Halk Savaşıyla kazanacağız!

Selam olsun, Partimizin 50. Kuruluş Yıldönümüne!

Vardık, Varız, Partimizle Var Olacağız!

TKP-ML Komünist Kadınlar Birliği   23 Nisan 2022

2425

KADINLARIN BİRLİĞİ | Halk Okulu Devrimcilik Adı Altında LGBTİ+ Düşmanlığı Yapmaya Devam Ediyor!

Bir süredir Halk Okulu’nda LGBTİ+lar ve LGBTİ+ mücadelesi üzerinden genelde ilerici, devrimci harekete özelde proletarya partisine yönelik “değerlendirme”lerde bulunulmaktadır.

Bu “değerlendirmelerin” temel anlayışına ve üslubuna, devrimci kamuoyu da bizler de aşinayız.

Martager (Nubar Ozanyan)

Yaşamı Fakir, savaşımı Martager olan komutan, sert yaşadı. Bir derviş gibi Kafkaslar’ı, Ortadoğu’yu dolaştı. Mazlumların yaşamından gürültü yapmadan kopup giderken geride derin izler ve unutulmaz anılar bıraktı. Yaşadığı her toprak parçasında eski ve köhnemiş olan her şeye meydan okudu. Yaşarken Ararat’a, düşerken Cudi’ye bakarak “Elveda” dedi.

Devrimci Bir Çıkış İçin Örgütlen-Örgütle

“…Komünist Enternasyonale bağlı tüm partiler, ‘Kitlenin daha derinlerine!’, ‘Kitlelerle daha sıkı temas!’ şiarlarını ne pahasına olursa olsun pratiğe geçirmelidirler; kitleler sözünden anlaşılması gereken emekçilerin ve sermaye tarafından sömürülenlerin, özellikle de en örgütsüz ve en bilinçsiz, en fazla ezilen ve örgütsel olarak kapsanması en zor olanların tümüdür.”(1)

Proletaryasız Burjuva Çağı Hayali(!)

 

Telaşlı diplomasi ve açık savaş hazırlığı Nijer: Afrika'da akut savaş tehlikesi!(Rote Fahne (Kizil Bayrak)

26-27 Temmuz gecesi, yaklaşık 26 milyon nüfusa sahip Batı Afrika ülkesi Nijer'de ordu bir darbe düzenledi. Bir önceki başkan Bazoum'u devirdi ve anayasayı askıya aldı.

Frankfurter Rundschau'ya göre Bazoum döneminde Nijer, "İslamcı teröristlerin Sahel'deki ilerleyişine karşı mücadelede Batı'nın son stratejik ortaklarından biriydi".

“En Önde” Durmak, “En Önde” Savaşmak (Dengê Azadî )

Lozan’daki tarihsel haksızlığın 100. yıldönümünde gerilla alanlarına yönelik işgal saldırıları sürüyor. Emperyalist devletlerle İttihatçı Kemalistler arasında imzalanan ve TC devletinin emperyalistlerce kabul edilmesinin resmileştiği tarih olarak 24 Temmuz 1923 Lozan Antlaşması’nın üzerinden yüz yıl geçti.

Kalbim Zap’ta çarpar! (Nubar Ozanyan)

Yeni bir yüzyıl direnenlerin hikayeleri ve isimleriyle yazılmalıdır. Zalimlerin yazdığı yüz yıllık faşist tarihi parçalamanın zamanı çoktan gelmiştir. Soykırımcılar, teknolojinin üstünlüğüne her gün yenilerini ekleyerek kıyıcı ve yok edici silahlar üreterek Kurdistan’ın en ışıldayan direniş parçalarına saldırsa da, 26 gün abluka ve bombardıman altında yaralı olduğu halde “teslim ol” çağrılarına direnen gerillanın karşısında çoktan yenilmiştir!

Çoktan yenilmiştir, Osmanlı’nın İttihatçı subay ve askerleri, Türk ordusunun işkenceci generalleri!

“Halkın aslanları: HBDH milisleri” (Ziya Ulusoy)

Bahsetmek istediğimiz HBDH militanları. Yaklaşık 7 yıldır Erdoğan faşizminin acımasız  saldırı ve zulmüne karşı mücadele ediyorlar. Şimdiye değin yüzlerce eyleme imza attılar.

Mücadele koşulları çok ağır. Faşizmin saldırgan ve devasa miktardaki polis aygıtı, yüksek gözetleme ve takip tekniğini de kullanarak, hareket imkanını çok daraltıyor. Az güçle ve bu duruma rağmen, HBDH militanları eylem yapabiliyor. Biribirinden çok uzak kentlerde de, değişik bölgelerde de, aynı kentin değişik semtlerinde de Erdoğan faşizmine karşı eylem yapabiliyorlar.

Dedikoducu Modacılar

Amann... sanki kendileri de proletaryalarda karşılık bulsalardı chp ve hdp'lilerde taban, oy (veyahut da boykotçu) almış olmayacaklardı.

Neysee...

Nerede kalmıştık.

Maltepe'de bir mayıs.

Yolun bir tarafında tip'liler bir tarafında hdp'liler.

Yolun sağına, soluna... gölgesine de sıkışmış... tip'çilerin giyimlerini kuşamlarını ... diğer kortejlerdeki insanlarla kıyaslayan benim gibi de dedikocu modacılar.

Bu keşmekeşliğin içerisinde de..

Tip'çilerin gözleri  hdp'lilere... hdp'lilerinki de tip'çilere kayıyor.

Bizim devrim! (Nubar Ozanyan)

Rojava’nın haritadaki yeri sorulduğunda Kürtlerin bir kısmının dışında kimsenin doğru dürüst yanıt veremeyeceği bir süreçten geçilerek gelindi bugünlere. Büyük riskler göze alındı. Ağır bedeller ödenerek kazanımlar elde edildi. Bu sayede Rojava, özgürlüğüne kavuştu. Ortaya konan devrimsel hamleler, sayısız çaba sonucu Rojava halkları daha ileri ve gelişkin bir sürece geldi. 

DİK DURUP BOYUN EĞMEYENLER[*]

 

 

“Yol daima ayaklarınızın altında,

rüzgâr daima arkanızda olsun.”[1]

 

Sayfalar