ATİK: HDP YALNIZ DEĞİLDİR, DENİZ POYRAZ ÖLÜMSÜZDÜR!
Sürekli iktidar güçleri tarafından hedef gösterilen Halkların Demokratik Partisi’nin, İzmir il binasına 17.06.2021 Perşembe günü sabah saatlerinde yapılan silahlı saldırı sonucu, o anda içeride bulunan HDP aktivisti Deniz Poyraz katledildi. Saldırıyı lanetliyor, katledilen Deniz Poyraz’ı mücadelemizde yaşatacağımıza söz veriyoruz.
R.T.Erdoğan ve Şürekası Her Taraftan Sıkışmış Durumda
Bu katliamın yaşandığı süreç oldukça manidardır. Uzun zamandır kriz içinde olan iktidar güçlerinin, kendi içlerindeki çıkar ilişkilerinde ortaya çıkan çatlaklıklar sonucu, kimse için sır olmayan yolsuzluklar, haftalardır kendi içlerinden biri tarafından ortaya dökülmekteydi. Devletin nasıl mafyalaştığının, mafya ve çetelerin nasıl devletleştiğinin açık göstergesi olan bu duruma tek tük karşı çıkışlar haricinde iktidar tarafından sessiz kalınması, devletin ve iktidarın içine düştüğü durumun sonucudur.
Ekonomik, siyasi krizlerine çözüm üretemeyen iktidar her taraftan sıkışmış durumda. Üniversite gençliği eğitimdeki anti demokratik yöntemlerden kaynaklı ayakta.
Kadınlar; cinsiyet ayrımcı politikalara, emeklerinin görünmezliğine/ değersizleştirilmesine, işsizliğe, yoksulluğa, şiddete, katliamlara ve hele de bu ortamda İstanbul Sözleşmesi’nin fesh edilmesine karşı ayakta. İşçi ve emekçiler; zaten hep gündemde olan ama özellikle pandemi sürecinde iyice artan güvencesizliğe, işsizliğe, yoksulluğa karşı ayakta. Köylü; bitirilen tarım ve hayvancılıktan kaynaklı artık üretemez duruma geldiği için isyanda. Katledilen doğa; deniz müsilajı, depremler, sel baskınları vb “doğal afet”lerle isyanda.
Diğer taraftan Kürt halkının ve HDP’nin mücadelesi, kitlelerin bu mücadeleyi sahiplenmesi, tüm baskı ve sindirme politikalarına rağmen engellenemiyor. Seçilmiş Milletvekilleri düzmece bahanelerle tutuklanıp hapse atılıyor, belediye eş başkanları görevden alınıp, tutuklanıyor, yerlerine kayyumlar atanıyor, HDP’ye haftalardır kapatma tehditleri savruluyor, ama herşeye rağmen istenilen dikensiz gül bahçesi yaratılamıyor.
Emperyalistlerin yeni pazarlar kavgasının çıkarları gereği, sürekli savaş halinde olması gereken Ortadoğu’da işler istendiği gibi yürümemekte. Erdoğan ve şürekası AKP + MHP faşizminin, 23/24 Nisan’dan bu yana Irak Kürdistanı’na gerçekleştirdiği “Pençe-Yıldırım Operasyonu”ndan, tüm emperyalist desteklere rağmen, önceki operasyonlarda da olduğu gibi istenilen sonuç bir türlü alınamadığı gibi büyük zayiat verildi.
Kısacası artık Erdoğan ve şürekası toplumun büyük oranda güvenini yitirdiğinden, kontrolü elinden kaybetmek üzere. Her taraftan sıkışmış durumda. Doğallığında toplumun dikkatlerinin başka noktalarda toplanması, gündemin değişmesi gerekiyordu. Biz bu yöntemi Suruç, Ankara vb.lerinden tanıyoruz. Haziran 2015 seçimlerinde iktidarının sallanmaya başladığını anlayan R.T.Erdoğan ve şürekası AKP, nasıl ki iktidarını “koruma” çaresini Suruç, Ankara vb katliamlarla gündem değiştirerek aradıysa, bir kez daha aynı kirli oyuna başvurmuştur.
Erdoğan bir kez daha icazet aldı;
Erdoğan’ın emperyalist akıl babalarıyla her görüşmesinin ardından ülkede bir operasyon yaşandığı artık sır değil. Erdoğan, Brüksel’de gerçekleştirilen NATO toplantısında AB ve ABD li emperyalistlerden aldığı güçle bu katliamı gerçekleştirdi.
Savaşın bitirilmesi için Avrupa’dan Irak Kürdistanı’na görüşmeler yapmaya gitmek isteyen Uluslararası Barış Heyeti’nin, Alman devleti tarafından Düsseldorf hava limanında engellenmesi ve heyet içinde yer alan Almanya’nın kendi Milletvekiline “sizin oraya gidişiniz Almanya – Türkiye ilişkilerine zarar verecek” sözü, aslında Erdoğan’a verilen emperyalist desteğin açık göstergesidir.
Batı Avrupa’da Erdoğan’ın 5.000 civarındaki besleme çetelerinin varlığının bilinmesine rağmen, Avrupa devletlerinin hükümetleri tarafından müdahele edilmemesi, Erdoğan’a verilen desteğin göstergesidir.
Türkiyeli ve Kürdistanlı bütün ilerici devrimcilerin uyarılarına rağmen Türkiye’ye yapılan silah satışının devamı, verilen desteğin göstergesidir.
Tüm bu gerçekliklerin ışığında TC faşizminin bugünkü temsilcileri tarafından gerçekleştirilen bu saldırıyı, Avrupa Türkiyeli İşçiler Konfederasyonu olarak bir kez daha lanetlerken, sevgili Deniz Poyraz’ın anısı önünde saygıyla eğiliyoruz.
Ve diyoruz ki; “Gün; tüm demokrasi güçlerinin bir kez daha amasız, fakatsız Kürt halkını ve HDP’yi sahiplenme günüdür. Gün faşizme karşı omuz omuza mücadele günüdür!”
Unutmayalım ki zulme karşı isyan meşrudur!
Kahrolsun Faşizm!
Deniz Poyraz Ölümsüzdür!