Cuma Nisan 26, 2024

TKP/ML TİKKO Rojava Komutanlığı;“Daima iyi, daima fazla, daima daha yüksek ve daima daha ileri…”

“Umudun adı: 72 Nisan Güneşi!”

24 Nisan 1972’de önder İbrahim Kaypakkaya ve yoldaşları tarafından  kurulan partimiz, başta Türkiye ve Türkiye Kürdistanı olmak üzere dünyanın tüm ezilen ve sömürülen halklarına proleter bilinç proleter kültür taşımıştır. Burjuva-feodal egemenlik sistemini kökten değişime zorlamış-zorlamaktadır. 45 yıllık mücadele tarihinde proletarya partisi burjuva feodal sistem karşısında Türk, Kürt, Ermeni, Laz, Çerkez vb. çeşitli milliyetlerden emekçilerin gönüllerinde taht kurmuştur. Faşist diktatörlük karşısında direnişin sembolü militanlarıyla, amansız mücadelesi ve hiçbir fedakârlıktan kaçınmayan kahramanlarıyla halkta güven kaynağı yaratmıştır. Temsil ettiği proleter ideoloji-proleter ahlak-proleter bilinçle toplumsal değişimde itici güç olmuştur. Kolektif emek-kolektif bilincin temsilcisi TKP/ML halkların kurtuluşu mücadelesinde başta kadınlar olmak üzere eşitsizliğe, sömürüye başkaldıran tüm ezilenlerin açığa çıkardığı değerleri insanlığın özgürleşmesinin tarihsel mirasını geleceğe taşımıştır. Partimizin direniş geleneği, İbrahim yoldaşın ser verip sır vermeyen direnişiyle başlamış, Ali Haydarların, Muharremlerin, Özgüçlerin, Aliboğazı şehitlerinin direnişiyle sürdürülmüş; Zeki, Mehmet, Hasan, Sırma, Sefagüllerle devam ederek halkımızın onur ve gurur kaynağı olmuştur.

“Kavgada ve savaşta ısrarcı, hatalarına karşı amansız bir mücadele…”

Partimiz, 45 yıllık savaş  tarihinde, gerilla savaşında ısrarı ve kitlelere güveni ile umudun bayrağını bugünlere taşıdı. Partimiz bu savaş ve direniş geleneğini yenilgi-yengi-başarı- başarısızlık diyalektiğinin yol göstericiliğinde Demokratik Halk Devrimine ve halka olan sonsuz bir inanç ve kararlılıkla sürdürmektedir. Marksizm-Leninizm-Maoizm ideolojisine sıkı sıkıya sarılan, kavgada ve savaşta ısrarcı, hatalarına karşı amansız bir mücadele geleneği veren partimiz zafere mutlaka ulaşacaktır. Gerilla savaşında kökleşmek, Vartinik kıvılcımını yangına çevirmek, tüm bozkırı tutuşturmak, dağların doruklarında ve düşmanın kalelerinde kurtuluşun bayrağını dalgalandırmak buna bağlıdır.

“Israr, feda, cesaret, azim, kahramanlık, özveri…”

Dünyada emperyalist-kapitalist sistem, ekonomik bunalımlarını savaşlar çıkartarak aşmaya çalışmakta, Ortadoğu’da yerli uşakları DAİŞ gibi gerici örgütlenmeler aracılığıyla sürdürdükleri savaşlarla halka ait zenginlik kaynaklarına hakim olmakta, halka ise daha fazla zulüm ve yoksulluk dayatmaktadır. Keza aynı zihniyetin ürünü olan Türkiye-Türkiye Kürdistanı’nda faşist devlet ve onun dümenine geçmiş olan AKP hükümeti, Türk milliyetçiliğiyle harmanlanmış ırkçı, şoven, faşizan uygulamaları başta Kürt halkına olmak üzere ezilen tüm kesimlere  imha, inkar, katliamlar tutuklamalarla sürdürmektedir. Halkın iradesine kayyumları aracılığıyla el koyan AKP hükümeti, derinleşen ekonomik krizin içinden çıkamayarak savaş çığırtkanlıkları ile işçilerin, köylülerin, kadınların, gençlerin çocukların ezilen emekçi halkımızın en doğal hak taleplerine baskı şiddet ve tutuklamalarla karşılık vermektedir. OHAL adı altında TC faşist karakterini sürdürmekte, bütün bu saldırılara karşı kitlelerin direnişi ise büyümektedir. Sınıf mücadelesinin bağrından doğan Proleterya Partisi bugün de yarın da mücadelesini savaşını sürdürme kararlılığında ve inancındadır. Dolayısıyla ezilen sömürülen emekçi halkımız, An’dan başlayarak egemenlere karşı, öncüsü proleterya partisi saflarında sıkı öz örgütlenmelerini oluşturmalıdır. Zaferimizin teminatının örgütlenme olduğu anlayışıyla durmadan  duraksamadan mücadeleyi sürdürerek Demokratik Halk Devrimi’ni Halk savaşı yoluyla başarıya ulaştırarak çeşitli milliyetlerden Türkiye halkının kurtuluş kavgasını zafere taşıyacağız. Bu zafer yolunda ısrar, bu uğurda feda, bu kavgada cesaret, bu mücadelede azim, bu savaşta kahramanlık, bu direnişte özveri, daima iyi, daima fazla, daima daha yüksek ve daima daha ileri olmak zorundadır.  

