Münih Komünistler Davasında Yargılanan Deniz Pektaş’a İşkence Yapıldı!
Münih’de görülen Komünistler davasında insanlık dışı muameleler son bulmuyor. Tutsakların göz altına alındıklarından itibaren uygulanan izolasyon işkencesi, mahkemelere getirildiklerinde dönem dönem uygulanan kelepçe işkencesi, sonrasında Mehmet Yeşilçalı’ya uygulanan fiziki işkence, şimdi de Deniz Pektaş’a yönelik fiziki işkence uygulandığı ortaya çıktı. 17 Mart’da görülen celseden sonra, mahkemeye götürülüş sırasında Deniz Pektaş’ı taşıyan aracın trafik kazası yapmasından sonra Deniz Pektaş hafif yaralanmış, bu yaralanmasından sonra tedavisi yapılmamış ve bir hücreye kapatılmıştır. Deniz Pektaş’ın yoğun ısrarı üzerine 5,5 saatten sonra doktora götürülmüştür. Birçok kez tekrarlanan bu insanlık dışı muamele, Alman devletinin ve onun yargı sisteminin politik tutsaklara ilişkin tutumunun bir göstergesidir.
Konuya ilişkin 27 Mart’ta görülen celsede Deniz Pektaş suç duyurusunda bulunmuştur. Deniz Pektaş mahkemeye sunduğu suç duyurusu dilekçesinde; “Sayın Yargıçlar, 2 yıla yakındır tutukluyum ve son bir yıldır yürüttüğünüz mahkemeniz tam bir tiyatrodur. Gülünçsünüz… Bu davanın politik bir dava olduğunu herkes biliyor. Siz bana ve diğer yoldaşlarıma devrimci mücadelemizden dolayı cezalar vererek özgürlüğümüzü ve mücadelemizi engellemeye çalışıyorsunuz. Bunun bilincinde olarak sizlerin mahkemelerinin tarafsız olmadığını biliyoruz ve mahkemenizi tanımıyoruz. Bizler devrim, sosyalizm ve komünizm mücadelesi yürütmeyi göze alırken her türlü baskı ve zulme maruz kalacağımızı da göze aldık. Bu zulüm ve baskı politikalarınız bizleri asla yıldıramaz. Biz işçi sınıfı ve ezilen halkların özgürlüğü, kurtuluşu için mücadele ediyoruz. Bundan da vazgeçmeyeceğiz! Bunu ifade ederek sizin tutukevlerinizde yapılanlara ve bana yönelik uygulamalarınıza dikkat çekmek istiyorum.
Alman hapishanelerinde sistematik olarak uygulanan tecrit, kitap ve dergi kısıtlaması, TV yasağı, Hücrelerin Köpeklerle aranması, Tutuklulara yönelik hakaret edici baskı ve davranışlar İşkencenin çeşitli biçimleridir. Ben Trafik kazası geçiren polis aracından sonra hastaneye götürülmek yerine Kapalı, camsız ve havasız bir hücrede 5,5 saat tutularak insanlık dışı kötü bir muameleye maruz kaldım. Yüksek tansiyon ilaçlarım verilmedi, aksine sürekli kaldığım hücreye değil başka camsız ve havasız açık tuvalet olan lağım kokulu bir hücrede tutuldum. Bu yapılanda insan yaşamına önem vermeyen faşist bir uygulamadır. Alman hapishanelerinde yapılan tüm baskıcı uygulamalar, Demokrasi havariliği yapan Alman Emperyalist sisteminin baskıcı devletinin politikalarıdır. Sadece gardiyan ve polis hatası olarak gösterilemez. Emperyalist kapitalist sömürü sistemlerinin mücadele eden halklara, devrimcilere ve komünistlere karşı uyguladıkları faşist zulmün Almanya’daki uygulanış biçimidir. Bu anlamıyla Alman Devletinin Sistematik işkence politikasını buradan kamuoyuna ve Yargıç heyetine duyuruyorum” diyerek mahkeme heyetine sunmuştur.
Politik tutsaklara yapılan insanlık dışı uygulamalar, işkenceler ve uygulanan izolasyon politikaları Alman devletinin, devrimcilere, sosyalistlere, komünistlere yönelik politikalarının bir parçasıdır. İşkencenin suç olduğuna ilişkin uluslararası birçok antlaşma söz konusu olsa da, defalarca ispatlandığı gibi, işkence bir çok alanda sürdürülmektedir. Münih Komünistler davasında da bir çok kez işkence yapıldığına dair suç duyurusunda bulunulmuş fakat halen bir sonuç çıkmamıştır.
Uluslararası Politik Tutsaklarla Dayanışma Komitesi olarak; yapılan işkencelere son verilmesi, politik tutsakların haklarının tanınması, Alman ceza hukukunun 129 paragrafının tümünün kaldırılması ve politik tutsakların serbest bırakılması için kamuoyunu duyarlı olmaya çağırıyoruz. Yapılan işkencelere ve kötü muamelelere karşı, politik tutsakların sokakta sesi olmalıyız.
Politik tutsaklara insanlık dışı muamelelere ve işkencelere son verilsin!
129 paragrafı kaldırılsın!
Politik Tutsaklara Özgürlük!
UPOTUDAK (Uluslararası Politik Tutsaklarla Dayanışma Komitesi)