Bu yangın er yada geç tüm zalimleri yakacaktır….

Sivasta katledilenlerin şahsında saygı duruşuyla başlayan anma,  ardından Sivas’ta katledilenlerin isimleri tek tek okunarak birer gülün yanına mum yakılarak başladı.

AKM adına yapılan açıklamada; “2 temmuz günü “yakın ulan yakın’’ diyen çember sakallı ve yeşil cüppeli  ve kan emmek üzere yola çıkanlara sessiz kalan devletin kendisi ve kurumlarıdır. Güzelin, barışın ve doğanın yandaşlarını diri diri yaktılar. Bunların insanlık tarihinde bir yeri yoktur. Bunu yapanlar devlet tarfından ödüllendirildiler. Bunu hiç bir zaman unutmayacağız unutturmayacağız. Bu katilleri iyi tanıyın”  denilerek bitirildi.

AKM başkanı’da  konuşmasında; “Katledilişlerinin 21 yılında yolumuzu aydınlatıyorlar. Kabesinde hoşgörü ve insan olan aleviler  bu barbarlık sürecinde hak etmedikleri katliamlar yaşadılar. Bir taraftan çalış taylarıyla gündemi oyalayan, diğer taraftan sunileştirme politikaları sürmektedir. 3 köprüye yavuz ismini verenler alevileri ötekileştirerek gerçek yüzünü göstermişlerdir. Unutmayalımki tarih her yezidin karşısına zülfükarı dikmesini iyi bilir.”  Gezi direnişinde şehit düşenleri anarak  konuşmasını bitirdi. Ardından Sıvas katliamını anlatan belgesel gösterimine geçildi.

Anma etkinliğinde İsviçre Partizan taraftarları adına konuşma yapıldı. Konuşmasında; “Sivas katliamında katledilen dostlarımızın ve canlarımızın şahsında Dersim, Maraş, Çorum ve gezi şehitlerini anarak Zalımdan birgün hesap sorulacağı inancıyla  bunu ancak  birlikte güç olursak, ortak düşmanımız olan faşist devletin Baskı sömürü ve zulüm, sindirme ve asimilasyonuna daha güçlü karşı koyabileceğimiz inancındayız. Bizler sömürü ve zulme karşı ezilen halkların yanında olacağız. Devlet bilinçli olarak alevi dostlarımız ile devrimci güçlerin bir araya gelmemesi için çalıştaylar ki bunlar göstermelik,  Binalar, arsalar, gri pasaportlar ve maaşlara bağlayarak parçalamak ve devrimci demokrat çeperden uzaklaştırmaya çalışmaktadırlar. Bu devlet yüzyıllardır Alevileri katletmekten geri adım atmamış, asimile ve baskılarla Sünnileştirmek için elinden geleni ardına koymamıştır. Bu nedenle sisteme ve devlete inanmak kendine ihanettir.”  Diyerek sonlandırdı konuşmasını. Bu açıklamadan sonra  günün önemini anlatan bir şiir dinletisinden sonra anma bitirildi.