 

Şan olsun partimizin 45 yıllık zafer çizgisine!

Şan olsun sayısız kahraman şehitlerimize!

Yaşasın Demokratik Halk Devrimi!

Yaşasın Halk Savaşı!

42013

Proletarya Partisi

 Proleterya Partisi'nden gundeme iliskin yazilar

Proletarya Partisi

“Kuruluşunun 100. Yılında TC’nin Diğer Yüzü Türkiye’de Ulusal Azınlıklar Sorunu”*

Türkiye’de ulusal sorun ve azınlıklar meselesini incelerken nasıl bir ülkede yaşadığımız, ülkeyi hangi sınıfların yönettiği, ulusların hangi tarihi koşullarda ortaya çıktığı, ulusal sorunun ekonomik ve politik nedenlerini açıklamak durumundayız.

Ulus, tarihsel olarak meydana gelmiş, ortak bir dil, ortak bir pazar, ortak bir kültür birliği ve ortak bir ruhi şekillenmende ifadesini bulan istikrarlı bir insan topluluğudur. Ulus, sadece tarihi bir kategori değil bir çağın, yükselen kapitalizm çağının ortaya çıkardığı bir olgudur.

Yüz yıllık çakma Türk devleti (Nubar Ozanyan)

Aradan bir asır geçmesine, tarihin yaprakları değişmesine karşın Türkiye Cumhuriyeti temelde bir değişime gitmeden dün olduğu gibi imha ve inkar zihniyetiyle yaşamaya, Orta Çağ’ın karanlığında kalmaya devam ediyor.

Fetih ve işgallerden, zulüm ve soykırımdan başka övünülecek bir tarihi, Hitler faşizmine örnek olmaktan başka bir başarısı olmayan TC, ceberut devlet olma niteliğinden hiçbir şey kaybetmeden yüzüncü yılını kutluyor.

Aşk Her Şeyi Affeder mi - Partiler Neden Diktatör / ERGÜN ASLAN

Klasik emperyalizmle modern emperyalizm arasında çeşitli proletaryaların ve (komprador) sınıfların olduğu bir memlekette modern proletaryaların partisinin birliğinin ve özgürlüğünün yegane (ve yegane) güvencesinin yerel yönetimlerin özerkliğe varabilecek kadar geniş demokratik haklara sahip olmaları olduğu bilgisini kim inkar edebilir ki.

Üüüü.... üüüü....

Ya.... ya...

Bir insan aldığı görevden başka her şeyi konuşur mu.

Hom... hom.. hom...

Bunlar... bunlar... daha çok....

 Filelerin sultanlarını karşımıza çıkarırlar.

 Daha çok...

Rojava, Filistin, Karabağ: İşgal, Yıkım ve Direniş (Yorum)

Ortadoğu tarihi boyunca yer küremizin en çatışmalı bölgelerinden biri olmuştur. Bölgenin stratejik konumu, uygarlığın gelişim düzeyi, baskıya, sömürüye dayalı dış müdahaleler için güçlü zeminler sunmuştur. Kuşkusuz bölgedeki iç çelişkiler ve çatışmalar da her zaman dış müdahaleleri kolaylaştırmıştır. Özellikle dinsel ve mezhepsel çatışmalar hem çağdaş temelde toplumsal gelişmeleri frenlemiştir hem de bölgeyi dış saldırılara açık hale getirmiştir. Bu nesnel zemin üzerinde toplumsal çürümeler, işbirlikçi ilişkiler ve itaat kültürü bir yaşam tarzına dönüştürülmüştür.

