KKB/KÖG: “Duyun dünyanın sesini; feminist isyan dünyayı sarsıyor!“
Bu sene 25 Kasım bizi; İran, Paris, Kobane, MSA ve İstanbul sokaklarında yükselen isyan seslerinin yankısıyla karşılıyor. Patriyarkal kapitalizme; erkek şiddetine, kadın düşmanı iktidarların yasa ve uygulamalarına, "kutsal ailelere" sıkıştırılmış "makbul" kadın kuşatmasına karşı direniş yeryüzüne yayılmaya devam ediyor.
Gittikçe yükselen yoksulluk, faşist saldırılar hayat pahalılığıyla bütünleşerek üzerimize gelmeyi sürdürürken, biz "yaşamak istiyoruz" dedikçe gazetelere bir kadının daha katledildiğinin haberi düşüyor. Bir başka kadının "kaybolduğu", bir başka kadının "camdan atladığı, intihar ettiği" haberi geliyor. Kadın+lar alelen şiddet görüyor, bir çocuk daha istismar ediliyor. Faillerin hepsinde alt sınırdan cezalarla, iyi halle yahut cezasızlıkla işleyen "adaletiniz" hakkını, yaşamını savunan kadınlara gelince üst sınırlara yükseliyor, Kürt ve devrimci kadınlar hedef alınıyor. Çünkü direnen kadınlar sizin çizdiğiniz sınırları alt üst ediyor!
İranlı kadınların mollalara karşı sokaklara yazdıkları gibi bu cehennemde artık "her şey bir saç teline bağlı"
Kadın düşmanları, şiddet failleri, patriyarkal kapitalizmin kurum ve temsilcileri; bizim emek ve beden sömürümüzle kurduğunuz "cennetinizin" sonu yakın! Mirabellerden bu yana daha nice baharın habercisi cemreler düştü bu toprağa. Duyun; Arjantin‘den, Rojava‘dan, Meksika‘dan gelen mor isyan seslerini; hepsi baharın müjdecisi. Görün hurda bir arabaya çiçek eken kadınların zafer umutlarıyla besledikleri direnişi, savaşı, bakın etrafınızda haykıran "artık yeter" diyen, saatlerce çalışmasına rağmen işten eve yoksullukla giden, bir sömürüden diğerine yürüyen kadınların mahkeme salonunda elinde kağıtla bekleyen seslerini duyun. Hepsinde aynı şey var; bu düzen artık "bir saç teline bağlı!". Bize yaşattığınız cehennemi yıkacağız! Bu dünyayı Mirabellerin mirasıyla katledilen, direnen kadınların mirasıyla yaşanabilir bir yeryüzü yapacağız!
Ellerimizden alınan haklarımız, yeni çıkan yasalar, yanı başımızda kadınların üzerine yağan mermiler, kimyasallar; bize "sunduğunuz" dünya bu! Tüm bunlara rağmen direnişimiz büyüyor. Kadın düşmanı politikalarınızın ve sömürüyü daim kılmaya çalıştığınız uygulamalarınız, politika ve yasalarınız, cinsiyet eşitsizliğini esas alan düzeninizi korumak için kurduğunuz barikatlar, erkek egemenliğin muhafazısına dayanan sınırlarınız fayda etmiyor. Patriyarkal kapitalizmin araç ve yöntemleri her defasından dozunu arttırarak saldırıya geçtikçe direnen kadınlar çoğalıyor. Birbirinden güç ve cesaret buluyor. Yoksulluk, şiddet, baskı arttıkça bir kadın daha katılıyor Taksim'deki yürüyüşe, bir kadın daha teşhir ediyor fail erkeği, bir kadın daha düşüyor kurtuluşu için savaş cephelerinin yoluna... Artık fayda etmiyor; geri durmuyor kadınlar dayattığınız esarete rağmen cesaret etmekten! Kopmuyor bir direniş diğerini beslemekten, kopmuyor Mirabellerin kanat sesleri bu yeryüzünde yükselen bir başka direnişten!
Bakın; kopmuyor Aynur'un sesi İstanbul sokaklarından! Eylem, İdil, Zahide barikatlarınız karşısında dikilmeye devam ediyor, hesap soruyor! Fatma Altınmakas'ın, hala "bulunamayan" Gülistan Doku'nun, Kadirova'nın, Nagehan Akarsel'in, kimyasallarla katledilen kadın gerillaların hesabını soruyor. Sesleri diğer kadınların seslerine karışmaya devam ediyor. Bombalar yağdırdığınız topraklardan onların izi silinmiyor. Başka kadınlar aynı yollardan yürümeye, bu yürüyüşe yeni adımlar eklenmeye devam ediyor! Rotanızı çevirin şimdi o ayak izlerine! Hepinizi Mirabellerin mirasını büyüten Aynurların izinden yürümeye, hesap sormaya, yeryüzüne dayanabilmek için direnişe çağırıyoruz!
Katliamlara, saldırılara hatta bombalara rağmen yükselen isyanımızı durduramayacaklar!
Bakın tüm sokaklara, duyun dünyanın sesini; feminist isyan dünyayı sarsıyor.
Kadın Komünarlar Birliği/Kadın Özgürlük Gücü
24 Kasım 2022