Pazar Nisan 28, 2024

TKP/ML TİKKO Dersim Bölge Komutanlığı

TKP/ML TİKKO’ya bağlı Dersim Bölge Komutanlığı yaptığı açıklama ile 24-28 Kasım 2016 tarihlerinde Dersim-Aliboğazı’nda şehit düşen halk savaşçılarına ilişkin bilgiler paylaştı. Yerel kaynaklardan edindiğimiz bilgilere göre yapılan açıklamada “Yaşamlarını halka, devrime ve partiye adayan 12 yoldaşımızın yerleri dolacak, umutları ve görevleri yarım kalmayacaktır.  Onların çabalarıyla gelişen mücadele bugün biz ardıllarının omuzlarındadır” denildi. Haber değeri taşıyan açıklama şu şekilde:

HALKIMIZA;

24-28 Kasım 2016 tarihinde Dersim Aliboğazı’nda 12 halk savaşçısını ölümsüzlüğe uğurladık.

24 Kasım günü saat 13.00’da düşman, Aliboğaz üzerinde İnsansız Hava Araçları ile keşif faaliyeti yürütmüş ve bu sırada almış olduğu görüntüler sonrası saat 15.00’da bu alanları savaş uçakları ile vurmuştur. Bu saldırılar sırasında Ahmet (Yetiş YALNIZ), Munzur (Serkan LAMBA), Ferdi (Doğuş Fırat Doğan), Tuncay (Murat MUT), Orhan (Alican BULUT), Cem (Umut POLAT), Ekin (Gamze Gül KAYA), Özlem (Hatayi BALCI) ve Zilan (Esrin GÜNGÖR) yoldaşlar şehit düşmüştür.

Düşman, uçak saldırılarının hemen ardından Aliboğaz’ı kobra helikopterler ve havanlarla yoğun bir şekilde vurmuş, alana yönelik geniş çaplı bir operasyon başlatmıştır. Operasyonlar devam ederken başka bir noktada konumlanan gücümüz, biri 28 Kasım’da olmak üzere iki farklı noktada düşmanın operasyon gücüne yönelik eylemler gerçekleştirmiştir. Bu saldırılar sırasında düşmanın 4 ölüsü ve yaralıları olmuştur. 28 Kasım’daki eylem sırasında ise Aşkın(Hasan KARAKOÇ), Bakış (Samet TOSUN) ve Hakan (Ersin EREL) yoldaşlar şehit düşmüşlerdir.

Düşman, yapmış olduğu operasyon sırasında uçak saldırılarında şehit düşen Munzur, Ferdi, Cem, Orhan ve Tuncay yoldaşlar ile 28 Kasım’da şehit düşen Aşkın, Bakış ve Hakan yoldaşların cenazelerini almış, ancak diğer cenazelere ulaşamamıştır.

Şehit düşen diğer yoldaşlardan Zilan ve Özlem yoldaşların cenazelerini bulmamıza rağmen, Ahmet ve Ekin yoldaşların ise bedenleri uçak saldırısından kaynaklı bütünlüğünü kaybettiği için bulunamamıştır.

Bu operasyonda şehit düşen yoldaşların sicilleri şöyledir:

Ahmet (Yetiş YALNIZ); 1981 Fransa doğumlu olan yoldaş, aslen Dersim Merkez’e bağlı Peter köyündendir. Uzun yıllardır Partimiz saflarında mücadele yürüten Ahmet yoldaş, Avrupa’da çeşitli komitelerde görev almıştır. Aynı zamanda kültür-sanat alanında da çalışmalar yürütmüştür. 2010 Ağustos ayında ülkeye gelerek TİKKO saflarına katılmıştır. TİKKO Müzik Topluluğu üyesi olan Ahmet yoldaş şehit düştüğünde TİKKO savaşçısıydı.

Munzur (Serkan LAMBA); 1985 Maraş-Elbistan Uzunpınar köyü doğumludur. Ailesi Kürt-Alevi milliyetine mensuptur. İşçi kökenli olan Munzur yoldaş 2011 yılının sonlarına doğru İstanbul Gülsuyu’nda örgütlenmiş, 2012 yılında ise TİKKO’ya katılmıştır. Özellikle askeri konularda hızlı bir gelişim gösteren yoldaş TİKKO’nun son süreçte gerçekleştirdiği bazı eylemlerde komutan olarak görev almıştır. Munzur yoldaş şehit düştüğünde TİKKO’nun birim komutanlarındandı.