“Hamas-İsrail Çatışmasında” İtidal Çağrısı Yapmak…(Polemik)

Filistinli 14 direniş örgütünün, 7 Ekim günü “Aksa Tufanı” adıyla İsrail devletine yönelik operasyonu, başta Ortadoğu olmak üzere tüm dünyada büyük bir yankı uyandırdı. Hamas gibi İslamcı örgütlerin yanısıra ve de Filistin Halk Kurtuluş Cephesi, Filistin Demokratik Halk Kurtuluş Cephesi gibi Marksist eğilimli hareketlerin de yer aldığı hamle, Siyonist İsrail’in tarihi boyunca aldığı en büyük darbelerden biri olarak kayıtlara geçti. Sözkonusu direniş, kısa sürede dünyanın dört bir yanında devrimci, ilerici güçler nezdinde çok ciddi saflaşmaları da beraberinde getirdi.

“Çizgimiz Nubar Ozanyan’dır!” (Deniz Aras)

7 Ekim sabahı Filistin Ulusal Direnişi’nin Siyonist İsrail işgalciliğine ve zulmüne karşı “Aksa Tufanı Operasyonu” başlatması başta siyonizm olmak üzere bölge gerici devletleri ve siyonizme koşulsuz destek veren emperyalistlerde şok etkisi yarattı.

Hamas öncülüğünde başlatılan ve aralarında Filistin Ulusal Hareketi’nin tarihsel öznelerinden Filistin Halk Kurtuluş Cephesi gibi devrimci örgütlerin de yer aldığı “Operasyon Odası” tarafından yönetildiği açıklanan bu hamle, tüm dünyada olduğu gibi coğrafyamızda da tartışmalara yol açtı.

Yerini Bulan Her Vuruş Acı Verir!

Komünist partileri yaptıkları eylemleri kamuoyuna açıkladıkları gibi, yanlış yaptıkları eylemleri de kamuoyuna açıklar ve özeleştirisini yaparlar. Yanlış eylemlerin özeleştirisinin yapılması, o partinin dürüstlüğünü gösterir ve bu tür özeleştiriler kitlelere ve parti kamuoyuna güven verir.

Arif Alıç, 1978 yılında Hıdır Aykır ile Bayrampaşa  Hapishanesinden kaçtı. Parti tarafından kırsal (Dersim) alana gönderildi. 1981 yılının ortalarında, TKP/ML üyesi bir kişi tarafından öldürüldü.

Bu makaleyi, yazarken ölüm haberini aldığım, sevgili yoldaşım Turan Talay'ın anısına adıyorum.

Türk Tekelleri Afrika'yı Çok Çooook Sevdi!

TKP-ML Ortadoğu Parti Komitesi:Faşizm Ve Siyonizm Kaybedecek, Filistin ve Rojava Kazanacak!

Ortadoğu ezilen halklarının ezeli düşmanları olan Faşist T.C. ve Siyonist İsrail devletlerinin halklara yönelik saldırıları ile ezilen Rojava ve Filistin halklarının direnişine şahit oluyoruz. Bu gerici güçler, tüm teknolojik üstünlük ve emperyalist devletlerden tam destek görmelerine rağmen, Filistin ve Rojava halklarının direncini, mücadele kararlılığını kıramıyorlar. Egemenlerin tüm saldırılarına rağmen belirleyici olan yine halkın öz direnişi ve kararlılığı oluyor. Filistin ve Kürdistan halkları; İsrail Siyonizmine, T.C.

Arstahk: “Biz Beyaz Bayrak Kaldırmayız!”

Ermeni halkının soykırım ve tehcir tarihine bir yenisi daha eklendi. 1915 bitmedi. Bu kez TC destekli Azeri faşizmi eliyle utanç dolu katliam gerçekleşti. 19 Eylül günü Karabağ’ın (Arstahk) Başkenti Istepanagerd başta olmak üzere Karabağ’ın dört bir yanına saldırılar başlatan Azeri işgalcileri, saldırının birinci günü tamamlanmadan aralarında kadın ve çocukların da olduğu 35 kişiyi öldürüp yüzlerce sivil insanı yaraladı.

Vurun Abalıya - Çaresizsen Güneşe Bak... Cızz....

Proletaryalarda öğren proletaryalara öğret.

Nolurrr.... nolurrr.... bir kez de kabahati....

Fakirlik güzel şey... fakirlik güzel şey..

Hele de birde seni deniz kampına götüren, yanacam diye de çakma (yoğurt) yağlarıyla, insanın midesini bulandıracak bir şekilde,  orasını burasını yakan o... fakir...  insanları bırakıpta deniz manzaralı villalarda sabah kahvaltısı yapabilecek dostlarınız varsa... gerçekten fakirlik güzel şey.... gerçekten fakirlik güzel şey...

Sayfalar