Cumartesi Mayıs 4, 2024

TKP/ML-TİKKO Gerillaları karakola ekmek veren fırıncıyı tutukladı

Elimize e-posta yoluyla ulaşan ve Türkiye Komünist Partisi/Marksist-Leninist (TKP/ML) Türkiye İşçi Köylü Kurtuluş Ordusu (TİKKO) Dersim Bölge Komutanlığı tarafından yapılan açıklamaya göre Dersim-Merkez’e bağlı Deşt (Geyiksuyu) köyünde uyarılara rağmen karakola ekmek veren bir fırıncı tutuklandı.

“Dersim Merkez’e bağlı Deşt (Geyiksuyu) köyünde fırın işleten Metin Karataş isimli kişi 31 Ağustos 2014 günü sabah saat 07.00 çalıştırdığı fırında tutuklanmıştır” diyen Dersim Bölge Komutanlığı, tutuklamanın nedenini şöyle açıkladı:

“TİKKO tarafından yapılan bu tutuklamanın nedeni, Geyiksuyu karakoluna ekmek verilmesidir. Geçtiğimiz dönem içerisinde yine aynı karakola ekmek sağlayan fırın sahipleri uyarılmış ve pratiklerinden vazgeçmeleri istenmişti. Bunun üzerine düşman, karakola yakın olmasının avantajından da faydalanarak, Deşt (Geyiksuyu) köyünün içinden temin etmeye başlamıştır. Ancak, TİKKO’nun kollarının buraya uzanacağı hesap edilememiştir. İlgili şahıs karakolun burnunun dibinden TİKKO gerillaları tarafından alınmıştır.”

“Düşmanı beslemek, savaşta tavır almaktır”

“Daha önce de birçok defa söylediğimiz gibi karakola ekmek/malzeme taşımak suçtur! Düşmanı beslemek, onun askeri gücüne katkı sunmak, savaşta tavır almak demektir” diyen Dersim Bölge Komutanlığı, “Kimse düşmandan yana tavır almamalı, aldığında ise sonuçlarına katlanacağını bilmelidir” şeklinde uyardı.

“Yine kimse gerillanın uzağında olduğunu düşünmemeli, adaletimizden kaçacağını sanmamalıdır. Buna dair her türlü hesabın bozulması, bu örnekte olduğu gibi ‘an meselesi’dir” sözleriyle uyarısını sürdüren gerillalar, “TİKKO bu anı yakaladığında görevini yerine getirecektir!” dedi.

“Uyarılara kulak asmayanlar her şeyi göze almışlardır”

“Metin KARATAŞ isimli şahıs bir gün gözaltında tutulup sorgulandıktan sonra yaptığı işe devam etmemesi yönünde uyarılarak serbest bırakılmıştır” diyerek bilgi veren gerillalar, “Son olarak bilinmelidir ki; işbirlikçiliğe yönelik eylemlerimiz sürecektir. Halkımız soruna duyarlı olmalı, işbirlikçi unsurları ikna yoluyla, yollarından çevirmeli, yetmezse kendi içinde tecrit etmelidir. Hiçbir uyarıya kulak asmayanlar her şeyi göze almış demektir. Soruna dair bakış açımızın bu olduğunu bir kez daha yineliyoruz!” sözleriyle açıklamasını sonlandırdı.

89005

Proletarya Partisi

 Proleterya Partisi'nden gundeme iliskin yazilar

Proletarya Partisi

Bir Devrim Yapmalıyız!

Emperyalist dünya sistemi tam bir kaos içinde. Dünyaya egemenler ama dünyayı yönetemiyorlar. Soygun, sömürü ve savaş düzenleri her yönde çatırdamaya başaldı. Bir türlü azami karlarını istedikleri düzeye çıkaramıyorlar. Emperyalist sistem SOS veriyor. Ücretli kölelik üzerine kurulu aşırı kar ve aşırı üretim sistemi yürümüyor. Dünyanın toplam GSYH 105 Trilyon dolar iken, toplam borçları 310 trilyon doları geçmiş durumdadır. Bir taraftan devasa sermaye büyüklüğü, bir taraftan ise, muzzam bir yoksullaşma, yoksunlaştırma ve çürüme at başı gidiyor.

T.C.nin 100 Yıllık Tarihi ve Faşizme Karşı Sınıf Mücadelesi

 

Giriş:

Komünist Parti Manifestosu’nun giriş cümlesi “bugüne kadarki tüm toplum tarihi sınıf mücadelesi tarihidir” diye başlar. Bu belirleme o güne kadarki -ve elbette sonrası için de- tüm toplumların nasıl bir evrim izlediklerini gayet net ve anlaşılır bir şekilde özetlemektedir.

İyi Yahudiler de Var!

