Perşembe Kasım 28, 2024

Kobanê’de Direniş Devam Ediyor! Direnişe Ortak Ol, Dayanışmayı Güçlendir!

kaypakkaya-partizan
PKK ve DHKPC yasağı devam ederken, Kobanê ile dayanışmanın önemli bileşenleri haline gelen ATİK üye ve aktivistlerine karşı 4 ülkede baskınlar gerçekleştirilmiş ve 10 aktivist tutsak halen gözaltındadır. Alman devleti 129 a/b yasasına bağlı olarak ATİK’i kriminalize etmenin telaşına düşmüştür
  

 

İnsanlığın kurtuluş tarihine adını yazdıran Kobanê direnişi ve zaferi, ezilenlere moral kaynağı olmuştur ve elde edilen bu zafer hakkında daha çok konuşulacaktır. Kobanê zaferi insanlık tarihinin önemli mirası haline gelmiştir.

Ancak Kobanê zaferini hazmedemeyen ve emperyalist tekellerin adeta gizli bir ordusu haline gelen DAİŞ çeteleri, Kobanê’ye sızarak bir katliam daha gerçekleştirdiler. Uluslararası savaş kurallarını yok sayaran DAİŞ çeteleri, YPG kılığında şehre girerek askeri hedefleri değil, yerleşim alanlarını hedef alarak halka yönelik bir katliam gerçekleştirdiler. Bu tam anlamıyla savaş kurallarını ihlal etmektir, caniliktir, gericiliktir. Halkların umudu haline gelen YPG/YPJ ile devrimci güçlerin ilerleyişi sonucunda Gre Spî (Tel Abyad) DAİŞ’in elinden alınarak özgürleştirilmişti. Bununla kalınmadı; DAİŞ çetelerinin Rakka yolu üzerinde ki önemli üssü de ele geçirilerek, çetelere ağır darbeler indirildi. Emperyalistlerin önemli oranda desteği ile üstün teknolojik silahlarla donatılan DAİŞ, kan kaybetmeye devam ederken, insanlık yeni mevziler kazanarak ilerlemektedir.

DAİŞ’in en büyük destekçisi faşist TC devletinin, DAİŞ’in yenilgisi sonrasında yaşadığı hezeyanı gösterdiği reflekslerde görmek müümkündür. AKP’nin dönek borozancısı Mehmet Metiner’in sözümona dil sürçmesi ile ifade ettiği ‘Hüseyin’e karşı Yezid’i tercih ederiz!’ açıklaması, bilinçaltının tezahürüdür ve yıllardır pratikte uygulanan politikanın kendisidir. Kobanê direnişi günlerinde tüm devlet Erdoğan ağzından ‘düştü, düşecek’ naraları atarken, elde edilen zaferle TC devleti de DAİŞ’le birlikte tarihsel yenilgisini almış oldu. Kürt ulusuna karşı imha, inkar ve ilhak siyasetinden asla vazgeçmeyen TC devletinin bir diğer yenilgisi de Grê Spî’nin DAİŞ’ten temizlenmesi olmuştur. Zira bu hat DAİŞ’in TC tarafından beslendiği önemli hatlardan birisidir. Grê Spî zaferiyle birlikte Rojava hattında elde edilen toprak bütünlüğü TC devletin en büyük korkusu durumundadır.

HDP’nin barajı aşması, AKP’nin tek başına iktidardan uzaklaştırılması sonrasında Başkanlık hülyalarının sona ermesi Türkiye’deki ilerici muhalefetin önemli bir başarısıdır. Faşist devlet hem içerde hemde dışarda direnişlere yenik düşmektedir. HDP’nin seçim başarısı ve Grê Spî zaferi, faşist TC devletini DAİŞ üzerinden Kobanê’de katliam yapmaya itmiştir. Bu katlimda ihlal edilen savaş kurallarının baş sorumlusu TC devletidir ki, tarihte gerilla savaşına ve ezilen halka karşı uygulanan insanlık dışı politikaları ile geçmişi kanlı bir devlettir TC.

Rojava direnişine ortak olmanın elbette bir bedeli vardır. 6-8 Ekim günlerinden TC Kobanê ile dayanışmayı kanlı bir biçimde bastırarak, katliamlara imza atmıştı. Avrupalı emperyalistlerde Kobanê dayanışmasından pek memnun görünmemektedir. PKK ve DHKPC yasağı devam ederken, Kobanê ile dayanışmanın önemli bileşenleri haline gelen ATİK üye ve aktivistlerine karşı 4 ülkede baskınlar gerçekleştirilmiş ve 10 aktivist tutsak halen gözaltındadır. Alman devleti 129 a/b yasasına bağlı olarak ATİK’i kriminalize etmenin telaşına düşmüştür. ATİK’e yönelik gerçekleşen saldırılarla Avrupalı emperyalistler Kobanê direnişini sahiplenme karşısında ki tutumunu ortaya koymuşlardır. Onlar için halkın kurtuluşu önemsizdir, DAİŞ’in katliamlarından öte devrimciler ‘daha tehlikli’ katgorisine alınmaktadır. Bu saldıralara karşı YILMADIK, YIMAYACAĞIZ!

Nasıl ki Kobanê direnişi günlerinde tüm gücümüzle direnişe moral ve motivasyon kazandırarak sesi olduysak, bugünde yaşanan katliamlara karşı ortak mücadaleyi geliştirmeliyiz. DAİŞ gericiliğinin, faşist TC’nin ve emperyalist güçlerin saldırganlığının karşısında ortak mücadelenin gelişmesi için demokratik tepkimizi tüm alanlarda geliştirmeliyiz. Son katlimlar göstermektedir ki; katliam, talan, işgal ve ilhak politikaları tüm hızıyla devam etmektedir ve buna son verilmesinin yegane gücü halkın ortak mücadelesiyle mümkündür. Bunun için tüm işçileri, emekçileri, ezilenleri, inançlarından ötürü katliama ve baskıya uğrayanları ve güçmenleri ortadoğudaki bu katliamlara, işgallere ve saldırganlığa karşı ortak mücadeleyi geliştirmeye çağırıyozu. Kobanê’de, Rojava’da emperyalistlerin ve faşist TC’nin katliam makinası olan DAİŞ çetelerini hazimete uğratan Kürt halkının ve devrimci dostlarının verdiği mücadeleyi sahiplenmeye çağırıyozu.

BİJİ BERXWEDAN A KOBANÊ!

YAŞASIN KOBANÊ DERİNİŞİ!

FAŞİZME KARŞI OMUZ OMUZA!

TUTSAK ATİK AKTİVİSTLERİNE ÖZGÜRLÜK!

İMHA, İLHAK ve İNKARA KARŞI, YAŞASIN EZİLENLERİN ORTAK KAVGASI!

      
1064