Salı Kasım 5, 2024

Temelli: Öcalan'ı anlamıyorlar, ısrarla Öcalan'ı anlatacağız

kaypakkaya haber
Küçükçekmece’deki halk buluşmasına katılarak bir konuşma yapan Temelli, “Bizler umudun partisiyiz. Kürt halkı büyük onurun gücünü almış yoluna devam ediyor. Bu onurlu halkın açtığı yoldan tüm Türkiye halklarını bu mücadeleye davet ediyoruz” dedi.

 

HDP Eşbaşkanı Sezai Temelli, Küçükçekmece’de yapılan halk buluşmasına katıldı.

Burada güncel gelişmeleri ve İstanbul seçimlerini değerlendiren Temelli, şöyle konuştu:

“İstanbul’da halk buluşmaları yapıyoruz, yan yana geliyoruz, omuz omuza veriyoruz bu faşizmi mutlaka yıkıyoruz. Tam 200 gün direndi. Leyla Güven tam 200 gün sesini bütün dünyaya duyurdu. Onunla beraber binlerce yoldaşımız, binlerce tutuklu cezaevlerinde direndi. Bizler, sizler direndiniz. Beyaz Tülbentli Anneler direndi ve sonunda bizler bu mutlak tecridi hep beraber kırdık. Dedik bu tecridi kırmadan Türkiye’de barışın ve demokrasinin yolu açılmaz. Direne direne tecridi kırdık. Şimdi yine direne direne bu faşizmi yıkacağız.

TECRİDİ KIRDIK, TEKÇİLİĞİ DE FAŞİZMİ DE KIRACAĞIZ

Hiç kimsenin şüphesi olmasın direne direne kazanacağız. Tecridi kırdık, tekçiliği de kıracağız, faşizmi de kıracağız. Bugün cezaevinde olan binlerce yoldaşımız; Figen, Sebahat, Selma, Selahattin, binlerce yoldaşımız serbest kalana kadar mücadelemize devam edeceğiz.

Her türlü haksızlığa, hukuksuzluğa, her türlü şiddete, baskıya rağmen barış ve demokrasi mücadelesinden asla vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Seçimler var. Seçimler önemli. Yan yana geliyoruz, bu barış ve demokrasi mücadelemizle seçimlere gidiyoruz. O seçimlerde sandıklardan barışı, demokrasiyi ve HDP’yi çıkarıyoruz. O seçimler bizim gücümüzün toplumla buluştuğu seçimlerdir. Şimdi 23 Haziran seçimlerinde gücümüzü tüm topluma göstereceğiz. HDP’nin barış ve demokrasi mücadelesindeki gücünü herkese göstereceğiz.

TÜRKİYE’Yİ DEĞİŞTİRİYORUZ

Türkiye’yi kutuplaştıranlara, halkları düşmanlaştıranlara, ayrımcılığı dayatanlara karşı halkların bir arada olduğunu bir kez daha göstereceğiz. Diyeceğiz ki Türk Kürt’süz, Kürt Türk’süz olmaz. Diyeceğiz, İstanbul’da da, Hakkari’de, Adana’da, Mersin’de, Van’da, Amed’de, Karadeniz’de, Ege’de yan yanayız, kol kolayız. Ortak vatanımızda Demokratik Cumhuriyet için geliyoruz, mücadelemizi yükseltiyoruz. Demokratik Cumhuriyet için çoğulcu bir cumhuriyet, radikal demokrasi mücadelemizle Türkiye’yi değiştiriyoruz, yerel iktidarları değiştiriyoruz. Türkiye’yi değiştireceğiz.

Türkiye bu zulme, bu tekçiliğe sıkışıp kalmamalı. Türkiye’yi kamplaştırdılar yok Cumhurbaşkanı İttifakı yok Millet İttifakı... Bu kamplara mahkum değiliz. Üçüncü bir yol var onu da biz var ediyoruz ve bu yolda yürümeye devam edeceğiz. Bu özgürlük, barış ve demokrasi yoludur. Bu yoldan vazgeçmemeliyiz.

