Pazar Kasım 10, 2024

Ölümü birlikte yenenleri birlikte anıyoruz!

kaypakkaya-partizan
Ölümü birlikte yenenleri birlikte anıyoruz!19 Aralık’ı unutmadık, unutturmayacağız!

 

İşçiler, emekçiler,Bundan 13 yıl önce, 19-22 Aralık 2000 tarihinde, devrimci tutsakların kaldığı toplam 22 cezaevinde, tarihinin en büyük katliamlardan biri gerçekleştirildi. Toplam üç gün süren bu katliam sırasında, 28 devrimci tutsak katledildi, yüzlercesi ise ağır biçimde yaralandı. Ve dahası, devrimci tutsaklar, tam bir vahşet örneği sergilenerek, tedavileri dahi yapılmadan çeşitli kentlerdeki F tipi cezaevlerine götürülerek, birer tabutluk olan hücrelere kondular.

Bu saldırı, yılları bulan bilinçli, planlı ve hedefli bir hazırlığın ifadesi, acımasız bir saldırıydı. Bu saldırının o günkü öncelikli hedefi cezaevlerindeki devrimci tutsaklar olsa da, esasında devrimci parti ve örgütlere dönük bir saldırıydı. Öte yandan bu saldırı, ilk elden devrimci hareketin en bilinçli, en kararlı, en fedakar ve en deneyimli öğeleri olan devrimci tutsakların iradesini kırıp teslim almayı hedeflese de, gerçekte, iradesi kırılmak ve teslim alınmak istenenler, toplam ilerici ve devrimci güçler ve onların şahsında da, Türkiye’nin tüm uluslarından işçileri ve emekçileriydi.

Devrimci irade teslim alınamaz! Faşizm bu katliamın provasını daha önce Buca, Diyarbakır, Ümraniye ve en son olarak da Ulucanlar cezaevlerinde yapmış, özellikle Ulucanlar’da vahşet kelimesinin dahi anlatmakta yetersiz kaldığı bir saldırganlık örneği ortaya koymuştu. Ne var ki, her defasında devrimci tutsaklar, bu saldırıları son derece kararlı ve yüreklice karşılamış ve o gün için geri püskürtmüşlerdi. Devrimci tutsaklar, Hitler’in II. Dünya savaşında sergilediği vahşete dahi rahmet okutan 19 Aralık katliamına da yüreklice ve benzer bir yiğitlikle karşı koydular. Milyonlarca işçi ve emekçinin haklı davası için dövüştüklerinin bilinciyle bu acımasız saldırıya da, bir büyük direnişle cevap verdiler. Tıpkı Ulucanlar’daki gibi birer ikişer vurulup ölümsüzlüğe ulaştılar, ama teslim olmadılar.

Bir teslim alma politikası olan F tipi hücre saldırısı başladığında, devrimci tutsaklar „Ölürüz, ama asla teslim olmayız!“ demişlerdi. Devrimci tutsaklar bu sözlerini tam olarak yerine getirdiler. Faşist Türk devleti, tam bir vahşet örneği olan bu saldırıyla sadece devrimci tutsakları fiilen F tipi cezaevlerine kapatmayı başardı. Ne var ki, bu saldırının temel hedefi, devrimci tutsakların iradesini kırmak ve teslim almaktı, ancak faşizm bunu asla başaramadı. O günkü ve sonraki seyri ne olursa olsun, 19 Aralık’ta bir tarih yazılmıştır. 19 Aralık’ta devrimci yiğitliğin en ileri ve en seçkin örnekleri sergilenmiştir. Devrimci iradenin teslim alınamayacağı bir kez daha dosta düşmana gösterilmiştir. O sadece bir katliam günü değil, aynı zamanda ve esas olarak bir büyük direniş günüdür. 19-22 Aralık’ı asıl unutulmaz kılan da bu direnişçi ruhtur.

AKP dönemi: tecrit, işkence ve teslim alma saldırısına kesintisiz devam! Dinci-gerici AKP hükümeti de cezaevleri konusunda kendinden önceki hükümetleri aratmayıp; tecrit, işkence ve teslim alma saldırılarını kesintisiz devam ettirmiştir. AKP döneminde politik tutsakların sayısının düşmesi bir yana, tarihin en yüksek rakamına ulaşmıştır. Sayıları on bini geçen politik tutsaklardan 164’ü ağır ve ölümcül olmak üzere, toplam 544 tutsak hasta veya yaralı durumdadır. Hasta ve yaralı tutsaklar serbest bırakılmak şuurda dursun, tedavileri dahi engellenmektedir.

Devrimci tutsaklar hala F tipi cezaevlerindedirler. Faşizmin F tipi cezaevlerinde devrimci tutsakları teslim alma politikası kesintisiz devam ediyor. Buna karşın, devrimci tutsakların baş eğmez direnişleri de devam ediyor. Ve dahası, günümüzde saflara Haziran direnişçileri de katılmış olup, direnişleri Haziran ruhu ile daha bir güçlenmiştir. 19 Aralık katliamında, açlık grevlerinde ve büyük ölüm orucu direnişinde ölümsüzlüğe ulaşan tüm devrimcileri derin bir saygı ile anıyor, tüm işçileri, emekçileri, ilerici ve devrimcileri, devrimci direniş geleneğimizin onuru ve yüz akı olan cezaevlerindeki devrimci tutsaklara her zaman, her yerde ve her bakımdan sahip çıkmaya ve Haziran direnişinin militan ruhu ile dayanışmayı büyütmeye çağırıyoruz.

  • Yaşasın 19 Aralık direnişimiz!
  • 19 Aralık’ı unutmadık, unutturmayacağız!
  • Katil devlet hesap verecek!
  • Yaşasın devrim ve sosyalizm!

 

ATİK-UPOTUDAK, Bir-Kar, ADHK, Yaşanacak Dünya, AÖTDK

3028