Aşkın (Hasan KARAKOÇ); 1997 yılı Tokat Dumanlı şehitlerinden Leyla KARAKOÇ yoldaşın kardeşi olan Aşkın yoldaş 1981 yılında Dersim-Hozat Kozluca köyüne bağlı Hanefi mezrasında doğmuştur. Ekonomik nedenlerden kaynaklı 1986 yılında ailesi ile beraber köyünü terk etmek zorunda kalan Aşkın yoldaş İstanbul’a geldikten sonra yaşamını işçilik yaparak geçirmiştir. Uzun bir dönem Devrimci-Sol örgütü saflarında faaliyet yürüten Aşkın yoldaş 2010 yılında Partimiz ile ilişkilenerek örgütlenmiş, 2012 Eylül ayında ise TİKKO’ya katılmıştır. Gerilla yaşamında askeri olarak gelişim gösteren Aşkın yoldaş da bir çok eylemde görev almıştır. Şehit düştüğünde TİKKO’nun birim komutanlarındandı.

Cem (Umut POLAT); 1992 İstanbul doğumlu olan Cem yoldaş aslen Dersim-Nazımiye Dokuzkaya köyündendir. Ailesi düşmanın zorla köy boşaltmalarının ardından İstanbul’a göç eden Cem yoldaş 2008 yılında TMLGB saflarında örgütlenmiştir. Sarıgazi Mehmetçik lisesinde okurken TEKEL işçileri ile dayanışma amacıyla okulda yapılan boykot eyleminin örgütleyicilerinden olan Cem yoldaş bu sebeple okuldan uzaklaştırılmıştır. Sonrasında da faaliyetlerine devam eden Cem yoldaş 2010 Haziran’ında TİKKO’ya katılmıştır. Gerek politik gerekse de askeri olarak gelişime açık olan Cem yoldaş şehit düştüğünde TİKKO savaşçısıydı.

Ekin (Gamze Gül KAYA); 1994 Dersim-Merkez Çimenli köyü doğumlu olan Ekin yoldaş Partizancı bir ailede büyüdüğü için Partimize sempatisi olan bir yoldaştı. Bu sempatisi lisede, özellikle de üniversitede okuduğu dönemde gençlik saflarında aktifleşerek örgütlü mücadele içinde yer almasına neden olmuştur. Ekin yoldaş 2015 Eylül’ünde TİKKO’ya katılmıştır. Şehit düştüğünde TİKKO savaşçısı idi.

Zilan (Esrin GÜNGÖR); 1995 Dersim-Ovacık Kızılveran köyündendir. Lisede okurken Partimizle ilişkilenen Zilan yoldaş 2014 Temmuz’unda gerillaya katılmıştır. Zilan yoldaş bu süreçte HPG/YJA-Star gerillası Ekin Wan’ın katledilmesine misilleme olarak yapılan ve iki askerin öldüğü Geyiksuyu karakol eylemi ile çeşitli eylemlerde görev almıştır. Zilan yoldaş şehit düştüğünde TİKKO savaşçısı idi. Yoldaş aynı zamanda TİKKO Müzik Topluluğu üyesiydi.

Özlem (Hatayi BALCI); 1994 Dersim-Pertek Erindek köyü Yayla mezrasında doğan Özlem yoldaş küçük yaştan itibaren devrimcilerle iç içe büyümüştür. Lisede okuduğu yıllarda da Partimizle bağını koparmadan yaşayan Özlem yoldaş 2011 yılında ‘Artık kapıyı açan değil, kapıyı çalan olmak istiyorum’ diyerek gerillaya katılım talebinde bulunmuştur. Özlem yoldaşın bu isteği çeşitli nedenlerden dolayı 2014 yılında gerçekleştiğinde ‘özgürlüğe adım attım’ diyerek heyecanını ve sevincini aktarmıştır. TİKKO’nun gerçekleştirdiği bazı eylemlerde de yer alan Özlem yoldaş 2016 Mayıs’ında Sinan ve Rıza yoldaşların şehit düştüğü çatışmada yaralanmış ancak yoldaşları ile birlikte çemberden çıkmayı başarmıştır. Özlem yoldaş şehit düştüğünde TİKKO savaşçısıydı.