 

 

"1980'de başka bir operasyonda yakalanıp hapishaneye gittiğimde Yuda amcayla tanıştım. Satranç oynamayı bana o öğretti. Kültürlü bir insandı. Müthiş bir kitap okuma tutkusu vardı. Haftada mutlaka bir kitap okurdu. Şeker hastası olduğu için her yemeği yiyemezdi. Ona elimizden geldiğince yiyebileceği yemekler yapmaya çalışırdık"

Türk Devletinin Kuruluşundan Günümüze Ulus ve Azınlıklara Uyguladığı Baskı

Ülkemizde var olan ve yaşanan ulusal ve azınlıklar sorunun temelinde gerçekleşmemiş olan demokratik halk devrimi yatmaktadır. Demokratik halk devrimi gerçekleşmeden temel hak ve özgürlükler sorunun önemli parçası olan ulus ve azınlıklar sorunu asla çözüme kavuşamaz. 

Emperyalizme Boyun Eğme ve Yarı-Sömürgeliği Kabul Etme Antlaşması Lozan

Kasım 1922’de başlayan ve Temmuz 1923'te sona eren Lozan Konferansı'nda emperyalist devletlerle Türk Devleti arasında yapılan görüşme de çizilen sınırlarla Türk Devletinin kuruluşuna onay verildi. Konferans belgelerinde Sovyetler Birliği'nin de katıldığı geçse de Sovyetler Birliği Boğazlar Meselesi dışındaki görüşmelere katmamıştır. Görüşmelere 1. Emperyalist Paylaşım Savaşının galipleri İngiltere, Fransa, Yugoslavya, İtalya, Romanya ve Yunanistan katılmıştır. Görüşmede belirleyici konumda İngiltere ve Fransa olduğunun altı çizilmelidir.

TC’nin Kuruluş İdeolojisi Kemalist Faşizm ve Günümüzdeki Varyantı

Ülkemizde sorun ve çelişkiler çözülmediği gibi mevcut durum giderek daha çetrefilli bir döneme girmiş durumdadır. Bunun sonucu işçi sınıfı ve emekçi yığınların sömürüsü had safhaya varmıştır. Yoksullaşma en üst düzeye çıkmıştır. Ülkenin girdiği sarmal durumun bedeli tamamen emekçi sınıflara yüklenmiştir. Elbette ki yoksulluk ve işsizlik her zaman var olmuştur. Sınıf çelişkileri, sömürü, baskı ve diktatörlük dönemleri her zaman yaşanmıştır. Bundan sonra da sınıf çelişkileri var olduğu müddetçe baskı mekanizması varlığını devam ettirecektir. Lakin günümüzdeki mertebeye çıkmamıştır.

Türkiye Cumhuriyeti’nin Kuruluşunda İzmir İktisat Kongresi, ya da Emperyalizme Bağımlılığın Belgesi

Osmanlı iktisat tarihinde önemli bir yer tutan kapitülasyonlar ilk olarak 1352 yılında Cenevizlilerle olan ticareti artırmak maksadı ile verilmiştir. İlerleyen yıllarda ise ticaret yollarında yaşanan değişiklikler ve dünya ticaretinin yeni rotalar edinmesi sonucunda başka bazı ülkeler de kapitülasyonlar yani ticaret yaparken kimi ayrıcalıklar edinme hakkı elde etmişlerdir.

Yüzyıldır Tarihin Dışında Bir Rejim: TC!

 

Türk devletinin kuruluşunun yüzüncü yılında, Türk devletinin kuruluşu ve adına “Milli Mücadele” ya da “Kurtuluş Savaşı” denilen süreci ve bu sürece önderlik eden sınıfları kısaca ifade etmek, Türk devletinin hangi temeller üzerinden yükseldiğini ve sınıfsal niteliğini tanımlamak açısından önemlidir.

TC'nin Yüzyıllık Tarihinde İşçi Sınıfı ve Mücadelesi

Giriş:

İşçi sınıfının tarihi kapitalist sistemin gelişmesinden ve burjuvaziden ayrı ele alınamaz. Burjuvazinin ortaya çıktığı yerde işçi sınıfı da vardır. Ve bir çelişmenin iki yanı olan işçi sınıfı ve burjuvazi, birlikte var olurlar. Bu iki zıt kutup hem birbiriyle mücadele ederler ve hem de biri olmadan diğeri olmaz. Bu iki toplumsal sınıfı yaratan kapitalist sistem olmuştur.

 

Devrimci Demokratik Kamuoyuna ve Halkımıza!

KOMÜNİST ÖNDER İBRAHİM KAYPAKKAYA’YI ORTAK BÖLGESEL GECELERLE ANACAĞIZ!

Çakma komünistler! (Deniz Aras)

Her genç Kaypakkayacının biraz da alaycı bir alaycı mutlaka karşılaştığı bir cümledir “Köylü devrimcisi”! Kastedilen elbette İbrahim Kaypakkaya ve onun görüşlerini savunanlardır. Bu tanımı yapanlar için zaman mefhumu sanki bir avantaj olarak kullanılır. Zaman geçtikçe Kaypakkaya’nın görüşlerinin eskidiği sanılır ya da umulur. Kaypakkaya artık eskide kalmıştır ve şimdi “yeni şeyler” söyleme zamanıdır!

Sayfalar