İmralı’da mutlak tecrit bitti, avukatları Sayın Öcalan ile görüşmeye başladı. Tam 4 yıldır bütün Türkiye’ye seslendik. Bu tecrit son bulmadan, Türkiye’de hukuksuzluk, adaletsizlik bitmez. Tam tersine hukuksuzluğa hukuksuzluk eklenir, adaletsizliğe adaletsizlik eklenir. Öyle de oldu. Biz barış, demokrasi, barış dedikçe, bu alanlarda direndikçe, bize beka sorunu dediler. Sizin beka sorununuz var mı? Yok. Sizin işsizlik, yoksulluk sorununuz var.

BİZİM BEKA SORUMUZ YOK, AMA BU ÜLKENİN DAĞ GİBİ SORUNLARI VAR

Bu ülkenin bunca sorunu varken bunlar çıktılar dediler ki ‘Beka sorunu var’. Hayır beka sorunu yok. Bir aradayız, ortak vatanımızdayız. Bizim devasa sorunlarımız var. Dağ gibi sorunlarımız var. Bu iktidar bu sorunları çözemiyor. Acz içine düşmüş, çaresiz kalmış, her gün yeni bir yalan ile bu halkı aldatmaya devam ediyor. Aklımızla alay ediyor. Bir seçimde çıkıyor bize diyor ki defolun gidin. Biz de diyoruz ki bir yere gitmiyoruz burası bizim yurdumuz, buradayız, gideceksen sen git. Bize hakaret ediyor; teröristsiniz, dinsizsiniz diyor.

Bakıyor olmadı, şimdi bu seçimde de bu kez şirin gözükmeye çalışıyorlar. ‘Kürt kardeşlerim’ diyorlar. Ciğerparem diyorlar. Şirin gözükmek için akıllarına ne gelirse onu atıp tutmaya devam ediyorlar. Biz ne sizin ciğerpareniziz ne de Kürt kökenli kardeşiniziz. Biz Kürdüz, bu ülkenin eşit yurttaşlarıyız. Bu ülkede eşit koşullarda herkesin sahip olduğu haklarla yaşayacağız. Bunu içinize sindirin bu köken meselesini bir kenara bırakın. Eşit yurttaşlık temelinde hep beraber yan yana yaşanacak bir ülkeyi birlikte var edelim. İşte tecrit bitti işte Sayın Öcalan’ın mektupları toplumla buluşmaya başladı.

ISRARLA ÖCALAN’I ANLATACAĞIZ: BARIŞI VAR ETMEK İÇİN ÖCALAN İLE KONUŞUN

Sayın Öcalan'ın mektupları herkesle buluştu. Bunu herkes okuyor mu okuyor. Peki anlıyorlar mı? Hayır, daha o düzeye gelmediler. Ama onlara anlatacağız. Israrla Öcalan’ı anlatacağız. Bakın herkese çağrı yapıyoruz: Öcalan'la konuşun. Öcalan'ın görüşleri, önerileri var onlara dair siz de görüşlerinizi açıklayın. Çünkü bu ülkenin en temel meselesi Kürt meselesidir. Bu meseleyi çözmeden diğer meselelerimizi çözmek mümkün değildir. Böyle olduğunu 4 yıl boyunca hep birlikte yaşadık. Kürt meselesini çözmek istiyorsanız bu ülkede toplumsal barışı var etmek, Suriye’de barışı inşa etmek istiyorsanız o zaman Öcalan ile konuşun. Bu meselenin muhatabı ile konuşun. Demokratik siyasetin üzerine düşen sorumluluk budur. Bunun gereğini yerine getirmek için hep birlikte çalışmalıyız.

