Enternasyonal Özgürlük Taburu: Zafer özgürlük için dövüşenlerindir
Açıklamada, “Rakka zaferi, faşist Türk devletinden, sömürücü Arap gericiliğine, politik islamcı çetelerden, bazı emperyalist güçlere kadar tüm çürümüşlükleri arkalayarak Suriye topraklarında ilerleyen ve yayılmasının önüne geçilemeyen IŞİD çetelerinin nihai yenilgisidir. YPG -YPJ öncülüğünde yürütülen ve Enternasyonal Özgürlük Taburumuzun da bir parçası olduğu bu mücadele ile ezilen Ortadoğu halkları IŞİD belasından kurtarıldı. Yoksul halklara reva görülen kölelik düzenini parçalayan Rojava devrimi, özgürlük ateşlerini Cizire, Kobanê ve Efrîn’de sınırlı tutmayıp, Suriye’nin kuzeyine yaydı. Artık özgürlük meşalesi Rakka’dan Deyr ez Zor’a uzanan bir coğrafyayı ve tüm Ortadoğu’yu aydınlatmaktadır” denildi.
“Rakka artık tarihtir”
Rakka’da Rojava halklarının kadın erkek yiğit savaşçıları binlerce şehit ve on binlerce yaralı pahasına özgürlüğün ve insan onurunun yılmaz savaşçıları olarak IŞİD çetelerine karşı tarihsel bir zafer kazandığının altını çizilen açıklamada, “Rakka artık tarihtir. Ezilen halkların zulme karşı mücadele tarihine kazınmış yol gösterici bir başarıdır. Rojava şehitlerimize verdiğimiz sözün yerine getirilmesidir. Rakka hamlesinde şehit düşen Destan Temmuz’un, Hasan Ali’nin, Nubar Ozanyan’ın, Jehat Digor’un, Demhat Goldman’ın düşlerinin gerçekleştirilmesidir” diye kaydedildi.
“Şehitlerimizin düşlerini geleceğe taşıyacağımıza söz veriyoruz”
Enternasyonal Özgürlük Taburu açıklamasının devamında şu ifadelere yer verdi:
“Rakka zaferi; ulus, mezhep, din, cinsiyet tekçiliğine dayanarak varlığını sağlayan faşizmin özgün bir görüngüsü olarak ortaya çıkan IŞİD’e karşı evden eve savaşarak ilerleyen ve ölümsüzleşen; Kürt, Arap, Süryani, Êzidi, Hristiyan savaşçıların İzlanda’dan Yunanistan’a, İngiltere’den Kanada’ya kadar uzanan farklı devrimci kuvvetlerin yoldaşlaşmasıdır. Farklılıkların zenginliğe çevrildiği ve dünyanın dört bir yanında yankıları olan bir zafer halayıdır.
Rakka zaferi; Kadın özgürlüğünün silaha sarılarak kendi iradesini ortaya koyması faşist çetelerden Şengal’de, Rojava’da katledilen, tecavüze uğrayan kadınların hesaplarının sorulmasıdır. Kadını köleleştiren ideolojilerin, erkek egemen iktidar aygıtlarının parçalanmasıdır.
IŞİD çeteleri tarafından kaçırılan, vahşi işkencelerle katledilen Êzidilerin, köyleri yağmalanan inanç merkezleri bombalanan Asurilerin, gelecekleri ellerinden alınan Rojavalı çocukların hesabının sorulması, devrimci adaletin gerçekleştirilmesidir.
Bizler Enternasyonal Özgürlük Taburu savaşçıları olarak Grê Spî’den Rakka merkezine doğru inşa edilen özgürlük yolunun her aşamasında yerimizi aldık ve Rakka zaferinin 1. yıl dönümünde, şehitlerimizin düşlerini geleceğe taşıyacağımıza söz veriyoruz.
Karanlığın büyüdüğü yerde şafak vaktinin yakın olduğunu biliyor ve bu bilinç ve umutla geleceğin devrim olduğunu yineliyoruz. IŞİD’in bölgedeki rolünü devralan işgalci faşist Türk devleti ve çeteleri Efrîn’de, Cerablus’ta, Bap’ta IŞİD’in akıbetine uğramaktan kurtulamayacak, Rojava ve Suriye mazlumlarının adaletine mutlaka hesap verecektir.”