Şengal ve Kobanê‘de Yükselen Direniş Ruhuyla Gençlik Festivalimizi Sahiplenelim, Direnişe Ortak olalım!!
DAİŞ çeteleri Kobnê’de katliam, talan ve vahşet için saldırılarını yoğunlaştırırken, Kobnê halkı da insanlık onuru için direnmeye devam ediyor. 32 Gündür direnen YPG/YPJ güçleri ile yurtsever halkın ve tüm Kürdistan halkının ortak direnişi, Dünya ezilen halklarına ve halk gençliğine direnişi öğretiyor, direnişin yolunu gösteriyor. Örgütlü mücadelenin zorunluluğunu, zorun zorla karşılık blacağınının mesajını veriyor. Emperyalizmin barbarlaştığı saldırılar boyunca, halkın silahlanarak karşı koyması bir zorunlluk olarak gerçekliğini bir kez daha göstermiştir. Rojava’da ortaya çıkan devrim süreci, bedeller üzerinden yükselmeye devam ediyor. Şengal’de soykırıma uğrayan Ezidi halkımız, iki yıldan fazla bir süredir (IŞ)İD barbarlığına karşı kahramanca gögüs gögüse dövüşürken düşen YPG/YPJ şehitleri, Kobanê şehitleri, direnişe güç katan yurtsever ve devrimci şehitleri ile Rojava devrimi bedel ödüyor, haklı ve meşru direnişini sürdürmeye devam ediyor.
(IŞ)İD, Emperyalist sistemin barbar yüzüdür. Derme çatma olarak kısa bir sürede geliştirilen bu örgütün arkasında emperyalistlerin kendisi vardır. Emperyalistlerin ve uşaklarının ulusal, etnik ve dini çelişkileri kullanarak yıllardır beslediği (IŞ)İD barbar çetesi, onların müdahalesi ile ortadan karkacak bir örgüt değildir. Barbarlığı ortadan kaldıracak olan ezilen halkların ortak direnişi, örgütlü mücadelesi olacaktır. Ezilen halkların emperyalistlerin silah yardımına ihtiyacı yoktur.
Bundan dolayıdır ki, ezilenlerin birlikte mücadelesini örgütlemek ve Kobanê direnişine sahip çıkmak için tüm gücümüzle Avrupa’da harekete geçmeliyiz. Nasıl ki Kobanê ve Şengal’de direniş birlikleri gögüs gögüse çarpışıyorsa, bizlerde yaşadığımız alanlarda bu mücadelenin birer parçası olduğumuzu bilmek zorundayız. Her alanda kaşı devrmci güçlerin saldırılarını boşa çıkarmak, bu saldırılara karşı barikat olmak gerekmektedir. DAİŞ çeteleri sadece Kürdistan, Irak ve Suriye’de değil, bir çok alanda halka korku salmak için devrimci demokrat kesime gözdağı verme uğraşındadır. Başta Strazburg, Hamburg ve İstanbul olmak üzere bir çok alanda gerçekleşen saldırıların amacı korku salmaktır. Ancak emperyalistler, uşakları ve gericiler bilmelidirler ki, ezen ezilen çelişkisi olduğu müddetçe, ezilenlerin haklı mücadelesini yürütmeye devam edeceğiz. Bizi bundan hiçbir güç vazgeçiremeyecektir.
Avrupa alanında gençliğin DAİŞ çetelerine katılmaları bizlere önemli görevlerimizi tekradan hatırlatmaktadır. Empeyalist kapitalist sistem özellikle göçmen gençliği baskılamakta, ayrımcı politikalara tabi tutmakta, ırkçılığa maruz bırakmaktadır. Aynı sistem, kendisine öfke dolan gençliği yine kendi projeleri ile sömürge ve yarı sömürge ülkelerde gericiliğin ve faşizmin elinde halka karşı bir silah olarak kllanmaktadırlar. Bu politika bize yabancı deildir. Teşhir etmemiz gereken en önemli politika bu olacaktır. Emperyalizm, yozlaştırma ile başaramadığını, DAİŞ gibi çeteler eliyle hayata geçirmektedir.
Emperyalist saldırganlığa karşı önemli bir mevzimiz olan 24. Gençlik Kültür ve Sanat Festivalimizi bu görev bilinci ile ele alıyoruz. 15 Kasım’da gerçekleştireceğimiz Festivalimizde devrimci Sanatçı Yılmaz Güney anılacak ve Kobanê direnişi gündemleştirilecektir. Ayrıca elde edilecek maddi gelirin bir kısmı Kobanê halkına gönderilecektir.
Festivalimiz, 24 yıllık geçmişimiz boyunca belkide en önemli sürecini yaşamaktadır. Festivalimizi sahiplenmek demek ezilen tüm kesimlerin direnişilerini sahiplenmek demek olacaktır. Başta YDG’liler olmak üzere tüm anti-faşist, anti-emperyalist gençliği festivalimizi sahiplenmeye çağırıyoruz.
Kobanê Direnişinden aldığımız güçle sokaklara!
Festivalimize Güç katalım, Direnişi Geliştirelim!
Yaşasın Enternasyonal Dayanışma!
Yaşasın Yeni Demokratik Gençlik Mücadelemiz!
Birlik-Mücadele-Zafer!