Bakın son mesajında çok önemli meselelerden bahsediyor. Demokratik bir anayasa için bir uzlaşma gerekliliğinden bahsediyor. Biz de diyoruz ki Türkiye’nin bugün demokratik bir anayasaya ihtiyacı var. Peş peşe seçimler yaşadık. 23 Haziran’da yine önemli bir seçim yaşayacağız. Yine irademizi sandığa yansıtarak demokratik anayasa için tekçi anlayış karşısında irademizi beyan edeceğiz. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın. Biz bunu yaparken bütün hesaplarını seçime kilitleyenler seçimden başka bir şey düşünmeyenlere de mesajımızı vereceğiz. Demokratik siyasetin güçlenmesi için Türkiye’nin önünün açılması için eşit yurttaşlık temelinde bir anayasayı hep birlikte var etmeliyiz. O yüzden ‘Demokrasi İttifakı’ diyoruz. Kadınlara, gençlere, sendikalara, toplumsal muhalefete, muhalefet partilerine çağrı yapıyoruz; gelin bir arada demokrasi ittifakında buluşalım. Gelin ihtiyaç duyduğumuz anayasayı birlikte yapalım. Bundan öte, yıkılan bu toplumsal barışı yeniden inşa etmek için mücadelemizi yükseltelim.

Yargı bağımsızlığı ve tarafsızlığı için evrensel hukuk değerlerini bu ülkede hayata geçirmek için, insan haklarından taviz vermez bir anlayışı hayata geçirmek için gelin faşizme karşı mücadelemizi yükseltelim. Onurlu bir barış, toplumsal uzlaşma için tüm halklarımızın, tüm insanların haklarını var etmesi için demokratik anayasa, toplumsal barış diyoruz. Türkiye halkı için istediğimiz gibi Suriye halkı için de barış diyoruz. Suriye halklarının kendi iradeleri ile var edeceği bir anayasaya destek verelim. Efrînliler Efrîn’e dönsün diye çabalayalım. Mülteciler barış içinde dönsün diye çabalayalım. Suriye’ye barış, Türkiye’de toplumsal barış için her geçen gün çok daha fazla çalışmalıyız.

23 HAZİRAN’DAN SONRA BARIŞ İÇİN BULUŞMA ZAMANIDIR

Sadece 23 Haziran’a kadar değil, 23 Haziran’dan sonra da var ettiğimiz bu barış ve mücadele ikliminde hep birlikte buluşma zamanıdır. Tüm Türkiye halklarına çağrımızdır. Gelin meselelerimizi hep birlikte çözelim. Gelin çözümün bir parçası olalım. Gelin demokratik müzakere için demokratik siyaseti hep birlikte büyütelim. Bize düşen sorumluluk ve görev budur. Bizim bir fikriyatımız var; HDK ile hayata geçirdiğimiz HDP ile büyüttüğümüz bir fikriyatımız var. Bu fikriyatın etrafında buluştuk. Bu fikriyat şimdi kendisini çok daha çok güçlü bir şekilde örgütleyecektir. Radikal demokrasi, demokratik ulus dediğimiz bu fikriyatta toplumun bütün sorunlarını hep birlikte çözeceğiz. Selam olsun bu fikriyatın sahibine, selam olsun sayın Öcalan’a.

Biz bir aradayız. Diyorlar ki HDP’de farklı görüşler, ayrılıklar varmış. Bir aradayız, yan yanayız bizde ayrı gayrı yok. Bizde yan yana, omuz omuza barış ve demokrasi mücadelesi var. Bu mücadele amacına ulaşana kadar da asla vazgeçmeyeceğiz, asla geri durmayacağız. Dönen dönsün biz dönmeyiz. Unutmayın bizler umudun partisiyiz. Kürt halkı büyük onurun gücünü almış yoluna devam ediyor. Bu onurlu halkın açtığı yoldan tüm Türkiye halklarını bu mücadeleye davet ediyoruz. Unutmayın umudun partisiyiz, Türkiye’nin umuduyuz. Umudu yalnız bırakmayın. Serkeftin hevalno, serkeftin ya me ye. İstanbul ya me ye.”

499