Bakış (Samet TOSUN); 1994 Tokat-Erbaa Sokutaş köyü doğumlu olan bakış yoldaş Türk-Alevi milliyetinden bir aileye mensuptur. Küçük yaşına rağmen göç ettikleri İstanbul’da çalışarak aile geçimine katkı sağlayan Bakış yoldaş, Sarıgazi’de Partimiz saflarında örgütlenmiştir. Temmuz 2012’de gerillaya katıldığında 16 yaşında olan Bakış yoldaş özellikle askeri ve pratik konularda kendini geliştirmeye çalışmıştır. Kısa boyuna rağmen taşıdığı ve ‘karayılan’ dediği kanas silahı ile çeşitli eylemlerde görev almıştır. Şehit düştüğünde TİKKO savaşçısı idi.

Orhan (Alican BULUT); 1992 İstanbul doğumlu olan Orhan yoldaş aslen Dersim-Pertek Sürgüç köyündendir. Daha önce DHKP/C saflarında faaliyet yürüten Orhan yoldaş 2011 yılında Partimiz ile ilişkilenmiş 2012 yılında ise Pertek’e gelerek mücadele yürütmeye başlamıştır. Aynı yılın Temmuz ayında TC’ye askerlik yerine TİKKO’ya katılan Orhan yoldaş, şehit düştüğünde TİKKO savaşçısı idi.

Tuncay (Murat MUT); 1993 Bilecik doğumlu olan Tuncay yoldaş aslen Dersim-Pertek Ulupınar köyündendir. 2012 yılında İstanbul Gazi mahallesinde Partimiz ile ilişki kuran Tuncay yoldaş 2013 yılında TC’ye askerlik çağrısı geldiğinde Orhan yoldaşın da gerillada oluşundan etkilenerek bu çağrıyı reddetmiş ve 2013 yılında TİKKO’ya katılmıştır. Şehit düştüğünde TİKKO savaşçısıydı.

Ferdi (Doğuş Fırat Doğan); 1998 Erzincan doğumlu olan Ferdi yoldaş aslen Dersim Pülümür’lüdür. Erzincan’da lisede okurken gençlik saflarında örgütlenen Ferdi yoldaş 2015 Ağustos ayında TİKKO’ya katılmıştır. Kültür sanat çalışmalarında da yer alan Ferdi yoldaş TİKKO Müzik Topluluğu üyesi idi. 2016 yılında Sinan ve Rıza yoldaşların şehadetine misilleme olarak yapılan Hozat-Pakire karakoluna yönelik yapılan eylemde yer alan Ferdi yoldaş, Sinan ve Rıza yoldaşların anısına bestelediği parçayı tamamlayamadan şehit düştüğünde TİKKO savaşçısı idi.

Hakan (Ersin EREL); 1987 Dersim-Pertek Dere nahiyesi Vaskıvan köyü doğumlu olan Hakan yoldaş 2015 yılında TİKKO’ya katılmıştır. Kısa mücadele yaşamında en önemli isteklerinden biri düşmana darbe vurmak olmuştur. Bu isteğini ilk olarak 2016 Ekim’inde Aliboğaz Bozan yaylalarında düşmana darbe vurarak yerine getiren Hakan yoldaş, 28 Kasım’da da düşmana darbe vurarak şehit düşmüştür. Şehit düştüğünde TİKKO savaşçısı idi.

24-28 Kasım Aliboğaz operasyonu TC faşizminin bugün halkımıza karşı sürdürdüğü topyekün saldırının sadece bir parçasıdır. Halkı sindirmek için en azgın en aşağılık saldırılara girişen, yalan, yasak, tutuklama ve katliamlarla yol alan faşizm, neredeyse son 20 yılın en kapsamlı askeri operasyonları ile gerilla güçlerine yönelmiş, yönelmektedir. Vurdukları darbelerle zafer naraları atanlara, “bitirdik” diyerek kendilerini mutlu etmeye çalışanlara en net cevap yine savaş içinde verilecek, söyledikleri yalanlar eylemin ateşinde açığa çıkarılacaktır; bundan kuşku duyulmamalıdır.

