Galata Gazete kapatılırken…
Galata Gazete cadde gazetesi olarak basılı yayın hayatına başlamış ve Galata Kulesinden evrene bakan evrensel bir dijital günlük gazete olarak yayın hayatına devam ediyordu, bu yayın sürecinin bir nokta koymak ya da üç nokta yan yana koyma durumu ile karşılaştı. Çünkü var olan yasalarda düzenlemeler ve MİT yasası ile medyanın artık hiçbir şekilde bağımsız olamayacağı ve sürekli olarak birilerin denetimi altında olacağı anlamına gelmektedir. Denetim altında olan bir yayının özgür ve özgün olma ihtimali azdır, bir birine benzeyen metinler ve haberler ile okuyucusunun karşısına çıkmak zorunda kalması anlamına gelmektedir. Bugün bir çok haber (yazılı veya görsel) karbon kağıdı ile çoğaltılmış şekilde kelimeler değiştirilip, öz itibari ile aynı metinler olarak karşımıza çıkmaktadır. Var olan iktidar bu havuz habercilik ve ajans metinlerini medya için yeterli sansür olarak görmemiş, medya çalışanlarının özel bilgilerine ve dosyalarına ulaşmak için yeni bir kanun tasarısı hazırlamaktadır. Hazırlana her yasa torba içinde çıkmakta ve çağdaş dünya standartlarından biraz daha uzaklaşmaktayız.
Gazetenin özel yazışmaları, haber kaynakları, köşe yazarlarının özel bilgilerinin tamamı ile dış istihbarattan sorumlu olan bir istihbarat kurumunun iç istihbarat yönünde biçimlenmesi ile daha sıkı ve tamamı ile hükümetin denetimi altında olacak bir yapılanmaya gitmektedir. Medya ile doğrudan ya da dolaylı ilişkili olan kurumların başına istihbarat biriminde çalışmış ya da çalışanların getirilmesi ile tam bir denetim altına alınması hedeflenmektedir.
Galata Gazete; devlet ile doğrudan ya da direkt olarak hiçbir şekilde istihbarat ilişkisi içinde olunamayacağı, basın kartının dahi başbakanlık memuru tarafından verilemeyeceği konusunda görüşü doğrultusunda çalışmalarına devam etmiş ve bu anlayışından taviz vermeden yayın hayatı boyunca ilkelerini korumuştur.
Gelinen bugün ki somut koşullar içinde her medya; özel ve gizli kalması gereken bilgileri dahi istihbarat birimlerine vermek ile yükümlü kılınmaktadır. Bu sayede basın özgürlüğünün temelinde yer alan ilkenin de ortadan kalkması anlamına gelmektedir.
Polisin bildiğini okuyucusundan saklayan ve gizleyen yeni bir medya yaratılacaktır.
İstihbarat birimlerinin bildiği, gazetecinin de bilgi sahibi olduğu ama yayınlanması ve paylaşılmasına izin verilmeyen her bilgi özgürlük üzerine sıkılmış bir kurşun gibi medyanın kara defterine sansür olarak yazılacak ve bu sansür geleceğe yönelik kara bir leke olarak medya sahiplerinin alnına yazılacaktır.
Galata Gazete medyayı tam denetim alma girişimi karşısında sayfalarını karartma kararını almıştır, açık kalması ve ilkelerini koruyabilmesi bu koşullar altında ne maddi, ne de manevi olarak imkanı gözükmemektedir.
Gazetenin çalışanları başka gazetelerde yazı yazmaya ve kişisel blog sayfalarında görüşlerini tek kendi sorumlulukları içinde açıklamaya devam edecektir. Kişiler özgür iradeleri ile her türlü soruşturma karşısında özgürce kendilerini savunma hakkına sahiptir. Bu kişisel konumda istihbarat birimlerinin bildiğini okuyucusundan saklamadan dürüstçe duruşlarını koruyacaktır.
İsmail Cem Özkan
Galata Gazete
Not: Galata Gazete son siber saldırı ile yayına zorunlu ara vermişti, şu anda saldırı olduğu günkü gibi yayımdadır. Gazete arşivi bir süre daha yayında olacak ve sonra arşivi silinecektir. Bu süre içinde arşivde yazısı olan yazar arkadaşlar yazılarını kendi bilgisayarlarına kopyalarsa seviniriz.
Not 2: Bugüne kadar olduğu gibi okuduğum, seyrettiğim ve de gördüğüm her konuyu kişisel blog sayfamda (http://cemoezkan.blogcu.com/) ve köşe yazısı yazdığım medyada yazmaya devam edeceğim. İsmail Cem Özkan