Aldığımız kayıp ağır, yitirdiklerimizin acısı derindir. Biliyoruz ki bu darbe halkımızın özgürlük umutlarına vurulmuştur ve acımız halkımızın acısıdır. Ancak tarih tanığımızdır ki, bir halkın özgürlük ve kurtuluş mücadelesinin kanla boğulması, sindirilmesi, bitirilmesi mümkün değildir. Faşizmin saldırılarını bu kadar azgınca sürdürmesinin nedeni bu gerçeği çok iyi bilmesi ve korkmasıdır. Halkımızın mücadelesi faşizmin aksi tüm çabalarına rağmen güçlenecek, halk ordusu bu mücadelenin ateşinde ve partimizin önderliğinde çelikleşecektir.

Yaşamlarını halka, devrime ve partiye adayan 12 yoldaşımızın yerleri dolacak, umutları ve görevleri yarım kalmayacaktır.  Onların çabalarıyla gelişen mücadele bugün biz ardıllarının omuzlarındadır. Açıkça bilinmelidir ki anılarına sadık kalınacak, uğruna yaşamlarını adadıkları devrim mücadelesi zafere taşınacaktır.

 

12 Halk Savaşçısı Ölümsüzdür!

Yaşasın Halk Savaşı!

Yaşasın Partimiz TKP/ML, önderliğindeki TİKKO ve TMLGB!

 

TKP/ML TİKKO

Dersim Bölge Komutanlığı 

HAZİRAN

 

Kaynak: www.partizan-online.net

41246

Yeni Hınzır Paşalara Geçit Yok!

Bir kez daha asimilasyon ve Hınzır paşalar konusunda hem Alevi toplumuna, hem de Alevi örgüt yöneticilerine seslenmeyi, Aleviliğe yönelik asimilasyon operasyonunun bizzat devlet eliyle güçlü bir şekilde devam ettirilmesinden ötürü bir gereklilik olarak hissediyorum.   

Soru(n)dan Çözüme Kadın(lar)

“Selam olsun bizden önce geçene / Selam olsun dosta, hasa, çile çekene / Selam olsun dayanana, düşene / Yüreğim yürektir, bakma gözüm yaşına.”[1]

“Kadınlığın tarihi, dünyanın gördüğü en büyük zorbalığın tarihidir,”[2] der Oscar Wilde. Haklı.

Üniversiteyi Öldürmenin Sekiz Yolu (Ya da Üniversite Piyasaya Nasıl Entegre Olur?)[1]

 “Bilimin sürdürülmesi, / bana özel bir yürekliliği / gerektirir gibi gözüküyor.”[2]

 Sevgili dostlar, sıcak bir Haziran’ın ardından, meydanların ardından yeniden burada, birlikteyiz.

Buraya gelirken arkadaşlar bana Melih Gökçek’in “teröristler kamplara çekildiler, sonbaharda daha büyük bir ayaklanma çıkartacaklar,” mealinde bir şeyler söylediğini aktardılar.

İlk defa Melih Gökçek’le aynı fikirdeyim.

Evet, Haziran 2013 sıcak geçti. Ama emin olun önümüzdeki güz ayları daha da sıcak geçecek.

Neo-Liberal AKP, Kautsky'nin 'Ultra Emperyalizmi' , 'Bariscil Kapitalizm' Ve Bir Ruyanin Sonu

Esas savas ,maddi-maddelesmis enerji evreninin zihnimize yansimasinda yuruyor...Dusunce -felsefe enerjisi biri ikiye boluyor...Tek bir soru tum bir evreni boluyor...
Dusmani yakindan izleyin. Onun akli bizden daha geliskin; yuzyillara dayanan sinifli toplumlar yonetme tecrubesine sahip. Akimlari yok edemeyecegini biliyor. Enerji evreninin sabit bir yuk uzerinde hareket eden bir enerji alanlari catismasi oldugunu biliyor...

Haklarını Tavizsiz Savunan Dirençle Karşılaştığımda/ Hasan Aksu

Kadın sorunu yalnızca sınıf sorunu olarak ele alınamaz, görülemez. Kadın sorununda asıl çelişki cinsiyet sorunu olarak görülmelidir.

Kadın ve özgürlük

“Tarihsel değişimi belirleyen kadınların özgürleşme oranıdır. İnsanlığın zorbalığa karşı kazandığı zaferin bulunduğu nokta, kadının erkekle, zayıfın güçlü olanla karşılaştırıldığında ortaya çıkan durumdur. Kadının özgürlük derecesi toplumsal özgürlüğün doğal ölçüsüdür.“ Marx-Engels

İnsanlık, özgürlüğünü kadınların köleleştirilmesiyle yitirdi ve kazanmak istiyorsa yitirdiğini yeniden, onu, ancak ve ancak yitirdiği yerde kazanabilir. 

Maocular ve Bir Maoizm Karikatürü Perinçekgiller

  

TV’ye çıkartmışlar benim gibi kel kafalı bir gazeteci, sözde araştırma yapmış ülkedeki Maocular üzerine ve 'Maocular' diye bir kitap yazmış.

Bak simdi cehaletin papyon giymiş haline, entelektüellik adına aydınlığın ırızına geçirilmiş haline!

Güya aydınsın, öyle mi?!

Maocular diye kitap yazmadan önce hiç Maoculuğu araştırdın mı?...TV izleyiciliği dışında Maoizm nedir en ufak bilgin var mı?

Yok, belli!...Neden mi?...Maocular sorusuna cevabı Perincek ve onun artıklarında aradığına göre, Mao hakkında tam bir cehalet içinde olduğun belli!

'Radikal Demokrasi' Post-Modernizme yaslanmis Neo-Liberalizmdir


'Radikal Demokrasi' Post-Modernizme yaslanmis Neo-Liberalizmdir

Toplumun, uretimin ve siyasal yasamin kurallarini Isci-Koylu yiginlarinin degil; tam tersine uretim araclarinin ozel mulkiyetini elinde bulunduran sermayenin ve onun siyasal iktidarinin koydugu Kapitalizm catisi altinda 'bireysel ozgurluk' ya ahmaklar icin bir aspirin ya da burjuvazinin dostu ahlaksiz bir sahtekarliktan baska bir sey degildir.

Tarihin inatçi aynasi

Kürt medyası ile düzen yanlısı medyanın bir utanç duvarına dönüşen bezdirici ambargosu karşısında bir süre yazmamaya karar vermiştim. Ancak İran Molla rejimi, Şerko Maarifi' nin de içinde olduğu onlarca insanı idam edince, birkaç yıl önce yazdığım bir makaleyi ve bir mektubu aşağıda halkın bilgisine sunmayı zorunlu gördüm. 
İşte 2009 ve 2011 yılında yazdığım o ibretlik makale ve mektup:
HÜSEYİN XİZRİ DE İDAM EDİLDİ
KÜRT VE TÜRK SİYASETÇİLERE KINAMA
UTANIN!

MİNNET VE HAYRANLIKLA: YOLLARI YOLUMUZDUR![1]

“Nehirlerin dinlediği seslerdik”[2]

 

Sizlere, siz kardeşlerime Onlardan söz ederken, heyecandan dilim damağım kuruyor. Omuzlarımda devasa bir sorumluluğun ağırlığını duyumsuyorum…

Ne demeli? Nereden başlamalı?

Öncelikle onlarınki, anlatmaktan çok yaşanan, yani kelimelerin kifayetsiz kaldığı bir aşktı…

“Demokratikleş-me paketi”

“Maymun ne kadar yükseğe çıkarsa,kıçı da o kadar görünür.”[1]

 

Bizim kuşaktan, (genel olarak “78’liler” olarak biliniyoruz) kimileri ve selefimiz 68’lilerin bir kısmı çok hızlı “uyum sağladı”. Biz beceremedik.

Eskinin “solcu”su, bugünün liberali kalemlerin AKP iktidarının Başbakan Recep Tayyip Erdoğan eliyle açtığı (kaçıncı?) “Demokratikleşme Paketi” ile ilgili görüşlerden söz ediyorum.

“Cemevi ile Ruhban Okulu da olsaydı daha iyi olurdu,” diyen hoşnut Oral Çalışlar, örneğin[2]

Sayfalar